Kamil Ali Aşkın
Köşe Yazarı
Kamil Ali Aşkın
 

Etkin Pişmanlığın Toplum Barışına Etkileri

Türk Dil Kurumu sözlüğünde “ Pişman; yaptığı bir işin veya davranışın olumsuz sonucunu görerek üzülen, nadim ” şeklinde tarif ediliyor. Köken olarak Farsça bir kelime. Dil uzmanı değilim ama galiba Türk diline has bu davranışı niteleyecek bir kelime yok. Türk Ceza Kanununda “ etkin pişmanlık ” diye teknik bir kavram var. Bu teknik kavramın içeriği, Türk Ceza Kanunun suçu tarif eden;  “ Organ veya Doku Ticareti suçunda etkin pişmanlık 91. Madde, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma suçunda etkin pişmanlık 110. Madde, Hırsızlık, Mala Zarar Verme, Güveni Kötüye Kullanma, Dolandırıcılık, Hileli Iflâs, Taksirli Iflâs, Yağma suçunda etkin pişmanlık 168. Madde, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Imal Ve Ticareti, Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Kullanma suçunda etkin pişmanlık 192. Madde, Para Ve Kıymetli Damgada Sahtecilik suçunda etkin pişmanlık 201. Madde, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma suçunda etkin pişmanlık 221. Madde, Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması suçunda etkin pişmanlık 168. Maddeye atıf, Zimmet suçunda etkin pişmanlık 248. Madde, Rüşvet suçunda etkin pişmanlık 254. Madde, İftira suçunda etkin pişmanlık 269. Madde, Yalan Tanıklık suçunda etkin pişmanlık 274. Madde, Hükümlü veya Tutuklunun Kaçması suçunda etkin pişmanlık 293. Madde ” sırasıyla düzenlenmiştir. Bu yazının kaleme alınmasına neden olan da Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma suçundan kaynaklı 221. Maddede tarif edilen etkin pişmanlık hükmüdür. “ Madde 221- ( 1 ) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz. ( 2 ) Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz. ( 3 ) Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz. ( 4 ) Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır. ( 1 ) ( 5 ) Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir. ( 6  ) ( Ek: 6/12/2006 – 5560/8 md. ) Kişi hakkında, bu maddedeki etkin pişmanlık hükümleri birden fazla uygulanmaz. ” şeklinde düzenlenmiştir.     Türk Ceza Kanunun bu maddesini, son altı yıldır çok duymaktayız. Zira 15 Temmuz 2016 tarihinde ülkenin yaşadığı hain darbe girişimi sonucunda başlatılan soruşturmalar neticesi, ülkede ağır travmaya neden olan FETÖ/PDY örgütüne, geçmişinde bir şekilde selam veren toplumun kahir ekseriyeti, TCK 30. Maddesi gözetilmeksizin adliye koridorları ile tanışmış oldu. Hukuki düzenlemelerin amacı topluma; sorumluluk bilinci örselenmeksizin adil bir düzen sağlamak şeklinde özetlenebilir. Bu beklenti ile yürürlüğe konan işbu hukuki düzenlemeler, düzenlemelerin amacına uygun şekilde uygulanır ise adaleti, toplum barışını sağlar. Uygulamada Etkin Pişmalık Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Silahlı Terör Örgütüne üye olma suçlarından haklarında işlem başlatılan kişilerin, Türk Ceza Kanunun 221. Maddesinde tarif edilen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemelerini anlamak mümkündür. Fakat, TCK 221. Maddesinde tarif edilen etkin pişmanlık hükümlerinin, masumiyet karinesini örselemeyecek şekilde uygulanmasını, esas gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve adaleti sağlayacağına güvendiğimiz savcı, savcı emrinde bulunan kolluk kuvvetleri ve yargıçlardan beklememiz, en doğal insan hakkıdır. Etkin pişmanlık hükümlerinin, masum insanlar üzerinde kahredici bir kılıç gibi kullanılmasını hukuk korumamalıdır. Adalet bunu gerektirir. Toplumsal barış bu şekilde sağlanır. Özellikle FETÖ/PDY davalarında sıkça karşılaşılan, tercih edilen, uygulama sırasında amacı dışında tercih ettirilen TCK 221. Madde etkin pişmanlık hükmü, masum birçok kişinin mağduriyet yaşamasına sebebiyet vermektedir. Kamu vicdanı, sesli dillendiremese de bundan rahatsızdır. Etkin pişmanlık hükümlerinden şüphelilerin yararlanması doğaldır, bunda yadırganacak bir durum da yoktur.  Ancak etkin pişmanlık hükümlerinden, soruşturmayı yürüten, başta adalet beklediğimiz iddia makamını temsil eden savcılar, onların emrinde çalışan kolluk kuvveti ve en önemlisi bu iddiaları tartıp değerlendirecek yargıçlar yararlanamazlar. Onlardan beklenen, sübjektif yaklaşımlardan uzak, denetlenebilir veriler ışığında gerçeğin ortaya çıkarılıp, adaletin sağlanmasıdır. Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan kişilerin iddialarının, tek başına bir delil olarak nitelendirilmesinde hukuka uyarlık yoktur. Bu iddiaların başka somut delillerle desteklenmesi gerekmektedir. Asıl olan masumiyettir. Kaldı ki etkin pişmanlık hükümleri, bu hükümlerden yararlanmak isteyen kişi lehine olan hükümlerdir. Etkin pişmanlık hükümlerinin bu amacı göz ardı edilerek, bir suçun, bir suçlunun ortaya çıkarılması maksadı ile ondan yararlanan bireylerin başka delillerle desteklenmemiş ifadeleri doğrultusunda sırf üçüncü kişileri tespit maksadı ile uygulanamaz, uygulanmamalıdır, uygulanması toplumsal barışı örseler.   Her zaman dillendirildiği gibi, işinin ehli cerrahın elinde kesici bir alet şifa olur, katilin elinde kesici alet felaket olur. Bu nedenle kanunların uygulayıcısı, adaletin sağlayıcısı, başta iddia makamı savcılar, akabinde önlerine gelen dosyaları kılı kırk yararak karar verecek yargıçlara buradan bir vatandaş olarak sesleniyorum; size emanet edilen bu makamlar, devletin temeli adalete giden yoldur. O yolun üzerinde oturuyor iseniz, her türlü duygusallıktan uzak kalmalı, hukuk eğitiminden aldığınız ilham ile vicdani kanaatiniz ile karar vermeli, hiçbir makam, kişi ve dahi olayların tesiri altında kalmamalısınız. Verdiğiniz kararlar ile toplumsal barışı örselememelisiniz. Hukukun içinde, sorumluluk bilinci ile en önemlisi sevgi ile kalınız. 23.03.2022
Ekleme Tarihi: 23 Mart 2022 - Çarşamba

