Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Alacağım Dosyaları Gideceğim Bülent Turan’a

Geçtiğimiz hafta AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas bir basın açıklanması düzenlemiş, Çanakkale Belediyesini birçok konuda eleştirmiş “CHP’li Belediye İçin İnsan Hayatı Bu Kadar Ucuz mu?” diye sormuş ve şunları dile getirmişti; “Biyolojik arıtma çalışıyor mu? Vatandaşın; şehrin atık sularının Sarıçay’a akıtıldığına dair endişesi var. Sarıçay çevresinden gelen yağmur suları ve yağmur suyuyla karışık evsel atıkların Sarıçay’ı ve içinde yaşayan canlıları katlettiği, dahası vatandaşın da sağlığını ciddi tehlikeye attığı görülmektedir. Görünen o ki arıtma tesisi fonksiyonel çalışmamaktadır. Aynı zamanda hemşerilerimizin önemle bu soruyu sormalarını ve cevabını tekrarlamalarını istiyorum, Sarıçay nereye akıyor? Sarıçay boğazın serin sularına akıyor ve buradan hemen yanı başımızdaki şehrimizin plajlarına kadar gidiyor bununla beraber maalesef doğayı kirletiyor ve hemşerilerimizin sağlıklarını ciddi anlamda tehlikeye atıyor.” Naim Başkan’ın bu açıklamalarına gazetemizin manşetinden yer vermiştim. Bugün sabah Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan aradı ve Naim başkanın açıklamalarını hayretle okuduğunu belirterek ben de bu konuda bir şeyler söylemek istiyorum dedi ve şunları söyledi; “Bizim tesisimizin her çıktığı su miktarında 365 gün 24 saat otomatik kontrol yapılır. Buradan çıkan değerler anlık olarak Ankara’da Çevre Şehircilik Bakanlığının ilgili biriminin ekranına düşer. Burada en ufak bir sıkıntı olduğunda anında ikaz gelir, ikaz gelmesine de gerek yok zaten tesislerimizde de bu durum anında görülür ve önemler alınır. Bizim hem Güzelyalı’da ki hem de yukarda arıtmalarımızda ayrıca UV cihazlarıyla mikropları da öldürürüz. Dolayısıyla tam bir oto kontrol ve denetleme sistemi mevcut. Şimdi tablo böyleyken, yapılan açıklama ile iki yere haksızlık yapıldığını ifade etmek istiyorum, çevre şehirciliğe ve belediye meclis üyesi arkadaşlarına… Çanakkale’de belediye atık sularını arıtmadan Sarıçay’a veriyorsa ve bu biliniyorsa o zaman bu belediye meclis üyesi arkadaşlar ne iş yapıyorlar, sorgulayacaklar. Onun için eksik bilgiyle kamuoyunu yanıltıcı birtakım açıklamalarda bulunmamak gerekiyor. Sayın Başkan rahat etsin gerek katı atıkta gerek atık suda Çanakkale’nin çevre sorunları bitmiştir. Teşekkür beklemiyorum çünkü ben görevimi yapıyorum. Ama hakkımı da yemesinler isterim! İl başkanı bu açıklamayı yaparken belediye meclis üyesi Esra hanım yanında oturuyordu aslında ondan bazı şeyleri teyit etse belki ben bugün bu düzeltmeyi yapmak zorunda kalmayacaktım.” Ülgür Başkan bu bilgilere geçtiğimiz gün yapılan belediye meclis toplantısında da yer verdiğini söyledi. İki açıklamada ortada kim haklı, kim haksız kısmı aslında Sarıçay’a bakınca önemini kaybediyor. Çünkü Sarıçay Çanakkale’ye yakışmayan bir kirlilik içinde. Vatandaşı ilgilendiren kısmı da burası…  *** Sarıçay Adeta Bürokrasiye Kurban Edilmiş Durumda Bakın konuyla ilgili Belediye Ulaşım Hizmetleri Müdürü Hayati Gürses ne diyor, 2015 yılından bu yana Sarıçay ile ilgili çeşitli çalışmalar yaparak buradaki sorunun çayın çıkış kısmına yapılacak iki mendirek ile çözüleceğine dair bir rapor hazırladıklarını, sorunun çözümüyle ilgili bir talep oluşturarak sorumlu kurum olan DSİ’ye başvurduklarını, DSİ’nin talebi yerinde bulduğu ancak hali hazırda buraya ayıracakları bütçelerinin olmadığını, bunun üzerine belediyenin “biz kendi bütçemizle yapalım, siz yeter ki izin verin” diye bir dizi yazışmalar yapıldığını söylüyor. Yıllar geçiyor son aşamada konuyla ilgili Kasım 2019 tarihinde bakanlık belediyenin talebine “hayır yapamazsınız” diye cevap veriyor. Gerekçe olarak da “Sarıçay yatağında akışa mani olacak, yatak kapasitesini düşürecek hiçbir engel ve yapının bulunmaması gerekiyor” diyor. Oradaki neredeyse çayın içinde olan engel ve yapıların neler olduğuna gidin bakın, bakanlık haksız da değil. Ama bu kısmıyla ilgilenmiyorum buna da bir çözüm bulunurdu, 5 yıl geçmiş, yıl olmuş 2020 konu halen daha çözülememiş! Benzer bir durum havaalanı duvarının içeriye alınarak yolun genişletilmesi Karacaören Kentsel Genişleme alanıyla, Barbaros Ticari alanın birbirine bağlanması projesi için de geçerli. Bu proje hayata geçtiğinde Sarıçay üzerine 3. bir köprü yapılacak ve şehrin trafiği rahatlayacak. Çanakkale Belediyesi 2015 yılında havalanın duvarının içeriye alınması için yazışmalara başlıyor aradan 5 yıl geçiyor, yıl oluyor 2020 konu halen daha çözülemiyor! Belediye ilgili kuruma Ekim 2019 yılında son olarak bir yazı gönderiyor yazıyla ilgili herhangi bir geri dönüş de olmuyor, mevzu öylece kalıyor. Başkana sordum; “Aradan 8 ay geçmiş, yazıyı yazdık cevap bekliyoruz, işte efendim şöyle dediler böyle dediler. İş yapmak isteyen için bunlar bahaneden ibaret, bakın Güzelyalı-Dardanos artıma tesisini çözmek için ne yaptınız Ankara’ya gittiniz, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’dan destek istediniz ve konuyu çözdünüz. Diğer mevzularda da aynısını neden yapmıyorsunuz?” Başkan, “evet haklısın, bir özeleştiri yapmak gerekiyor bu konuda, şu pandemi biraz rahatlasın alacağım dosyaları gideceğim Sayın Bülent Turan’a sağolsun zaten kendisi bize çok yardımcı oluyor, bu konularda da yardımcı olacaktır”dedi.  Sanırım daha fazla bir şey demeye gerek yok. Çanakkale’nin Bülent Turan gibi fırsatı var bunu değerlendirmek gerekiyor. Adam Ankara’da diyor ki “mevzu Çanakkale ise partisi, görüşü beni ilgilendirmez getirin çözelim” daha ne desin. Buna rağmen yok yana yattı, çamura battı demek bahane olur, iş yapmayı istememek olur!
Ekleme Tarihi: 15 Haziran 2020 - Pazartesi

