Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Pardon Ama Ne Yaptığınızın Farkında mısınız?

Altın, yalnızca Türkiye için değil, tüm dünya için değerli bir maden ve zenginlik göstergesi altın bir ülkenin egemenliği adına en önemli rezervlerden birisini oluşturmakta. Eskiden altın uğruna yapılan savaşlar ise günümüzde ülke ekonomisinin gücünü gösteren bir unsur haline gelmiştir. Türkiye’de bu kaynağını kullanmak için son yıllarda önemli adımlar atmış ve dünyanın altın madenciliği işletmesindeki önemli firmalarının ülkemize yatırımlarını teşvik etmiştir. Bu yatırımların yapıldığı illerden birisi de Çanakkale’dir. Fakat bu yatırımı yapan firmalar ve bu yatırıma izin veren kurum ve kuruluşlar doğru olmayan bilgiler ışığında siyasilerin öncülüğünü ettiği “çevreciler” tarafından hainlikle suçlanmaktadır. Yapılan sorumsuzca açıklamaların şehrimize verdiği zararın boyutları ise hesap edilmemektedir.  Daha geçtiğimiz aylarda dünyanın sayılı dergilerinden olan Forbes Çanakkale’yi En Yaşanabilir Kent olarak seçti ve şehrimizin marka değeri adeta bu dergi tarafından tescillendi. Troya Müzesi, Çanakkale 1915 Boğaz Köprüsü, Ezine Gıda OSB gibi yatırımları konuşurken bugün altın madenciliği konusundaki eksik bilgi ve sorumsuzca açıklamalarla bu marka değerimiz ve yatırımlarımızın nasıl zarara uğradığını görüyoruz. Ezine Peyniri, Bayramiç Beyazı, Lapseki Kirazı gibi birçok marka ürünümüz de birilerinin "siyasetine" kurban edilmeye çalışıyor. Pardon ama ne yaptığınızın farkında mısınız? Bu şekilde sorumsuzca davranmaya kimsenin hakkı yoktur bugün yapılan açıklamalara baktığımızda ne yazık ki çoğunun gerçeği yan­sıtmadığını görüyoruz. Yapılan bu açıklamalarla maksatlı bil­gilendirilmiş bir kamuoyu oluşturulmuş durumda kendimizi şehirde, köyde yaşayan halkın yerine koyalım, insanlar başlarına bir felaket geleceği korkusuyla yaşıyorlar. Sormak isterim bunu yapmaya kimin hakkı var…  Bir partinin belediye başkanı, il başkanı, ilçe başkanı ve yöneticileri çıkıp bu konuda bilimsel verilerden uzak, buram buram popülizm kokan beyanlar verirken bunlara cevap vermesi gereken karşı partinin il başkanı, ilçe başkanı, belediye meclisi grup başkanvekili ise kulaklarının üstüne yatmaktadır. O koltuklarda oturmak için türlü taht oyunlarının içinde olanların bugün ki sessizliklerini anlıyoruz, elinizi taşın altına koymak istemiyor aman ilişkileri bozmaya, hedef olmaya ne gerek var diyorsunuz ama oturduğunuz koltuğun hakkını verin be kardeşim…Sosyal medya yangın yerine dönmüşken, ardı ardına açıklamalar yapılıyorken çiçek böcekten başka bir şey paylaşmayacaksınız sizi pistten alalım lütfen… Bakın partinin grup başkanvekili, vekili, bakanlık ve ilgili firma açıklama yapmışken sizin bu sessizliğiniz hayra alamet değil…  Dünyanın belki de hiçbir madeninde bugün Çanakkale’de yaşanan tablo yaşanmamıştır. Çünkü siyasiler bu konularda sorumlu davranarak hareket etmektedirler. Yatırımı, yatırımcıyı, kendi öz kaynağını bu şekilde düşmanlaştırmak akla uyan bir şey değil. Konuyu efendim ağaç kesilmesin noktasında tartışmak ise tamamen siyasetin cılız çabasıdır. Çünkü maden firması ÇED raporunda maden faaliyetleri sonrası sahayı eski haline getireceğini taahhüt etmiştir, devletimiz ise bu taahhüttün garantörüdür. Ağaçlar kesilecek bölge çöl olacak, hayır efendim yenileri hatta daha fazlası hem de çeşitlilik sağlanarak ekilecek. Su kaynaklarımız siyanürle ayrıştırma sürecinde zarar görecek, hayır efendim görmeyecek, Lapseki/Şahinli’de ki maden 3 yıldır altın çıkarıyor hiçbir su kaynağı zarar görmedi bu tesisler öyle basit tesisler değil türlü testlerden geçirilerek dünya standartları sağlanarak işletmeye açılıyor. Efendim devlet 100 kilo altından sadece 4 kilo alacakmış hayır efendim %18 KDV+%25 Gelir Vergisini de kattığınızda devletin payı %50 civarında olacaktır.  Şimdi ağaç kesilmesin diyorsak evet Küçükkuyu’da mesela zeytin ağaçları kesilerek villa dikilmesin konusu üzerinden “siyaset” yapabilirsiniz… Bakın Kanada kendi ülkesinde madencilik yapmıyor, bizim ülkemizi talan ediyor diyorlar.Bakalım gerçek öyle mi; “Kanada ekonomisinin gelişiminde mineral ve mineral dışı kaynakların payı çok büyüktür. Prince Edward adası hariç olmak üzere ülkenin tüm eyalet ve bölgelerinde mineral kaynaklar bulunmakla beraber toplam madencilik faaliyetlerinin %90’lık kısmı British Columbia, Alberta, Saskatchewan, Ontario, Quebec ve Northwest bölgelerinde gerçekleştirilmektedir. Ülke genelinde 60’tan fazla farklı mineral ürün çıkartılan 884 adet maden ve ocak faaliyet göstermektedir. Kanada dünyanın en büyük potas ve uranyum üreticisi olmanın yanı sıra nikel, çinko ve asbestte dünya ikincisidir. Ülke bunların yanı sıra bakır, kadmiyum, alüminyum, tuz, altın ve kobalt gibi çok sayıda mineralin en büyük üreticilerindendir. Kanada kükürt üretiminde de dünyada ABD’den sonra ikinci sırada yer almakta olup, ülke bu elementin net ihracatçısı konumundadır Northwest bölgesinde keşfedilen büyük elmas yatakları sayesinde ülke elmas üreten ülkeler sıralamasında da öne çıkmıştır. Halen bu bölgede iki adet elmas madeni faaliyet göstermektedir. De Beers isimli büyük elmas üreticisi firma, Ontario ve Northwest’te iki yeni elmas madeni açmayı planlamaktadır.” Son olarak Yeni Zelanda‘da bir madenin öncesi ve sonrası halini sizlerle paylaşıyorum. Lütfen yetkililer sorumsuzca açıklama yaparak hem şehrimize hem insanımıza kötülük etmesin lütfen…
Ekleme Tarihi: 05 Ağustos 2019 - Pazartesi

