Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Lütfen ÇTSO’da Siyaset Yapmayı Bırakın Artık

Lütfen ÇTSO’da Siyaset Yapmayı Bırakın Artık Geçtiğimiz ay yapılan ÇTSO seçimleri sonrası “ÇTSO Seçimleri Sonrası Notlar” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Yazının girişinde başkan Selçuk Semizoğlu’nu geçtiğimiz dönem en çok eleştiren bunun sonucunda ve türlü tehdit ve hakaretlere maruz kalan bir gazeteci olarak;  “Öncelikli olarak seçimi kazanan Selçuk Semizoğlu’nu ve ekibini tebrik ediyorum ve başarılı bir dönem geçirmelerini temenni ediyorum. Beyaz iki sayfa açtım biri benim için diğeri Semizoğlu için bakalım nasıl dolduracağız bu sayfaları…” demiştim.  Selçuk bey seçim sonrası kendisini eleştiren ve destek olmayan iş insanı, siyasetçi, gazeteci kim varsa herkesi hedef alan açıklamalar yaparak “ben kazandım, ben kazandım, ben kazandım…” dedi. Tamam eyvallah sen kazandın! Yetmedi meclis yönetimi belirlenirken yapılan oylama sonrası bir açıklama daha yaparak “ÇTSO’yu siyasi istiladan kurtardım, bu son açıklamamdır” dedi.  Ertesi hafta ÇTSO’dan bir davet maili geldi. Selçuk bey ve yeni yönetim kurulu basın toplantısı yapacaklarmış. Yeni dönemi ve neler yapacaklarını anlatacakları bir basın toplantısı olacağını düşündüğüm ve davet edildiğim için katıldım. Fakat Selçuk bey “bu son açıklamam” dediği konuları tekrar gündeme getirerek önce kendisine destek olmayan iş insanlarını, siyasileri sonrasında doğrudan şahsımı hedef alan sözlerle esti gürledi. Yönetimindeki arkadaşlar da rahatsızdı bu tarzdan ama… Yeni yönetimde yer alan arkadaşların hatrına ve herkes kendine yakışanı yapar diyerek sustum, toplantının bitmesini bekledim.  Demiştim ya “beyaz iki sayfa açtım biri benim için, bir Selçuk bey için” maalesef Selçuk bey o beyaz sayfaya bir çarpı attı sıra bende, kusura bakmayın ama oyunu ben bozmadım!  Hadi başlayalım… Selçuk Semizoğlu’na beş soru yöneltmek istiyorum. 1.)- Selçuk beyin dilinden düşürmeyerek hedef aldığı siyasetçiler ÇTSO’dan ne bekliyor ki “siyasi istiladan kurtardım” diyor.  Siyaseti sokmadım demek ne demektir? Siyasetçiler acaba daha güçlü, şehre katkı sağlayan, üyelerinin ufkunu açan bir ÇTSO isteklerini dile getirdikleri için mi acaba Selçuk beyin hedefi oldular!  2.)- Selçuk bey 2023 ya da 2024 seçimlerinde İYİ Parti ya da DEVA partisinden milletvekili veya belediye başkan aday adayı olmayı düşünüyor musunuz bu konuda yemek masalarında veya toplantı odalarından sizin ve yakın çevrenizin herhangi bir konuşması oldu mu? Düşünüyorum olacağım veya düşünmüyorum hiçbir şartta olmayacağım diyebilir misiniz? 3)- Selçuk bey kendi şirketize ait özel işlerinizi halletmek için Ankara’da Çanakkale Milletvekillerinin karşısına siyasi istiladan kurtardığım dediğiniz Çanakkale TSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak mı çıktınız, yoksa kendi şirketinizin yöneticisi vasfıyla mı çıktınız? 4)- Abinizi TOBB Ağaç ve Orman Ürünleri Meclisine bir KOBİ yöneticisi olarak mı soktunuz? Yoksa siyasi istiladan kurtardığım dediğiniz ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak mı soktunuz? 5)- Yeni dönemde söz verdiğiniz halde (hani söz ağızdan çıkar ya) neden yönetime almak üzere söz verdiğiniz mavi boncuklar dağıttığınız kişileri almadınız. Neden bu insanları seçimlerde kullanıp bir kenara attınız?  Selçuk bey yaptığı toplantıda bundan sonra meclis kürsüsünde cevap vereceğim dedi. Önümüzdeki meclis toplantısına katılacağım bu yazdıklarıma karşı bir yorum yapmasını ve sorularıma kısa ve net cevap vermesini bekleyeceğim. Ama bir ricam var, siz çok çok büyük bir seçim kazanmış  büyük büyük büyük Selçuk beysiniz eyvallah ama lütfen ÇTSO başkanı olarak daha nazik üslupla cevap veriniz.  Son olarak siyasi istiladan kurtardım, siyaset yapmıyorum, siyaseti sokmadım diyorsunuz ama siyasetin en çoğunu siz yapıyorsunuz! Lütfen ÇTSO çatısı altında siyaset yapmayı bırakın çok istiyorsanız İYİ Parti ve DEVA Partisi var… Bu yönetim şekliniz başta yönetim kuruluna ve her ay binlerce lira aidat ödeyen üyelere çok büyük haksızlık.  Eeeee ne demiş büyük büyük büyük Selçuk bey “Laf doğru ise her yerde söylenir”. Yoksa o “doğru laf benim lafımsa her yerde söylerim miydi?”
Ekleme Tarihi: 04 Kasım 2022 - Cuma

