“TÜM HIZIYLA DİKİM HAZIRLIKLARIMIZA DEVAM EDİYORUZ”

Ekonomi 23.03.2020 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

 “TÜM HIZIYLA DİKİM HAZIRLIKLARIMIZA DEVAM EDİYORUZ”

Tarım ve Orman Bakanı tarafından tarımsal destek kapsamında üreticilere yapılacak ödemeler hakkında Çanakkale ili özelinde Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya açıklamada bulunarak, bu ödemelerin üreticiler için önemini vurguladı.
Dikim sezonunun yaklaşması ile üreticilerin bu destekleri almasının memnuniyet verici olduğunu söyleyen Kaya, şu anda ülke gündeminde yer alan Koronavirüs salgını hakkında da ‘üreticiye etkileri’ kapsamında araştırmaların yapılması gerektiğinin önemine dikkatleri çekti. Başkan Kaya, geçtiğimiz gün açıklanan ‘ekonomi paketini’ de değerlendirerek, üreticiler olarak devletin yanında olduklarının altını çizdi. Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, tarımsal destek kapsamında üreticilere toplam 1 milyar 572 milyon 500 bin lira ödeme yapacaklarını açıklamasının ardından, bu kapsamda Çanakkale ve Kilis illerindeki 27.213 üreticiye mazot ve gübre için 48 milyon lira ödeme yapacağı belirtildi. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya ise, tarımsal destek kapsamında üreticilere yapılan bu ödemelerle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Kaya, Çanakkale’nin de içinde yer aldığı mazot ve gübre ödeneği ile ilgili olarak, “23 tane ile pamuk üretimi gerçekleştirdiğinden dolayı icmallerde noksanlıklar olduğundan dolayı da ödeme yapılmamıştı. Diğer kalan illere yapılmıştı ama bu 23 ile yapılmamıştı. Bu iki il icmallerdeki sıkıntıları giderdiği için ödemesi yapılacak. Diğer sıkıntılarını gideren illere de ödemeler devam edecektir” dedi. “YENİ ÜRETİM SEZONUNA HAZIRLANAN ÜRETİCİYE SERMAYE OLACAK” Şu anda yeni bir dikim sezonu başladığını belirten Kaya, “Şu anda çiftçiye verilecek destek üretim olarak bundan sonra birkaç ay sonra tezgâhlarda, depolarda, arazilerde yerini alacaktır. Dolayısıyla bu tarzda desteklerin devletin üreticiye borcu olan desteklerin bir an önce ödenmesi de üretici açısından memnuniyet verici bir şey. Yeni üretim sezonuna hazırlanan üreticiye sermaye olacak. Bundan sonraki ödemelerin de devam etmesi, üreticinin en büyük beklentilerinden bir tanesi. Altını çiziyorum, üreticiye verilen her destek üretim olarak, ürün olarak, değer olarak karşımıza çıkacaktır. O bilinçle ödemelerin bir an önce yapılması çok kıymetli” ifadelerini kullandı. “SALGININ ÜRETİME YAPABİLECEĞİ ETKİLER ŞİMDİDEN ARAŞTIRILMALI” Kaya, bu tarımsal desteğin koronavirüs salgınından ötürü geçtiğimiz günlerde açıklanan ‘ekonomi paketi’ kapsamında olmadığını, bu desteğin daha önceden planlandığını ve her yıl yapılan bir destek olduğunu belirtti. Ortada bir salgın olduğunu ve salgının üreticiyi nasıl etkileyeceği konusunda araştırmaların yapılmasını gerektiğini vurgulayan Kaya, “Ortada dolaşan salgın hastalıktan dolayı üretime yapabileceği etkiler şimdiden araştırılmalı. Biz bununla alakalı ne gibi etkileri olur diye araştırmalarını yapıyoruz. Ama bakanlığın da çok ciddi şekilde sahada bu virüsün üretime, üreticiye ne gibi zararı olur diye geç kalmadan adım atılması gerektiğini düşünüyoruz. Belki belli adımlar atılmıştır ama biz yine de iyi niyetli bir şekilde söylüyoruz çünkü bir belirsizlik var ve bu belirsiz sonucunda ortaya ne çıkacağı belli değil. Yarın ne olacağı belli