Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Kadir Abim

Kadir Kenar çok sevdiğim, değer verdiğim hatta “usta” diyebileceğim gazeteci abimiz. Kendisi mektepli gazeteci, uzun yıllardır bu şehre hizmet ediyor, karşılığını alıyor mu, gördüğüm kadarıyla hayır... Kendisinden “bizler” olması gerektiği kadar istifade edebiliyor muyuz, hayır. Bir yılını geçtiğimiz aylarda dolduran Posta Gazetesinin Çanakkale ekinde haftanın hemen hemen her günü köşe yazıyor. Güzel de yazıyor, okuyucu kitlesi çok, geniş...Kadir abi de, Allah var ama yazıyor. Kadir abimin tavsiyelerine, eleştirilerine çok önem veririm, söylediklerine haklısın diyerek, üzerinde düşünürüm, teşekkür ederim. Gerçi bu ara biraz aramız açık ama...Hangi mevzudan ötürü mü? Hani şu top mevzusu vardı ya, o top bizim bile aramıza girdi Kadir abimle. Toplardan uzak durmam gerektiğini bir kez daha öğrendim! Kadir abim; “yanlış yapıyorsın, hakaret ediyorsun, kendini bitiriyorsun, gereksiz tepki, abartıyorsun” dedi. Düşündüm, usta haklı...konuyla ilgili attığım bir kaç tweeti sildim, ama görüşlerim aynı. Bildiğiniz gibi Kadir abimin bir karnesi var, haftada bir defa 10  üzerinden not veriyor. Bazen çok bonkör davranıyor, bazen ise basıyor sıfırı. Kadir abim notunu verirken çok dikkatlidir. İnce eler, sık dokur. Benim gibi fevri hareket etmez, yarını düşünür, ölümlü dünya der, kaybetmek mi , kazan mı der... bunlar not verirken çok önemli kriterlerdir. Sonuçta not verdiği “öğrencilerle”  bu şehirde yaşıyor, yüzyüze bakıyor. Kadir abim kanaatkar insan olduğu için kanaati de boldur, mesela yazılı sınavda sıfır çekmiş biririsine bile “kanaat” notunu yüksek kullanarak, karnesine 10 puan verir. Hiç anlamam şu “kanaat” dedikleri şeyden ama öğreneceğiz, önümüzde uzun yıllar var nasipse, canım abim Kadir Kenar ‘ın eli üzerimizde olduğu sürece öğreniriz.             Kadir abim yaşlandıkça daha şevkatli birisi olmaya başladı, daha bir babacan olmaya başladı. Herkesi seviyor, hem de çok...bunu verdiği notlarda da görüyoruz. Geçen ara gazı vermişti, pardon! Ara Karne vermişti, çok da bonkör davranmıştı, bonköre bonkör davanacaksın dercesine... En son Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulusu anlatmış köşesinde, söylediklerine aynen katılıyorum. İlhan abi çok marifetli bir adam, icraatlarını yazsak kitap olur, ve en çok satılanlar arasında yer alır. Marifet iltifata tabidir, Kadir abim de iltifat etmiş. Yazısının İlhan abi ile ilgili  o kısmını alıp kullanacaktım ama Kadir abim bir daha yazılarımı kullanma dedi, top mevzusundan sonra, o yüzden kullanamadım. Kadir abim Valileri de çok sever, Güngör Valiyle de arası çok iyidi, karşılıklı olarak fikirlerine önem verirlerdi. Kadir abim şimdiki Valimiz Sayın Ahmet Çınarı da çok sever, iyi de görüştüklerini biliyorum. Geçtiğimiz hafta köşesinde “Eskiden Kızardım” başlıklı bir makalede de bunu belirtmiş. Geçtiğimiz 15 yılda çalıştığım, 5 Vali bir yana, şimdi Vali Ahmet Çınar bir yana demiş. Köşesinde “Özel sohbetlerimizde olduğu kadar, toplantılarda da şikayetlerini dile getiriyor. Nitelikli insan sorununun, çalışkan insan sorunun farkında ve bunu değiştirmeye çalışıyor. En azından eksiklikleri gidermeye ve açıkları kapatmaya. İşte yaptığı güzel işlerden birisi de ilçe toplantıları. O ilçenin kaymakama ve belediye başkanıyla birlikte düşünüp, birlikte yol almayı deniyor.” Seven insan, sevdiğini belli eder, Kadir abim de sevdiğini belli etmiş ne güzel... Kadir abim Rektörümüz Sedat Laçineri de çok severdi... Ama ne olduysa, artık Sayın Laçineri sevmiyor, hatta karnesinde bile yer vermiyor. Ama ben eminim ki Sayın Rektör Kadir Kenarı çok seviyordur. Bunları neden mi yazdım, çünkü ben Kadir abimi çok seviyorum, seven insan sevdiğini belli eder, Kadir abimden öğreneceğim çok şey var, beni affet güzel abim...
Ekleme Tarihi: 22 Kasım 2014 - Cumartesi

Kadir Abim

Kadir Kenar çok sevdiğim, değer verdiğim hatta “usta” diyebileceğim gazeteci abimiz. Kendisi mektepli gazeteci, uzun yıllardır bu şehre hizmet ediyor, karşılığını alıyor mu, gördüğüm kadarıyla hayır... Kendisinden “bizler” olması gerektiği kadar istifade edebiliyor muyuz, hayır.

