Temel Olarak Bizim Her Duruma Hazırlıklı Olabilmemiz Lazım

Ekonomi 27.05.2020 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

Temel Olarak Bizim Her Duruma Hazırlıklı Olabilmemiz Lazım

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Mayıs pandemi sürecinden dolayı meclis toplantısını video konferans yönetimiyle gerçekleştirdi. Meclis açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Osman Okyay pandemi sonrası döneme iyi hazırlanılması gerektiğinin altını çizerek; “Temel olarak bizim her duruma hazırlıklı olabilmemiz lazım. Bunun tek yolu da tarımdan sanayiye üretim gücümüzü, ticaret kabiliyetimizi, yenilikçilik kapasitemizi, insan kaynağımızı ve finans imkânlarımızı maksimum düzeyine ulaştırmaktır. Bu kaslarımızı çağın gerekleriyle uyumlu şekilde güçlendirebildiğimiz takdirde her türlü senaryo karşısında daha çevik ve daha dayanıklı ve esnek olabiliriz” ifadelerini kullandı.
Okyay meclis toplantısında şunları söyledi; “Değerli Meclis Üyesi arkadaşlarım, Oda tarihimizde ilk kez uzaktan erişimle gerçekleştirdiğimiz Mayıs ayı Meclis toplantısında hepinizi saygıyla selamlıyorum. İnşallah hepinizin sağlığı ve ağız tadı yerindedir. İnşallah en yakın zamanda yüz yüze geleceğimiz toplantılara kavuşuruz. Bu vesileyle geçmiş 19 Mayıs Atatürk’ün Anma ve Gençlik Bayramı ile aynı geceye denk gelen Kadir gecenizi tebrik ediyorum. Kıymetli üyeler, Dünya aylardır, tarihin gördüğü en geniş etkili salgın olan Covid-19 ile boğuşuyor. Şu ana kadar dünyada 5 milyon civarında insan salgına yakalandı ve ne yazık ki 320 bini aşkın kayıp yaşandı. Ülkemizde hasta sayısı 150 bini, vefat sayısı 4 bini geçti. Mayıs ayı itibariyle inişe geçen salgında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, hastalarımıza ise acil şifalar diliyorum. Salgının bir başka yıkım boyutu, ekonomide yaşanıyor. Küresel ekonominin 1929 büyük buhranından bu yana ilk kez bu denli sert bir resesyon yaşadığı tahmin ediliyor. Dünya ekonomisinde büyüme tahmini artı yüzde 3’lerden eksi yüzde 3’lere çekilmiş durumda. Milyonlarca iflastan, yüz milyonlarca yeni işsizden bahsettiğimiz distopik bir dönemden geçiyoruz.  “DÜNYA GENELİNDE ÜLKELER VE KÜRESEL KURUMLAR, SALGININ TOPLUMSAL VE EKONOMİK ETKİLERİNİ DENGELEMEK İÇİN 8 TRİLYON DOLARIN ÜZERİNDE ÖNLEM PAKETLERİ AÇIKLAYIP DEVREYE ALDILAR. BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN, BELİRSİZ BİR GELECEĞE DOĞRU İLERLİYORUZ. ÇÜNKÜ LİTERATÜRDE “SİYAH KUĞU” OLARAK TANIMLANAN BİR KRİZ YAŞIYORUZ. YANİ “BEKLENMEDİK”, “BÜYÜK ETKİ YARATAN” VE “ANCAK ORTAYA ÇIKTIKTAN SONRA AÇIKLANABİLİR” ÖZELLİKLERE SAHİP BİR KRİZDEN BAHSEDİYORUZ.” Kıymetli dostlar, Türkiye, şükürler olsun ki bu salgın döneminde, sağlık alanında dünyaya örnek olacak bir mücadele sergiledi. Yakın geçmişte reforme edilen sağlık sistemi, güçlü tesis altyapısı, iyi kurgulanmış bir Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanı’mızın liderliğinde fedakarca çalışan yetişmiş sağlık personeli, tabiri caizse bu salgında arkada kimseyi bırakmadan mücadele etti. Bu dönemde toplumsal dayanışmanın vardığı üst düzey seviye de, birlik ve beraberlik yolunda umut verdi. Hükümetin Mart ayından bu yana açıkladığı önlem paketlerinin tutarı 240 milyar lira gibi önemli bir rakama ulaşmış durumda. Her ne kadar mücbir sebep önlemlerinin selektif değil kapsayıcı olması yolunda yapılan çağrılar tam anlamıyla karşılık bulmadıysa da, kısa çalışma ödeneği ve vergi ötelemeleri başta olmak üzere, yangına ilk etapta doğru müdahaleler yapıldığını söyleyebiliriz. Geldiğimiz noktada, yüzde 5 büyüme hedefi ile girdiğimiz 2020 yılını negatif büyüme ile kapatacağımız tahmini ağırlık kazandı. 