değil. Bizler ise bu süreçte her türlü hazırlığımızı yapmış durumdayız. Bu yüzden bu salgının üretime etkilerinin araştırılmasının, göz önünde bulundurulmasının çok kıymetli olduğunu, üreticiye yol gösterilmesinin ve fikirler verilmesinin, üreticiye önerilerde bulunulmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Ülkenin tamamında bir belirsizlik hakimken, üreticide de belirsiz olmaması söz konusu değil. Üretici yarın için planlama yapmıyor, en azın 4-5 ay sonrasında üretimini gerçekleştiriyor. Bugün toprakla buluşan tohumun ürününü 4 ay sonra elimize alabiliyoruz. Bu noktada üreticinin yalnız bırakılmaması en büyük tesellimiz” şeklinde konuştu. “DEVLETTEN BİR ŞEYLER ALMAYA ÇALIŞANLARIN YAKLAŞIMLARINI DOĞRU BULMUYORUZ” Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, şu anda gelecek sezon için çalışmalarına devam ettiklerini, üreticinin zarar etmesi durumunda devletin yardımcı olacaklarına inançlarının olduğunu söyleyerek, kimsenin  ‘felaket tellallığı’ yapmaması gerektiğine dikkatleri çekti. Kaya, üretici olarak devletin yanında olduklarını söyleyerek, “81 ilde genelge yayınlandı ve bazı yerler kapatıldı. Bundan az etkilenenler, çok etkilenenler oldu. Ardından bu etkilenenler için bir ekonomi paketi açıklandı. Bu paketin içinde de birçok önlem maddeleri yer aldı. Bazı kesimlere ciddi şekilde katkı sağlandı. Tabi ki tarımda zor günlerden geçiyor ama ülkedeki sağlık durumunun iyi olması bize verilecek destekten çok daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Ortada bir şey yokken devletten bir şeyler almaya çalışanların yaklaşımlarını doğru bulmuyoruz” diye belirtti.    “TÜM HIZIYLA DİKİM HAZIRLIKLARIMIZA DEVAM EDİYORUZ” Bu süreçte, ‘devlete nasıl yardımcı oluruz’, ‘nasıl faydamız dokunur’ diye adımlar atmaya gayret ettiklerini belirten Kaya, “Tarımda oluşan sıkıntıları sadece bugün değil, her 15 günde, 1 ayda bir bakanlığa, genel merkezimize sunuyoruz. Şunu da çok iyi biliyoruz ki; eğer bu Koronavirüs ile ilgili sıkıntı olması durumda biz devletimizin yanında nasıl durduysak, devletimiz de zamanı geldiğinde bizim yanımızda duracak. Bu düşünceyle yolumuza devam ediyoruz. Tüm hızıyla dikim hazırlıklarımıza hiçbir şey yokmuş gibi devam ediyoruz. Önümüzde bir üretim sezonu olacak ve bu üretim sezonunda sanki sıkıntı yokmuş gibi planlamamızı yapıyoruz. Üretimi yapmak için yerlerimizi hazırlamaya, ekim planlamasını yapmaya oluşan şartlara göre yapma devam ediyoruz” dedi. “DEVLETİMİZİN ÜRETİCİNİN YANINDA DURACAĞININ BİLİNCİNDEYİZ” Kaya, “İlerleyen günlerde üretim, dikim noktasında çok daha sıkı tedbirler alınır, bizim arazide, bahçede çalışmamız da ortadan kalkacak olursa tabi ki bu üretici için ciddi sıkıntılar doğurur. Ama bunun hesabı kitabı o zaman yapılması gerektiğini düşünüyorum. Olmamış bir sıkıntıyı şimdiden sıkıntı varmış gibi masaya çıkartıp bu işi yönetenleri yormanın, sıkıntıya sokmanın çok anlamı olmadığını düşünüyorum. Takip ettiğim kadarıyla tedbirler açıklanmadan ve açıklandıktan hemen sonra bir sürü talepler oluştu, sıkıntılar dile getirilmeye başlandı. Zor günümüzde birbirimize destek olmamız gerektiğini, çok iyi anlamamız gerekiyor. Bunun zarar etmekten veya kazançtan çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Ama sıkıntılarımızı anlatamayacak mıyız, tabi ki anlatacağız ama bu işi yönetenleri yormadan, dikkatlerini dağıtmadan anlatmalıyız. Şu anda bu