Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Nobel Temizlik Ödülü Çanakkale Belediyesine Verilecek

Geçtiğimiz günlerde Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek ve bazı CHP’li belediye meclis üyeleri ellerine çöp poşetlerini alıp, sokaklarda temizlik yaptılar. “Kentimiz Evimiz” sloganıyla paylaşılan görüntülerde sigara izmaritleri toplanıyor, vatandaşlara temiz bir kent çağrısı yapılıyor. Sosyal medya bu karelerle doldu taştı. Mesajlarda hep bir ağızdan şu cümle tekrar ediliyor: “Herkes evinin, iş yerinin, kapısının önünden, sokağından sorumludur.” Güzel bir başlangıç, itirazım yok. Ama “sorumluluk” kavramını sadece temizlik faaliyetine indirgemek, kentin derinleşen sorunlarını görünmez kılmanın en kolay yolu haline geldiğinde, bu iyi niyetli görüntülerin anlamı da sorgulanır hale geliyor. Çünkü bir belediye başkanının ya da meclis üyesinin asli görevi, yere düşen izmariti toplamak değil, o izmaritlerin neden her gün yeniden o sokaklara düştüğünü sorgulamak ve kalıcı çözüm üretmektir. Belediye başkanı ve meclis üyeleri çöp poşetleriyle sokaklara inmek yerine, bu şehrin vatandaşları gibi yaşasalar, belki de asıl sorunlarla karşılaşma cesareti gösterebilirlerdi. Üstelik bu şehir maalesef temiz değil! Bu yazıyı okuduktan hemen sonra Çanakkale Belediye Başkanı ve meclis üyeleri belediyeye ait Golf Çay Bahçesi’ne gitsinler, yerlere bir el atsınlar, köpükle yıkasınlar; o zaman ne demek istediğimi anlayacaklardır. Belediye, kendi sorumluluğundaki alanlarda bile pisliği temizleyemiyor! Toplu Taşıma ve Vatandaşın Çilesi Mesela… Bir sabah toplu taşımaya binseler ve “Kentimiz Evimiz” diyerek bu kareleri de paylaşsalar. Klimalarının çalışmadığını, otobüslerin duraklara daha yanaşmadan tıklım tıkış dolduğunu, vatandaşların saatleri bulan bekleme sürelerini, araçlara binemediğini görürlerdi. Kendileri değil, eşleri “tebdili kıyafetle” cuma pazarına gitsinler, sıcağın altında çile çeken esnafla, ayakta zor duran vatandaşın ortak çilesine tanıklık etseler ve “Memnun musunuz?” diye sorup o kareleri de paylaşsalar… Yollar ve Kaldırımlar: Slalom Pisti Gibi Ya yollar? Çanakkale sokaklarında araç kullanmak adeta bir slalom yarışına dönmüş durumda. Yollar çukur, kaldırımlar yetersiz, trafik zaten keşmekeş. Kaldırımların çoğu masa sandalye işgaliyle vatandaşa kapatılmış durumda. Bebek arabalarıyla yürümek isteyen bir anne için şehir, engelsiz yaşam değil, engellerle dolu bir labirent. Otopark Sorunu: Stresin Yeni Adı Peki otopark? Kent merkezine araçla girmek bile başlı başına stres kaynağı. Çünkü bir elin parmaklarını geçmeyecek otoparklar yetmiyor. Bırakın otoparkı, kısa süreli duraklama yapılacak bir alan bile kalmamış durumda. Her gün yüzlerce araç kural dışı yerlere park etmek zorunda kalıyor. Sonra da ceza geliyor, çünkü sistem yok ama denetim var(!) Bir Yılın Bilançosu: Kaos ve Plansızlık Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in göreve gelişinin üzerinden bir yıl geçti. Şimdiye kadar geçen sürede “hizmet” adına elle tutulur ne değişti derseniz, cevap çok net: hiçbir şey. Şehirdeki kaos daha da arttı. Kentsel estetik ve düzen açısından Çanakkale sürekli irtifa kaybediyor. Herkes kafasına göre balkon kapatıyor, dış cephe değiştiriyor, şehir bir renk cümbüşüne değil, bir plansızlık garabetine dönüyor. Oysa belediyede yüzlerce temizlik personeli var. Asıl ihtiyaç olan şey, bu çalışanların etkin ve doğru denetlenmesi, hizmet kalitesinin artırılması. Temizlik yapmak güzel bir jest olabilir ama hizmetin yerini asla tutmaz. Hele bu jestin şova dönüştürülmesi, kamuoyunu oyalamaktan öteye gitmiyor. “Temizlik Seferberliği” mi, Örtbas mı? “Temizlik seferberliği” gibi görünen bu kampanya, şehrin çözülmeyi bekleyen derin sorunlarının üstüne çekilmiş bir örtüden ibaret. Belediye başkanı ve meclis üyeleri gerçekten Çanakkale’yi önemseyip içinde yaşasalar, vatandaş gibi yaşasalar, bu şehrin ne kadar dertli olduğunu görürler. Ama ne yazık ki şimdilik görünen, vitrinde farkındalık pozları, perde arkasında ise tıkanan bir belediye yönetimi. Umudum Hâlâ Tükenmedi Şunu da açık yüreklilikle söyleyeyim: Benim Muharrem Erkek’e olan umudum hâlâ tükenmiş değil. Bunu söylediğimde bazı arkadaşlar kızıyor, “Madem umudun var, bu kadar sert eleştiri neden?” diye soruyorlar. Cevabım net: Çünkü gerçek dostluk, sadece alkışta değil, gerektiğinde uyarıda da gizlidir. Ben inanıyorum ki Muharrem Bey’in çevresinde ona samimi bir şekilde “Başkanım, şu yanlış, bu eksik” diyebilecek pek kimse kalmadı. Meclis üyeleri başka hesaplarda, çevresindeki ekip ise başka beklentilerde. O yüzden bu boşluğu, bu eksik sesi ben doldurmaya çalışıyorum. Eleştirilerim kızgınlıktan değil, bir vatandaş olarak daha iyi bir Çanakkale özleminden kaynaklı. Çünkü bu şehir bunu hak ediyor. Muharrem Erkek de eğer isterse, o özlemi gerçeğe dönüştürecek iradeye sahip.
Ekleme Tarihi: 18 Temmuz 2025 -Cuma

