Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

Altın Madencileri ve Bürokrasi

Sanayileşme her ülkede sorunlu olmuştur. Daha fazla enerji, daha fazla maden gerektirmiştir. Gelişmiş ülkeler bu sıkıntıları çoğu kez Afrika, Güney Amerika gibi bölgelerdeki az gelişmiş ülkelerde işin pisliğini bırakarak çözmüştür. Çözümün de bir parçası (!) bu ülkelerdeki bürokratlar olmuştur. Bir şekilde bu yer altı kaynaklarına daha kolay ulaşım bürokrasinin desteği ile olduğunu okuyoruz. Türkiyede de yer altı kaynakları özellikle de altın madeni çok iştahlar kabartıyor. Kanadalı, Avustralyalı firmalar büyük bir hırs ve iştahla Çanakkalenin yer altı kaynaklarına göz diktiler. Ancak başta valimiz Ahmet Çınar olmak üzere idare mahkemeleri bu ölümcül madencilere dur diyor. Ancak diğer bürokrasi konusunda açık söylemek gerekirse kuşkularım var. Halkı bilgilendirme amaçlı toplantıya siyanürcü Nurol kimseyi içeri almıyor, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü ise keyifle seyrediyor. Bu keyfin kaynağı nedir merak ediyorum? Sanki altın madenine ortaklar! diyecem ama Nurolun köyde konuştuklarını duyunca İl müdürünün onlar için küçük bir lokma olduğunu anladım. Siyanürcü Nurol Köylüyü Nasıl Kandırmış? Bu hafta ortalık sakinleşince köye bir ziyaret yaptım. Madence çalışanlarla da ,çalışmayanlarla da eski muhtar dahil bir çok kişi ile konuştum.  Siyanürcü nasıl kandırmış onu öğrendim. Örneğin siyanürcü demiş ki 2000 TL koyacan 2 trilyon paran olacak. İyi para değil mi? Köylüleri Bergamaya götürmüşler, demişlerki bakın buradaki köylüler 2 bin lira koydular kamyon aldılar şimdi 2 trilyon liraları var. Eh madenci 1 koyup 1000 alıyor ya. Aylık 1300 TL verip 50 işçiyi işe almışlar hem de toplantıdan kısa bir süre önce. Ne kadar süre çalışacaksınız diye sordum. Hepsinin hayali 15 yıl çalışmak. Ama siyanürcü Nurol ÇED raporunda 5 yılda işimiz bitecek diyor. Yani ya ÇED yalan, yada köylülere verdiği söz yalan. Peki Çevre Şehircilik İl müdürü bunu bilmiyor mu? Biliyor da göz yumuyorsa sıkıntı var. Bilmiyorsa yine sıkıntı var. Yani ya siyanürcü Nurolun söylediği yalanı görmüyor işini yapmıyor, ya da görüyor yine görevini yapmıyor. Vali de, Bakan da kim oluyormuş? İyi ki siyanürcü Nurol toplantı yaptı. Açıkçası hiç bu kadar saçma bir nedenle Çanakkale’nin altını üstüne getireceklerini, bizlerin hayatlarını tehlikeye atacaklarını düşünmemiştim. Önceleri öyle bir hava yaratmışlardı ki sanki altın madenleri olmazsa olmaz.  Herkesi de ikna ettikleri söylüyormuş ölümcül madenci. Köydeki efsane şu: vali, bakan, milletvekili kim? Biz hepsine onaylattık bu işi. Onlar bize engel olamazlar. Yani hava şu: “Ey köylüler 2000 koyun, 2 trilyon kazanın. Biz Vali, Bakan vs takmayız. Siz kim oluyorsunuz ses çıkaracaksınız. Kimse bize engel olamaz.” Peki altın yenir mi? Buradaki firmaların ÇED raporlarını okudukça gülmeye başladım. Nasıl kandırıldığımızı da görmeye başladım. Koza, 400 bin ons altın için 840 bin ton toprağı siyanürleyecem demiş, Nurol aynı miktar altın için 10 milyon ton toprağımızı siyanürle zehirleyecek. Hangisi doğru anlamadım. Ya da hangisi yalan söylüyor? Köylülerin söylediği bir şey daha dikkatimi çekti: Altın madenlerinde ölüm yok. Bunu da haftaya anlatacağım. Nurol mu yalan söylüyor Koza mı? Aynı miktar altın için Koza 38 kişi çalıştıracam diyor. Nurol 2000 kişi. Köydeki rivayete göre siyanürcü Nurol 20 bin kişi çalıştıracak. Biri yalan söylüyor ama hangisi? Bir kaç yıl önce Valimiz Ahmet Çınar çevreciler de madenciler de yalan konuşuyor şeklinde bir açıklama yapmıştı. Soru şu aslında madencilerin yalan söylediğini anladım da hangisi ne boyutta yalan söylüyor? Üstelik bunca yalanların ve hayatlarımızı tehlikeye atmanın gerekçesini siyanürcü Nurol ÇED raporunda şöyle açıklıyor: % 52 mücevher ve %2 kayıt dışına gidecek 400 milyon dolarlık altını çıkarmak lazım. Bu ne kadar büyük para kazanma hırsı? Yani 400 milyon dolarlık altının 240 milyon dolarının daha baştan ne Çanakkaleye ne de Türkiyeye katkısı olmayacağını beyan etmişler. E zaten bir kısmı da yine kendi beyanlarına göre işçiye, siyanüre, zehirlemelere harcayacaklar. Peki Nurol niye bu kadar çok iştahla ölümcül madeni işletmek istiyor?
Ekleme Tarihi: 17 Ocak 2015 - Cumartesi

Altın Madencileri ve Bürokrasi

Sanayileşme her ülkede sorunlu olmuştur. Daha fazla enerji, daha fazla maden gerektirmiştir. Gelişmiş ülkeler bu sıkıntıları çoğu kez Afrika, Güney Amerika gibi bölgelerdeki az gelişmiş ülkelerde işin pisliğini bırakarak çözmüştür.

