Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Çanakkale’nin Nabzı, Akıllı Kentten Kira Krizine, Yeni Otoyol Projesinden Çanakkalespor’a

Çanakkale, bu hafta gündemde yer bulan belediyenin “Akıllı Kent” vizyonu için tanıttığı e-ruhsat sistemi, kira fiyatlarındaki rekor artış, 1915 Çanakkale Köprüsü’nün ulaşım ağını güçlendirecek yeni otoyol projesine ve Çanakkalespora’a bu dört konuyu ayrı ayrı ele alarak, her birini kendi bağlamında değerlendiriyorum. 1. E-Ruhsat: Akıllı Kentin İlk Adımı mı, Vitrin mi? Çanakkale Belediyesi, “Akıllı Kent” hedefinin bir parçası olarak e-ruhsat sistemini tanıttı. İmar ve ruhsat süreçlerini dijitalleştiren bu sistem, işlemlerin yüzde 70 hızlanacağını vadediyor. Belediye, 26 müdürlükten 22’sini e-belediyecilik platformuna taşımış durumda. Belediye Başkanı Muharrem Erkek, yıl sonuna kadar tüm birimlerin dijitalleşeceğini söylüyor. İmar ve Şehircilik Müdür Vekili Gül Özdemir ise iddialı: “Türkiye’ye örnek bir sistem.” E-ruhsat sistemi tabi ki yeni bir icat değil. Çanakkale İl Özel İdaresi bunu yıllardır kullanıyor; Türkiye’de yüzlerce belediye de öyle. “Türkiye’ye örnek olacağız” sözü kulağa hoş, ama bu konuda ne ilkiz ne tek. Reklam yapılacaksa yapılsın, yeter ki iş yapılsın. Ancak “Akıllı Kent” dediysek, bu, sadece ruhsatları dijitale taşımakla olmaz. Akıllı kent, vatandaşın hayatını kolaylaştıran, teknolojiyi günlük yaşamın her alanına yayan bir vizyon demek. Otobüslerin konumunu, doluluk oranını gösteren bir mobil uygulama nerede? Engellilere uygun, sesli yönlendirmeli akıllı duraklar? Trafiğe göre güzergâh optimize eden sistemler? Sensörlü çöp kutuları? Taksi çağırırken şoförün puanını, ücretini gösteren bir belediye uygulaması? Boş otopark yerini haritadan bulan, elektrikli araçlar için şarj noktalarını gösteren bir altyapı? Bunlar olmadan, e-ruhsat sadece bir başlangıç, ama asla bir varış noktası değil. Belediyenin dijital dönüşüm hedefi umut verici. Ama bu, “sistemi kurduk, bitti” demekle olmaz. Yoksa dijital evrak yüklemekten ibaret bir e-belediyecilikle “akıllı kent” olunmaz. Çanakkale, İstanbul’un mobil ulaşım uygulamalarından veya Avrupa’nın akıllı şehir modellerinden ilham alarak bu vizyonu tamamlamalı. Aksi takdirde, “akıllı kent” söylemi, güzel bir vitrinden ibaret kalır. 2. Çanakkale Artık Öğrencinin, Emeklinin, Memurun Şehri Değil Endeksa’nın verileri, Çanakkale’yi Türkiye’nin kira artışında zirveye taşıdı: 2019-2024 arasında kiralık metrekare fiyatları yüzde 1386 arttı. 2019’da 9,97 TL olan metrekare kirası, 2025’te 239 TL’ye fırladı. 100 metrekare bir dairenin kirası ortalama 25 bin TL; 40 metrekarelik eşyasız 1+1’ler 13-17 bin TL arasında. 1+1 konutlarda artış oranı yüzde 1891,7’ye ulaştı. Bozcaada’da metrekare kirası 460 TL’yi bulurken, Yenice’de 116 TL civarında. Öğrenci kenti Çanakkale, göç ve turizmle talep patlaması yaşarken, bu, vatandaş için barınma krizine dönüştü. Bu çılgın artışın sebepleri belli: Yüksek arsa maliyetleri, göç, turizm ve öğrenci talebi. Ama bir gerçek daha var: Müteahhitlerin yüksek kâr hırsı. Yıllardır yüksek marjlarla çalışan inşaat sektörü, bu alışkanlıktan vazgeçmiyor. Denetimsizlik ve kontrolsüzlük, fırsatçıların ekmeğine yağ sürüyor. Öğrenciler, memurlar, emekliler için Çanakkale’de yaşamak artık lüks. Merkezi hükümetin “Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden” kampanyası, 875 bin TL hibe ve faizsiz krediyle umut veriyor. Ama bu, tek başına yetmez. Belediyenin, yeni imar alanlarında sosyal konut projelerine öncelik vermesi, TOKİ’yle iş birliği yapması şart. Viyana’da konutların yüzde 60’ı kamu eliyle üretiliyor, kiralar piyasa dışı belirleniyor. Berlin, kira üst sınırı koyarak artışları frenliyor. Singapur, nüfusun yüzde 80’ini kamu konutlarında barındırıyor. Çanakkale, bu modellerden ilham alabilir. Öğrenciler için kamu destekli kiralık evler, özel sektör talebini dengeleyebilir. 