Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Sormak İsterim Bu Yanlış Değil Midir, Yamuk Değil Midir?

Beklenen oldu 8 Mart Dünyada Kadınlar Gününde il başkanlığı görevinden istifa eden Yeşim Karadağ resmi olarak AK Partiden istifa ettiğini duyurdu. İstifasını sosyal medya hesabı üzerinden kısa bir metinle duyuran Karadağ’ın açıklamasında dikkatimi çeken kısım ise şurası oldu; “Yanlış ve Yamuk” Yapmadığım, Alnımın Akı İle Her Kademesinde Onurlu Bir Şekilde Mücadele Ettiğim AK Parti ‘den Partinin Temelini Oluşturan Kuruluş İlke ve Esaslarından Uzaklaşması Nedeniyle Bugün İtibari İle İstifa Ediyorum.” “Yanlış ve Yamuk” bu iki sözcük yerine kullanabileceği onca sözcük varken bu ikisini seçmiş olmasına üzüldüm. Bir hanımefendinin kendince “önemli” bir açıklama yaparken kahve ağzıyla konuşmasını şaşkınla karşıladım. Sonra düşündüm acaba bu sözlerin muhatabı kim olabilir ki ve cevabını buldum. Karadağ, AK Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’a mesaj veriyordu, hatta hesaplaşıyordu tam da Davutoğlu “ürkekliğiyle”… Çünkü Turan uzun bir dönemdir; “Bu partiye yamuk yapan, yanlış yapan anlayışın geride kalması lazım” ifadelerini sıkça kullanıyordu. Karadağ’ın bu kısa açıklamaya “bu da içimde kalmasın”diyerek bu iki sözcüğü sıkıştırmış olması aslında anlaşılabilir bir şey…  Oysa gönderme yaptığı Turan, Erdener Can’ın istifası sonrası, Yeşim Karadağ’ın il başkanı olmasını bizzat istemiş, genel merkezdeki süreci halletmişti. Trakya bölgesindeki il başkanlarıyla, genel merkezle Karadağ’ı irtibatlandırmış “bizim il başkanımıza sahip”çıkın demişti… Buraya bir soru sıkıştırmak isterim; “bize verilenlerin kıymetini biliyor ve gereken vefayı gösteriyor muyuz? İnsanoğlunun fıtratı iyiliği unutmaya meyillidir. Borçtan kurtulmanın iki yolu vardır; çalışıp ödemek yahut inkâr etmek.” Karadağ’ın istifa açıklamasında dikkatimi çeken bir başka noktada; “Uzun Yıllar Boyunca Gönüllü Bir Neferi Olarak Çalıştığım” demesi oldu. Ama neferi olduğu partinin il başkanlığından o ya da bu sebeple el çektirilirken birilerine mesaj vermek için neferi olduğu partiyi zora düşürme pahasına 8 Mart Dünya Kadınlar gününde istifa etti. “Sormak isterim bu yanlış değil midir, yamuk değil midir?” Nefer olmak demek kan kusup kızılcık şerbeti içmek demek değil midir?  Hemen hemen her gün denk geliyoruz. Beklentileri karşılanmayan, istediği kendisine verilmeyen, amacına ulaşamayan birileri, hemen eleştiri ipine sımsıkı sarılıyor. Buna elbette eleştiri diyemeyiz. Kendi hırsını, ikbal arayışını, şahsi menfaatini hakikat kisvesiyle sunmaktır bu…Geride kalmanın acısı, istediğini elde edememenin öfkesi, dışlanmışlık düşüncesi, maksada ulaşamamak endişesi, kaybetmek korkusu, intikam, hased vs hak arama iddiasında olanların kendisine çok dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü bunu kahve ağzıylayapacaklarsa başka bir şeyin peşinde olduklarının göstergesi olacaktır. Umarım ve dilerim Karadağ onlardan birisi olmaz… Siyaseten var olmasının sebebi olan AK Partiden istifa etmesi, kurulacak yeni partide yer araması bazı şeyler için gösterge olsa da ben yine de umarım demek isterim…  Söylediklerimin bazı bölümleri ağır eleştiri olarak algılanabilir fakat yazarken özellikle dikkat etmeye çalıştım. Çünkü Yeşim Karadağ ve Karadağ ailesiyle uzun yıllara dayanan bir hukukum var, Karadağ ailesinin bir ferdi olan Yeşim Karadağ’ı bugüne kadar hiç eleştirmedim, haddim de değil. Siyaset yapan Yeşim Karadağ’ı bazen övdüğüm, bazen yerdiğim zamanlar oldu ama karşılıklı olarak hukukumuzu bugüne kadar koruduk, bundan sonrada korumak için ben kendi adıma elimden geleni yapacağım. Karadağ’ın bu hukuku koruyacağından şüphem yok. Fakat Karadağ’a daha önce tavsiyede bulunduğum gibi yeniden tavsiye ediyorum; Etrafındaki bazı kimselerin iplerini kısa tut… Son söz; “Hep beraber yaşıyor ve maruz kalıyoruz. İnsana ve kalbe giden yollar hızla bozuluyor. Aynı dili konuşuyor, aynı kelimeleri kullanıyor, aynı hassasiyetlerden bahsediyor, aynı hasletleri dile getiriyor, fakat bir türlü anlaşamıyoruz. Bunun sebebi ne olabilir? Aklıma ilk gelenler: Bencillik, haset, ihtiras, kibir, paylaşmama arzusu…
Ekleme Tarihi: 23 Eylül 2019 - Pazartesi

Sormak İsterim Bu Yanlış Değil Midir, Yamuk Değil Midir?

