Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

CHP, AK Parti ve MHP İçin En İyi Aday O

İYİ Parti’nin MHP’den kopmuş bir parti görüntüsünün başarısız bir başlangıç olacağı genel kabul görmüştü. Aldığı sonuçlar itibariyle de bunun böyle olduğu herkesçe kabul gördü. Kurulduğu günden bugüne kimlik arayışında olan İYİ Parti’nin siyasal denkleme katılma biçimini en iyi tarif eden kavram sanırım “arada kalmak” olabilir: İktidar heveslisi milliyetçi bir parti mi, merkez sağın yeniden doğuşunun adresi mi? Yepyeni ve genç bir siyaset tarzı mı, bir geleneğin yenilenmiş versiyonu mu? Kürsüdeki ve meydanlardaki kadınlar mı, listelerdeki ve teşkilatlardaki erkekler mi? En çok korkulan rakip mi, en yalnız aktör mü? Bir lider partisi mi, kadro hareketi mi? Bir kısmını bilinçli tercihlerin, bir kısmını mecburiyetlerin yarattığı bu farklı duruşların biri ya da öteki öne çıkmıyor. İYİ Parti netleşmek yerine hepsi birden olmayı deniyor. Bu tablo vatandaş nezdinde kimliksizlik olarak yorumlanıyor ve kabul görmüyor…   Sadece vatandaş değil partinin kurucuları, milletvekilleri de bu durumdan rahatsız oldukları zehir zemberek açıklamalar yaparak partilerinden istifa ediyorlar…  İYİ Partinin genel görünümü ile ilgili bu kısa değerlendirmenin ardından yerelde ki tabloya dair kısa bir değerlendirme yaparak hafta sonu yapılacak İYİ Parti İl Kongresi ile ilgili birkaç bilgi vermek isterim. İyi Parti Çanakkale’de girdiği ilk seçimde oldukça iyi bir sonuç almıştı ilk kez siyaset sahnesinde gördüğümüz tertemiz yüzler ve siyaset yapma isteği olan itibarlı isimler bu sonuçların alınmasında büyük pay sahibiydi.  İtiraf etmek gerekirse İyi Partinin o dönemki il hatta ilçe yönetimlerini diğer partilerle kıyasladığımızda İyi Parti kadrolarının açık ara öne olduğunu söylememiz gerekir.  Bu tablo maalesef çok sürmedi. “Siyaset yapma isteği olan itibarlı isimler” çok aceleci davrandılar ve milletvekili olmak istediler. Bu süreci de iyi yönetemedikleri için günün sonunda partilerinden istifa etmek zorunda kaldılar.  Ortaya çıkan yeni durum parti üzerinde tam hakimiyet kurmak isteyen Rıdvan Uz için bulunmaz bir fırsattı ve Uz bu fırsatı “siyaseten” olması gerektiği gibi kullandı. İyi Parti eşittir Rıdvan Uz oldu. Başlarda bu durum Uz için “kazançlı” gözüyor olsa da bugün ki tabloya bakıldığında “kaybın” boyutları bir hayli büyüktü. Uz’un eline bugün bir fırsat geçse sanırım İrfan Dehmen’in yeniden il başkanı olması, o dönemde ilde görev yapan isimlerin yeniden görev alması için elinden geleni yapardı…   Tabi böyle bir durum mümkün olmadığı için Rıdvan Uz tamamen yönetebileceği bir isimle yürümeyi tercih etti Selahattin Yıldızlar…. Uz, Yıldızlar’ı il başkanı yaptı ve hafta sonu yapılacak kongrede yeniden aday yaptı. Yıldızlar ile ilgili bir şeyler söylemek isterdim ama maalesef yok, elimde kendisiyle alakalı hiçbir veri yok. Ama belirtmeliyim ki bu yokluk benimle değil Yıldızlarla alakalı bir durum…   Tabloya bu haliyle bakınca vasat, vahim, varlık gösteremeyen bir İyi Parti var. “Daha kötü nasıl olabilir?” sorusunu sorunca kendime verdiğim cevap şu oldu. “Belediye meclis üyesi olan Ahmet Uslu’nun aday olduğu il başkanlığı koltuğuna oturması…” Uslu il başkanı olursa Rıdvan Uz dışında kimseyle “kavga” etmez… CHP için en iyi Aday Ahmet Uslu’dur, AK Parti, MHP için de en iyi aday Ahmet Uslu’dur… Ama Çanakkale siyaseti için en iyi aday Ahmet Uslu değildir… “Neden?” Sorularına bir sürü cevap verebilirim ama Uslu ile olan hukukumuza binaen daha fazla bir şey söylemeyi doğru bulmuyorum.  Gönül isterdi ki Çanakkale siyasetini bir adım daha ileriye taşıyacak üçüncü bir isim aday çıksın ama maalesef iyi parti genelde olduğu gibi yerelde de arada kalmış! Hadi canım diyebilirsiniz ama belirtmek isterim, İyi Partide delege olsaydım Rıdvan Uz’u destekler oyumu Uz'un adayı Selahattin Yıldızlar’a verirdim. 
Ekleme Tarihi: 05 Mart 2020 - Perşembe

