Kuzuʹdan Referandum Maratonu: SIKILMADIK EL BIRAKMIYOR

Güncel 20.03.2017 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

Kuzuʹdan Referandum Maratonu: SIKILMADIK EL BIRAKMIYOR

Göreve geldiği günden bugüne Çan’ın 9 yıldan bu yana çehresini değiştiren ve AK Belediyecilikle Çan’ı tanıştırarak Çan’ı adeta bir cazibe merkezi haline getiren Çan Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu referandum çalışmaları kapsamında Çan’da gidilmedik köy, girilmedik ev, sıkılmadık el bırakmıyor. 16 Nisan’da yapılacak seçimin bir siyasi parti seçimi olmadığını gittiği yerlerde ısrarla anlatan Kuzu, yeni sistemle birilerinin dediği gibi Cumhuriyetin elden gitmeyeceğini aksine Cumhuriyetin özündeki değerlerin vuku bulacağını söylüyor. Partili Cumhurbaşkanlığının anlatıldığı gibi kötü bir şey olmadığın altını çizen Kuzu, Atatürk’ün de partili bir Cumhurbaşkanı olduğunu belirtiyor. Sistem krizinin bu ülkeye çok şey kaybettirdiğini söyleyen Kuzu, Sezer, Ecevit kavgasında ekonomimiz hallaç pamuğu gibi savrulduğu günleri hatırlatıyor. 7 Haziran’dan sonra oluşan tabloda birilerinin meydanı boş bulduğunda nasıl fırsatçılığa soyunduğunu anlatan Kuzu, CHP’nin mecliste halka gidilmemesi için mücadele ettiğini belirten “sözüm ona halkçı parti halktan korkuyor diyor. Bundan sonra millet ne derse o olacak diyen Kuzu; “Şimdi o büyük fırsatı hep beraber elde ettik. Şimdi o büyük fırsatı yarına taşımak adına bir iradeyi ve kararlılığı gerçekleştiriyoruz. Sistemin değişmesine sonuna kadar kardeş ve millet kalmaya sonsuza kadar EVET diyoruz!” açıklamasında bulundu.
Çan Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu’nun yeni anayasa ve referandum sürecine ilişkin değerlendirmeli şu şekilde; Partizanlık Yapmaya Gerek Yok 16 Nisan’da bir siyasi parti seçmiyoruz. Bu düşünce yanlış. Sadece şuan ki mevcut hükümet sisteminin değişip değişmeyeceğine milletçe karar veriyoruz.O yüzden bu konuda partizanlık yapmaya gerek yok. Bu parti kavgası değil. Evet diyen de hayır diyen de bu milletin evladı. Evet diyen de hayır diyen de bunu milleti için söylüyor. O yüzden kırmayalım birbirimizi, biz hep beraber kıymetliyiz. Cumhuriyetin Özündeki Değerler Vuku Bulacak Bizler Türk milleti olarak tarih boyunca her zaman Selçukluda da, Osmanlıda da toplum yapımıza uygun, geleneklerimize uygun, kendimize özgün bir yönetim sistemi arayışında olmuş ve bunu da tesis etmişizdir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin rejim şekli cumhuriyettir ve anayasanın ilk maddesidir. Yani değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk 3 maddesin ilkidir. Yani Cumhuriyet elden gitmeyecek bilakis Cumhuriyetin özündeki değerler vuku bulacak. Atatürk Partisi Olan Bir Cumhurbaşkanıydı Ayrıca partili cumhurbaşkanı olması kötü bir şey değil. Partili olmak darbeci zihniyetin kafalara işlediği bir şey. Hani derlerdi ya ben devletin memuruyum hükümetin değil. Hükümet, siyasiler hep kötü bir şey olarak gösterilmiş. Ancak baktığımızda en başında Atatürk partisi olan bir cumhurbaşkanıydı. Sonra Özal, Demirel bunlar hep partisi olan cumhurbaşkanlarıydı.Mesela belediye başkanları zaten partili. Şimdi ben AK partiliyim diye başka bir partiden olsun olmasın belediye hizmetlerinden yararlanamayan olabilir mi? Yani herkesin bir partisi var ve artık buna yasal olarak izin veriliyor ve kararı da millet veriyor yani siz veriyorsunuz. Şuan Cumhurbaşkanı Zaten Güçlü Şuan Cumhurbaşkanı zaten güçlü. Güçlü ama sorumluluğu yok. Yargılanamıyor. Şuan ki sistemde cumhurbaşkanını İdari mahkemeye gönderemezsiniz. Zaten 2 yıl sonra yapılacak bir seçim var. 2 yıl rahat yani, kendi keyfini düşünse neden kendi kendisinin yargılanma yolunu açsın. Hangi bencil mantığa sığar bu? Hangi diktatörlük mantığına sığar? Hele ki güçlüyken bunu istemesi çok kıymetli! SSK’nın Başındayken de Gördük Ekonomi tek adamın keyfine kurban edilecek diyorlar bir de bizler bunu