Etkin Pişmanlığın Toplum Barışına Etkileri

Türk Dil Kurumu sözlüğünde “ Pişman; yaptığı bir işin veya davranışın olumsuz sonucunu görerek üzülen, nadim ” şeklinde tarif ediliyor. Köken olarak Farsça bir kelime. Dil uzmanı değilim ama galiba Türk diline has bu davranışı niteleyecek bir kelime yok.

Türk Ceza Kanununda “ etkin pişmanlık ” diye teknik bir kavram var. Bu teknik kavramın içeriği, Türk Ceza Kanunun suçu tarif eden;  “ Organ veya Doku Ticareti suçunda etkin pişmanlık 91. Madde, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma suçunda etkin pişmanlık 110. Madde, Hırsızlık, Mala Zarar Verme, Güveni Kötüye Kullanma, Dolandırıcılık, Hileli Iflâs, Taksirli Iflâs, Yağma suçunda etkin pişmanlık 168. Madde, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Imal Ve Ticareti, Uyuşturucu Veya Uyarıcı Madde Kullanma suçunda etkin pişmanlık 192. Madde, Para Ve Kıymetli Damgada Sahtecilik suçunda etkin pişmanlık 201. Madde, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma suçunda etkin pişmanlık 221. Madde, Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması suçunda etkin pişmanlık 168. Maddeye atıf, Zimmet suçunda etkin pişmanlık 248. Madde, Rüşvet suçunda etkin pişmanlık 254. Madde, İftira suçunda etkin pişmanlık 269. Madde, Yalan Tanıklık suçunda etkin pişmanlık 274. Madde, Hükümlü veya Tutuklunun Kaçması suçunda etkin pişmanlık 293. Madde ” sırasıyla düzenlenmiştir.

Bu yazının kaleme alınmasına neden olan da Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma suçundan kaynaklı 221. Maddede tarif edilen etkin pişmanlık hükmüdür.

“ Madde 221- ( 1 ) Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz.

( 2 ) Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

( 3 ) Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

( 4 ) Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır. ( 1 )

( 5 ) Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir.

( 6  ) ( Ek: 6/12/2006 – 5560/8 md. ) Kişi hakkında, bu maddedeki etkin pişmanlık hükümleri birden fazla uygulanmaz. ” şeklinde düzenlenmiştir.  

