Geçtiğimiz hafta AK Parti Çanakkale İl Başkanı Ömer Faruk Göktürk, bir basın toplantısında gazetecilerle bir araya geldi. Toplantının soru-cevap kısmı, geçtiğimiz günlerde AK Parti Milletvekili Ayhan Gider’in “150 yatak kapasiteli yeni hastane” müdjesi üzerine sorduklarımla daha da dikkat çekici hale geldi. Ancak aldığım cevaplar hayal kırıklığına uğrattı ve bazı soru işaretlerini beraberinde getirdi.
İlk Soru: Uyum Sorunu mu Var?
Milletvekili Ayhan Gider, Cumhurbaşkanlığı’ndan alınan bilgiyle Çanakkale’de eski devlet hastanesinin bulunduğu yere 150 yataklı yeni bir hastane yapılacağını açıkladı. Ancak bu önemli yatırım duyurusunda AK Parti il başkanı, il yönetimi, il genel meclis üyeleri ya da belediye meclis üyelerinden kimsenin bulunmaması dikkat çekti. Gerekçe olarak o gün partinin gençlik kolları kongresinin olduğu ve saatlerin çakıştığı öne sürüldü. Ancak Cumhurbaşkanlığından sözü alındığı söylenen bir yatırım müjdesi tüm teşkilatla birlikte, bir gün sonra duyurulamaz mıydı?
Bu tablo, parti içindeki uyum sorununa dair spekülasyonlara yol açtı. Bu durumu il başkanına sordum. Ömer Faruk Göktürk, şu cevabı verdi: “Çanakkale’mize öncelikle hayırlı olmasını diliyoruz. Bu tür yatırımları yapacak olanlar bellidir: siyaset ve iktidardır. Önemli olan kim yapacaksa yapsın; Çanakkale’mize hayırlı olsun. O gün için kongremiz vardı, bu nedenle katılamadık.”
Bu açıklamaya ne kadar ılımlı bakılsa da ortaya çıkan tablo hem teşkilatçılık hem de usul açısından doğru değil. Tanıdığım Ayhan Gider’in, yeni oluşmuş bir yönetimi “cevabını veremeyecek” bir soruyla karşı karşıya bırakması şaşırtıcı işin arka planından neler yaşandı, nasıl bir hesap vardı bilemeyiz ne var ki olur böyle şeyler diyerek bu durumu geçelim.
İkinci Soru: Projenin Hayata Geçme Takvimi
Ayhan Gider’in açıklamasında dikkat çekici bir detay vardı: Hastanenin ne zaman başlayacağı ve biteceği konusunda kamuoyuyla bilgi paylaşılmadı. Bu soruyu sordum bu soruya Çanakkale’de belki de sağlığın yönetimini en bilen yıllarca başhekimlik yapmış olan belediye meclis üyesi Dr. Hakan Çetin cevap verdi. Çetin, hastanenin hayata geçirilmesi için gereken aşamaları ayrıntılı bir şekilde anlattı:
“İlimizde hastanelerde yatak sorunu yok; hastanelerimizde yüzde 70 doluluk oranı var. Ancak hastaneye ulaşım konusunda sorunlarımız mevcut. Eski hastanedeki poliklinikleri canlandırırsak sorunların yüzde 90’ını çözeriz. Hastane planlamasıyla hayata geçirme arasında ciddi bir süreç var: Bakanlık istişareleri, proje ihalesi, yatırım programına alınma ve ihale süreçleri. Bugün çalışmalara başlansa bile, kazma vurulması üç yılı bulabilir.”
Hayal mi Gerçek mi?
Ayhan Gider’in “müdje” olarak duyurduğu 150 yataklı hastane şu an için sadece bir hayal ama güzel peşinden gidilmesi gereken bir hayal. İşe gerçekten başlansa bile, önümüzdeki üç yılı geçmeden çalışmaların fiilen başlaması mümkün gözükmüyor. Gider, sadece bu hastanenin temelini atsa bile, kendisine Çanakkale halkı ömür boyu minnettar kalır. Ancak şahsi tahminim, önümüzdeki beş yıl içinde bu hastanenin yapılamayacağı yönünde.
Eğer çözüm isteniyorsa, Dr. Hakan Çetin’in dediği gibi “eski hastanedeki polikliniklerin canlandırılması” ilk adım olabilir. Bu öneri, çok daha hızlı ve etkili bir çözüm sunabilir.
Hastane Yeri Tartışması: Esenler Mi, Merkez Mi?
Eski devlet hastanesinin bulunduğu yere hastane yapılması, şehir trafiği başta olmak üzere birçok sorun doğurabilir. Şehrin zaten ciddi trafik sorunları yaşarken, yeni bir hastanenin merkeze yapılması bu sorunları daha da artırır. Doğru yer, şehir nüfusunun yüzde 50’sinden fazlasını barındıran Esenler Bölgesi olmalıdır.
STK Temsilcisi Fahrettin Dündar’ın bu konudaki sözleri dikkat çekici: “Fikir doğru, yeri yanlış. Eski hastanenin yerine yeni bir hastane yapılması, şehrin trafik sorunu varken planlama eksikliği yaratıyor. Yeni hastane, Esenler Bölgesi’nde eski SSK hastanesinin yerine yapılmalı. Burada ulaşım rahattır ve otopark sorunu yaşanmaz.”
Sokaktan 100 kişiye sorsak, yüzde 90’ı hastanenin Esenler’e yapılması gerektiğini söyler. O halde, sokağın sesine kulak verilmelidir. Doğru yer, doğru planlama ve etkili yönetimle bu yatırım, Çanakkale’ye gerçek bir değer kazandırabilir aksi kaynak israfından başka bir şey değildir.
Son olarak hastane konusunu yeniden gündeme getirerek kamuoyu oluşturan Kent Konseyi Başkanı Halit Kubilay Fırat’ı tebrik etmek gerekiyor. Bu işin kazananı Fırat oldu süreci ısrarla takip eder ve “müjdenin” takibini yaparsa çok hayır duası alır.