Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

İstifanın Arka Planında Neler Yaşandı?

“Bülent Turan’ı cep telefonundan aradım ve direk söyledim. “CHP’den istifa ediyorum, AK Partiye katılmak istiyorum.” Derdim bu memlekete hizmet etmek 40 senedir de bunu yapmaya çalışıyorum. CHP Genel merkezinin, geldiği nokta ortada, İl Genel meclisinin durumu ortada. İl Genel meclisine çoğunluk CHP’de ama arkadaşlar hizmet etmek yerine, sırf idareye kafa tutacağız, siyaset yapacağız diye olmadık işler yapıyorlar. Halk bize bunun için oy vermedi, halk bize hizmet edin diye oy verdi, dedim.  Turan, bundan memnuniyet duyacaklarını söyledi ve sordu, “ne yapmamı istersiniz?” Hiçbir talebim yok, bu memlekete hizmet etmek için size omuz vermek istiyorum, önümüzde İl Genel Meclisi Başkanlığı seçimi var, Cumhur İttifakının 16 oyunu istiyorum, dedim. Büyük bir gizlilik ve titizlikle süreci hep birlikte yönettik, CHP grubu içinden de bana inanan, güvenen bir arkadaşımın da oyunu alarak bu işi başardık.” Çanakkale siyaset tarihinde unutulmayacak süreç işte böyle başlamış, devam da edecek… Önder 40 yıldır bu memlekette, “bir şeyler daha iyi olsun” diye emek veriyor. Ona inanan çok insana cesaret verdi Önder. Şu pandemi süreci sonrası aileleriyle beraber bin kişinin üzerinde CHP’linin AK Partiye geçeceğine, o programa bir bakanın da katılacağına şahit olursak şaşırmayın derim… Geçtiğimiz gün İl Özel İdaresine gittim, İl Genel Meclis Başkanı Nejat Önder ve Genel Sekreter Abdullah Köklü ile sohbet havasında geçen bir söyleşi yaptım. Bu yazıda Önder ile olan sohbeti ilerleyen günlerde de Köklü ile olanı paylaşacağım.  “CHP’yi yönetenleri az bilen, CHP’de kalır, benim kadar bilen ise AK Partiye katılır” diyerek istifa etmişti Nejat Önder. Peki Önder’i istifaya götüren süreçte CHP grubu içinde neler yaşandı, bu sürece nasıl gelinmişti?  Önder, CHP grubunun 3’e bölündüğünü, Güneş Pehlivan ile Sadık Göğüsgeren’in karşı gruplarda olduğunu söyledi. Grup kararlarının dahi zor alındığını öyle ki grup başkanvekili olan Güneş Pehlivan’ın birçok konuda salt çoğunluğu bile sağlayamadığından bahsetti.  Peki bugüne kadar hangi kararlarda bu şekilde ayrılıklar yaşandı diye sordum? Kamuoyunda da oldukça geniş yer bulan 4 dosyadan bahsetti.  Boylam Enerji tarafından yapılmak istenen Saros Rüzgar Enerji (RES) Santrali dosyası. CHP’lilerin bazı köylere söz verdikleri güneş enerjisi sistemleri dosyası. Gestaş’ın, gemi almak için borçlanma yetkisi dosyası. Bazı orman arazilerinin Eko Turizm adı altında imara açılması… RES konusunda akçeli işlerin döndüğünü, CHP’li sadece 6 üyenin bu dosyaya evet verdiğini söyleyen Önder, “hatırlayın o süreci Göğüsgeren açıklama yaptı ve dedi ki; “Konuşanlar bir içini döksün. Sonra biz konuşacağız. Notlarımızı alıyoruz. Evet konuşulanlar çok üzücü. Zaten bu yüzden bir yere gelemiyor bu parti. “Para aldın” iftirası atmak ve bununla tehdit etmek iyi bir silah” ardından İl Başkanı Metin Ümit Ural açıklama yaptı, “Meclis üyelerimiz demokratik haklarını kullanmışlardır” dedi. Bu açıklamalara bakılınca bir şeylerin döndüğünü sanırım herkes görür! Sürece CHP’li bazı “büyükler de” katılarak, talimatlar verdiler! Ben bu süreçte hayır oyumu kullandım ve çekincelerimi paylaştım. Bu konuda ki tavrım grup içinde “bazılarını” rahatsız etti.  Ardından CHP’li bazı arkadaşların, birkaç köye söz verdikleri güneş enerjisi sistemleri dosyası geldi. Ben o süreçte çevre komisyonu başkanıydım, “kafamıza göre şu köye bu sistemi kuralım demek olmaz ayrıca sadece birkaç köye bunu yapmak ayrımcılık olur” dedim. Bir komisyon kuralım, teknik kişiler gelsin incelesin, olur derlerse yapalım diyerek açıkçası süreci biraz sorgulatmaya çalıştım. Ve nitekim bilirkişiler geldi baktı ve böylesi küçük ölçekte bir projenin hayata geçirilmesinin verimli olmayacağından, yapılacaksa 30/40 dönümlük tarlalarda yapılmasını gerektiğini söylediler ve bu tesislerin işletme maliyetinin de çok yüksek olduğundan bahsettiler. Bazı arkadaşların “söz verdikleri” roje rafa kalktı ve bu konuda ki tavrım grup içinde “bazılarını” yine rahatsız etti.  Gestaş’ın gemi almak için başvurduğu dosya geldi. Ben bu konuda evet verelim, gemiler alınsın dedim. Fakat, grup başkanvekili Güneş Pehlivan başta olmak üzere bazı arkadaşlar şiddetle karşı çıktılar. Onların karşı çıktığı şey gemi alınması değildi aslında meseleyi siyasi zemine çekip, “bakın biz istemezsek olmaz” mesajı vermekti. Benzer tavrı bütçede de gösterdiler, ben o zamanda bu şekilde yapmayalım dedim ama dikkate almadılar, sırf “bakın biz istemezsek olmaz” mesajı vermek için hayır dediler. Sonrasında ne oldu bütçe Ankara’dan onaylandı ve geldi. Vali Bey ile bu denli çatışmaya gerek yok dedim, ortak akılla hareket edelim, idareden gelen her şeye hayır demeyelim dedim. Benim bu konuda ki tavrım grup içinde yine “bazılarını” rahatsız etti.  Son olarak meclise gelen “Muharrem Erkek’in Eko Turizm” dosyası herkesin malumu… Efendim orada turizm yapacaklarmış. Hayır yapmayacaklar iki tane villa dikip keyiflerine bakacaklar! Ne işi olacak turizmle o kılıf altında orman arazisini imara açmak istediler. Bu konuda da tavır aldım ve yine bu tavrım “birilerini” rahatsız etti. Son olarak CHP Grubunun başkanlık makamını yok sayarak “sayın divan” diyerek söze başlamasını sordum.  Önder, “Bu arkadaşlara herhangi bir tavır almayacağım, gelen makul taleplerin hepsini dikkate inceleyeceğiz ve hizmet noktasından haklı taleplerine destek vereceğiz. Ama şuna da izin veremem, şahsıma tavır alabilirler fakat ben bu makama saygısızlık ettirmem. Meclis iç tüzüğünde bu tavrın önüne geçecek maddeler var, meclis iç tüzüğünü işleteceğim…” 
Ekleme Tarihi: 05 Mayıs 2021 - Çarşamba