sıkıntıdan en az hasarla, en az maddi zararla nasıl kurtulabiliriz diye düşünmek gerekiyor. Dolayısıyla tabi ki bu süreçte zararlar olacak, esnaf, tüccar, üreticiler belli zarar görecek ama şunu biliyoruz ki üretici olarak nasıl devletimizin yanında durduysak, bir zarar oluşması durumunda da devletimizin üreticinin yanında duracağının bilincindeyiz. Paketin içerisinde bir şeyler açıklanmadı. Ufak tefek beklentiler oluşabiliyor ama bu beklentiler olmadı diye dünyanın sonu değil. Önümüzdeki günlerde bizim sektörümüzle de alakalı daha da ilerleyecek olursa, o tedbirlerin de açıklanacağının çok iyi biliyoruz” açıklamalarda bulundu.  “ÜRETİCİNİN DE, ESNAFIN DA ÜZERİNE GÖREVLER DÜŞÜYOR” Koronavirüsü’nün bütün sektörleri etkilediği gibi tarım sektörünü de etkilediği ama ilk etkileşimde felaket tellallığı yapmanın doğru olmadığı vurgulayan Kaya, şunları söyledi:  “Bu sürecin devlet ve millet el ele bir şekilde geçiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir şekilde devletimize yardımcı olmak için felaket tellallığı yapmaktansa daha özverili bakıp, herkes üzerine düşen görevi yerine getirmesinin çok daha doğru olduğunu düşünüyorum. Burada üreticinin de, esnafın da üzerine görevler düşüyor. Herkes üzerine düşen sıkıntıyı sırtlanması gerektiğini düşünüyorum. Koronavirüs’ü sıkıntısının bir an önce ülkemizden de dünyadan da yok olmasının ve bu hastalığın tedavisinin bir an önce bulunması en büyük temennimiz. Uzmanlara göre 60 yaş ve üzeri yaş grubunun çok daha fazla risk altında olduğunu söylüyorlar. Bu doğrultuda bunu çok ciddiye alıp, mutlaka bu yaş grubuna karşı çok daha dikkatli ve hassasiyetle yaklaşmamız, onları korumaya almamız gerektiğini düşünüyorum. Devlet yaşlıları korumak için elinden geleni yapıyor. Biz de vatandaş olarak yaşlıları korumamızın birinci öncelik olduğunu düşünüyorum.”
Tarım ve Orman Bakanı tarafından tarımsal destek kapsamında üreticilere yapılacak ödemeler hakkında Çanakkale ili özelinde Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya açıklamada bulunarak, bu ödemelerin üreticiler için önemini vurguladı.

Dikim sezonunun yaklaşması ile üreticilerin bu destekleri almasının memnuniyet verici olduğunu söyleyen Kaya, şu anda ülke gündeminde yer alan Koronavirüs salgını hakkında da ‘üreticiye etkileri’ kapsamında araştırmaların yapılması gerektiğinin önemine dikkatleri çekti. Başkan Kaya, geçtiğimiz gün açıklanan ‘ekonomi paketini’ de değerlendirerek, üreticiler olarak devletin yanında olduklarının altını çizdi.
Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, tarımsal destek kapsamında üreticilere toplam 1 milyar 572 milyon 500 bin lira ödeme yapacaklarını açıklamasının ardından, bu kapsamda Çanakkale ve Kilis illerindeki 27.213 üreticiye mazot ve gübre için 48 milyon lira ödeme yapacağı belirtildi. Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya ise, tarımsal destek kapsamında üreticilere yapılan bu ödemelerle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu. Kaya, Çanakkale’nin de içinde yer aldığı mazot ve gübre ödeneği ile ilgili olarak, “23 tane ile pamuk üretimi gerçekleştirdiğinden dolayı icmallerde noksanlıklar olduğundan dolayı da ödeme yapılmamıştı. Diğer kalan illere yapılmıştı ama bu 23 ile yapılmamıştı. Bu iki il icmallerdeki sıkıntıları giderdiği için ödemesi yapılacak. Diğer sıkıntılarını gideren illere de ödemeler devam edecektir” dedi.