2021 yılıyla birlikte sisin pusun nispeten dağıldığı bir büyüme patikasına yeniden gireceğimiz öngörülüyor. Bu anlamda bir örnekte vermek isterim. İş konseyi başkanlığını yaptığım Türkiye İngiltere İş Konseyi Başkanlığı’nı yapmak dolayısı ile bu bilgiye haizim. İngiltere bu seneyi yüzde 14 küçülme ile gelecek seneyi ise yüzde 15 büyüme ile geçeceğini planlıyor Birleşik Krallık. Aslında bu bütün dünyanın yaşayacağı bir döngü gibi görünüyor. Bu seneyi küçülme gelecek seneyi ise birazda baz etkisi ile büyük bir büyüme ile geçeceği yönünde planlar var.  Değerli arkadaşlarım,  Bu sorun ne zaman biter, etkileri ne kadar derin olur kestirmek zor. Pek çok senaryo konuşuluyor. Liberal ekonominin küreselleşme faslını kapattığı, içe kapanma ve adalaşma döneminin başlayacağı ileri sürülüyor. Çin’in üretim hegemonyasından epeydir şikayet eden Amerika başta olmak üzere, gelişmiş ülkelerin bu ülkeden yatırımlarını çekeceği, küresel tedarik zincirinin yeniden tanımlanacağı ifade ediliyor. Türkiye’nin Covid-19 sonrası dönemin çekim merkezlerinden biri olacağı dillendiriliyor. Bütün bunlar olur ya da olmaz. Temel olarak bizim her duruma hazırlıklı olabilmemiz lazım. Bunun tek yolu da tarımdan sanayiye üretim gücümüzü, ticaret kabiliyetimizi, yenilikçilik kapasitemizi, insan kaynağımızı ve finans imkânlarımızı maksimum düzeyine ulaştırmaktır. Bu kaslarımızı çağın gerekleriyle uyumlu şekilde güçlendirebildiğimiz takdirde her türlü senaryo karşısında daha çevik ve daha dayanıklı ve esnek olabiliriz. Şimdi önümüzde zor bir yaz var. Döviz gelirimizin azaldığı, işlerin yavaş seyrettiği, işsizliğin arttığı bir dönem geliyor. Bu dönemi “sosyal devlet” anlayışıyla arkada mağdur bırakmadan geçirmemiz son derece önemli. Bu nedenle hükümetimizin çok güçlü bir salgından çıkış stratejisi kurgulaması ve bunu güven verici, şeffaf bir şekilde uygulanması Türkiye algısını güçlendirip biz tıpkı salgınla mücadelede olduğu gibi pozitif ayrıştıracaktır. Evet, bu kriz bize hayat tarzlarının, tüketim ve iş yapış biçimlerinin köklü değişiminin hızlanacağını gösterdi.  “E-TİCARET, EVDEN ÇALIŞMA, UZAKTAN ERİŞİMLE ETKİLEŞİM VE MAKSİMUM SAĞLIK GÜVENLİĞİ GİBİ KAVRAMLARIN ÖNEMİ VE DEĞERİ ARTTI. TEK TEK HEPİMİZİN İŞLERİMİZİ BU YENİ GERÇEKLERİN IŞIĞINDA TANZİM ETMESİNİN ÖNEMİ BÜYÜK.” Değerli dostlar, Bu karamsar günlerde bile kentimiz için iki güzel haber almak, bizi bir nebze de olsa neşelendirdi. Bunlardan bir tanesi Çanakkale 1915 Köprüsü’nde ayakların tamamlanmış olması çok önemli bir aşama köprünün inşaatında. İnşallah kentimizi köprünün açılacağı 18 Mart 1922’den sonra çok daha hareketli bir dönem bekliyor olacak. Aynı şekilde Kale 1957 kadın voleybol takımımız da üç sene üst üste bulunduğu liglerde şampiyon olarak bu sene Sultanlar Ligi’ne çıkmaya hak kazandı. Şampiyon sporcularımızı kutluyor, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. İnşallah bu başarı, Çanakkale’nin de her alanda birinci lige çıkmasına vesile olur.”
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Mayıs pandemi sürecinden dolayı meclis toplantısını video konferans yönetimiyle gerçekleştirdi. Meclis açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Osman Okyay pandemi sonrası döneme iyi hazırlanılması gerektiğinin altını çizerek; “Temel olarak bizim her duruma hazırlıklı olabilmemiz lazım. Bunun tek yolu da tarımdan sanayiye üretim gücümüzü, ticaret kabiliyetimizi, yenilikçilik kapasitemizi, insan kaynağımızı ve finans imkânlarımızı maksimum düzeyine ulaştırmaktır. Bu kaslarımızı çağın gerekleriyle uyumlu şekilde güçlendirebildiğimiz takdirde her türlü senaryo karşısında daha çevik ve daha dayanıklı ve esnek olabiliriz” ifadelerini kullandı.