3. 1915 Çanakkale Köprüsü: Dünyaya Açılan Kapı, Yeni Sorunlar mı? 1915 Çanakkale Köprüsü, kentin kaderini değiştiren bir proje. Şimdi ise Kınalı-Malkara Otoyolu için 250 milyon euroluk krediyle yeni bir adım atıldı. Limak’ın üstlendiği bu proje, 2027 sonunda tamamlandığında İstanbul-Çanakkale arasını 2 saate indirecek. Köprünün Anadolu ayağı tamamlandığında, Balıkesir ve İzmir bağlantıları da güçlenecek. Bu, Çanakkale’nin turizmine, ekonomisine, ticaretini bambaşka noktaya taşıyacak. Trakya ve Marmara’nın ulaşım ağı, Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprüleriyle kesintisiz bağlanacak. Bu proje, Çanakkale’yi dünyaya açıyor. Daha fazla turist, yerel işletmeler için canlanma, yeni iş fırsatları… Kulağa harika geliyor. Köprü, zaten kentin ekonomisine ciddi bir katma değer sağladı; bu otoyol, bu etkiyi katlayacak. Ama madalyonun öteki yüzü var: Hızlı ulaşım, Çanakkale’ye göçü ve konut talebini artıracak. Zaten rekor kıran kira fiyatları, bu yeni taleple daha da uçabilir. Bozcaada gibi turistik bölgelerdeki fahiş kiralar, bu trendin habercisi.Çanakkale, köprüyle gelen fırsatları iyi yönetirse, küresel bir oyuncu olabilir. Ama barınma gibi sorunlar çözülmezse, bu fırsatlar sadece arsa spekülatörlerinin, zenginlerin işine yarar. Çanakkale, dünyaya açılırken, kendi vatandaşını unutmamalı.  4. Sadece Futbol Değil, Bir Toplumsal Hareket: Çanakkalespor Yeniden Sahada Çanakkalespor’un yeni başkanı Halit Kubilay Fırat, iddialı bir hedefle sahneye çıktı: Üç yılda üçüncü lige çıkmak. Geçen sezonu altıncı bitiren takım, Fırat’ın enerjisiyle yeni bir sayfa açıyor. Transferlerin yüzde 80’i tamamlandı, ligin en iyi oyuncuları kadroya katıldı. Fırat, iyi bir ekip kurmuş fakat bu ekibin tek başına bu maliyetleri kendi ceplerinden karşılaması mümkün değil. Görkemli bir sezon açılışı, ünlü bir sanatçı, taraftarları tribüne çekecek kampanyalar planlanıyor. Tesisleşme için Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünden talepleri yeni bir spor tesisi bu tesis Çanakkalespor’un ve amatör kulüplerin kullanımına açık olmasını istiyorlar. Fırat’ın, haksız yere işten çıkarılan Alper Usta’yı kulüp müdürü yapması, alkışlanacak bir sosyal duyarlılık. Onursal Başkan Ülgür Gökhan’ın dediği gibi, Çanakkale’nin futbolla anıldığı günlere dönmesi için halkın ve iş insanlarının desteği şart. Ama Fırat’ın da altını çizdiği bir gerçek var: Bu işin maddi-manevi yükü ağır. Tek bir kişinin enerjisi, bu yükü taşımaya yetmeyebilir. Çanakkalespor, sadece sahadaki skorlarla değil, kentin sosyal dokusuna dokunarak fark yaratabilir. Suça sürüklenen gençler tribünlerde, kulüp çatısı altında bir araya getirilebilir. Bu, toplumsal bir kalkan demek. Ama bunun için Çanakkale’nin omuz vermesi lazım, burada beklenen en büyük destek ise Çanakkale Belediyesinden…
Ekleme Tarihi: 01 May 2025 - Thursday

Çanakkale’nin Nabzı, Akıllı Kentten Kira Krizine, Yeni Otoyol Projesinden Çanakkalespor’a

Çanakkale, bu hafta gündemde yer bulan belediyenin “Akıllı Kent” vizyonu için tanıttığı e-ruhsat sistemi, kira fiyatlarındaki rekor artış, 1915 Çanakkale Köprüsü’nün ulaşım ağını güçlendirecek yeni otoyol projesine ve Çanakkalespora’a bu dört konuyu ayrı ayrı ele alarak, her birini kendi bağlamında değerlendiriyorum.