“YENİ ÜRETİM SEZONUNA HAZIRLANAN ÜRETİCİYE SERMAYE OLACAK”
Şu anda yeni bir dikim sezonu başladığını belirten Kaya, “Şu anda çiftçiye verilecek destek üretim olarak bundan sonra birkaç ay sonra tezgâhlarda, depolarda, arazilerde yerini alacaktır. Dolayısıyla bu tarzda desteklerin devletin üreticiye borcu olan desteklerin bir an önce ödenmesi de üretici açısından memnuniyet verici bir şey. Yeni üretim sezonuna hazırlanan üreticiye sermaye olacak. Bundan sonraki ödemelerin de devam etmesi, üreticinin en büyük beklentilerinden bir tanesi. Altını çiziyorum, üreticiye verilen her destek üretim olarak, ürün olarak, değer olarak karşımıza çıkacaktır. O bilinçle ödemelerin bir an önce yapılması çok kıymetli” ifadelerini kullandı.
“SALGININ ÜRETİME YAPABİLECEĞİ ETKİLER ŞİMDİDEN ARAŞTIRILMALI”
Kaya, bu tarımsal desteğin koronavirüs salgınından ötürü geçtiğimiz günlerde açıklanan ‘ekonomi paketi’ kapsamında olmadığını, bu desteğin daha önceden planlandığını ve her yıl yapılan bir destek olduğunu belirtti. Ortada bir salgın olduğunu ve salgının üreticiyi nasıl etkileyeceği konusunda araştırmaların yapılmasını gerektiğini vurgulayan Kaya, “Ortada dolaşan salgın hastalıktan dolayı üretime yapabileceği etkiler şimdiden araştırılmalı. Biz bununla alakalı ne gibi etkileri olur diye araştırmalarını yapıyoruz. Ama bakanlığın da çok ciddi şekilde sahada bu virüsün üretime, üreticiye ne gibi zararı olur diye geç kalmadan adım atılması gerektiğini düşünüyoruz. Belki belli adımlar atılmıştır ama biz yine de iyi niyetli bir şekilde söylüyoruz çünkü bir belirsizlik var ve bu belirsiz sonucunda ortaya ne çıkacağı belli değil. Yarın ne olacağı belli değil. Bizler ise bu süreçte her türlü hazırlığımızı yapmış durumdayız. Bu yüzden bu salgının üretime etkilerinin araştırılmasının, göz önünde bulundurulmasının çok kıymetli olduğunu, üreticiye yol gösterilmesinin ve fikirler verilmesinin, üreticiye önerilerde bulunulmasının çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Ülkenin tamamında bir belirsizlik hakimken, üreticide de belirsiz olmaması söz konusu değil. Üretici yarın için planlama yapmıyor, en azın 4-5 ay sonrasında üretimini gerçekleştiriyor. Bugün toprakla buluşan tohumun ürününü 4 ay sonra elimize alabiliyoruz. Bu noktada üreticinin yalnız bırakılmaması en büyük tesellimiz” şeklinde konuştu.
“DEVLETTEN BİR ŞEYLER ALMAYA ÇALIŞANLARIN YAKLAŞIMLARINI DOĞRU BULMUYORUZ”
Çanakkale Ziraat Odası Başkanı İsmail Kaya, şu anda gelecek sezon için çalışmalarına devam ettiklerini, üreticinin zarar etmesi durumunda devletin yardımcı olacaklarına inançlarının olduğunu söyleyerek, kimsenin  ‘felaket tellallığı’ yapmaması gerektiğine dikkatleri çekti. Kaya, üretici olarak devletin yanında olduklarını söyleyerek, “81 ilde genelge yayınlandı ve bazı yerler kapatıldı. Bundan az etkilenenler, çok etkilenenler oldu. Ardından bu etkilenenler için bir ekonomi paketi açıklandı. Bu paketin içinde de birçok önlem maddeleri yer aldı. Bazı kesimlere ciddi şekilde katkı sağlandı. Tabi ki tarımda zor günlerden geçiyor ama ülkedeki sağlık durumunun iyi olması bize verilecek destekten çok daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Ortada bir şey yokken devletten bir şeyler almaya çalışanların yaklaşımlarını doğru bulmuyoruz” diye belirtti.  