Okyay meclis toplantısında şunları söyledi;

“Değerli Meclis Üyesi arkadaşlarım, Oda tarihimizde ilk kez uzaktan erişimle gerçekleştirdiğimiz Mayıs ayı Meclis toplantısında hepinizi saygıyla selamlıyorum. İnşallah hepinizin sağlığı ve ağız tadı yerindedir. İnşallah en yakın zamanda yüz yüze geleceğimiz toplantılara kavuşuruz. Bu vesileyle geçmiş 19 Mayıs Atatürk’ün Anma ve Gençlik Bayramı ile aynı geceye denk gelen Kadir gecenizi tebrik ediyorum.

Kıymetli üyeler, Dünya aylardır, tarihin gördüğü en geniş etkili salgın olan Covid-19 ile boğuşuyor. Şu ana kadar dünyada 5 milyon civarında insan salgına yakalandı ve ne yazık ki 320 bini aşkın kayıp yaşandı. Ülkemizde hasta sayısı 150 bini, vefat sayısı 4 bini geçti. Mayıs ayı itibariyle inişe geçen salgında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, hastalarımıza ise acil şifalar diliyorum.

Salgının bir başka yıkım boyutu, ekonomide yaşanıyor. Küresel ekonominin 1929 büyük buhranından bu yana ilk kez bu denli sert bir resesyon yaşadığı tahmin ediliyor. Dünya ekonomisinde büyüme tahmini artı yüzde 3’lerden eksi yüzde 3’lere çekilmiş durumda. Milyonlarca iflastan, yüz milyonlarca yeni işsizden bahsettiğimiz distopik bir dönemden geçiyoruz. 

“DÜNYA GENELİNDE ÜLKELER VE KÜRESEL KURUMLAR, SALGININ TOPLUMSAL VE EKONOMİK ETKİLERİNİ DENGELEMEK İÇİN 8 TRİLYON DOLARIN ÜZERİNDE ÖNLEM PAKETLERİ AÇIKLAYIP DEVREYE ALDILAR. BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN, BELİRSİZ BİR GELECEĞE DOĞRU İLERLİYORUZ. ÇÜNKÜ LİTERATÜRDE “SİYAH KUĞU” OLARAK TANIMLANAN BİR KRİZ YAŞIYORUZ. YANİ “BEKLENMEDİK”, “BÜYÜK ETKİ YARATAN” VE “ANCAK ORTAYA ÇIKTIKTAN SONRA AÇIKLANABİLİR” ÖZELLİKLERE SAHİP BİR KRİZDEN BAHSEDİYORUZ.”