Nobel Temizlik Ödülü Çanakkale Belediyesine Verilecek

Geçtiğimiz günlerde Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek ve bazı CHP’li belediye meclis üyeleri ellerine çöp poşetlerini alıp, sokaklarda temizlik yaptılar. “Kentimiz Evimiz” sloganıyla paylaşılan görüntülerde sigara izmaritleri toplanıyor, vatandaşlara temiz bir kent çağrısı yapılıyor. Sosyal medya bu karelerle doldu taştı. Mesajlarda hep bir ağızdan şu cümle tekrar ediliyor: “Herkes evinin, iş yerinin, kapısının önünden, sokağından sorumludur.”

Güzel bir başlangıç, itirazım yok. Ama “sorumluluk” kavramını sadece temizlik faaliyetine indirgemek, kentin derinleşen sorunlarını görünmez kılmanın en kolay yolu haline geldiğinde, bu iyi niyetli görüntülerin anlamı da sorgulanır hale geliyor. Çünkü bir belediye başkanının ya da meclis üyesinin asli görevi, yere düşen izmariti toplamak değil, o izmaritlerin neden her gün yeniden o sokaklara düştüğünü sorgulamak ve kalıcı çözüm üretmektir. Belediye başkanı ve meclis üyeleri çöp poşetleriyle sokaklara inmek yerine, bu şehrin vatandaşları gibi yaşasalar, belki de asıl sorunlarla karşılaşma cesareti gösterebilirlerdi. Üstelik bu şehir maalesef temiz değil! Bu yazıyı okuduktan hemen sonra Çanakkale Belediye Başkanı ve meclis üyeleri belediyeye ait Golf Çay Bahçesi’ne gitsinler, yerlere bir el atsınlar, köpükle yıkasınlar; o zaman ne demek istediğimi anlayacaklardır. Belediye, kendi sorumluluğundaki alanlarda bile pisliği temizleyemiyor!