Pardon Ama Ne Yaptığınızın Farkında mısınız?

Altın, yalnızca Türkiye için değil, tüm dünya için değerli bir maden ve zenginlik göstergesi altın bir ülkenin egemenliği adına en önemli rezervlerden birisini oluşturmakta. Eskiden altın uğruna yapılan savaşlar ise günümüzde ülke ekonomisinin gücünü gösteren bir unsur haline gelmiştir. Türkiye’de bu kaynağını kullanmak için son yıllarda önemli adımlar atmış ve dünyanın altın madenciliği işletmesindeki önemli firmalarının ülkemize yatırımlarını teşvik etmiştir. Bu yatırımların yapıldığı illerden birisi de Çanakkale’dir. Fakat bu yatırımı yapan firmalar ve bu yatırıma izin veren kurum ve kuruluşlar doğru olmayan bilgiler ışığında siyasilerin öncülüğünü ettiği “çevreciler” tarafından hainlikle suçlanmaktadır. Yapılan sorumsuzca açıklamaların şehrimize verdiği zararın boyutları ise hesap edilmemektedir.  Daha geçtiğimiz aylarda dünyanın sayılı dergilerinden olan Forbes Çanakkale’yi En Yaşanabilir Kent olarak seçti ve şehrimizin marka değeri adeta bu dergi tarafından tescillendi. Troya Müzesi, Çanakkale 1915 Boğaz Köprüsü, Ezine Gıda OSB gibi yatırımları konuşurken bugün altın madenciliği konusundaki eksik bilgi ve sorumsuzca açıklamalarla bu marka değerimiz ve yatırımlarımızın nasıl zarara uğradığını görüyoruz. Ezine Peyniri, Bayramiç Beyazı, Lapseki Kirazı gibi birçok marka ürünümüz de birilerinin "siyasetine" kurban edilmeye çalışıyor. Pardon ama ne yaptığınızın farkında mısınız? Bu şekilde sorumsuzca davranmaya kimsenin hakkı yoktur bugün yapılan açıklamalara baktığımızda ne yazık ki çoğunun gerçeği yan­sıtmadığını görüyoruz. Yapılan bu açıklamalarla maksatlı bil­gilendirilmiş bir kamuoyu oluşturulmuş durumda kendimizi şehirde, köyde yaşayan halkın yerine koyalım, insanlar başlarına bir felaket geleceği korkusuyla yaşıyorlar. Sormak isterim bunu yapmaya kimin hakkı var… 

