Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Birbirimizi Yormakla Meşgul Oluyoruz

Yoldaş olarak bildiğiniz kimi insanların aslında öyle olmadığını öğrenmek, bunu tecrübe etmek, elbette can yakıcıdır. Belki şu: Keşke insanlar sadece bulundukları yeri değil, oraya nasıl, hangi yollarla ve kimlerin yardımıyla geldiklerini de hatırlamış olsalar. Vefa işte buradan başlıyor. Kendini bilmek; yaptığımız işin, söylediğimiz sözün, attığımız adımın neye karşılık geldiğini anlamaktır. Şuur tam da buradadır. Neden mi böyle bir giriş yaptım anlatayım. Normal şartlarda adının dahi geçmeyeceği bir listede “her şeye ve herkese rağmen” seni belediye başkan adayı yapmış bu süreçte her türlü maddi ve manevi desteği vermiş. Seçimi kazanamamışsın “olsun” demiş. İşlerinin yolunda gitmediğini görmüş, Türkiye şartları ortalamasının üstünde bir maaşla ve imkânla ekstra işler de yapabileceğin bir göreve getirmiş “yardımcı olalım” demiş.  Peki sen ne yapmışsın? Kişisel reklâm peşine düşmüşsün…  Seni o koltuğa oturtanlara sabah akşam iftira atan hatta küfürler eden kimselerle yanak yanağa poz vererek iş tutmuşsun.  (Bu arada özellikle belirtmek isterim sorun “o adamlarda” değil, sorun attığı adımın neye karşılık geldiğini umursamayanda…) İnsan için bu dünyadaki en acı şeylerden biri, emeğinin aleyhine dönmesidir. Ne haklı bir serzeniş: Bize düşmanlık edenler, “dostlarımızın” verdiği imkanları kullanarak saldırıyorlar...!  Bu şekilde davranarak ne yapıyoruz? Birbirimizi üzmekle, yormakla, yıpratmakla, yıkmakla meşgul oluyoruz.  Yukardaki sadece bir örnek camianın genelinde böyle bir “şuursuzluk, vefasızlık” söz konusu.  Yapılan iyilikler, verilen emekler, elbette alacak hanesine yazılmaz. Fakat vefa diye bir şey varsa, ki var, işte o beklenir. Vefa, maddi değil, manevi bir borçtur. Vefa, beklenilendir, karşılık değildir. Vefalı iyiliği, güzelliği kendi menfaatinin üstünde tutandır. Söz söz: Kendini kurtarmak yahut kazanımlarını korumak için başkalarını, genellikle de arkadaşlarını feda edenlerin çağındayız. Dürüst ve düzgün insanların üzgün olduğu bir dünyanın içindeyiz…
Ekleme Tarihi: 29 Eylül 2022 - Perşembe

Birbirimizi Yormakla Meşgul Oluyoruz

Yoldaş olarak bildiğiniz kimi insanların aslında öyle olmadığını öğrenmek, bunu tecrübe etmek, elbette can yakıcıdır. Belki şu: Keşke insanlar sadece bulundukları yeri değil, oraya nasıl, hangi yollarla ve kimlerin yardımıyla geldiklerini de hatırlamış olsalar. Vefa işte buradan başlıyor. Kendini bilmek; yaptığımız işin, söylediğimiz sözün, attığımız adımın neye karşılık geldiğini anlamaktır. Şuur tam da buradadır.

Neden mi böyle bir giriş yaptım anlatayım.

Normal şartlarda adının dahi geçmeyeceği bir listede “her şeye ve herkese rağmen” seni belediye başkan adayı yapmış bu süreçte her türlü maddi ve manevi desteği vermiş. Seçimi kazanamamışsın “olsun” demiş. İşlerinin yolunda gitmediğini görmüş, Türkiye şartları ortalamasının üstünde bir maaşla ve imkânla ekstra işler de yapabileceğin bir göreve getirmiş “yardımcı olalım” demiş. 

Peki sen ne yapmışsın?

Kişisel reklâm peşine düşmüşsün… 

Seni o koltuğa oturtanlara sabah akşam iftira atan hatta küfürler eden kimselerle yanak yanağa poz vererek iş tutmuşsun. 

(Bu arada özellikle belirtmek isterim sorun “o adamlarda” değil, sorun attığı adımın neye karşılık geldiğini umursamayanda…)

İnsan için bu dünyadaki en acı şeylerden biri, emeğinin aleyhine dönmesidir.

Ne haklı bir serzeniş: Bize düşmanlık edenler, “dostlarımızın” verdiği imkanları kullanarak saldırıyorlar...!  Bu şekilde davranarak ne yapıyoruz? Birbirimizi üzmekle, yormakla, yıpratmakla, yıkmakla meşgul oluyoruz. 

Yukardaki sadece bir örnek camianın genelinde böyle bir “şuursuzluk, vefasızlık” söz konusu. 

Yapılan iyilikler, verilen emekler, elbette alacak hanesine yazılmaz. Fakat vefa diye bir şey varsa, ki var, işte o beklenir. Vefa, maddi değil, manevi bir borçtur. Vefa, beklenilendir, karşılık değildir. Vefalı iyiliği, güzelliği kendi menfaatinin üstünde tutandır.

Söz söz: Kendini kurtarmak yahut kazanımlarını korumak için başkalarını, genellikle de arkadaşlarını feda edenlerin çağındayız. Dürüst ve düzgün insanların üzgün olduğu bir dünyanın içindeyiz…

Yazıya ifade bırak !