Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Bu İşler Böyle Yapılır, Denilse Nasıl Olur?

AK Partinin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye’nin 81 ilinde çok büyük yatırımlar hayata geçirildi, ülke tam manasıyla çağ atladı. Yollar, köprüler, okullar, hastaneler… Çanakkale belki de bu süreçte en şanslı olan illerden birisi oldu. Ha bugün ha yarın yapılacak diye beklediğimiz hayalini kurduğumuz onca proje hayata geçirildi. Bu yatırımları birer birer yazsam sanırım sayfalar sürer. Son döneme bakalım AK Parti Çanakkale’de 20 yıl boyunca hiçbir şey yapmamış olsa Boğaz Köprüsü ve Ezine Gıda OSB sanırım “çok şey yaptık” demesi için yeterli olurdu. Bu iki dev yatırımın direk ve dolaylı olarak istihdam ve ekonomiye ne denli katkı sağlayacağına birlikte şahit olacağız ve hep bir ağızdan “helal olsun”diyeceğiz… Bu yatırımlara ek olarak Bülent Turan’ın etkisiyle ve gücüyle il genelinde yapılan yatırımlar var ki Çanakkale gerçekten bu konuda çok şanslı… İktidarın Çanakkale’nin merkez dahil her bir köşesinde çok kıymetli hatırları var bunları kimse görmezden gelmiyor. Çanakkale merkezi ele alalım onca yatırım yapıldı, yapılıyor, yapılacak. Yerel yönetimden gelen tüm talepler Grup Başkanvekili Bülent Turan tarafından “Çanakkale’nin talebidir, başımız üstüne” denilerek çözülüyor, CHP’li Belediye Başkanı “teşekkür” ediyor. Ama onca yatırıma, onca talebe cevap verilmesine rağmen marifet olması gerektiği şekilde takdir edilmiyor.  Bunu bir süredir düşünüyorum, bulduğum cevap ise “bizim vergilerimizle yapılıyor, zaten yapmak zorundalar” oluyor.  Bu cevabı tartışabiliriz, vatandaşı ikna etmeye çalışabiliriz lakin söylenen budur. Bu siyasetçiler açısından motivasyonu kıran, bozan bir tablo tam da bu yüzden “bir teşekkürü bile çok görüyorlar, nezaket en azından bir teşekkürü gerektirirdi” sitemlerine şahit oluyoruz.  “Bizim vergilerimizle yapılıyor, zaten yapmak zorundalar” diyen büyük çoğunluğa “aslında öyle değil” demenin bir yolu olmalı. Peki nedir o yol? Yıllardır Çanakkale siyasetinin özellikle seçim zamanlarında kullanılan malzemesi olan “Sarıçay’ın Islahı ve Sosyal Konutların Dönüşümü” meselesi var. Bu iki mesele son 15 yıldır her seçimde gündeme geliyor ve AK Parti yerelde biz iktidar olursak çözeriz diyor CHP ise…   Bu iki sorun AK Partinin “çözmek zorunda” olduğu konular değil. Mesele çoğunlukla yerel yönetimin konusu. Peki bu iki sorunun çözümü için AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Çevre ve Şehircilik Bakanını Çanakkale’ye davet etse ve meseleyi bakanlık uhdesine alsa, her aşamasını kendisi takip edip iki yıl içinde çözse nasıl olur?  Sarıçay ve çevresinde sandallar, kafeler, yeşil alanlar olsa burası “Çanakkale’de gezilecekler/görülecek yerlerin başında olsa…” Sosyal Konutlarda yapılacak proje mimarisiyle, işlevselliğiyle şehre yön verecek, model olacak bir eser olsa ve “bu işler böyle yapılır” denilse nasıl olur? Söyleyeyim, AK Parti yerelde neler yapabileceğinin aslında bir fragmanını yayınlaşmış olur. Yerel seçimlerde çok büyük bir avantaj elde etmiş olur. 2023 seçimlerinde Turan sokağa çıktığında insanlar şöyle der; “Ben CHP’liyim ama helal olsun sana, partin bir yana sen bir yana, senin hatırın, senin için…”  İddia ediyorum bu iki meselenin çözümü köprüden, Ezine Gıda OSB’den bile daha çok ses getirir çünkü doğrudan sokaktaki vatandaşın hayatını etkileyen ve göz önünde olan meseleler bunlar.  Son dönemde seçmenlerin oy verme alışkanlıkları değişiyor “partisine rağmen oy alanlar ve partisine rağmen oy alamayanlar” diye iki kavram ortaya çıktı. Seçmen, partiden ziyade oy vereceği ismin “karizmasına” bakıyor ve bu bakış oyunun rengini belirlemesinde çok önemli bir faktör oluyor. Toparlayalım, Sarıçay ve Sosyal Konutlar sorunu çözüldüğünde vatandaş CHP veya AK Parti çözdü demeyecekler. Ya Ülgür Gökhan ya da Bülent Turan çözdü diyecekler. Geçmişte buna benzer örnekler var, Anavatan Partisi Hükümetinin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer buna bir örnektir. Tekrar da fayda görüyorum Bülent Turan, Çanakkale için büyük bir fırsat ve büyük bir konfor. Bu fırsatı doğru şekilde “kullanıp” Çanakkale olarak bu konfordan daha fazla faydalanabiliriz. Başkanı, Odası, borsası, derneği, vakıfı bireysel taleplerle “yormak” yerine Çanakkale’nin 50 yıl sonrasına hatıra kalacak böyle şeyler için bu adamı yorsunlar. 
Ekleme Tarihi: 13 Temmuz 2021 - Salı

Bu İşler Böyle Yapılır, Denilse Nasıl Olur?

