Çanakkale’nin Entelektüel Yapısı, Derneklerin Çeşitliliği ve Sayısına da Yansımıştır

Güncel 23.11.2014 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

Çanakkale’nin Entelektüel Yapısı, Derneklerin Çeşitliliği ve Sayısına da Yansımıştır

Çanakkale İl Dernekler Müdürü Resul Karakurt Çanakkale’nin entelektüel yapısının derneklerin çeşitliliği ve sayısına da yansıdığını söyledi. Çanakkale ilinde 914, merkezde ise 360 derneğin olduğunu söyleyen Karakurt bu derneklerin tamamın aktif olduğunu, tabela derneği olmadığını söyledi. Bunun kanıtı olarak da geçtiğimiz yapılan Kent Konseyi seçimlerine 300’ün üzerinde derneğin seçimlerde oy kullanmasını gösterdi. Karakurt, derneklerin yeni Türkiye’nin gelişimine önemli katkılar sağladığını eskiden baskı altına alınan, gözetlenen, takip edilen derneklerin, şimdilerde rehberlik edilen, işbirliği yapılan, devletin destek verdiği, ortak projeler yaptığı birer yapı haline geldiği söyledi.
Kerem İriç: Çanakkale dernek sayısı ve derneğe üye olanlar sayısı bakımından Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans gösteriyor. Üye sayısı bakımından nasıl bir profil var? “Derneklerimiz Çanakkale’nin Tanıtımına Önemli Katkı Sağlıyorlar” Resul Karakurt: Tabi Türkiye’ye baktığımızda 101 bin derneğimiz var ve  bu derneklerin toplam üye sayısı 9 milyon. Çanakkale il genelinde 914 derneğimiz var, merkezdeki dernek sayısı ise 360. Üye bazında baktığımız zaman 80 bine yaklaşan bir üye profili ki, bu Türkiye ortalamasının çok üstünde. Bu derneklerimiz sayısı da üstün olduğu gibi hazırladıkları projelerle de Türkiye ortalamasının üstünde bir performans gösteriyorlar. Bu memnuniyet verici derneklerimiz çok güzel projeler yapıyorlar. Bu projeleriyle  hem Çanakkale’nin tanıtımına önemli katkı sağlıyorlar hem de kendi projelerini gerçekleştirmiş oluyorlar. Kerem İriç: Çanakkale’nin tanıtımına önemli katkılar da bulunuyorlar dediniz. Bunlardan birini örneklemek gerekirse “Biz değil miydik?” projesi vardı. Halen de etkisi süren bir proje, bu projeden kısaca bahseder misiniz? “Milyonlarca Vatandaşımıza Çanakkale’yi Götürdük” Resul Karakurt: Biz değil miydik? projesi belki de bugüne kadar yapılan en önemli projelerden birisidir. Bu projeyle aslında, Çanakkale’ye gelemeyen milyonlarca vatandaşımıza, Çanakkale’yi götürdük. 2012 yılında 12 pilot il ile uygulamaya başlayan bu proje 2013 te 81 il ile zirveye çıkmıştır. Sonra yurtdışında da Çanakkale ruhunun ulaştırılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda 81 ile eş zamanlı olarak 18 Mart Haftasında sergiler açılmış, belgeseller yayınlanmış, kitaplar dağıtılmış, ve katalog çalışması, broşürler 81 ilin her bir tarafına yayılmıştır. Bu billboardlar aracılığıyla 81 ile Çanakkale Ruhu ulaştırılmaya çalıştık. Billboardlarımız illerin durumuna göre Türkçe, Arapça, Kürtçe, İngilizce olarak basılmış ve böylece Çanakkale Ruhu sadece Çanakkale’de   kutlanan özlemle anılan bir savaş ve ruh olmaktan çıkıp, bütün Türkiye’yi kapsayan bir ruh olması sağlanmaya çalışılmıştır. Kerem İriç: Derneklerin tabela derneği olmaktan çıktığını, geçtiğimiz ay gerçekleşen Kent Konseyi seçimlerinde görmüş olduk. Geçtiğimiz yıllarda 100 civarında dernek Kent Konseyi seçimlerinde oy kullanırken, bu seçimlerde 300’ün üzerinde rekor bir katlımla bu seçim gerçekleşti. Bu konuda neler söylemek istersiniz? “Kent Konseyi Seçimlerinde Derneklerimiz Biz de Varız Dediler” Resul Karakurt: Türkiye’nin her ilinde Kent Konseyi vardır, bu kadar geniş bir katılımla bu seçimler gerçekleştiriliyor mu bilemem ama bu Çanakkale açısından, demokrasi açısında çok güzel bir tabloydu. Bu Çanakkale’nin  entelektüel yapısını da