Kıymetli dostlar,

Türkiye, şükürler olsun ki bu salgın döneminde, sağlık alanında dünyaya örnek olacak bir mücadele sergiledi. Yakın geçmişte reforme edilen sağlık sistemi, güçlü tesis altyapısı, iyi kurgulanmış bir Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanı’mızın liderliğinde fedakarca çalışan yetişmiş sağlık personeli, tabiri caizse bu salgında arkada kimseyi bırakmadan mücadele etti. Bu dönemde toplumsal dayanışmanın vardığı üst düzey seviye de, birlik ve beraberlik yolunda umut verdi. Hükümetin Mart ayından bu yana açıkladığı önlem paketlerinin tutarı 240 milyar lira gibi önemli bir rakama ulaşmış durumda. Her ne kadar mücbir sebep önlemlerinin selektif değil kapsayıcı olması yolunda yapılan çağrılar tam anlamıyla karşılık bulmadıysa da, kısa çalışma ödeneği ve vergi ötelemeleri başta olmak üzere, yangına ilk etapta doğru müdahaleler yapıldığını söyleyebiliriz. Geldiğimiz noktada, yüzde 5 büyüme hedefi ile girdiğimiz 2020 yılını negatif büyüme ile kapatacağımız tahmini ağırlık kazandı. 2021 yılıyla birlikte sisin pusun nispeten dağıldığı bir büyüme patikasına yeniden gireceğimiz öngörülüyor. Bu anlamda bir örnekte vermek isterim. İş konseyi başkanlığını yaptığım Türkiye İngiltere İş Konseyi Başkanlığı’nı yapmak dolayısı ile bu bilgiye haizim. İngiltere bu seneyi yüzde 14 küçülme ile gelecek seneyi ise yüzde 15 büyüme ile geçeceğini planlıyor Birleşik Krallık. Aslında bu bütün dünyanın yaşayacağı bir döngü gibi görünüyor. Bu seneyi küçülme gelecek seneyi ise birazda baz etkisi ile büyük bir büyüme ile geçeceği yönünde planlar var. 

Değerli arkadaşlarım, 

Bu sorun ne zaman biter, etkileri ne kadar derin olur kestirmek zor. Pek çok senaryo konuşuluyor. Liberal ekonominin küreselleşme faslını kapattığı, içe kapanma ve adalaşma döneminin başlayacağı ileri sürülüyor. Çin’in üretim hegemonyasından epeydir şikayet eden Amerika başta olmak üzere, gelişmiş ülkelerin bu ülkeden yatırımlarını çekeceği, küresel tedarik zincirinin yeniden tanımlanacağı ifade ediliyor. Türkiye’nin Covid-19 sonrası dönemin çekim merkezlerinden biri olacağı dillendiriliyor. Bütün bunlar olur ya da olmaz. Temel olarak bizim her duruma hazırlıklı olabilmemiz lazım. Bunun tek yolu da tarımdan sanayiye üretim gücümüzü, ticaret kabiliyetimizi, yenilikçilik kapasitemizi, insan kaynağımızı ve finans imkânlarımızı maksimum düzeyine ulaştırmaktır. Bu kaslarımızı çağın gerekleriyle uyumlu şekilde güçlendirebildiğimiz takdirde her türlü senaryo karşısında daha çevik ve daha dayanıklı ve esnek olabiliriz. Şimdi önümüzde zor bir yaz var. Döviz gelirimizin azaldığı, işlerin yavaş seyrettiği, işsizliğin arttığı bir dönem geliyor. Bu dönemi “sosyal devlet” anlayışıyla arkada mağdur bırakmadan geçirmemiz son derece önemli. Bu nedenle hükümetimizin çok güçlü bir salgından çıkış stratejisi kurgulaması ve bunu güven verici, şeffaf bir şekilde uygulanması Türkiye algısını güçlendirip biz tıpkı salgınla mücadelede olduğu gibi pozitif ayrıştıracaktır. Evet, bu kriz bize hayat tarzlarının, tüketim ve iş yapış biçimlerinin köklü değişiminin hızlanacağını gösterdi. 

“E-TİCARET, EVDEN ÇALIŞMA, UZAKTAN ERİŞİMLE ETKİLEŞİM VE MAKSİMUM SAĞLIK GÜVENLİĞİ GİBİ KAVRAMLARIN ÖNEMİ VE DEĞERİ ARTTI. TEK TEK HEPİMİZİN İŞLERİMİZİ BU YENİ GERÇEKLERİN IŞIĞINDA TANZİM ETMESİNİN ÖNEMİ BÜYÜK.”

Değerli dostlar,

Bu karamsar günlerde bile kentimiz için iki güzel haber almak, bizi bir nebze de olsa neşelendirdi. Bunlardan bir tanesi Çanakkale 1915 Köprüsü’nde ayakların tamamlanmış olması çok önemli bir aşama köprünün inşaatında. İnşallah kentimizi köprünün açılacağı 18 Mart 1922’den sonra çok daha hareketli bir dönem bekliyor olacak. Aynı şekilde Kale 1957 kadın voleybol takımımız da üç sene üst üste bulunduğu liglerde şampiyon olarak bu sene Sultanlar Ligi’ne çıkmaya hak kazandı. Şampiyon sporcularımızı kutluyor, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. İnşallah bu başarı, Çanakkale’nin de her alanda birinci lige çıkmasına vesile olur.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.