Muharrem Erkek, CHP Çanakkale İl Başkanlığı'nda basın toplantısı düzenledi. Erkek toplantının bir yerinde "Türkiye'de önemli olan referandum sürecinde başlayan, yerel seçimler sürecinde devam eden demokrasi ittifakını büyütmek… Çocuklarımızın geleceği için.. Türkiye'nin geleceği için.." ifadelerini kullandı. O sırada bir vatandaş, "Sayın vekilim" diyerek Muharrem Erkek'e, “Demokrasi demokrasi diyoruz, 6 milyon oy alan HDP birleştik diyemiyorsunuz? Kimden korkuyorsunuz? Demokrasiyse ya bunu kapatacaksınız ya da ..." ifadelerini kullandı. Muharrem Erkek'in Yahya Amca diye hitap ettiği kişinin sorusuna cevap vermedi ve basın toplantısını "Arkadaşlar teşekkür ediyoruz. İyi ki varsınız" diyerek apar topar bitirdi. Soru basitti aslında, genel başkan yardımcı olan Erkek bile bu basit soruya cevap veremedi. Çekindi, utandı demek ki utanılacak, çekinilecek bir şey vardı ortada. Yoksa Erkek, hazır basın da oradayken göğsünü gere gere bu soruya verirdi! HDP Eş Başkanı Pervin Buldan da tıpkı “Yahya Amca” gibi bu durumdan şikâyet etmiş CHP’nin bu çekingenliğinden çıkması gerektiğini ifade ederek şöyle demişti; "Bir seferliğine İstanbul seçimlerini kazanmak için kabul ettik, bundan sonra yapılacak olan ittifaklar, açık ve şeffaf olmalı ve birlikte görüntü verilmeli. CHP’nin çekingenliğinden çıkması gerek.” Erkek’in çekindiği, utandığı ortaklığı Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı 22,23. Dönem CHP Milletvekili olan Muharrem İnce “İstanbul’u, Ankara’yı, Mersin’i, Adana’yı bize HDP’liler kazandırdı. Aday çıkarmadılar. Ama seçimden sonra CHP yürekten bir teşekkür edemedi. Ben yüreğimi açarak teşekkür ediyorum” diyerek bir kez daha açık etti… Aman Muharrem Bey daha küçük harflerle konuşun, vatandaş duymasın! Görünen o ki HDP önümüzdeki ilk seçimde artık kendisinin bu şekilde kullanılmasına izin vermeyecek ve konuşacak. Bakın HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan mecliste İyi Partiyi hedef alarak; “HDP'yi farklı şekilde itham eden tutumlarınızdan vazgeçin. İYİ Parti, size söylüyorum. Şu an koltuklarınızda HDP'nin oylarıyla oturuyorsunuz. Bu ittifakta, CHP'yle yaptığınız ittifakta HDP'nin oylarının etkisi vardır. Ne yapacaksınız şimdi? Ne diyeceksiniz şimdi buna?" diye sordu. Bu sorular çoğalacak ve İyi Parti bu sorulara seçim meydanlarında artık cevap veremeyecek. HDP ile yapılan bu “dolaylı ittifak” henüz tabanı daha oluşmamış İyi Partinin bir anda yok olmasına bile sebep olabilir… Tam da bu noktada İyi Parti için aslında “İlkeli Çıkış” kapısı Devlet Bahçeli tarafından “Evine Dön” çağrısıyla aralandı. Başkan Erdoğan’ın da bu çağrıyı “HDP'yle terör örgütleriyle el ele olmak, milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti'ye hiç uygun da düşmeyebilir. Böyle bir sıkıntının olduğu hasebiyle zaten böyle bir davet gerçekleşmiştir diye düşünüyorum” sözleriyle desteklemesi meselenin sadece İyi Partiden gelecek oy hesabının ötesinde olduğunun ispatı oldu. İyi Parti eğer bu çağrıyı doğru şekilde değerlendirirse hem MHP, hem AK Parti için nihayetinde Türkiye için çok şey yapabilir. Cumhur İttifakı içindeki fren, denge sistemi olarak kendini pozisyonlayacak bir İyi Parti bugün şikâyet edipte düzeltemediği hemen her şeyi düzeltme fırsatını ele geçirebilir. İyi Parti şu günlerde bir karar vermeli Millet İttifakı içinde sadece konuşan, bir yönüyle popülizm yapan üstüne bir de HDP’nin şantajlarına maruz kalan bir parti mi olmak istiyor yoksa cumhur İttifakı içinde düzelten, icracı bir parti mi olmak istiyor…