Toplu Taşıma ve Vatandaşın Çilesi

Mesela… Bir sabah toplu taşımaya binseler ve “Kentimiz Evimiz” diyerek bu kareleri de paylaşsalar. Klimalarının çalışmadığını, otobüslerin duraklara daha yanaşmadan tıklım tıkış dolduğunu, vatandaşların saatleri bulan bekleme sürelerini, araçlara binemediğini görürlerdi. Kendileri değil, eşleri “tebdili kıyafetle” cuma pazarına gitsinler, sıcağın altında çile çeken esnafla, ayakta zor duran vatandaşın ortak çilesine tanıklık etseler ve “Memnun musunuz?” diye sorup o kareleri de paylaşsalar…

Yollar ve Kaldırımlar: Slalom Pisti Gibi

Ya yollar? Çanakkale sokaklarında araç kullanmak adeta bir slalom yarışına dönmüş durumda. Yollar çukur, kaldırımlar yetersiz, trafik zaten keşmekeş. Kaldırımların çoğu masa sandalye işgaliyle vatandaşa kapatılmış durumda. Bebek arabalarıyla yürümek isteyen bir anne için şehir, engelsiz yaşam değil, engellerle dolu bir labirent.

Otopark Sorunu: Stresin Yeni Adı

Peki otopark? Kent merkezine araçla girmek bile başlı başına stres kaynağı. Çünkü bir elin parmaklarını geçmeyecek otoparklar yetmiyor. Bırakın otoparkı, kısa süreli duraklama yapılacak bir alan bile kalmamış durumda. Her gün yüzlerce araç kural dışı yerlere park etmek zorunda kalıyor. Sonra da ceza geliyor, çünkü sistem yok ama denetim var(!)

Bir Yılın Bilançosu: Kaos ve Plansızlık

Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in göreve gelişinin üzerinden bir yıl geçti. Şimdiye kadar geçen sürede “hizmet” adına elle tutulur ne değişti derseniz, cevap çok net: hiçbir şey. Şehirdeki kaos daha da arttı. Kentsel estetik ve düzen açısından Çanakkale sürekli irtifa kaybediyor. Herkes kafasına göre balkon kapatıyor, dış cephe değiştiriyor, şehir bir renk cümbüşüne değil, bir plansızlık garabetine dönüyor.

Oysa belediyede yüzlerce temizlik personeli var. Asıl ihtiyaç olan şey, bu çalışanların etkin ve doğru denetlenmesi, hizmet kalitesinin artırılması. Temizlik yapmak güzel bir jest olabilir ama hizmetin yerini asla tutmaz. Hele bu jestin şova dönüştürülmesi, kamuoyunu oyalamaktan öteye gitmiyor.

“Temizlik Seferberliği” mi, Örtbas mı?

“Temizlik seferberliği” gibi görünen bu kampanya, şehrin çözülmeyi bekleyen derin sorunlarının üstüne çekilmiş bir örtüden ibaret. Belediye başkanı ve meclis üyeleri gerçekten Çanakkale’yi önemseyip içinde yaşasalar, vatandaş gibi yaşasalar, bu şehrin ne kadar dertli olduğunu görürler. Ama ne yazık ki şimdilik görünen, vitrinde farkındalık pozları, perde arkasında ise tıkanan bir belediye yönetimi.

Umudum Hâlâ Tükenmedi

Şunu da açık yüreklilikle söyleyeyim: Benim Muharrem Erkek’e olan umudum hâlâ tükenmiş değil. Bunu söylediğimde bazı arkadaşlar kızıyor, “Madem umudun var, bu kadar sert eleştiri neden?” diye soruyorlar. Cevabım net: Çünkü gerçek dostluk, sadece alkışta değil, gerektiğinde uyarıda da gizlidir. Ben inanıyorum ki Muharrem Bey’in çevresinde ona samimi bir şekilde “Başkanım, şu yanlış, bu eksik” diyebilecek pek kimse kalmadı. Meclis üyeleri başka hesaplarda, çevresindeki ekip ise başka beklentilerde. O yüzden bu boşluğu, bu eksik sesi ben doldurmaya çalışıyorum.

Eleştirilerim kızgınlıktan değil, bir vatandaş olarak daha iyi bir Çanakkale özleminden kaynaklı. Çünkü bu şehir bunu hak ediyor. Muharrem Erkek de eğer isterse, o özlemi gerçeğe dönüştürecek iradeye sahip.

Yazıya ifade bırak !