1. E-Ruhsat: Akıllı Kentin İlk Adımı mı, Vitrin mi?
Çanakkale Belediyesi, “Akıllı Kent” hedefinin bir parçası olarak e-ruhsat sistemini tanıttı. İmar ve ruhsat süreçlerini dijitalleştiren bu sistem, işlemlerin yüzde 70 hızlanacağını vadediyor. Belediye, 26 müdürlükten 22’sini e-belediyecilik platformuna taşımış durumda. Belediye Başkanı Muharrem Erkek, yıl sonuna kadar tüm birimlerin dijitalleşeceğini söylüyor. İmar ve Şehircilik Müdür Vekili Gül Özdemir ise iddialı: “Türkiye’ye örnek bir sistem.” E-ruhsat sistemi tabi ki yeni bir icat değil. Çanakkale İl Özel İdaresi bunu yıllardır kullanıyor; Türkiye’de yüzlerce belediye de öyle. “Türkiye’ye örnek olacağız” sözü kulağa hoş, ama bu konuda ne ilkiz ne tek. Reklam yapılacaksa yapılsın, yeter ki iş yapılsın.

Ancak “Akıllı Kent” dediysek, bu, sadece ruhsatları dijitale taşımakla olmaz. Akıllı kent, vatandaşın hayatını kolaylaştıran, teknolojiyi günlük yaşamın her alanına yayan bir vizyon demek. Otobüslerin konumunu, doluluk oranını gösteren bir mobil uygulama nerede? Engellilere uygun, sesli yönlendirmeli akıllı duraklar? Trafiğe göre güzergâh optimize eden sistemler? Sensörlü çöp kutuları? Taksi çağırırken şoförün puanını, ücretini gösteren bir belediye uygulaması? Boş otopark yerini haritadan bulan, elektrikli araçlar için şarj noktalarını gösteren bir altyapı? Bunlar olmadan, e-ruhsat sadece bir başlangıç, ama asla bir varış noktası değil. Belediyenin dijital dönüşüm hedefi umut verici. Ama bu, “sistemi kurduk, bitti” demekle olmaz. Yoksa dijital evrak yüklemekten ibaret bir e-belediyecilikle “akıllı kent” olunmaz. Çanakkale, İstanbul’un mobil ulaşım uygulamalarından veya Avrupa’nın akıllı şehir modellerinden ilham alarak bu vizyonu tamamlamalı. Aksi takdirde, “akıllı kent” söylemi, güzel bir vitrinden ibaret kalır.

2. Çanakkale Artık Öğrencinin, Emeklinin, Memurun Şehri Değil

Endeksa’nın verileri, Çanakkale’yi Türkiye’nin kira artışında zirveye taşıdı: 2019-2024 arasında kiralık metrekare fiyatları yüzde 1386 arttı. 2019’da 9,97 TL olan metrekare kirası, 2025’te 239 TL’ye fırladı. 100 metrekare bir dairenin kirası ortalama 25 bin TL; 40 metrekarelik eşyasız 1+1’ler 13-17 bin TL arasında. 1+1 konutlarda artış oranı yüzde 1891,7’ye ulaştı. Bozcaada’da metrekare kirası 460 TL’yi bulurken, Yenice’de 116 TL civarında. Öğrenci kenti Çanakkale, göç ve turizmle talep patlaması yaşarken, bu, vatandaş için barınma krizine dönüştü.
Bu çılgın artışın sebepleri belli: Yüksek arsa maliyetleri, göç, turizm ve öğrenci talebi. Ama bir gerçek daha var: Müteahhitlerin yüksek kâr hırsı. Yıllardır yüksek marjlarla çalışan inşaat sektörü, bu alışkanlıktan vazgeçmiyor. Denetimsizlik ve kontrolsüzlük, fırsatçıların ekmeğine yağ sürüyor. Öğrenciler, memurlar, emekliler için Çanakkale’de yaşamak artık lüks.
Merkezi hükümetin “Kentsel Dönüşümde Yarısı Bizden” kampanyası, 875 bin TL hibe ve faizsiz krediyle umut veriyor. Ama bu, tek başına yetmez. Belediyenin, yeni imar alanlarında sosyal konut projelerine öncelik vermesi, TOKİ’yle iş birliği yapması şart. Viyana’da konutların yüzde 60’ı kamu eliyle üretiliyor, kiralar piyasa dışı belirleniyor. Berlin, kira üst sınırı koyarak artışları frenliyor. Singapur, nüfusun yüzde 80’ini kamu konutlarında barındırıyor. Çanakkale, bu modellerden ilham alabilir. Öğrenciler için kamu destekli kiralık evler, özel sektör talebini dengeleyebilir.

