Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Sokaktaki Siyasetçi

“Bazen uysal ahmaklar, sinsi kimselerden daha çok zarar verebilirler, koruduklarını sandıkları kişilere ve değerlere.” Bunun butik bir örneğini sizlerle paylaşmak isterim. Neymiş efendim Belediye Başkanı Ülgür Gökhan sokaktaki tek siyasetçiymiş diğerleri neredeymiş? Efendim Ülgür Gökhan “siyasetçi” olarak sokakta geziyorsa yanlış yapıyor. Çünkü kendisi milyonlarca lira bütçesi, yüzlerce personeli olan bir devlet kurumunun, başkanı, böylesi bir süreçte yapması gereken elli tane iş varken, bunları yapmak yerine siyaset yapıyorsa gerçekten yanlış yapıyor. Açıkçası ben siyaset yaptığını düşünmüyorum ve bir tavsiyede bulunuyorum. “Sayın başkan sizi “sevenlerle” PR kanallarınızı doğru yönetin sizi sokaktaki siyasetçi olarak değil de belediye başkanı olarak pazarlasınlar. Aksi çok başka eleştirilere maruz kalmanıza sebep olur…”  Ayrıca bu süreçte sokakta olmak çok da alkışlanacak bir şey değil, çok ciddi bir salgın var, iki poz vereceğim diye garip garip işler yapmanın anlamı yok… Şimdi birileri sokakta poz verme yarışına girerse şaşırmam! Eğer belediye başkanı birileriyle kıyaslanacaksa o kıyasın şu şekilde olması gerekiyor; CHP’li Kepez Belediyesi pandemi döneminde geçerli olmak üzere su fiyatlarında %50 indirim yaptı siz neden yapmıyorsunuz? Otobüs duraklarında ve yoğunluğun olduğu noktalarda dezenfektan üniteleri halen daha neden yok? Hadi biraz daha vites büyütelim, Ankara’da CHP’li Belediye başkanı Mansur Yavaş herhangi bir gelire sahip olmayan ailelere Acil Nakit Desteği sağlıyor, sizin Yavaştan ne eksiğiniz var, siz neden sağlayamıyorsunuz? Yapın alkışlayalım, helal olsun diyelim… Keşke bu soruları ilk soran ben olmasaydım, olmamalıydım. Bu soruları sorması gerekenler neden sessiz anlamıyorum? Korkmayın bunları sordunuz diye kimse size kızmaz, kimse size küsmez, ilişkileriniz bozulmaz… Geçtiğimiz gün AK Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, CHP, MHP, İyi Parti, Saadet Partisi İl Başkanlarını arayarak pandemi süreciyle ilgili istişarelerde bulundu. Turan bunu belediye seçimleri sonrasında da yapmıştı. Çanakkale’de ili genelindeki tüm belediye başkanlarını arayarak “telefonumuz bu Çanakkale’nin yararına olacak her işte yanınızdayız” demişti. Söze “ya bu Bülent Turan” diye başlayanlar bunu görmez, duymaz ama biz şuracığa not edelim.  *** Geçtiğimiz günlerde “Halkın Duası Devletin Vefası” başlığıyla bir yazı kaleme almış ve Vefa Sosyal Destek Gruplarının nasıl çalıştığıyla ilgili bilgiler vermiştim. Çalışmalar büyük bir özveriyle tüm ülkede devam ediyor. Öyle ki bugün Çanakkale’nin yoğun bölgelerinde ücretsiz maskeler dağıtılıyordu. Bu çalışmalar maalesef bazı kurum ve kişilerce sırf siyaset üretebilmek için eleştiriliyor… Bu yazıyı yazarken AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamalar düştü önüme ve çok iyi denk geldi dedim, dikkatimi çeken bir bölümü sizlerle paylaşarak yazıyı bitirmek isterim. “Bu işin doğası gereği merkezi bir planlama ile yürütülmesi gereken bir konudur. Çok otoriteli bir mücadele dünyanın hiçbir yerinde söz konusu değildir. Dolayısıyla kimsenin yapmak istediği bir hizmet, vatandaşa götürmek istediği bir yararlılık bir iyilik engelleniyor diye bir şey yoktur. İyiliğin üstüne, vatandaşa götürülen hizmetin üstüne parti damgası vurmaya gerek yok, kişisel damga vurmaya gerek yok. Bütün imkanlar devletin belediyelerin bütün imkanları vatandaşındır, milletindir, devletin sahibi millettir, belediyelerin sahibi millettir, bütçenin sahibi millettir. Bu memlekette ne varsa vatandaşımıza aittir. Bunun yapılacağı mekanizmada şudur; valilerin başkanlığındaki Vefa Sosyal Destek Grupları üzerinden bu yapılacaktır. Buna aykırı hangi belediye varsa, bizim partimiz dahil başka partiler dahil, buna aykırı davranan kim varsa bu engellenmektedir. Buna uygun davranan kim de varsa bu teşekkürle ve takdirle karşılanmaktadır. Dolayısıyla şimdiki zaman partizanlık yapma zamanı değildir. Salgınla mücadele ederken tek bir partimiz var, o da vatandaş partisi."
Ekleme Tarihi: 07 Mayıs 2020 - Perşembe

Sokaktaki Siyasetçi

“Bazen uysal ahmaklar, sinsi kimselerden daha çok zarar verebilirler, koruduklarını sandıkları kişilere ve değerlere.” Bunun butik bir örneğini sizlerle paylaşmak isterim.