Alacağım Dosyaları Gideceğim Bülent Turan’a

Geçtiğimiz hafta AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas bir basın açıklanması düzenlemiş, Çanakkale Belediyesini birçok konuda eleştirmiş “CHP’li Belediye İçin İnsan Hayatı Bu Kadar Ucuz mu?” diye sormuş ve şunları dile getirmişti; “Biyolojik arıtma çalışıyor mu? Vatandaşın; şehrin atık sularının Sarıçay’a akıtıldığına dair endişesi var. Sarıçay çevresinden gelen yağmur suları ve yağmur suyuyla karışık evsel atıkların Sarıçay’ı ve içinde yaşayan canlıları katlettiği, dahası vatandaşın da sağlığını ciddi tehlikeye attığı görülmektedir. Görünen o ki arıtma tesisi fonksiyonel çalışmamaktadır. Aynı zamanda hemşerilerimizin önemle bu soruyu sormalarını ve cevabını tekrarlamalarını istiyorum, Sarıçay nereye akıyor? Sarıçay boğazın serin sularına akıyor ve buradan hemen yanı başımızdaki şehrimizin plajlarına kadar gidiyor bununla beraber maalesef doğayı kirletiyor ve hemşerilerimizin sağlıklarını ciddi anlamda tehlikeye atıyor.”

Naim Başkan’ın bu açıklamalarına gazetemizin manşetinden yer vermiştim. Bugün sabah Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan aradı ve Naim başkanın açıklamalarını hayretle okuduğunu belirterek ben de bu konuda bir şeyler söylemek istiyorum dedi ve şunları söyledi; “Bizim tesisimizin her çıktığı su miktarında 365 gün 24 saat otomatik kontrol yapılır. Buradan çıkan değerler anlık olarak Ankara’da Çevre Şehircilik Bakanlığının ilgili biriminin ekranına düşer. Burada en ufak bir sıkıntı olduğunda anında ikaz gelir, ikaz gelmesine de gerek yok zaten tesislerimizde de bu durum anında görülür ve önemler alınır. Bizim hem Güzelyalı’da ki hem de yukarda arıtmalarımızda ayrıca UV cihazlarıyla mikropları da öldürürüz. Dolayısıyla tam bir oto kontrol ve denetleme sistemi mevcut. Şimdi tablo böyleyken, yapılan açıklama ile iki yere haksızlık yapıldığını ifade etmek istiyorum, çevre şehirciliğe ve belediye meclis üyesi arkadaşlarına… Çanakkale’de belediye atık sularını arıtmadan Sarıçay’a veriyorsa ve bu biliniyorsa o zaman bu belediye meclis üyesi arkadaşlar ne iş yapıyorlar, sorgulayacaklar. Onun için eksik bilgiyle kamuoyunu yanıltıcı birtakım açıklamalarda bulunmamak gerekiyor. Sayın Başkan rahat etsin gerek katı atıkta gerek atık suda Çanakkale’nin çevre sorunları bitmiştir. Teşekkür beklemiyorum çünkü ben görevimi yapıyorum. Ama hakkımı da yemesinler isterim! İl başkanı bu açıklamayı yaparken belediye meclis üyesi Esra hanım yanında oturuyordu aslında ondan bazı şeyleri teyit etse belki ben bugün bu düzeltmeyi yapmak zorunda kalmayacaktım.”

