Çanakkale, Türkiye’nin en özel şehirlerinden biri. Peki, bu eşsiz kentimiz yıldır ne yaşıyor? Koca bir "Hiçlik" vaadi altında eziliyor!
Belediye Başkanı Muharrem Erkek, koltuğa oturmadan önce adeta bir "vaat destanı" yazdı: 30’a yakın ana proje ve tam 55 maddelik bir liste! "Katılımcı, şeffaf, hesap verebilir yönetim" ve "ulaşımın merkezine insanı koyma" sözleri kulaklarımızdaydı. Aradan koskoca bir 20 ay geçti. Soruyorum: Bu "destandan" geriye ne kaldı?
"Göz Boyamalık" Projeler Buharlaştı: Ne Otoparkı Gören Var Ne Taksiye Binen
Tablo maalesef çok acı: Toplam 55 vaatten, şehre gerçek bir nefes aldıracak, somut bir adım atanların sayısı beşi bile bulmuyor. Hayata geçirilenler ise adeta pansuman niteliğinde.
Hatırlayın: Kentin trafik krizini çözeceği söylenen "Tam Otomatik Akıllı Otopark" ve "Deniz Taksi" gibi projeler vardı. Bu vaatler, benim o zaman da eleştirdiğim gibi, sadece seçim kitapçığının sayfa sayısını artırmaya ve vatandaşı oyalamaya yönelik "göz boyamalık" projelerdi. Bugün ne bu otoparkı gören var, ne o taksiye binen. Akıllı kent uygulamalarının simgesi olacak ÇANAPPKALE ve trafik verilerine erişim sözü de tıpkı diğerleri gibi buharlaştı.
Otobüsler Bitik, Yönetim Kör: "Samimiyetsizlik" Var, Yeni Otobüs Sayısı Sadece 5!
Ulaşımın merkezine insanı koyduğunu iddia eden bir yönetimin ilk işi ne olur? Elbette toplu taşıma kalitesini yükseltmek. Başkan Erkek, "Otobüs Sayısının Arttırılması" sözünü vermişti. Göreve gelindiğinden bu yana alınan yeni otobüs sayısı sadece ve sadece 5! Eğer bu vaat, seçim kürsüsünde kalmasaydı, bugün Çanakkale sokaklarında en az 20 yeni otobüs hizmet veriyor olmalıydı. Ancak ortada büyük bir samimiyetsizlik var.
Daha da kötüsü, halkın çilesi: Belediyenin denetiminde olan Taşıma Kooperatifine ait araçların çoğu 10 yaş sınırını aşmış durumda, klimalar çalışmıyor, konfor sıfır. Sözleşmede "beş yılda bir araç yenileme" maddesi açıkça yazmasına rağmen, "ekonomik kriz" bahanesiyle bu madde sümenaltı edilmiş. Eğer kooperatif artık kâr edemiyorsa, belediye elini taşın altına koymalı, hissesini almalı, hattı kendi bünyesine katmalı ve derhal yeni otobüsleri alarak hattı işletmelidir.
Bu eylemsizliğin bedelini, özellikle işe gidiş-dönüş ve okul saatlerinde felç olan şehir trafiği çekiyor. Ne otoparka, ne de otobüs seferlerine elle tutulur bir çözüm getirildi. Çanakkale'de trafik artık bir KÂBUS!
CHP'li Meclis Üyelerine Çağrı: "Konforlu Araçlarınızdan İnip Bir Durak Otobüse Binin!"
Peki, bu kâosun mimarları ve çözmesi gerekenler nerede? CHP’li belediye meclis üyeleri! Gelin, samimiyseniz, her biriniz yarın sabah herhangi bir duraktan otobüse binin ve sadece 5-6 durak yolculuk yapın. O zaman bu halkın yaşadığı eziyeti bizzat tecrübe edeceksiniz! Ne yazık ki onlar çoğu bırakın otobüse binmeyi, Cuma pazarından bile halkın arasına karışıp alışveriş yapmıyorlar. Halkın derdiyle dertlenmeyen, sorunları sadece raporlardan okuyan bir yönetimden, bu şehre çözüm gelmesi HAYALDİR!
Çalıştay: 20 Aylık Eylemsizlikten Sonra Gelen "Oyalama Sanatına" Kurumları Ortak Etme
20 aydan beri ulaşım sorununda gözle görülür tek bir çivi çakılmazken, nihayet Çanakkale Belediyesi, ÇOMÜ ve Trakya Üniversiteler Birliği iş birliğiyle bir Ulaşım Çalıştayı düzenledi. "Ortak akıl" ve "bilimsel veri" vurgusu yapılması elbette güzel.
Ancak: 20 aydır somut hiçbir adım atılmazken, bu çalıştaylar sadece ve sadece "zaman kazanma" ve "oyalama taktiğidir!” Bu tür toplantılardan, lafı güzaf üretmekten başka bir sonuç beklemek saflıktır. Dahası, valilik, üniversite ve resmi kurumlar da farkında olmadan bu "oyalama sanatı"na ortak ediliyor.