bir şekilde göstermiş oldu. Söylediğiniz gibi şehirde bulunan 360 derneğimizin neredeyse tamamı bu seçimlerde oy kullandılar, biz de varız dediler. Kent Konseyi seçimleri STK’ların şehirde varlığının hissedilmesi açısından önemliydi ve Kent Konseyinin önemine de işaret eden önemli bir göstergeydi. Böylesi bir katılımla gerçekleştirilen seçimin sonucunda başkan seçilen Saim Yavuz’u kutluyorum. Kent Konseyi yönetimi seçimlerde oy kullanan 300 derneğin sorumluluğunu üzerinde  taşıyarak faaliyetlerini sürdürecektir. Kerem İriç: Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de dernekleşmeyi teşvik ettiğini görüyoruz. Şimdiler bir derneği kurmak için 7 kişi olmak gerekiyor, fakat bu sayının 3’e düşürülmesi için çalışmalar sürdürülüyor. Devletimiz ayrıca derneklerle; “bizim ulaşamadığımız yerlere siz ulaşın projelendirin, iktisat dernekleri kurun” diyor.   “Çözülmesi Gereken Sorunlarla İlgili Dernekler Kurun” Resul Karakurt: Eskiden derneklere Emniyet, Güvenlik Şube Müdürlüklerimiz bakıyordu. Son 10 yılda bu değişti. Özellikle 5257 sayılı kanundan sonra İl Dernekleri Müdürlükleri kuruldu. Yeni Türkiye’de Sivilleşmenin önünde büyük yol açıldı. Artık sivillerle ilgili iş ve işlemleri siviller yapsın mantığı ön plana çıktı. Eskiden baskı kurulan, gözetlenen, takip edilen dernekler, şimdi rehberlik edilen, işbirliği yapılan, ortak projeler yapılan bir hale geldi. Dolayısıyla devletimiz destek de vermeye başladı. Örneğin; bizim bakanlığımızın, Devlet Denetleme Dairesi Başkanlığının 20 milyon  Türk Lirası civarında bir kaynağı vardı ve 20 milyon civarında ki bu kaynak STK’lara aktarıldı. Sivil Toplum Örgütleri kendi amaçlarına yönelik projeler yaparak, İçişleri Bakanlığı kanalıyla destekler aldılar. Çanakkale’de bazı derneklerimiz  bu kaynaktan önemli ölçüde faydalandı. Yani devletimizin ulaşamadığı ve toplumun eksiklik gördüğü alanlarda dernekleşmeye gidilerek bu eksiklikler bu noksanlıklar giderilecek şekilde yapıldıktan sonra devlet de kaynak sağlıyor, eksiklikler giderilmeye çalışılıyor. Dolayısıyla eksiklik olarak, sorun olarak, problem olarak gördüğünüz bir alanda, hemen o konuyla ilgili dernek kurun diyoruz. Çevre, Sağlık, mahalle, aklınıza ne gelirse, sorun olan her alanda ihtisas derneği diyebileceğimiz dernekler kurulabilir ve bu sorunların çözümü için devletten bu yolla önemli destekler alınabilir. Kerem İriç: Son olarak bir dernek kurmak istediğimiz takdirde ne yapmamız gerekiyor? “Dernek Kurmak, 1 Saatlik İş” Resul Karakurt: Dernek kurmak hiç de zor değildir, çok kolaydır. Bir günde dernek kuruyoruz. Sadece 7 kişinin bir araya gelmesi, derneğin faaliyetlerini, yasasını bir kağıda dökmesi gerekiyor.  Biz buna bildirim diyoruz. Bildirimde bulunulduktan hemen sonra  7 kişinin kimlik bilgilerini alıyoruz, başka bir bilgi almıyoruz. Dolayısıyla bir tek bildiri ve tüzük istiyoruz. Onun dışında bir şey istemiyoruz. Bir saat içinde dernek kuruluyor ve faaliyetlerine başlıyor.
Çanakkale İl Dernekler Müdürü Resul Karakurt Çanakkale’nin entelektüel yapısının derneklerin çeşitliliği ve sayısına da yansıdığını söyledi. Çanakkale ilinde 914, merkezde ise 360 derneğin olduğunu söyleyen Karakurt bu derneklerin tamamın aktif olduğunu, tabela derneği olmadığını söyledi. Bunun kanıtı olarak da geçtiğimiz yapılan Kent Konseyi seçimlerine 300’ün üzerinde derneğin seçimlerde oy kullanmasını gösterdi. Karakurt, derneklerin yeni Türkiye’nin gelişimine önemli katkılar sağladığını eskiden baskı altına alınan, gözetlenen, takip edilen derneklerin, şimdilerde rehberlik edilen, işbirliği yapılan, devletin destek verdiği, ortak projeler yaptığı birer yapı haline geldiği söyledi.