Beklenen oldu 8 Mart Dünyada Kadınlar Gününde il başkanlığı görevinden istifa eden Yeşim Karadağ resmi olarak AK Partiden istifa ettiğini duyurdu. İstifasını sosyal medya hesabı üzerinden kısa bir metinle duyuran Karadağ’ın açıklamasında dikkatimi çeken kısım ise şurası oldu“Yanlış ve Yamuk” Yapmadığım, Alnımın Akı İle Her Kademesinde Onurlu Bir Şekilde Mücadele Ettiğim AK Parti ‘den Partinin Temelini Oluşturan Kuruluş İlke ve Esaslarından Uzaklaşması Nedeniyle Bugün İtibari İle İstifa Ediyorum.”

“Yanlış ve Yamuk” bu iki sözcük yerine kullanabileceği onca sözcük varken bu ikisini seçmiş olmasına üzüldüm. Bir hanımefendinin kendince “önemli” bir açıklama yaparken kahve ağzıyla konuşmasını şaşkınla karşıladım. Sonra düşündüm acaba bu sözlerin muhatabı kim olabilir ki ve cevabını buldum. Karadağ, AK Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’a mesaj veriyordu, hatta hesaplaşıyordu tam da Davutoğlu “ürkekliğiyle”… Çünkü Turan uzun bir dönemdir; “Bu partiye yamuk yapan, yanlış yapan anlayışın geride kalması lazım” ifadelerini sıkça kullanıyordu. Karadağ’ın bu kısa açıklamaya “bu da içimde kalmasın”diyerek bu iki sözcüğü sıkıştırmış olması aslında anlaşılabilir bir şey… 

Oysa gönderme yaptığı Turan, Erdener Can’ın istifası sonrası, Yeşim Karadağ’ın il başkanı olmasını bizzat istemiş, genel merkezdeki süreci halletmişti. Trakya bölgesindeki il başkanlarıyla, genel merkezle Karadağ’ı irtibatlandırmış “bizim il başkanımıza sahip”çıkın demişti… Buraya bir soru sıkıştırmak isterim; “bize verilenlerin kıymetini biliyor ve gereken vefayı gösteriyor muyuz? İnsanoğlunun fıtratı iyiliği unutmaya meyillidir. Borçtan kurtulmanın iki yolu vardır; çalışıp ödemek yahut inkâr etmek.”

Karadağ’ın istifa açıklamasında dikkatimi çeken bir başka noktada; “Uzun Yıllar Boyunca Gönüllü Bir Neferi Olarak Çalıştığım” demesi oldu. Ama neferi olduğu partinin il başkanlığından o ya da bu sebeple el çektirilirken birilerine mesaj vermek için neferi olduğu partiyi zora düşürme pahasına 8 Mart Dünya Kadınlar gününde istifa etti. “Sormak isterim bu yanlış değil midir, yamuk değil midir?” Nefer olmak demek kan kusup kızılcık şerbeti içmek demek değil midir? 

Hemen hemen her gün denk geliyoruz. Beklentileri karşılanmayan, istediği kendisine verilmeyen, amacına ulaşamayan birileri, hemen eleştiri ipine sımsıkı sarılıyor. Buna elbette eleştiri diyemeyiz. Kendi hırsını, ikbal arayışını, şahsi menfaatini hakikat kisvesiyle sunmaktır bu…Geride kalmanın acısı, istediğini elde edememenin öfkesi, dışlanmışlık düşüncesi, maksada ulaşamamak endişesi, kaybetmek korkusu, intikam, hased vs hak arama iddiasında olanların kendisine çok dikkat etmesi gerekiyor. Çünkü bunu kahve ağzıylayapacaklarsa başka bir şeyin peşinde olduklarının göstergesi olacaktır. Umarım ve dilerim Karadağ onlardan birisi olmaz… Siyaseten var olmasının sebebi olan AK Partiden istifa etmesi, kurulacak yeni partide yer araması bazı şeyler için gösterge olsa da ben yine de umarım demek isterim… 

Söylediklerimin bazı bölümleri ağır eleştiri olarak algılanabilir fakat yazarken özellikle dikkat etmeye çalıştım. Çünkü Yeşim Karadağ ve Karadağ ailesiyle uzun yıllara dayanan bir hukukum var, Karadağ ailesinin bir ferdi olan Yeşim Karadağ’ı bugüne kadar hiç eleştirmedim, haddim de değil. Siyaset yapan Yeşim Karadağ’ı bazen övdüğüm, bazen yerdiğim zamanlar oldu ama karşılıklı olarak hukukumuzu bugüne kadar koruduk, bundan sonrada korumak için ben kendi adıma elimden geleni yapacağım. Karadağ’ın bu hukuku koruyacağından şüphem yok. Fakat Karadağ’a daha önce tavsiyede bulunduğum gibi yeniden tavsiye ediyorum; Etrafındaki bazı kimselerin iplerini kısa tut…

Son söz; “Hep beraber yaşıyor ve maruz kalıyoruz. İnsana ve kalbe giden yollar hızla bozuluyor. Aynı dili konuşuyor, aynı kelimeleri kullanıyor, aynı hassasiyetlerden bahsediyor, aynı hasletleri dile getiriyor, fakat bir türlü anlaşamıyoruz. Bunun sebebi ne olabilir? Aklıma ilk gelenler: Bencillik, haset, ihtiras, kibir, paylaşmama arzusu…

Yazıya ifade bırak !