Raylı Sistem Korkusu ve Zihniyet Farkı: "Nasıl Yapamayız" Değil, "Nasıl Çözeriz" Denmeli!
Çalıştaydan yansıyan en çarpıcı not: Raylı sistem. Başkan Erkek, Ulaştırma Bakanlığı verilerine dayanarak, gerekli olan 7.000 yolcu sayısına karşın Çanakkale’de bu rakamın 900 civarında olduğunu itiraf etti ve "henüz çok erken" dedi. İşte zihniyet farkı burada başlıyor: Sayın Erkek, kolaycılığa kaçarak sadece "neden olmaz, nasıl yapılamaz" dilini kullanıyor.
Benim sormak istediğim: Korkmaya gerek yok! Bizim yöneticilerden beklediğimiz; sadece "neden olmaz" demek değil, "NASIL ÇÖZÜM OLUR, NASIL YAPARIZ" diye kafa yormalarıdır.
Ankara Bağları ve En Büyük "Siyasi İhmal": Sorunlar İçin Kapı Çalmamak Hizmet Kusurudur
Unutmayalım: Muharrem Erkek, boş bir siyasi figür değil. Geçmişte CHP Genel Başkan Yardımcılığı ve iki dönem milletvekilliği yapmış, Ankara’da ağırlığı olan bir isim. Bu siyasi nüfuzu, kentin acil sorunları için Ulaştırma ve Çevre Şehircilik Bakanlıklarının kapılarını sonuna kadar açar. Çok ciddi devlet desteklerini rahatlıkla Çanakkale’ye getirebilir. Getirmelidir!
Ama ne böyle bir dert, ne de böyle bir gayret var! Kendileri, maalesef, İstanbul mitinglerinde ya da parti içi organizasyonlarda "boy göstermekten" öteye geçmiyorlar. Çanakkale’nin temel sorunları için Ankara’ya gidip kapı çalmamak, bu kente yapılmış en büyük HİZMET KUSURUDUR ve düpedüz SİYASİ İHMALDİR!
Akademik Çözüm Reçetesi Hazır: Küçük Dokunuşlarla Büyük Etki Yaratılabilir
Neyse ki, oyalama sürecine ortak edilseler de, Ulaşım Çalıştayı’nda bir araya gelen akademisyenler, somut, pratik ve hızlı çözümlerle de sundular. Boğaziçi Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ilgın Yaşar'ın tespiti mükemmel: Çanakkale, coğrafi yapısı nedeniyle "doğal bir laboratuvar", yani küçük dokunuşlarla büyük etki yaratılabilecek bir "mükemmeliyet merkezi"olabilir. İşte bu, "büyük projelere kaynak yok" bahanesini tamamen çöpe atıyor. Vakit kaybetmeye gerek yok; reçete hazır!
Tamamen katıldığım, bilimin ışığında hazırlanan ve BELEDİYE YÖNETİMİNİN DERHAL uygulamaya koyması gereken en kritik çözümler:
- Kesintisiz Bisiklet Omurgası: Motorlu trafikten ayrılmış, güvenli ve kesintisiz bir bisiklet rotası omurgasıoluşturmaktır.
- Akıllı Veri Yönetimi ve Mükemmeliyet Merkezi: Üniversite ile iş birliği yapılarak bir Akıllı Veri Yönetim Merkezi kurulmalı ve alınan kararların "güzel veriye" dayanması sağlanmalıdır.
- Toplu Taşımada Kalite ve Dinamik Güzergâhlar: Öğrenci hareketliliğine uygun dinamik ve esnek güzergâhlaroluşturulması elzemdir. Kooperatif sorunları derhal çözülmelidir.
- Akıllı Uygulamalar: Yapay zekâ destekli akıllı kavşak uygulamaları hızla yaygınlaştırılmalıdır.
Eylem Zamanı: Oyalama Sanatını Bırakın, Güven Sadece "Somut Adımlarla" Geri Kazanılır
Çanakkale’nin ulaşım sorununu çözmek için artık ne veri eksik ne de pratik çözüm. Raylı sistem gibi "büyük ameliyatların" vakti gelmemiş olabilir, ama kente hemen nefes aldıracak "küçük dokunuşların" reçetesi hazırdır.
Belediye yönetimine son çağrım: Oyalama sanatını derhal bırakın ve bilim insanlarının sunduğu bu somut çözümleri "kısa vadede ve kararlılıkla" hayata geçirin. Aksi takdirde, bu yönetim, Çanakkale’yi sadece trafik kâosuyla değil, halkın güvenini kaybetmenin ağır bedeliyle karşı karşıya bırakacaktır. Halkın güveni, lafla değil, sadece SOMUT ADIMLARLA geri kazanılır!