Neymiş efendim Belediye Başkanı Ülgür Gökhan sokaktaki tek siyasetçiymiş diğerleri neredeymiş? Efendim Ülgür Gökhan “siyasetçi” olarak sokakta geziyorsa yanlış yapıyor. Çünkü kendisi milyonlarca lira bütçesi, yüzlerce personeli olan bir devlet kurumunun, başkanı, böylesi bir süreçte yapması gereken elli tane iş varken, bunları yapmak yerine siyaset yapıyorsa gerçekten yanlış yapıyor. Açıkçası ben siyaset yaptığını düşünmüyorum ve bir tavsiyede bulunuyorum. “Sayın başkan sizi “sevenlerle” PR kanallarınızı doğru yönetin sizi sokaktaki siyasetçi olarak değil de belediye başkanı olarak pazarlasınlar. Aksi çok başka eleştirilere maruz kalmanıza sebep olur…” 

Ayrıca bu süreçte sokakta olmak çok da alkışlanacak bir şey değil, çok ciddi bir salgın var, iki poz vereceğim diye garip garip işler yapmanın anlamı yok… Şimdi birileri sokakta poz verme yarışına girerse şaşırmam!

Eğer belediye başkanı birileriyle kıyaslanacaksa o kıyasın şu şekilde olması gerekiyor; CHP’li Kepez Belediyesi pandemi döneminde geçerli olmak üzere su fiyatlarında %50 indirim yaptı siz neden yapmıyorsunuz? Otobüs duraklarında ve yoğunluğun olduğu noktalarda dezenfektan üniteleri halen daha neden yok? Hadi biraz daha vites büyütelim, Ankara’da CHP’li Belediye başkanı Mansur Yavaş herhangi bir gelire sahip olmayan ailelere Acil Nakit Desteği sağlıyor, sizin Yavaştan ne eksiğiniz var, siz neden sağlayamıyorsunuz? Yapın alkışlayalım, helal olsun diyelim…

Keşke bu soruları ilk soran ben olmasaydım, olmamalıydım. Bu soruları sorması gerekenler neden sessiz anlamıyorum? Korkmayın bunları sordunuz diye kimse size kızmaz, kimse size küsmez, ilişkileriniz bozulmaz…

Geçtiğimiz gün AK Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, CHP, MHP, İyi Parti, Saadet Partisi İl Başkanlarını arayarak pandemi süreciyle ilgili istişarelerde bulundu. Turan bunu belediye seçimleri sonrasında da yapmıştı. Çanakkale’de ili genelindeki tüm belediye başkanlarını arayarak “telefonumuz bu Çanakkale’nin yararına olacak her işte yanınızdayız” demişti. Söze “ya bu Bülent Turan” diye başlayanlar bunu görmez, duymaz ama biz şuracığa not edelim. 

***

Geçtiğimiz günlerde “Halkın Duası Devletin Vefası” başlığıyla bir yazı kaleme almış ve Vefa Sosyal Destek Gruplarının nasıl çalıştığıyla ilgili bilgiler vermiştim. Çalışmalar büyük bir özveriyle tüm ülkede devam ediyor. Öyle ki bugün Çanakkale’nin yoğun bölgelerinde ücretsiz maskeler dağıtılıyordu. Bu çalışmalar maalesef bazı kurum ve kişilerce sırf siyaset üretebilmek için eleştiriliyor… Bu yazıyı yazarken AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamalar düştü önüme ve çok iyi denk geldi dedim, dikkatimi çeken bir bölümü sizlerle paylaşarak yazıyı bitirmek isterim. Bu işin doğası gereği merkezi bir planlama ile yürütülmesi gereken bir konudur. Çok otoriteli bir mücadele dünyanın hiçbir yerinde söz konusu değildir. Dolayısıyla kimsenin yapmak istediği bir hizmet, vatandaşa götürmek istediği bir yararlılık bir iyilik engelleniyor diye bir şey yoktur. İyiliğin üstüne, vatandaşa götürülen hizmetin üstüne parti damgası vurmaya gerek yok, kişisel damga vurmaya gerek yok. Bütün imkanlar devletin belediyelerin bütün imkanları vatandaşındır, milletindir, devletin sahibi millettir, belediyelerin sahibi millettir, bütçenin sahibi millettir. Bu memlekette ne varsa vatandaşımıza aittir. Bunun yapılacağı mekanizmada şudur; valilerin başkanlığındaki Vefa Sosyal Destek Grupları üzerinden bu yapılacaktır. Buna aykırı hangi belediye varsa, bizim partimiz dahil başka partiler dahil, buna aykırı davranan kim varsa bu engellenmektedir. Buna uygun davranan kim de varsa bu teşekkürle ve takdirle karşılanmaktadır. Dolayısıyla şimdiki zaman partizanlık yapma zamanı değildir. Salgınla mücadele ederken tek bir partimiz var, o da vatandaş partisi."

Yazıya ifade bırak !