CHP, AK Parti ve MHP İçin En İyi Aday O

İYİ Parti’nin MHP’den kopmuş bir parti görüntüsünün başarısız bir başlangıç olacağı genel kabul görmüştü. Aldığı sonuçlar itibariyle de bunun böyle olduğu herkesçe kabul gördü. Kurulduğu günden bugüne kimlik arayışında olan İYİ Parti’nin siyasal denkleme katılma biçimini en iyi tarif eden kavram sanırım “arada kalmak” olabilir: İktidar heveslisi milliyetçi bir parti mi, merkez sağın yeniden doğuşunun adresi mi? Yepyeni ve genç bir siyaset tarzı mı, bir geleneğin yenilenmiş versiyonu mu? Kürsüdeki ve meydanlardaki kadınlar mı, listelerdeki ve teşkilatlardaki erkekler mi? En çok korkulan rakip mi, en yalnız aktör mü? Bir lider partisi mi, kadro hareketi mi? Bir kısmını bilinçli tercihlerin, bir kısmını mecburiyetlerin yarattığı bu farklı duruşların biri ya da öteki öne çıkmıyor. İYİ Parti netleşmek yerine hepsi birden olmayı deniyor. Bu tablo vatandaş nezdinde kimliksizlik olarak yorumlanıyor ve kabul görmüyor…   Sadece vatandaş değil partinin kurucuları, milletvekilleri de bu durumdan rahatsız oldukları zehir zemberek açıklamalar yaparak partilerinden istifa ediyorlar… 

İYİ Partinin genel görünümü ile ilgili bu kısa değerlendirmenin ardından yerelde ki tabloya dair kısa bir değerlendirme yaparak hafta sonu yapılacak İYİ Parti İl Kongresi ile ilgili birkaç bilgi vermek isterim.

İyi Parti Çanakkale’de girdiği ilk seçimde oldukça iyi bir sonuç almıştı ilk kez siyaset sahnesinde gördüğümüz tertemiz yüzler ve siyaset yapma isteği olan itibarlı isimler bu sonuçların alınmasında büyük pay sahibiydi.  İtiraf etmek gerekirse İyi Partinin o dönemki il hatta ilçe yönetimlerini diğer partilerle kıyasladığımızda İyi Parti kadrolarının açık ara öne olduğunu söylememiz gerekir. 

Bu tablo maalesef çok sürmedi. “Siyaset yapma isteği olan itibarlı isimler” çok aceleci davrandılar ve milletvekili olmak istediler. Bu süreci de iyi yönetemedikleri için günün sonunda partilerinden istifa etmek zorunda kaldılar. 

Ortaya çıkan yeni durum parti üzerinde tam hakimiyet kurmak isteyen Rıdvan Uz için bulunmaz bir fırsattı ve Uz bu fırsatı “siyaseten” olması gerektiği gibi kullandı. İyi Parti eşittir Rıdvan Uz oldu. Başlarda bu durum Uz için “kazançlı” gözüyor olsa da bugün ki tabloya bakıldığında “kaybın” boyutları bir hayli büyüktü. Uz’un eline bugün bir fırsat geçse sanırım İrfan Dehmen’in yeniden il başkanı olması, o dönemde ilde görev yapan isimlerin yeniden görev alması için elinden geleni yapardı…  

Tabi böyle bir durum mümkün olmadığı için Rıdvan Uz tamamen yönetebileceği bir isimle yürümeyi tercih etti Selahattin Yıldızlar…. Uz, Yıldızlar’ı il başkanı yaptı ve hafta sonu yapılacak kongrede yeniden aday yaptı. Yıldızlar ile ilgili bir şeyler söylemek isterdim ama maalesef yok, elimde kendisiyle alakalı hiçbir veri yok. Ama belirtmeliyim ki bu yokluk benimle değil Yıldızlarla alakalı bir durum…  

Tabloya bu haliyle bakınca vasat, vahim, varlık gösteremeyen bir İyi Parti var. “Daha kötü nasıl olabilir?” sorusunu sorunca kendime verdiğim cevap şu oldu. “Belediye meclis üyesi olan Ahmet Uslu’nun aday olduğu il başkanlığı koltuğuna oturması…” Uslu il başkanı olursa Rıdvan Uz dışında kimseyle “kavga” etmez… CHP için en iyi Aday Ahmet Uslu’dur, AK Parti, MHP için de en iyi aday Ahmet Uslu’dur… Ama Çanakkale siyaseti için en iyi aday Ahmet Uslu değildir… “Neden?” Sorularına bir sürü cevap verebilirim ama Uslu ile olan hukukumuza binaen daha fazla bir şey söylemeyi doğru bulmuyorum. 

Gönül isterdi ki Çanakkale siyasetini bir adım daha ileriye taşıyacak üçüncü bir isim aday çıksın ama maalesef iyi parti genelde olduğu gibi yerelde de arada kalmış! Hadi canım diyebilirsiniz ama belirtmek isterim, İyi Partide delege olsaydım Rıdvan Uz’u destekler oyumu Uz'un adayı Selahattin Yıldızlar’a verirdim. 

Yazıya ifade bırak !