Lütfen ÇTSO’da Siyaset Yapmayı Bırakın Artık

Lütfen ÇTSO’da Siyaset Yapmayı Bırakın Artık

Geçtiğimiz ay yapılan ÇTSO seçimleri sonrası “ÇTSO Seçimleri Sonrası Notlar” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Yazının girişinde başkan Selçuk Semizoğlu’nu geçtiğimiz dönem en çok eleştiren bunun sonucunda ve türlü tehdit ve hakaretlere maruz kalan bir gazeteci olarak;  “Öncelikli olarak seçimi kazanan Selçuk Semizoğlu’nu ve ekibini tebrik ediyorum ve başarılı bir dönem geçirmelerini temenni ediyorum. Beyaz iki sayfa açtım biri benim için diğeri Semizoğlu için bakalım nasıl dolduracağız bu sayfaları…” demiştim. 

Selçuk bey seçim sonrası kendisini eleştiren ve destek olmayan iş insanı, siyasetçi, gazeteci kim varsa herkesi hedef alan açıklamalar yaparak “ben kazandım, ben kazandım, ben kazandım…” dedi. Tamam eyvallah sen kazandın! Yetmedi meclis yönetimi belirlenirken yapılan oylama sonrası bir açıklama daha yaparak “ÇTSO’yu siyasi istiladan kurtardım, bu son açıklamamdır” dedi. 

Ertesi hafta ÇTSO’dan bir davet maili geldi. Selçuk bey ve yeni yönetim kurulu basın toplantısı yapacaklarmış. Yeni dönemi ve neler yapacaklarını anlatacakları bir basın toplantısı olacağını düşündüğüm ve davet edildiğim için katıldım. Fakat Selçuk bey “bu son açıklamam” dediği konuları tekrar gündeme getirerek önce kendisine destek olmayan iş insanlarını, siyasileri sonrasında doğrudan şahsımı hedef alan sözlerle esti gürledi. Yönetimindeki arkadaşlar da rahatsızdı bu tarzdan ama… Yeni yönetimde yer alan arkadaşların hatrına ve herkes kendine yakışanı yapar diyerek sustum, toplantının bitmesini bekledim. 

Demiştim ya “beyaz iki sayfa açtım biri benim için, bir Selçuk bey için” maalesef Selçuk bey o beyaz sayfaya bir çarpı attı sıra bende, kusura bakmayın ama oyunu ben bozmadım! 

Hadi başlayalım…

Selçuk Semizoğlu’na beş soru yöneltmek istiyorum.

1.)- Selçuk beyin dilinden düşürmeyerek hedef aldığı siyasetçiler ÇTSO’dan ne bekliyor ki “siyasi istiladan kurtardım” diyor.  Siyaseti sokmadım demek ne demektir? Siyasetçiler acaba daha güçlü, şehre katkı sağlayan, üyelerinin ufkunu açan bir ÇTSO isteklerini dile getirdikleri için mi acaba Selçuk beyin hedefi oldular! 

2.)- Selçuk bey 2023 ya da 2024 seçimlerinde İYİ Parti ya da DEVA partisinden milletvekili veya belediye başkan aday adayı olmayı düşünüyor musunuz bu konuda yemek masalarında veya toplantı odalarından sizin ve yakın çevrenizin herhangi bir konuşması oldu mu? Düşünüyorum olacağım veya düşünmüyorum hiçbir şartta olmayacağım diyebilir misiniz?

3)- Selçuk bey kendi şirketize ait özel işlerinizi halletmek için Ankara’da Çanakkale Milletvekillerinin karşısına siyasi istiladan kurtardığım dediğiniz Çanakkale TSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak mı çıktınız, yoksa kendi şirketinizin yöneticisi vasfıyla mı çıktınız?

4)- Abinizi TOBB Ağaç ve Orman Ürünleri Meclisine bir KOBİ yöneticisi olarak mı soktunuz? Yoksa siyasi istiladan kurtardığım dediğiniz ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak mı soktunuz?

5)- Yeni dönemde söz verdiğiniz halde (hani söz ağızdan çıkar ya) neden yönetime almak üzere söz verdiğiniz mavi boncuklar dağıttığınız kişileri almadınız. Neden bu insanları seçimlerde kullanıp bir kenara attınız? 

Selçuk bey yaptığı toplantıda bundan sonra meclis kürsüsünde cevap vereceğim dedi. Önümüzdeki meclis toplantısına katılacağım bu yazdıklarıma karşı bir yorum yapmasını ve sorularıma kısa ve net cevap vermesini bekleyeceğim. Ama bir ricam var, siz çok çok büyük bir seçim kazanmış  büyük büyük büyük Selçuk beysiniz eyvallah ama lütfen ÇTSO başkanı olarak daha nazik üslupla cevap veriniz. 

Son olarak siyasi istiladan kurtardım, siyaset yapmıyorum, siyaseti sokmadım diyorsunuz ama siyasetin en çoğunu siz yapıyorsunuz! Lütfen ÇTSO çatısı altında siyaset yapmayı bırakın çok istiyorsanız İYİ Parti ve DEVA Partisi var… Bu yönetim şekliniz başta yönetim kuruluna ve her ay binlerce lira aidat ödeyen üyelere çok büyük haksızlık. 

Eeeee ne demiş büyük büyük büyük Selçuk bey “Laf doğru ise her yerde söylenir”. Yoksa o “doğru laf benim lafımsa her yerde söylerim miydi?”

Yazıya ifade bırak !