İstifanın Arka Planında Neler Yaşandı?

“Bülent Turan’ı cep telefonundan aradım ve direk söyledim. “CHP’den istifa ediyorum, AK Partiye katılmak istiyorum.” Derdim bu memlekete hizmet etmek 40 senedir de bunu yapmaya çalışıyorum. CHP Genel merkezinin, geldiği nokta ortada, İl Genel meclisinin durumu ortada. İl Genel meclisine çoğunluk CHP’de ama arkadaşlar hizmet etmek yerine, sırf idareye kafa tutacağız, siyaset yapacağız diye olmadık işler yapıyorlar. Halk bize bunun için oy vermedi, halk bize hizmet edin diye oy verdi, dedim. 

Turan, bundan memnuniyet duyacaklarını söyledi ve sordu, “ne yapmamı istersiniz?” Hiçbir talebim yok, bu memlekete hizmet etmek için size omuz vermek istiyorum, önümüzde İl Genel Meclisi Başkanlığı seçimi var, Cumhur İttifakının 16 oyunu istiyorum, dedim. Büyük bir gizlilik ve titizlikle süreci hep birlikte yönettik, CHP grubu içinden de bana inanan, güvenen bir arkadaşımın da oyunu alarak bu işi başardık.”

Çanakkale siyaset tarihinde unutulmayacak süreç işte böyle başlamış, devam da edecek… Önder 40 yıldır bu memlekette, “bir şeyler daha iyi olsun” diye emek veriyor. Ona inanan çok insana cesaret verdi Önder. Şu pandemi süreci sonrası aileleriyle beraber bin kişinin üzerinde CHP’linin AK Partiye geçeceğine, o programa bir bakanın da katılacağına şahit olursak şaşırmayın derim…

Geçtiğimiz gün İl Özel İdaresine gittim, İl Genel Meclis Başkanı Nejat Önder ve Genel Sekreter Abdullah Köklü ile sohbet havasında geçen bir söyleşi yaptım. Bu yazıda Önder ile olan sohbeti ilerleyen günlerde de Köklü ile olanı paylaşacağım. 

“CHP’yi yönetenleri az bilen, CHP’de kalır, benim kadar bilen ise AK Partiye katılır” diyerek istifa etmişti Nejat Önder. Peki Önder’i istifaya götüren süreçte CHP grubu içinde neler yaşandı, bu sürece nasıl gelinmişti? 

