Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Türkiye Kazandı, TÜMAD Madencilikten Stratejik Yerli ve Milli Adım

Türkiye son yıllarda uluslararası arenada 1 milyar dolarlık büyük bir tahkim davasıyla karşı karşıyaydı. Kanada merkezli Alamos Gold’un Türkiye iştiraki Doğu Biga Madencilik, Kirazlı, Ağı Dağı ve Çamyurt projeleri üzerinden Türkiye aleyhine dava açmış, devletimizin yüklü bir tazminat ödeme riski ortaya çıkmıştı. Bu davanın ülkemiz için nasıl bir ekonomik yük olabileceğini tahmin etmek zor değil. İşte şimdi bu dava kapanıyor. Nurol Holding’e bağlı TÜMAD Madencilik’in Doğu Biga Madencilik’i satın almasıyla birlikte yalnızca milyar dolarlık dava yükü ortadan kalkmadı; aynı zamanda kaynakların Türkiye’de kalması sağlandı. Devletimizin kasasından tek kuruş çıkmayacak, Çanakkale’nin sahaları yeniden ekonomiye kazandırılacak. Lapseki Tecrübesi Güven Veriyor Benim madencilik konusundaki bakış açım uzun süredir aynı: Doğru yöntemle, hukuka uygun, çevre değerlerini gözeten bir anlayışla bu iş yapılabilir. Bunun en somut örneğini Lapseki Şahinli’de TÜMAD gösterdi. Neredeyse on yıldır faaliyet gösteriyorlar. Çevrecilerin söylediği gibi doğa yok olmadı, tarım bitmedi, kimse suya muhtaç kalmadı. Aksine bölge ekonomisi gelişti, binlerce gencimize iş sahası açıldı, insanlar hayatlarına devam etti. Bu tablo, şirketin işini hakkıyla yaptığının açık kanıtıdır. İşte bu nedenle Kirazlı, Ağı Dağı ve Çamyurt sahalarının yine TÜMAD tarafından devralınması güven verici bir gelişmedir. Başka bir firma olsaydı elbette soru işaretleri doğabilirdi. Ancak geçmiş tecrübeye bakarak, bu yatırımı sahiplenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Kaynaklar Türkiye’de Kalacak​ Türkiye yılda 30 milyar dolara yakın altın ithal ediyor. Bu ithalat, cari açığımız üzerinde büyük bir yük. Yabancı şirketler Türkiye’de maden işletince, buradan elde edilen kazanç da yurtdışına çıkıyor. Alamos Gold da aynı şekilde, elde edeceği kârı Kanada’ya aktaracaktı. Ama şimdi tablo değişti. TÜMAD’ın devralmasıyla birlikte kaynaklar Türkiye’de kalacak, devletimizin kasasına girecek. Binlerce kişiye iş, ekmek kapısı açılacak. Bölgedeki esnaf ve işletmeler ciddi kazanç sağlayacak. Üstelik bu gelişme yalnızca ekonomik değil, stratejik açıdan da büyük önem taşıyor. Çünkü 1 milyar dolarlık dava Türkiye için ciddi bir riskti. TÜMAD elini taşın altına koyarak bu riski ortadan kaldırdı. Nurol Holding’den Yerli ve Milli Duruş Bu noktada Nurol Holding’in kararlılığını ayrıca vurgulamak gerekiyor. Çünkü bu adımı yalnızca bir yatırım olarak görürsek eksik olur. Ekonomik darboğazın yaşandığı, jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde Nurol Holding, kaynaklarını bu projeye için seferber etti. Bu, yalnızca ticari bir karar değil; aynı zamanda millete ve devlete sahip çıkma anlayışının bir yansımasıdır. Türkiye’nin 1 milyar dolar tazminat ödemesinin önüne geçmek, kaynakları yeniden ekonomiye kazandırmak ve yerli bir firmayla sahaları işletmeye açmak, milli bir görev bilinciyle yapılmış bir iştir. Çanakkale’nin Sahip Çıkması Gerekiyor Bugün Çanakkale’nin önünde tarihi bir fırsat var. Bu yatırım, sadece bir maden yatırımı değil; gençlere iş imkânı, ticarete canlılık, Türkiye’ye ekonomik bağımsızlık sağlayacak bir adımdır. Geçtiğimiz on yılda Lapseki’de gördüğümüz tabloyu dikkate alarak, bu şirkete, bu yatırıma ve bu projeye sahip çıkmalıyız. Çanakkale için çok büyük bir fırsat kapısı açılmıştır. Unutmayalım ki bu sadece bir şirket devralma haberi değil; Türkiye’nin kaynaklarını kendi topraklarında tutma kararıdır. Yabancı şirketlere milyarlarca dolar aktarmak yerine, bu kaynağın milletimizin faydasına kullanılmasını sağlayacak bir milli hamledir. Bu nedenle “1 Milyar Dolarlık Dava Kapanıyor” haberi, yalnızca bir ekonomi haberi değil; Çanakkale’nin ve Türkiye’nin geleceği için tarihi bir kazanımdır.
Ekleme Tarihi: 15 Eylül 2025 -Pazartesi

Türkiye Kazandı, TÜMAD Madencilikten Stratejik Yerli ve Milli Adım

Türkiye son yıllarda uluslararası arenada 1 milyar dolarlık büyük bir tahkim davasıyla karşı karşıyaydı. Kanada merkezli Alamos Gold’un Türkiye iştiraki Doğu Biga Madencilik, Kirazlı, Ağı Dağı ve Çamyurt projeleri üzerinden Türkiye aleyhine dava açmış, devletimizin yüklü bir tazminat ödeme riski ortaya çıkmıştı. Bu davanın ülkemiz için nasıl bir ekonomik yük olabileceğini tahmin etmek zor değil.