Ülgür Başkan bu bilgilere geçtiğimiz gün yapılan belediye meclis toplantısında da yer verdiğini söyledi. İki açıklamada ortada kim haklı, kim haksız kısmı aslında Sarıçay’a bakınca önemini kaybediyor. Çünkü Sarıçay Çanakkale’ye yakışmayan bir kirlilik içinde. Vatandaşı ilgilendiren kısmı da burası… 

***

Sarıçay Adeta Bürokrasiye Kurban Edilmiş Durumda

Bakın konuyla ilgili Belediye Ulaşım Hizmetleri Müdürü Hayati Gürses ne diyor, 2015 yılından bu yana Sarıçay ile ilgili çeşitli çalışmalar yaparak buradaki sorunun çayın çıkış kısmına yapılacak iki mendirek ile çözüleceğine dair bir rapor hazırladıklarını, sorunun çözümüyle ilgili bir talep oluşturarak sorumlu kurum olan DSİ’ye başvurduklarını, DSİ’nin talebi yerinde bulduğu ancak hali hazırda buraya ayıracakları bütçelerinin olmadığını, bunun üzerine belediyenin “biz kendi bütçemizle yapalım, siz yeter ki izin verin” diye bir dizi yazışmalar yapıldığını söylüyor. Yıllar geçiyor son aşamada konuyla ilgili Kasım 2019 tarihinde bakanlık belediyenin talebine “hayır yapamazsınız” diye cevap veriyor. Gerekçe olarak da “Sarıçay yatağında akışa mani olacak, yatak kapasitesini düşürecek hiçbir engel ve yapının bulunmaması gerekiyor” diyor. Oradaki neredeyse çayın içinde olan engel ve yapıların neler olduğuna gidin bakın, bakanlık haksız da değil. Ama bu kısmıyla ilgilenmiyorum buna da bir çözüm bulunurdu, 5 yıl geçmiş, yıl olmuş 2020 konu halen daha çözülememiş!

Benzer bir durum havaalanı duvarının içeriye alınarak yolun genişletilmesi Karacaören Kentsel Genişleme alanıyla, Barbaros Ticari alanın birbirine bağlanması projesi için de geçerli. Bu proje hayata geçtiğinde Sarıçay üzerine 3. bir köprü yapılacak ve şehrin trafiği rahatlayacak. Çanakkale Belediyesi 2015 yılında havalanın duvarının içeriye alınması için yazışmalara başlıyor aradan 5 yıl geçiyor, yıl oluyor 2020 konu halen daha çözülemiyor! Belediye ilgili kuruma Ekim 2019 yılında son olarak bir yazı gönderiyor yazıyla ilgili herhangi bir geri dönüş de olmuyor, mevzu öylece kalıyor.

Başkana sordum; “Aradan 8 ay geçmiş, yazıyı yazdık cevap bekliyoruz, işte efendim şöyle dediler böyle dediler. İş yapmak isteyen için bunlar bahaneden ibaret, bakın Güzelyalı-Dardanos artıma tesisini çözmek için ne yaptınız Ankara’ya gittiniz, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’dan destek istediniz ve konuyu çözdünüz. Diğer mevzularda da aynısını neden yapmıyorsunuz?”

Başkan, “evet haklısın, bir özeleştiri yapmak gerekiyor bu konuda, şu pandemi biraz rahatlasın alacağım dosyaları gideceğim Sayın Bülent Turan’a sağolsun zaten kendisi bize çok yardımcı oluyor, bu konularda da yardımcı olacaktır”dedi. 

Sanırım daha fazla bir şey demeye gerek yok. Çanakkale’nin Bülent Turan gibi fırsatı var bunu değerlendirmek gerekiyor. Adam Ankara’da diyor ki “mevzu Çanakkale ise partisi, görüşü beni ilgilendirmez getirin çözelim” daha ne desin. Buna rağmen yok yana yattı, çamura battı demek bahane olur, iş yapmayı istememek olur!

Yazıya ifade bırak !