 

Türk Ceza Kanunun bu maddesini, son altı yıldır çok duymaktayız. Zira 15 Temmuz 2016 tarihinde ülkenin yaşadığı hain darbe girişimi sonucunda başlatılan soruşturmalar neticesi, ülkede ağır travmaya neden olan FETÖ/PDY örgütüne, geçmişinde bir şekilde selam veren toplumun kahir ekseriyeti, TCK 30. Maddesi gözetilmeksizin adliye koridorları ile tanışmış oldu.

Hukuki düzenlemelerin amacı topluma; sorumluluk bilinci örselenmeksizin adil bir düzen sağlamak şeklinde özetlenebilir.

Bu beklenti ile yürürlüğe konan işbu hukuki düzenlemeler, düzenlemelerin amacına uygun şekilde uygulanır ise adaleti, toplum barışını sağlar.

Uygulamada Etkin Pişmalık

Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Silahlı Terör Örgütüne üye olma suçlarından haklarında işlem başlatılan kişilerin, Türk Ceza Kanunun 221. Maddesinde tarif edilen etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemelerini anlamak mümkündür.

Fakat, TCK 221. Maddesinde tarif edilen etkin pişmanlık hükümlerinin, masumiyet karinesini örselemeyecek şekilde uygulanmasını, esas gerçeğin ortaya çıkarılmasını ve adaleti sağlayacağına güvendiğimiz savcı, savcı emrinde bulunan kolluk kuvvetleri ve yargıçlardan beklememiz, en doğal insan hakkıdır.

Etkin pişmanlık hükümlerinin, masum insanlar üzerinde kahredici bir kılıç gibi kullanılmasını hukuk korumamalıdır. Adalet bunu gerektirir. Toplumsal barış bu şekilde sağlanır. Özellikle FETÖ/PDY davalarında sıkça karşılaşılan, tercih edilen, uygulama sırasında amacı dışında tercih ettirilen TCK 221. Madde etkin pişmanlık hükmü, masum birçok kişinin mağduriyet yaşamasına sebebiyet vermektedir. Kamu vicdanı, sesli dillendiremese de bundan rahatsızdır.

Etkin pişmanlık hükümlerinden şüphelilerin yararlanması doğaldır, bunda yadırganacak bir durum da yoktur.  Ancak etkin pişmanlık hükümlerinden, soruşturmayı yürüten, başta adalet beklediğimiz iddia makamını temsil eden savcılar, onların emrinde çalışan kolluk kuvveti ve en önemlisi bu iddiaları tartıp değerlendirecek yargıçlar yararlanamazlar. Onlardan beklenen, sübjektif yaklaşımlardan uzak, denetlenebilir veriler ışığında gerçeğin ortaya çıkarılıp, adaletin sağlanmasıdır.

Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan kişilerin iddialarının, tek başına bir delil olarak nitelendirilmesinde hukuka uyarlık yoktur. Bu iddiaların başka somut delillerle desteklenmesi gerekmektedir. Asıl olan masumiyettir.

Kaldı ki etkin pişmanlık hükümleri, bu hükümlerden yararlanmak isteyen kişi lehine olan hükümlerdir. Etkin pişmanlık hükümlerinin bu amacı göz ardı edilerek, bir suçun, bir suçlunun ortaya çıkarılması maksadı ile ondan yararlanan bireylerin başka delillerle desteklenmemiş ifadeleri doğrultusunda sırf üçüncü kişileri tespit maksadı ile uygulanamaz, uygulanmamalıdır, uygulanması toplumsal barışı örseler.  

Her zaman dillendirildiği gibi, işinin ehli cerrahın elinde kesici bir alet şifa olur, katilin elinde kesici alet felaket olur.

Bu nedenle kanunların uygulayıcısı, adaletin sağlayıcısı, başta iddia makamı savcılar, akabinde önlerine gelen dosyaları kılı kırk yararak karar verecek yargıçlara buradan bir vatandaş olarak sesleniyorum; size emanet edilen bu makamlar, devletin temeli adalete giden yoldur. O yolun üzerinde oturuyor iseniz, her türlü duygusallıktan uzak kalmalı, hukuk eğitiminden aldığınız ilham ile vicdani kanaatiniz ile karar vermeli, hiçbir makam, kişi ve dahi olayların tesiri altında kalmamalısınız. Verdiğiniz kararlar ile toplumsal barışı örselememelisiniz.

Hukukun içinde, sorumluluk bilinci ile en önemlisi sevgi ile kalınız. 23.03.2022

Yazıya ifade bırak !