Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yansıyan bir haber, her ne kadar geniş yankı bulmasa da, aslında Çanakkale Belediyesi’ndeki tuhaf yönetim tarzını gözler önüne seren ibretlik bir tabloyu ortaya koyuyordu. Haberde, Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in talebiyle Çanakkale Hizmet Grupları A.Ş.’nin başına getirilen Cem Talay’ın aniden ve sessizce görevinden ayrıldığı bildiriliyordu. Ne bir açıklama var, ne bir gerekçe. Sadece arkada fısıltılar: Talay’a verilen sözler tutulmamış, şirketin borç yükü boyunu aşmış, sözde destek vaadi lafta kalmış…
Siyasette böyle hikâyeler duyulur ama bir yıl önce "yeni dönem, yeni vizyon" diyerek sahneye çıkan bir belediye başkanının, daha ilk sahnede figüranlarını kaçırması doğrusu alışılmış bir durum değil. Talay’ın en büyük “hizmeti” neydi derseniz, size modern belediyeciliğin geldiği noktayı özetleyeyim: Golf Çay Bahçesi ve belediyeye ait sosyal tesislerde vatandaşa “önce fiş al, sonra garson ara” sistemini getirdi. Yani self-servis bile değil, self-kaos bir model. Vatandaş isyan etti: “İki kuruşluk keyfimiz vardı, onu da elimizden aldılar!” dediler. Talay gidince, sistem de sessizce rafa kalktı. İşte böyle bir ortamda, insanın aklına ister istemez Gibi dizisindeki o meşhur replik geliyor: “İmparatorumuz neden böyle … … işlerle uğraşıyor?”
Sayın Muharrem Erkek’e küçük bir hatırlatma: Göreve başlayalı tam bir yıl oldu. Ne bir çivi çakıldı, ne de halkın hayatını doğrudan kolaylaştıracak kalıcı bir hizmet hayata geçti. Vaatler havada, uygulamalar sahnede yok. Samimi bir öneri: Çıkın halkın karşısına ve deyin ki, “İki şey yapacağım. Biri; Cuma Pazarı’nı çağdaş, insani koşullara uygun bir hale getireceğim. İkincisi; şehrin farklı noktalarında toplamda 5 bin araçlık ücretsiz otopark alanı inşa edeceğim.” Sadece bunları yapsanız yeter. Ama şimdilik sahnede sadece “vekil başkanlar tiyatrosu” var.
Bakın, o da ayrı bir mesele: Başkanlık koltuğuna oturalı bir yıl oldu ama halen daha siyasi başkan yardımcısı ataması yapılmadı. Neden mi? Malum, CHP içi dengeler hassas; “onu atarsak bu küser, öbürü cephe alır” korkusuyla süreç sürüncemede bırakılmış. Arka odalarda umut pazarlanıyor, cepheler törpüleniyor.
Ama Başkan boş durmuyor: CHP mitingleri, genel merkez temasları falan derken ayın neredeyse en az bir haftasını Çanakkale dışında geçiriyor. O bir haftada CHP’li meclis üyelerini başkanlık koltuğuna vekâleten oturtuluyor. Ne güzel! Adeta 23 Nisan kutlaması. Oturanlar bir günlüğüne makam odasında ağırlanıyor, fotoğraflar çekiliyor, ziyaretler kabul ediliyor. Şehir yönetilmiyor ama gönüller alınıyor… Eh, günün sonunda herkes mutlu(!)
Ancak şehrin temel meseleleri, sokakta karşılık bulan gerçek sorunları hâlâ çözüm bekliyor. Sayın Erkek, Çanakkale sizi vaatlerle değil, yaptıklarınızla değerlendirecek. Ve ne yazık ki bugüne kadar gördüğümüz şey; bolca konuşma, sıfıra yakın icraat ve her geçen gün artan hayal kırıklığı…
Yazıyı Çanakkale halkı adına bir taleple bitireyim:
Şehrimizin kaldırımları adeta işgal altında. Bebek arabasıyla yürümek zaten mümkün değil; ama bırakın onu, sağlıklı bir yetişkinin bile kaldırımlarda rahatça yürüyebilmesi neredeyse imkânsız hale geldi. Kafeler kaldırımın yarısını masalarla kapatmış, esnaf teşhir ürünlerini kaldırıma yığmış, zaten daracık olan sokaklar iyice boğulmuş durumda. Bakın, geçenlerde Ezine Belediyesi bir karar almış. Bir günde tüm kaldırım işgallerine son verilmiş, yaya geçitleri ve kaldırımlar tertemiz, güvenli hale getirilmiş. Yani yapılabiliyor, istenirse oluyor. Ama siz hâlâ üç-beş esnafı memnun etmek için binlerce Çanakkalelinin hayatını zorlaştırmaya devam ediyorsunuz.
Not; Kepez’de yaşayanlar için güzel haber: Belediye Başkanı Birol Arslan’ın önümüzdeki hafta duyurması bekleniyor. Kepez’in yıllardır süren kireçli su sorunu tamamen çözüme kavuşuyor. Artık Kepezliler, marketlerde satılan içme suyu kalitesinde bir suya kavuşacak. Detayları Arslan’ın açıklamaları sonrası sizlerle paylaşacağım.