İşte şimdi bu dava kapanıyor. Nurol Holding’e bağlı TÜMAD Madencilik’in Doğu Biga Madencilik’i satın almasıyla birlikte yalnızca milyar dolarlık dava yükü ortadan kalkmadı; aynı zamanda kaynakların Türkiye’de kalması sağlandı. Devletimizin kasasından tek kuruş çıkmayacak, Çanakkale’nin sahaları yeniden ekonomiye kazandırılacak.

Lapseki Tecrübesi Güven Veriyor

Benim madencilik konusundaki bakış açım uzun süredir aynı: Doğru yöntemle, hukuka uygun, çevre değerlerini gözeten bir anlayışla bu iş yapılabilir. Bunun en somut örneğini Lapseki Şahinli’de TÜMAD gösterdi.

Neredeyse on yıldır faaliyet gösteriyorlar. Çevrecilerin söylediği gibi doğa yok olmadı, tarım bitmedi, kimse suya muhtaç kalmadı. Aksine bölge ekonomisi gelişti, binlerce gencimize iş sahası açıldı, insanlar hayatlarına devam etti. Bu tablo, şirketin işini hakkıyla yaptığının açık kanıtıdır.

İşte bu nedenle Kirazlı, Ağı Dağı ve Çamyurt sahalarının yine TÜMAD tarafından devralınması güven verici bir gelişmedir. Başka bir firma olsaydı elbette soru işaretleri doğabilirdi. Ancak geçmiş tecrübeye bakarak, bu yatırımı sahiplenmemiz gerektiğini düşünüyorum.

Kaynaklar Türkiye’de Kalacak​

Türkiye yılda 30 milyar dolara yakın altın ithal ediyor. Bu ithalat, cari açığımız üzerinde büyük bir yük. Yabancı şirketler Türkiye’de maden işletince, buradan elde edilen kazanç da yurtdışına çıkıyor. Alamos Gold da aynı şekilde, elde edeceği kârı Kanada’ya aktaracaktı.

Ama şimdi tablo değişti. TÜMAD’ın devralmasıyla birlikte kaynaklar Türkiye’de kalacak, devletimizin kasasına girecek. Binlerce kişiye iş, ekmek kapısı açılacak. Bölgedeki esnaf ve işletmeler ciddi kazanç sağlayacak.

Üstelik bu gelişme yalnızca ekonomik değil, stratejik açıdan da büyük önem taşıyor. Çünkü 1 milyar dolarlık dava Türkiye için ciddi bir riskti. TÜMAD elini taşın altına koyarak bu riski ortadan kaldırdı.

Nurol Holding’den Yerli ve Milli Duruş

Bu noktada Nurol Holding’in kararlılığını ayrıca vurgulamak gerekiyor. Çünkü bu adımı yalnızca bir yatırım olarak görürsek eksik olur. Ekonomik darboğazın yaşandığı, jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde Nurol Holding, kaynaklarını bu projeye için seferber etti.

Bu, yalnızca ticari bir karar değil; aynı zamanda millete ve devlete sahip çıkma anlayışının bir yansımasıdır. Türkiye’nin 1 milyar dolar tazminat ödemesinin önüne geçmek, kaynakları yeniden ekonomiye kazandırmak ve yerli bir firmayla sahaları işletmeye açmak, milli bir görev bilinciyle yapılmış bir iştir.

Çanakkale’nin Sahip Çıkması Gerekiyor

Bugün Çanakkale’nin önünde tarihi bir fırsat var. Bu yatırım, sadece bir maden yatırımı değil; gençlere iş imkânı, ticarete canlılık, Türkiye’ye ekonomik bağımsızlık sağlayacak bir adımdır.

Geçtiğimiz on yılda Lapseki’de gördüğümüz tabloyu dikkate alarak, bu şirkete, bu yatırıma ve bu projeye sahip çıkmalıyız. Çanakkale için çok büyük bir fırsat kapısı açılmıştır.

Unutmayalım ki bu sadece bir şirket devralma haberi değil; Türkiye’nin kaynaklarını kendi topraklarında tutma kararıdır. Yabancı şirketlere milyarlarca dolar aktarmak yerine, bu kaynağın milletimizin faydasına kullanılmasını sağlayacak bir milli hamledir.

Bu nedenle “1 Milyar Dolarlık Dava Kapanıyor” haberi, yalnızca bir ekonomi haberi değil; Çanakkale’nin ve Türkiye’nin geleceği için tarihi bir kazanımdır.

Yazıya ifade bırak !