3. 1915 Çanakkale Köprüsü: Dünyaya Açılan Kapı, Yeni Sorunlar mı?
1915 Çanakkale Köprüsü, kentin kaderini değiştiren bir proje. Şimdi ise Kınalı-Malkara Otoyolu için 250 milyon euroluk krediyle yeni bir adım atıldı. Limak’ın üstlendiği bu proje, 2027 sonunda tamamlandığında İstanbul-Çanakkale arasını 2 saate indirecek. Köprünün Anadolu ayağı tamamlandığında, Balıkesir ve İzmir bağlantıları da güçlenecek. Bu, Çanakkale’nin turizmine, ekonomisine, ticaretini bambaşka noktaya taşıyacak. Trakya ve Marmara’nın ulaşım ağı, Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprüleriyle kesintisiz bağlanacak.
Bu proje, Çanakkale’yi dünyaya açıyor. Daha fazla turist, yerel işletmeler için canlanma, yeni iş fırsatları… Kulağa harika geliyor. Köprü, zaten kentin ekonomisine ciddi bir katma değer sağladı; bu otoyol, bu etkiyi katlayacak.

Ama madalyonun öteki yüzü var: Hızlı ulaşım, Çanakkale’ye göçü ve konut talebini artıracak. Zaten rekor kıran kira fiyatları, bu yeni taleple daha da uçabilir. Bozcaada gibi turistik bölgelerdeki fahiş kiralar, bu trendin habercisi.Çanakkale, köprüyle gelen fırsatları iyi yönetirse, küresel bir oyuncu olabilir. Ama barınma gibi sorunlar çözülmezse, bu fırsatlar sadece arsa spekülatörlerinin, zenginlerin işine yarar. Çanakkale, dünyaya açılırken, kendi vatandaşını unutmamalı. 

4. Sadece Futbol Değil, Bir Toplumsal Hareket: Çanakkalespor Yeniden Sahada
Çanakkalespor’un yeni başkanı Halit Kubilay Fırat, iddialı bir hedefle sahneye çıktı: Üç yılda üçüncü lige çıkmak. Geçen sezonu altıncı bitiren takım, Fırat’ın enerjisiyle yeni bir sayfa açıyor. Transferlerin yüzde 80’i tamamlandı, ligin en iyi oyuncuları kadroya katıldı. Fırat, iyi bir ekip kurmuş fakat bu ekibin tek başına bu maliyetleri kendi ceplerinden karşılaması mümkün değil. Görkemli bir sezon açılışı, ünlü bir sanatçı, taraftarları tribüne çekecek kampanyalar planlanıyor. Tesisleşme için Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünden talepleri yeni bir spor tesisi bu tesis Çanakkalespor’un ve amatör kulüplerin kullanımına açık olmasını istiyorlar. Fırat’ın, haksız yere işten çıkarılan Alper Usta’yı kulüp müdürü yapması, alkışlanacak bir sosyal duyarlılık. Onursal Başkan Ülgür Gökhan’ın dediği gibi, Çanakkale’nin futbolla anıldığı günlere dönmesi için halkın ve iş insanlarının desteği şart. Ama Fırat’ın da altını çizdiği bir gerçek var: Bu işin maddi-manevi yükü ağır. Tek bir kişinin enerjisi, bu yükü taşımaya yetmeyebilir.
Çanakkalespor, sadece sahadaki skorlarla değil, kentin sosyal dokusuna dokunarak fark yaratabilir. Suça sürüklenen gençler tribünlerde, kulüp çatısı altında bir araya getirilebilir. Bu, toplumsal bir kalkan demek. Ama bunun için Çanakkale’nin omuz vermesi lazım, burada beklenen en büyük destek ise Çanakkale Belediyesinden…

Yazıya ifade bırak !