Önder, CHP grubunun 3’e bölündüğünü, Güneş Pehlivan ile Sadık Göğüsgeren’in karşı gruplarda olduğunu söyledi. Grup kararlarının dahi zor alındığını öyle ki grup başkanvekili olan Güneş Pehlivan’ın birçok konuda salt çoğunluğu bile sağlayamadığından bahsetti. 

Peki bugüne kadar hangi kararlarda bu şekilde ayrılıklar yaşandı diye sordum? Kamuoyunda da oldukça geniş yer bulan 4 dosyadan bahsetti. 

Boylam Enerji tarafından yapılmak istenen Saros Rüzgar Enerji (RES) Santrali dosyası. CHP’lilerin bazı köylere söz verdikleri güneş enerjisi sistemleri dosyası. Gestaş’ın, gemi almak için borçlanma yetkisi dosyası. Bazı orman arazilerinin Eko Turizm adı altında imara açılması…

  • RES konusunda akçeli işlerin döndüğünü, CHP’li sadece 6 üyenin bu dosyaya evet verdiğini söyleyen Önder, “hatırlayın o süreci Göğüsgeren açıklama yaptı ve dedi ki; “Konuşanlar bir içini döksün. Sonra biz konuşacağız. Notlarımızı alıyoruz. Evet konuşulanlar çok üzücü. Zaten bu yüzden bir yere gelemiyor bu parti. “Para aldın” iftirası atmak ve bununla tehdit etmek iyi bir silah” ardından İl Başkanı Metin Ümit Ural açıklama yaptı, “Meclis üyelerimiz demokratik haklarını kullanmışlardır” dedi. Bu açıklamalara bakılınca bir şeylerin döndüğünü sanırım herkes görür! Sürece CHP’li bazı “büyükler de” katılarak, talimatlar verdiler! Ben bu süreçte hayır oyumu kullandım ve çekincelerimi paylaştım. Bu konuda ki tavrım grup içinde “bazılarını” rahatsız etti. 
  • Ardından CHP’li bazı arkadaşların, birkaç köye söz verdikleri güneş enerjisi sistemleri dosyası geldi. Ben o süreçte çevre komisyonu başkanıydım, “kafamıza göre şu köye bu sistemi kuralım demek olmaz ayrıca sadece birkaç köye bunu yapmak ayrımcılık olur” dedim. Bir komisyon kuralım, teknik kişiler gelsin incelesin, olur derlerse yapalım diyerek açıkçası süreci biraz sorgulatmaya çalıştım. Ve nitekim bilirkişiler geldi baktı ve böylesi küçük ölçekte bir projenin hayata geçirilmesinin verimli olmayacağından, yapılacaksa 30/40 dönümlük tarlalarda yapılmasını gerektiğini söylediler ve bu tesislerin işletme maliyetinin de çok yüksek olduğundan bahsettiler. Bazı arkadaşların “söz verdikleri” roje rafa kalktı ve bu konuda ki tavrım grup içinde “bazılarını” yine rahatsız etti. 
  • Gestaş’ın gemi almak için başvurduğu dosya geldi. Ben bu konuda evet verelim, gemiler alınsın dedim. Fakat, grup başkanvekili Güneş Pehlivan başta olmak üzere bazı arkadaşlar şiddetle karşı çıktılar. Onların karşı çıktığı şey gemi alınması değildi aslında meseleyi siyasi zemine çekip, “bakın biz istemezsek olmaz” mesajı vermekti. Benzer tavrı bütçede de gösterdiler, ben o zamanda bu şekilde yapmayalım dedim ama dikkate almadılar, sırf “bakın biz istemezsek olmaz” mesajı vermek için hayır dediler. Sonrasında ne oldu bütçe Ankara’dan onaylandı ve geldi. Vali Bey ile bu denli çatışmaya gerek yok dedim, ortak akılla hareket edelim, idareden gelen her şeye hayır demeyelim dedim. Benim bu konuda ki tavrım grup içinde yine “bazılarını” rahatsız etti. 
  • Son olarak meclise gelen “Muharrem Erkek’in Eko Turizm” dosyası herkesin malumu… Efendim orada turizm yapacaklarmış. Hayır yapmayacaklar iki tane villa dikip keyiflerine bakacaklar! Ne işi olacak turizmle o kılıf altında orman arazisini imara açmak istediler. Bu konuda da tavır aldım ve yine bu tavrım “birilerini” rahatsız etti.

Son olarak CHP Grubunun başkanlık makamını yok sayarak “sayın divan” diyerek söze başlamasını sordum.  Önder, “Bu arkadaşlara herhangi bir tavır almayacağım, gelen makul taleplerin hepsini dikkate inceleyeceğiz ve hizmet noktasından haklı taleplerine destek vereceğiz. Ama şuna da izin veremem, şahsıma tavır alabilirler fakat ben bu makama saygısızlık ettirmem. Meclis iç tüzüğünde bu tavrın önüne geçecek maddeler var, meclis iç tüzüğünü işleteceğim…” 

Yazıya ifade bırak !