diyenleri  SSK’nın başındayken de gördük… Hiçbir bütçe düzenlemesi meclisin onayını almadan yürürlüğe giremiyor. Meclis ne demek?! Milletin iradesi demek! Bu itham milletin iradesine güvenmemektir milletin iradesine saygısızlıktır! Sezer, Ecevit Kavgasında Ekonomimiz Hallaç Pamuğu Gibi Savurdu Güç, yetki paylaşılmaz. Çünkü o zaman hesap verilebilirlik ortadan kalkar. Bizler bunun en iyi örneğini Bülent Ecevit ve Ahmet Necdet Sezer de yaşamadık mı? Hele ki ikisi de aynı siyasi görüşte siyasetçilerdi. Aralarındaki anlaşmazlığın diyetini 2001’de bütün millet ödedi. Anayasalar havalarda uçuştuğunda rüzgarı ülke ekonomimizi hallaç pamuğu gibi savurdu. 7 Haziran’da Meydanı Boş Bulanlar Hemen Fırsatçılığa Soyundu Sonra 7 Haziranda hükümet kurulamadığında ne oldu? Terör yardakçıları etraftan hortladı. Terörün tellallığını yapanlar ne dedi? Biz Güneydoğu’da kendi özerkliğimizi kurarız dediler. Meydanı boş bulanlar hemen fırsatçılığa soyundu. İşte bu yeni istemde meydan boş kalmayacak. İstikrarlı bir yönetimle daha hızlı karar alan, daha hızlı icraat gösteren yönetim biçimiyle bu millet meydanları terör hortlaklarına bırakmayacak. CHP Halktan Korkuyor CHP Neden Karşı? CHP iktidarı ne zaman sarsılsa, CHP darbe şartlarını oluşturuyor askeri darbelerle iktidarı yeniden ele alıyordu. CHP bu yeni düzenlemeyle artık iktidar olmak istiyorsa siyaset yapmak ve çalışmak zorunda kalacak. CHP bu korkuyla yeni düzenlemeye karşı çıkıyor. En başında da halktan korkuyor! Mecliste bir oylama oldu, o oylamada CHP neye itiraz etti? Bu değişiklik halka gitmesine ve sorulmasın diye itiraz etti.  Bu ne yaman bir çelişkidir ya!! Şimdi de ben vatandaşa güveniyorum diyor yahu sen bu iş vatandaşa sorulmasın diye yapmadığın kalmadı, ısırdın, kürsü işgal ettin. bu tavır bir seçkinci zihniyetin, bir jakoben zihniyetin dışa vurumudur. Bundan Sonra Millet Ne Derse O Olacak AK Partinin yönetim tarzı zaten, “seçilmişleri” her zaman “atanmışların” üstünde tutmuştur. Atanmış bakanlar seçilmiş vekillerin emrinde olacak! Bundan sonra millet ne derse o olacak. Millet sözü ele alacak. Bizim ortak derdimiz var. O da devletimizin bekası milletimizin ferahı. Çünkü biz hep birlikte Türkiye’yiz, çünkü biz birlikte güçlüyüz. Büyük Fırsatı Hep Beraber Elde Ettik Şimdi o büyük fırsatı hep beraber elde ettik. Şimdi o büyük fırsatı yarına taşımak adına bir iradeyi ve kararlılığı gerçekleştiriyoruz. Sistemin değişmesine sonuna kadar kardeş ve millet kalmaya sonsuza kadar EVET diyoruz!    
Göreve geldiği günden bugüne Çan’ın 9 yıldan bu yana çehresini değiştiren ve AK Belediyecilikle Çan’ı tanıştırarak Çan’ı adeta bir cazibe merkezi haline getiren Çan Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu referandum çalışmaları kapsamında Çan’da gidilmedik köy, girilmedik ev, sıkılmadık el bırakmıyor. 16 Nisan’da yapılacak seçimin bir siyasi parti seçimi olmadığını gittiği yerlerde ısrarla anlatan Kuzu, yeni sistemle birilerinin dediği gibi Cumhuriyetin elden gitmeyeceğini aksine Cumhuriyetin özündeki değerlerin vuku bulacağını söylüyor. Partili Cumhurbaşkanlığının anlatıldığı gibi kötü bir şey olmadığın altını çizen Kuzu, Atatürk’ün de partili bir Cumhurbaşkanı olduğunu belirtiyor. Sistem krizinin bu ülkeye çok şey kaybettirdiğini söyleyen Kuzu, Sezer, Ecevit kavgasında ekonomimiz hallaç pamuğu gibi savrulduğu günleri hatırlatıyor. 7 Haziran’dan sonra oluşan tabloda birilerinin meydanı boş bulduğunda nasıl fırsatçılığa soyunduğunu anlatan Kuzu, CHP’nin mecliste halka gidilmemesi için mücadele ettiğini belirten “sözüm ona halkçı parti halktan korkuyor diyor. Bundan sonra millet ne derse o olacak diyen Kuzu; “Şimdi o büyük fırsatı hep beraber elde ettik. Şimdi o büyük fırsatı yarına taşımak adına bir iradeyi ve kararlılığı gerçekleştiriyoruz. Sistemin değişmesine sonuna kadar kardeş ve millet kalmaya sonsuza kadar EVET diyoruz!” açıklamasında bulundu.