Bir yılını geçtiğimiz aylarda dolduran Posta Gazetesinin Çanakkale ekinde haftanın hemen hemen her günü köşe yazıyor. Güzel de yazıyor, okuyucu kitlesi çok, geniş...Kadir abi de, Allah var ama yazıyor.

Kadir abimin tavsiyelerine, eleştirilerine çok önem veririm, söylediklerine haklısın diyerek, üzerinde düşünürüm, teşekkür ederim. Gerçi bu ara biraz aramız açık ama...Hangi mevzudan ötürü mü? Hani şu top mevzusu vardı ya, o top bizim bile aramıza girdi Kadir abimle. Toplardan uzak durmam gerektiğini bir kez daha öğrendim! Kadir abim; “yanlış yapıyorsın, hakaret ediyorsun, kendini bitiriyorsun, gereksiz tepki, abartıyorsun” dedi. Düşündüm, usta haklı...konuyla ilgili attığım bir kaç tweeti sildim, ama görüşlerim aynı.

Bildiğiniz gibi Kadir abimin bir karnesi var, haftada bir defa 10  üzerinden not veriyor. Bazen çok bonkör davranıyor, bazen ise basıyor sıfırı. Kadir abim notunu verirken çok dikkatlidir. İnce eler, sık dokur. Benim gibi fevri hareket etmez, yarını düşünür, ölümlü dünya der, kaybetmek mi , kazan mı der... bunlar not verirken çok önemli kriterlerdir. Sonuçta not verdiği “öğrencilerle”  bu şehirde yaşıyor, yüzyüze bakıyor.

Kadir abim kanaatkar insan olduğu için kanaati de boldur, mesela yazılı sınavda sıfır çekmiş biririsine bile “kanaat” notunu yüksek kullanarak, karnesine 10 puan verir. Hiç anlamam şu “kanaat” dedikleri şeyden ama öğreneceğiz, önümüzde uzun yıllar var nasipse, canım abim Kadir Kenar ‘ın eli üzerimizde olduğu sürece öğreniriz.

            Kadir abim yaşlandıkça daha şevkatli birisi olmaya başladı, daha bir babacan olmaya başladı. Herkesi seviyor, hem de çok...bunu verdiği notlarda da görüyoruz. Geçen ara gazı vermişti, pardon! Ara Karne vermişti, çok da bonkör davranmıştı, bonköre bonkör davanacaksın dercesine...

En son Ziraat Odası Başkanı İlhan Ulusu anlatmış köşesinde, söylediklerine aynen katılıyorum. İlhan abi çok marifetli bir adam, icraatlarını yazsak kitap olur, ve en çok satılanlar arasında yer alır. Marifet iltifata tabidir, Kadir abim de iltifat etmiş. Yazısının İlhan abi ile ilgili  o kısmını alıp kullanacaktım ama Kadir abim bir daha yazılarımı kullanma dedi, top mevzusundan sonra, o yüzden kullanamadım.

Kadir abim Valileri de çok sever, Güngör Valiyle de arası çok iyidi, karşılıklı olarak fikirlerine önem verirlerdi. Kadir abim şimdiki Valimiz Sayın Ahmet Çınarı da çok sever, iyi de görüştüklerini biliyorum. Geçtiğimiz hafta köşesinde “Eskiden Kızardım” başlıklı bir makalede de bunu belirtmiş. Geçtiğimiz 15 yılda çalıştığım, 5 Vali bir yana, şimdi Vali Ahmet Çınar bir yana demiş. Köşesinde “Özel sohbetlerimizde olduğu kadar, toplantılarda da şikayetlerini dile getiriyor. Nitelikli insan sorununun, çalışkan insan sorunun farkında ve bunu değiştirmeye çalışıyor. En azından eksiklikleri gidermeye ve açıkları kapatmaya. İşte yaptığı güzel işlerden birisi de ilçe toplantıları. O ilçenin kaymakama ve belediye başkanıyla birlikte düşünüp, birlikte yol almayı deniyor.” Seven insan, sevdiğini belli eder, Kadir abim de sevdiğini belli etmiş ne güzel...

Kadir abim Rektörümüz Sedat Laçineri de çok severdi... Ama ne olduysa, artık Sayın Laçineri sevmiyor, hatta karnesinde bile yer vermiyor. Ama ben eminim ki Sayın Rektör Kadir Kenarı çok seviyordur.

Bunları neden mi yazdım, çünkü ben Kadir abimi çok seviyorum, seven insan sevdiğini belli eder, Kadir abimden öğreneceğim çok şey var, beni affet güzel abim...

Yazıya ifade bırak !