Bir partinin belediye başkanı, il başkanı, ilçe başkanı ve yöneticileri çıkıp bu konuda bilimsel verilerden uzak, buram buram popülizm kokan beyanlar verirken bunlara cevap vermesi gereken karşı partinin il başkanı, ilçe başkanı, belediye meclisi grup başkanvekili ise kulaklarının üstüne yatmaktadır. O koltuklarda oturmak için türlü taht oyunlarının içinde olanların bugün ki sessizliklerini anlıyoruz, elinizi taşın altına koymak istemiyor aman ilişkileri bozmaya, hedef olmaya ne gerek var diyorsunuz ama oturduğunuz koltuğun hakkını verin be kardeşim…Sosyal medya yangın yerine dönmüşken, ardı ardına açıklamalar yapılıyorken çiçek böcekten başka bir şey paylaşmayacaksınız sizi pistten alalım lütfen… Bakın partinin grup başkanvekili, vekili, bakanlık ve ilgili firma açıklama yapmışken sizin bu sessizliğiniz hayra alamet değil… 

Dünyanın belki de hiçbir madeninde bugün Çanakkale’de yaşanan tablo yaşanmamıştır. Çünkü siyasiler bu konularda sorumlu davranarak hareket etmektedirler. Yatırımı, yatırımcıyı, kendi öz kaynağını bu şekilde düşmanlaştırmak akla uyan bir şey değil. Konuyu efendim ağaç kesilmesin noktasında tartışmak ise tamamen siyasetin cılız çabasıdır. Çünkü maden firması ÇED raporunda maden faaliyetleri sonrası sahayı eski haline getireceğini taahhüt etmiştir, devletimiz ise bu taahhüttün garantörüdür. Ağaçlar kesilecek bölge çöl olacak, hayır efendim yenileri hatta daha fazlası hem de çeşitlilik sağlanarak ekilecek. Su kaynaklarımız siyanürle ayrıştırma sürecinde zarar görecek, hayır efendim görmeyecek, Lapseki/Şahinli’de ki maden 3 yıldır altın çıkarıyor hiçbir su kaynağı zarar görmedi bu tesisler öyle basit tesisler değil türlü testlerden geçirilerek dünya standartları sağlanarak işletmeye açılıyor. Efendim devlet 100 kilo altından sadece 4 kilo alacakmış hayır efendim %18 KDV+%25 Gelir Vergisini de kattığınızda devletin payı %50 civarında olacaktır. 

Şimdi ağaç kesilmesin diyorsak evet Küçükkuyu’da mesela zeytin ağaçları kesilerek villa dikilmesin konusu üzerinden “siyaset” yapabilirsiniz…

Bakın Kanada kendi ülkesinde madencilik yapmıyor, bizim ülkemizi talan ediyor diyorlar.Bakalım gerçek öyle mi; “Kanada ekonomisinin gelişiminde mineral ve mineral dışı kaynakların payı çok büyüktür. Prince Edward adası hariç olmak üzere ülkenin tüm eyalet ve bölgelerinde mineral kaynaklar bulunmakla beraber toplam madencilik faaliyetlerinin %90’lık kısmı British Columbia, Alberta, Saskatchewan, Ontario, Quebec ve Northwest bölgelerinde gerçekleştirilmektedir. Ülke genelinde 60’tan fazla farklı mineral ürün çıkartılan 884 adet maden ve ocak faaliyet göstermektedir. Kanada dünyanın en büyük potas ve uranyum üreticisi olmanın yanı sıra nikel, çinko ve asbestte dünya ikincisidir. Ülke bunların yanı sıra bakır, kadmiyum, alüminyum, tuz, altın ve kobalt gibi çok sayıda mineralin en büyük üreticilerindendir. Kanada kükürt üretiminde de dünyada ABD’den sonra ikinci sırada yer almakta olup, ülke bu elementin net ihracatçısı konumundadır Northwest bölgesinde keşfedilen büyük elmas yatakları sayesinde ülke elmas üreten ülkeler sıralamasında da öne çıkmıştır. Halen bu bölgede iki adet elmas madeni faaliyet göstermektedir. De Beers isimli büyük elmas üreticisi firma, Ontario ve Northwest’te iki yeni elmas madeni açmayı planlamaktadır.”

Son olarak Yeni Zelanda‘da bir madenin öncesi ve sonrası halini sizlerle paylaşıyorum. Lütfen yetkililer sorumsuzca açıklama yaparak hem şehrimize hem insanımıza kötülük etmesin lütfen…

Yazıya ifade bırak !