Çan Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu’nun yeni anayasa ve referandum sürecine ilişkin değerlendirmeli şu şekilde;

Partizanlık Yapmaya Gerek Yok

16 Nisan’da bir siyasi parti seçmiyoruz. Bu düşünce yanlış. Sadece şuan ki mevcut hükümet sisteminin değişip değişmeyeceğine milletçe karar veriyoruz.O yüzden bu konuda partizanlık yapmaya gerek yok. Bu parti kavgası değil. Evet diyen de hayır diyen de bu milletin evladı. Evet diyen de hayır diyen de bunu milleti için söylüyor. O yüzden kırmayalım birbirimizi, biz hep beraber kıymetliyiz.

Cumhuriyetin Özündeki Değerler Vuku Bulacak

Bizler Türk milleti olarak tarih boyunca her zaman Selçukluda da, Osmanlıda da toplum yapımıza uygun, geleneklerimize uygun, kendimize özgün bir yönetim sistemi arayışında olmuş ve bunu da tesis etmişizdir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin rejim şekli cumhuriyettir ve anayasanın ilk maddesidir. Yani değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk 3 maddesin ilkidir. Yani Cumhuriyet elden gitmeyecek bilakis Cumhuriyetin özündeki değerler vuku bulacak.

Atatürk Partisi Olan Bir Cumhurbaşkanıydı

Ayrıca partili cumhurbaşkanı olması kötü bir şey değil. Partili olmak darbeci zihniyetin kafalara işlediği bir şey. Hani derlerdi ya ben devletin memuruyum hükümetin değil. Hükümet, siyasiler hep kötü bir şey olarak gösterilmiş. Ancak baktığımızda en başında Atatürk partisi olan bir cumhurbaşkanıydı. Sonra Özal, Demirel bunlar hep partisi olan cumhurbaşkanlarıydı.Mesela belediye başkanları zaten partili. Şimdi ben AK partiliyim diye başka bir partiden olsun olmasın belediye hizmetlerinden yararlanamayan olabilir mi? Yani herkesin bir partisi var ve artık buna yasal olarak izin veriliyor ve kararı da millet veriyor yani siz veriyorsunuz.

