Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Diyecek Çok Da Bir Şey Yok

Bugün “en büyük hastalığımız ne?” diye sorsalar cevabım “öyle diyorlar” hastalığı olurdu. Öyle diyorların içinde “fitne, gıybet, kibiri yalan” gibi bir sürü kötü illet barındırmakta ve insanlık kendini yavaş yavaş yiyip bitiren öyle diyorlar hastalığına bir çare aramıyor. En dindarından, ateistine kadar hemen her kesim “öyle diyorlar” hastalığına kapılmış durumda ve en kötüsü de insanlık bu durumu bir hastalık olarak da kabul etmiyor. Bu hastalık ki insanın olduğu her yeri adeta esir almış. Kurumlarımız, cemiyetlerimiz, dost sohbetlerimiz adeta işgal altında. Ne olacak bizim bu halimiz...? **** İktidar partili olanların sayısı her geçen gün katlanarak artıyor, kimsenin savunmadığı kadar iktidarı savunuyorlar, kimsenin küfretmediği kadar muhalefete küfrediyorlar. İktidar partiliyiz diyerek tüm kapıları çalıyorlar ve “iktidarın nimetlerinden” kendi paylarına düşeni hiç sıkılmadan talep ediyorlar.  İktidarda olan partiye oy vermeden, iktidar partili olmanın ayrıcalığını yaşayan bu zümre dün de vardı, yarın da olacak ama hiç bu kadar insan aklıyla dalga geçer şekilde arsız olmamıştılar. **** Kutlu doğum haftasını geride bıraktık, Çanakkalede bir, iki programın hiç bir etkinlik yapılmadı. Muhafazakar geçinen onca sivil toplum kuruluşumuz ellerindeki imkanlara rağmen böyle bir dertleri olmadığından olsa gerek herhangi bir çalışmada bulunmadılar. Oysa ki o sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileri, vekillerle birlikte yardım tırlarının önünde poz vermek için yarışa giriyorlar, oysa ki o sivil toplum kuruluşlarımız temsilcileri vekiller Çanakkalede iken aynı fotoğraf karesinde yer alabilmek için bir birleriniz “ezmeyi” dahi göze alıyorlar...! Hadi sivil toplum kuruluşlarımızın “amaçlarını” biliyoruz peki Çanakkale Müftülüğümüz ne yaptı? Şehrin belediyesinden rica edip bir kaç billboard, rakete  bir, iki afiş dahi asmadılar, şehirde farkındalık yaratacak herhangi bir etkinlikte bulunmadılar. Aslında bu tablodur bütün sorunumuz, kimsenin bir “derdi” yok,  kimse “dertlenmiyor”... Bu hafta bunlar varken diyecek çok da bir şey yok...
Ekleme Tarihi: 23 Nisan 2016 - Cumartesi

Diyecek Çok Da Bir Şey Yok

Bugün “en büyük hastalığımız ne?” diye sorsalar cevabım “öyle diyorlar” hastalığı olurdu. Öyle diyorların içinde “fitne, gıybet, kibiri yalan” gibi bir sürü kötü illet barındırmakta ve insanlık kendini yavaş yavaş yiyip bitiren öyle diyorlar hastalığına bir çare aramıyor. En dindarından, ateistine kadar hemen her kesim “öyle diyorlar” hastalığına kapılmış durumda ve en kötüsü de insanlık bu durumu bir hastalık olarak da kabul etmiyor. Bu hastalık ki insanın olduğu her yeri adeta esir almış. Kurumlarımız, cemiyetlerimiz, dost sohbetlerimiz adeta işgal altında. Ne olacak bizim bu halimiz...?

****

İktidar partili olanların sayısı her geçen gün katlanarak artıyor, kimsenin savunmadığı kadar iktidarı savunuyorlar, kimsenin küfretmediği kadar muhalefete küfrediyorlar. İktidar partiliyiz diyerek tüm kapıları çalıyorlar ve “iktidarın nimetlerinden” kendi paylarına düşeni hiç sıkılmadan talep ediyorlar.  İktidarda olan partiye oy vermeden, iktidar partili olmanın ayrıcalığını yaşayan bu zümre dün de vardı, yarın da olacak ama hiç bu kadar insan aklıyla dalga geçer şekilde arsız olmamıştılar.

****

Kutlu doğum haftasını geride bıraktık, Çanakkalede bir, iki programın hiç bir etkinlik yapılmadı. Muhafazakar geçinen onca sivil toplum kuruluşumuz ellerindeki imkanlara rağmen böyle bir dertleri olmadığından olsa gerek herhangi bir çalışmada bulunmadılar. Oysa ki o sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileri, vekillerle birlikte yardım tırlarının önünde poz vermek için yarışa giriyorlar, oysa ki o sivil toplum kuruluşlarımız temsilcileri vekiller Çanakkalede iken aynı fotoğraf karesinde yer alabilmek için bir birleriniz “ezmeyi” dahi göze alıyorlar...! Hadi sivil toplum kuruluşlarımızın “amaçlarını” biliyoruz peki Çanakkale Müftülüğümüz ne yaptı? Şehrin belediyesinden rica edip bir kaç billboard, rakete  bir, iki afiş dahi asmadılar, şehirde farkındalık yaratacak herhangi bir etkinlikte bulunmadılar. Aslında bu tablodur bütün sorunumuz, kimsenin bir “derdi” yok,  kimse “dertlenmiyor”...

Bu hafta bunlar varken diyecek çok da bir şey yok...

Yazıya ifade bırak !