AK Partinin iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye’nin 81 ilinde çok büyük yatırımlar hayata geçirildi, ülke tam manasıyla çağ atladı. Yollar, köprüler, okullar, hastaneler… Çanakkale belki de bu süreçte en şanslı olan illerden birisi oldu. Ha bugün ha yarın yapılacak diye beklediğimiz hayalini kurduğumuz onca proje hayata geçirildi. Bu yatırımları birer birer yazsam sanırım sayfalar sürer. Son döneme bakalım AK Parti Çanakkale’de 20 yıl boyunca hiçbir şey yapmamış olsa Boğaz Köprüsü ve Ezine Gıda OSB sanırım “çok şey yaptık” demesi için yeterli olurdu. Bu iki dev yatırımın direk ve dolaylı olarak istihdam ve ekonomiye ne denli katkı sağlayacağına birlikte şahit olacağız ve hep bir ağızdan “helal olsun”diyeceğiz… Bu yatırımlara ek olarak Bülent Turan’ın etkisiyle ve gücüyle il genelinde yapılan yatırımlar var ki Çanakkale gerçekten bu konuda çok şanslı…

İktidarın Çanakkale’nin merkez dahil her bir köşesinde çok kıymetli hatırları var bunları kimse görmezden gelmiyor. Çanakkale merkezi ele alalım onca yatırım yapıldı, yapılıyor, yapılacak. Yerel yönetimden gelen tüm talepler Grup Başkanvekili Bülent Turan tarafından “Çanakkale’nin talebidir, başımız üstüne” denilerek çözülüyor, CHP’li Belediye Başkanı “teşekkür” ediyor. Ama onca yatırıma, onca talebe cevap verilmesine rağmen marifet olması gerektiği şekilde takdir edilmiyor

Bunu bir süredir düşünüyorum, bulduğum cevap ise “bizim vergilerimizle yapılıyor, zaten yapmak zorundalar” oluyor.  Bu cevabı tartışabiliriz, vatandaşı ikna etmeye çalışabiliriz lakin söylenen budur. Bu siyasetçiler açısından motivasyonu kıran, bozan bir tablo tam da bu yüzden “bir teşekkürü bile çok görüyorlar, nezaket en azından bir teşekkürü gerektirirdi” sitemlerine şahit oluyoruz. 

Bizim vergilerimizle yapılıyor, zaten yapmak zorundalar” diyen büyük çoğunluğa “aslında öyle değil” demenin bir yolu olmalı. Peki nedir o yol? Yıllardır Çanakkale siyasetinin özellikle seçim zamanlarında kullanılan malzemesi olan “Sarıçay’ın Islahı ve Sosyal Konutların Dönüşümü” meselesi var. Bu iki mesele son 15 yıldır her seçimde gündeme geliyor ve AK Parti yerelde biz iktidar olursak çözeriz diyor CHP ise…  

Bu iki sorun AK Partinin “çözmek zorunda” olduğu konular değil. Mesele çoğunlukla yerel yönetimin konusu. Peki bu iki sorunun çözümü için AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Çevre ve Şehircilik Bakanını Çanakkale’ye davet etse ve meseleyi bakanlık uhdesine alsa, her aşamasını kendisi takip edip iki yıl içinde çözse nasıl olur?  Sarıçay ve çevresinde sandallar, kafeler, yeşil alanlar olsa burası “Çanakkale’de gezilecekler/görülecek yerlerin başında olsa…” Sosyal Konutlarda yapılacak proje mimarisiyle, işlevselliğiyle şehre yön verecek, model olacak bir eser olsa ve “bu işler böyle yapılır” denilse nasıl olur?

Söyleyeyim, AK Parti yerelde neler yapabileceğinin aslında bir fragmanını yayınlaşmış olur. Yerel seçimlerde çok büyük bir avantaj elde etmiş olur. 2023 seçimlerinde Turan sokağa çıktığında insanlar şöyle der; “Ben CHP’liyim ama helal olsun sana, partin bir yana sen bir yana, senin hatırın, senin için…”  İddia ediyorum bu iki meselenin çözümü köprüden, Ezine Gıda OSB’den bile daha çok ses getirir çünkü doğrudan sokaktaki vatandaşın hayatını etkileyen ve göz önünde olan meseleler bunlar. 

Son dönemde seçmenlerin oy verme alışkanlıkları değişiyor “partisine rağmen oy alanlar ve partisine rağmen oy alamayanlar” diye iki kavram ortaya çıktı. Seçmen, partiden ziyade oy vereceği ismin “karizmasına” bakıyor ve bu bakış oyunun rengini belirlemesinde çok önemli bir faktör oluyor.

Toparlayalım, Sarıçay ve Sosyal Konutlar sorunu çözüldüğünde vatandaş CHP veya AK Parti çözdü demeyecekler. Ya Ülgür Gökhan ya da Bülent Turan çözdü diyecekler. Geçmişte buna benzer örnekler var, Anavatan Partisi Hükümetinin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer buna bir örnektir.

Tekrar da fayda görüyorum Bülent Turan, Çanakkale için büyük bir fırsat ve büyük bir konfor. Bu fırsatı doğru şekilde “kullanıp” Çanakkale olarak bu konfordan daha fazla faydalanabiliriz. Başkanı, Odası, borsası, derneği, vakıfı bireysel taleplerle “yormak” yerine Çanakkale’nin 50 yıl sonrasına hatıra kalacak böyle şeyler için bu adamı yorsunlar. 

Yazıya ifade bırak !