Çözümün de bir parçası (!) bu ülkelerdeki bürokratlar olmuştur. Bir şekilde bu yer altı kaynaklarına daha kolay ulaşım bürokrasinin desteği ile olduğunu okuyoruz.

Türkiyede de yer altı kaynakları özellikle de altın madeni çok iştahlar kabartıyor. Kanadalı, Avustralyalı firmalar büyük bir hırs ve iştahla Çanakkalenin yer altı kaynaklarına göz diktiler.

Ancak başta valimiz Ahmet Çınar olmak üzere idare mahkemeleri bu ölümcül madencilere dur diyor. Ancak diğer bürokrasi konusunda açık söylemek gerekirse kuşkularım var. Halkı bilgilendirme amaçlı toplantıya siyanürcü Nurol kimseyi içeri almıyor, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü ise keyifle seyrediyor. Bu keyfin kaynağı nedir merak ediyorum? Sanki altın madenine ortaklar! diyecem ama Nurolun köyde konuştuklarını duyunca İl müdürünün onlar için küçük bir lokma olduğunu anladım.

Siyanürcü Nurol Köylüyü Nasıl Kandırmış?

Bu hafta ortalık sakinleşince köye bir ziyaret yaptım. Madence çalışanlarla da ,çalışmayanlarla da eski muhtar dahil bir çok kişi ile konuştum.  Siyanürcü nasıl kandırmış onu öğrendim. Örneğin siyanürcü demiş ki 2000 TL koyacan 2 trilyon paran olacak. İyi para değil mi? Köylüleri Bergamaya götürmüşler, demişlerki bakın buradaki köylüler 2 bin lira koydular kamyon aldılar şimdi 2 trilyon liraları var. Eh madenci 1 koyup 1000 alıyor ya. Aylık 1300 TL verip 50 işçiyi işe almışlar hem de toplantıdan kısa bir süre önce. Ne kadar süre çalışacaksınız diye sordum. Hepsinin hayali 15 yıl çalışmak. Ama siyanürcü Nurol ÇED raporunda 5 yılda işimiz bitecek diyor. Yani ya ÇED yalan, yada köylülere verdiği söz yalan. Peki Çevre Şehircilik İl müdürü bunu bilmiyor mu? Biliyor da göz yumuyorsa sıkıntı var. Bilmiyorsa yine sıkıntı var. Yani ya siyanürcü Nurolun söylediği yalanı görmüyor işini yapmıyor, ya da görüyor yine görevini yapmıyor.

Vali de, Bakan da kim oluyormuş?

İyi ki siyanürcü Nurol toplantı yaptı. Açıkçası hiç bu kadar saçma bir nedenle Çanakkale’nin altını üstüne getireceklerini, bizlerin hayatlarını tehlikeye atacaklarını düşünmemiştim. Önceleri öyle bir hava yaratmışlardı ki sanki altın madenleri olmazsa olmaz.  Herkesi de ikna ettikleri söylüyormuş ölümcül madenci. Köydeki efsane şu: vali, bakan, milletvekili kim? Biz hepsine onaylattık bu işi. Onlar bize engel olamazlar. Yani hava şu: “Ey köylüler 2000 koyun, 2 trilyon kazanın. Biz Vali, Bakan vs takmayız. Siz kim oluyorsunuz ses çıkaracaksınız. Kimse bize engel olamaz.”

Peki altın yenir mi?

Buradaki firmaların ÇED raporlarını okudukça gülmeye başladım. Nasıl kandırıldığımızı da görmeye başladım. Koza, 400 bin ons altın için 840 bin ton toprağı siyanürleyecem demiş, Nurol aynı miktar altın için 10 milyon ton toprağımızı siyanürle zehirleyecek. Hangisi doğru anlamadım. Ya da hangisi yalan söylüyor? Köylülerin söylediği bir şey daha dikkatimi çekti: Altın madenlerinde ölüm yok. Bunu da haftaya anlatacağım.

Nurol mu yalan söylüyor Koza mı?

Aynı miktar altın için Koza 38 kişi çalıştıracam diyor. Nurol 2000 kişi. Köydeki rivayete göre siyanürcü Nurol 20 bin kişi çalıştıracak. Biri yalan söylüyor ama hangisi? Bir kaç yıl önce Valimiz Ahmet Çınar çevreciler de madenciler de yalan konuşuyor şeklinde bir açıklama yapmıştı. Soru şu aslında madencilerin yalan söylediğini anladım da hangisi ne boyutta yalan söylüyor?

Üstelik bunca yalanların ve hayatlarımızı tehlikeye atmanın gerekçesini siyanürcü Nurol ÇED raporunda şöyle açıklıyor: % 52 mücevher ve %2 kayıt dışına gidecek 400 milyon dolarlık altını çıkarmak lazım. Bu ne kadar büyük para kazanma hırsı? Yani 400 milyon dolarlık altının 240 milyon dolarının daha baştan ne Çanakkaleye ne de Türkiyeye katkısı olmayacağını beyan etmişler. E zaten bir kısmı da yine kendi beyanlarına göre işçiye, siyanüre, zehirlemelere harcayacaklar. Peki Nurol niye bu kadar çok iştahla ölümcül madeni işletmek istiyor?

Yazıya ifade bırak !