Şuan Cumhurbaşkanı Zaten Güçlü

Şuan Cumhurbaşkanı zaten güçlü. Güçlü ama sorumluluğu yok. Yargılanamıyor. Şuan ki sistemde cumhurbaşkanını İdari mahkemeye gönderemezsiniz. Zaten 2 yıl sonra yapılacak bir seçim var. 2 yıl rahat yani, kendi keyfini düşünse neden kendi kendisinin yargılanma yolunu açsın. Hangi bencil mantığa sığar bu? Hangi diktatörlük mantığına sığar? Hele ki güçlüyken bunu istemesi çok kıymetli!

SSK’nın Başındayken de Gördük

Ekonomi tek adamın keyfine kurban edilecek diyorlar bir de bizler bunu diyenleri  SSK’nın başındayken de gördük… Hiçbir bütçe düzenlemesi meclisin onayını almadan yürürlüğe giremiyor. Meclis ne demek?! Milletin iradesi demek! Bu itham milletin iradesine güvenmemektir milletin iradesine saygısızlıktır!

Sezer, Ecevit Kavgasında Ekonomimiz Hallaç Pamuğu Gibi Savurdu

Güç, yetki paylaşılmaz. Çünkü o zaman hesap verilebilirlik ortadan kalkar. Bizler bunun en iyi örneğini Bülent Ecevit ve Ahmet Necdet Sezer de yaşamadık mı? Hele ki ikisi de aynı siyasi görüşte siyasetçilerdi. Aralarındaki anlaşmazlığın diyetini 2001’de bütün millet ödedi. Anayasalar havalarda uçuştuğunda rüzgarı ülke ekonomimizi hallaç pamuğu gibi savurdu.

7 Haziran’da Meydanı Boş Bulanlar Hemen Fırsatçılığa Soyundu

Sonra 7 Haziranda hükümet kurulamadığında ne oldu? Terör yardakçıları etraftan hortladı. Terörün tellallığını yapanlar ne dedi? Biz Güneydoğu’da kendi özerkliğimizi kurarız dediler. Meydanı boş bulanlar hemen fırsatçılığa soyundu. İşte bu yeni istemde meydan boş kalmayacak. İstikrarlı bir yönetimle daha hızlı karar alan, daha hızlı icraat gösteren yönetim biçimiyle bu millet meydanları terör hortlaklarına bırakmayacak.

CHP Halktan Korkuyor

CHP Neden Karşı? CHP iktidarı ne zaman sarsılsa, CHP darbe şartlarını oluşturuyor askeri darbelerle iktidarı yeniden ele alıyordu. CHP bu yeni düzenlemeyle artık iktidar olmak istiyorsa siyaset yapmak ve çalışmak zorunda kalacak. CHP bu korkuyla yeni düzenlemeye karşı çıkıyor. En başında da halktan korkuyor! Mecliste bir oylama oldu, o oylamada CHP neye itiraz etti? Bu değişiklik halka gitmesine ve sorulmasın diye itiraz etti.  Bu ne yaman bir çelişkidir ya!! Şimdi de ben vatandaşa güveniyorum diyor yahu sen bu iş vatandaşa sorulmasın diye yapmadığın kalmadı, ısırdın, kürsü işgal ettin. bu tavır bir seçkinci zihniyetin, bir jakoben zihniyetin dışa vurumudur.

Bundan Sonra Millet Ne Derse O Olacak

AK Partinin yönetim tarzı zaten, “seçilmişleri” her zaman “atanmışların” üstünde tutmuştur. Atanmış bakanlar seçilmiş vekillerin emrinde olacak! Bundan sonra millet ne derse o olacak. Millet sözü ele alacak. Bizim ortak derdimiz var. O da devletimizin bekası milletimizin ferahı. Çünkü biz hep birlikte Türkiye’yiz, çünkü biz birlikte güçlüyüz.

Büyük Fırsatı Hep Beraber Elde Ettik

Şimdi o büyük fırsatı hep beraber elde ettik. Şimdi o büyük fırsatı yarına taşımak adına bir iradeyi ve kararlılığı gerçekleştiriyoruz. Sistemin değişmesine sonuna kadar kardeş ve millet kalmaya sonsuza kadar EVET diyoruz!

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.