 “TÜM HIZIYLA DİKİM HAZIRLIKLARIMIZA DEVAM EDİYORUZ”
Bu süreçte, ‘devlete nasıl yardımcı oluruz’, ‘nasıl faydamız dokunur’ diye adımlar atmaya gayret ettiklerini belirten Kaya, “Tarımda oluşan sıkıntıları sadece bugün değil, her 15 günde, 1 ayda bir bakanlığa, genel merkezimize sunuyoruz. Şunu da çok iyi biliyoruz ki; eğer bu Koronavirüs ile ilgili sıkıntı olması durumda biz devletimizin yanında nasıl durduysak, devletimiz de zamanı geldiğinde bizim yanımızda duracak. Bu düşünceyle yolumuza devam ediyoruz. Tüm hızıyla dikim hazırlıklarımıza hiçbir şey yokmuş gibi devam ediyoruz. Önümüzde bir üretim sezonu olacak ve bu üretim sezonunda sanki sıkıntı yokmuş gibi planlamamızı yapıyoruz. Üretimi yapmak için yerlerimizi hazırlamaya, ekim planlamasını yapmaya oluşan şartlara göre yapma devam ediyoruz” dedi.
“DEVLETİMİZİN ÜRETİCİNİN YANINDA DURACAĞININ BİLİNCİNDEYİZ”
Kaya, “İlerleyen günlerde üretim, dikim noktasında çok daha sıkı tedbirler alınır, bizim arazide, bahçede çalışmamız da ortadan kalkacak olursa tabi ki bu üretici için ciddi sıkıntılar doğurur. Ama bunun hesabı kitabı o zaman yapılması gerektiğini düşünüyorum. Olmamış bir sıkıntıyı şimdiden sıkıntı varmış gibi masaya çıkartıp bu işi yönetenleri yormanın, sıkıntıya sokmanın çok anlamı olmadığını düşünüyorum. Takip ettiğim kadarıyla tedbirler açıklanmadan ve açıklandıktan hemen sonra bir sürü talepler oluştu, sıkıntılar dile getirilmeye başlandı. Zor günümüzde birbirimize destek olmamız gerektiğini, çok iyi anlamamız gerekiyor. Bunun zarar etmekten veya kazançtan çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Ama sıkıntılarımızı anlatamayacak mıyız, tabi ki anlatacağız ama bu işi yönetenleri yormadan, dikkatlerini dağıtmadan anlatmalıyız. Şu anda bu sıkıntıdan en az hasarla, en az maddi zararla nasıl kurtulabiliriz diye düşünmek gerekiyor. Dolayısıyla tabi ki bu süreçte zararlar olacak, esnaf, tüccar, üreticiler belli zarar görecek ama şunu biliyoruz ki üretici olarak nasıl devletimizin yanında durduysak, bir zarar oluşması durumunda da devletimizin üreticinin yanında duracağının bilincindeyiz. Paketin içerisinde bir şeyler açıklanmadı. Ufak tefek beklentiler oluşabiliyor ama bu beklentiler olmadı diye dünyanın sonu değil. Önümüzdeki günlerde bizim sektörümüzle de alakalı daha da ilerleyecek olursa, o tedbirlerin de açıklanacağının çok iyi biliyoruz” açıklamalarda bulundu.
 “ÜRETİCİNİN DE, ESNAFIN DA ÜZERİNE GÖREVLER DÜŞÜYOR”
Koronavirüsü’nün bütün sektörleri etkilediği gibi tarım sektörünü de etkilediği ama ilk etkileşimde felaket tellallığı yapmanın doğru olmadığı vurgulayan Kaya, şunları söyledi:  “Bu sürecin devlet ve millet el ele bir şekilde geçiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir şekilde devletimize yardımcı olmak için felaket tellallığı yapmaktansa daha özverili bakıp, herkes üzerine düşen görevi yerine getirmesinin çok daha doğru olduğunu düşünüyorum. Burada üreticinin de, esnafın da üzerine görevler düşüyor. Herkes üzerine düşen sıkıntıyı sırtlanması gerektiğini düşünüyorum. Koronavirüs’ü sıkıntısının bir an önce ülkemizden de dünyadan da yok olmasının ve bu hastalığın tedavisinin bir an önce bulunması en büyük temennimiz. Uzmanlara göre 60 yaş ve üzeri yaş grubunun çok daha fazla risk altında olduğunu söylüyorlar. Bu doğrultuda bunu çok ciddiye alıp, mutlaka bu yaş grubuna karşı çok daha dikkatli ve hassasiyetle yaklaşmamız, onları korumaya almamız gerektiğini düşünüyorum. Devlet yaşlıları korumak için elinden geleni yapıyor. Biz de vatandaş olarak yaşlıları korumamızın birinci öncelik olduğunu düşünüyorum.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.