Kerem İriç: Çanakkale dernek sayısı ve derneğe üye olanlar sayısı bakımından Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans gösteriyor. Üye sayısı bakımından nasıl bir profil var?

“Derneklerimiz Çanakkale’nin Tanıtımına Önemli Katkı Sağlıyorlar”

Resul Karakurt: Tabi Türkiye’ye baktığımızda 101 bin derneğimiz var ve  bu derneklerin toplam üye sayısı 9 milyon. Çanakkale il genelinde 914 derneğimiz var, merkezdeki dernek sayısı ise 360. Üye bazında baktığımız zaman 80 bine yaklaşan bir üye profili ki, bu Türkiye ortalamasının çok üstünde. Bu derneklerimiz sayısı da üstün olduğu gibi hazırladıkları projelerle de Türkiye ortalamasının üstünde bir performans gösteriyorlar. Bu memnuniyet verici derneklerimiz çok güzel projeler yapıyorlar. Bu projeleriyle  hem Çanakkale’nin tanıtımına önemli katkı sağlıyorlar hem de kendi projelerini gerçekleştirmiş oluyorlar.

Kerem İriç: Çanakkale’nin tanıtımına önemli katkılar da bulunuyorlar dediniz. Bunlardan birini örneklemek gerekirse “Biz değil miydik?” projesi vardı. Halen de etkisi süren bir proje, bu projeden kısaca bahseder misiniz?

“Milyonlarca Vatandaşımıza Çanakkale’yi Götürdük”

Resul Karakurt: Biz değil miydik? projesi belki de bugüne kadar yapılan en önemli projelerden birisidir. Bu projeyle aslında, Çanakkale’ye gelemeyen milyonlarca vatandaşımıza, Çanakkale’yi götürdük. 2012 yılında 12 pilot il ile uygulamaya başlayan bu proje 2013 te 81 il ile zirveye çıkmıştır. Sonra yurtdışında da Çanakkale ruhunun ulaştırılması amaçlanmıştır. Bu kapsamda 81 ile eş zamanlı olarak 18 Mart Haftasında sergiler açılmış, belgeseller yayınlanmış, kitaplar dağıtılmış, ve katalog çalışması, broşürler 81 ilin her bir tarafına yayılmıştır. Bu billboardlar aracılığıyla 81 ile Çanakkale Ruhu ulaştırılmaya çalıştık. Billboardlarımız illerin durumuna göre Türkçe, Arapça, Kürtçe, İngilizce olarak basılmış ve böylece Çanakkale Ruhu sadece Çanakkale’de   kutlanan özlemle anılan bir savaş ve ruh olmaktan çıkıp, bütün Türkiye’yi kapsayan bir ruh olması sağlanmaya çalışılmıştır.

Kerem İriç: Derneklerin tabela derneği olmaktan çıktığını, geçtiğimiz ay gerçekleşen Kent Konseyi seçimlerinde görmüş olduk. Geçtiğimiz yıllarda 100 civarında dernek Kent Konseyi seçimlerinde oy kullanırken, bu seçimlerde 300’ün üzerinde rekor bir katlımla bu seçim gerçekleşti. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

“Kent Konseyi Seçimlerinde Derneklerimiz Biz de Varız Dediler”

Resul Karakurt: Türkiye’nin her ilinde Kent Konseyi vardır, bu kadar geniş bir katılımla bu seçimler gerçekleştiriliyor mu bilemem ama bu Çanakkale açısından, demokrasi açısında çok güzel bir tabloydu. Bu Çanakkale’nin  entelektüel yapısını da bir şekilde göstermiş oldu. Söylediğiniz gibi şehirde bulunan 360 derneğimizin neredeyse tamamı bu seçimlerde oy kullandılar, biz de varız dediler. Kent Konseyi seçimleri STK’ların şehirde varlığının hissedilmesi açısından önemliydi ve Kent Konseyinin önemine de işaret eden önemli bir göstergeydi. Böylesi bir katılımla gerçekleştirilen seçimin sonucunda başkan seçilen Saim Yavuz’u kutluyorum. Kent Konseyi yönetimi seçimlerde oy kullanan 300 derneğin sorumluluğunu üzerinde  taşıyarak faaliyetlerini sürdürecektir.

Kerem İriç: Türkiye Cumhuriyeti Devletinin de dernekleşmeyi teşvik ettiğini görüyoruz. Şimdiler bir derneği kurmak için 7 kişi olmak gerekiyor, fakat bu sayının 3’e düşürülmesi için çalışmalar sürdürülüyor. Devletimiz ayrıca derneklerle; “bizim ulaşamadığımız yerlere siz ulaşın projelendirin, iktisat dernekleri kurun” diyor.

 

“Çözülmesi Gereken Sorunlarla İlgili Dernekler Kurun”

Resul Karakurt: Eskiden derneklere Emniyet, Güvenlik Şube Müdürlüklerimiz bakıyordu. Son 10 yılda bu değişti. Özellikle 5257 sayılı kanundan sonra İl Dernekleri Müdürlükleri kuruldu. Yeni Türkiye’de Sivilleşmenin önünde büyük yol açıldı. Artık sivillerle ilgili iş ve işlemleri siviller yapsın mantığı ön plana çıktı. Eskiden baskı kurulan, gözetlenen, takip edilen dernekler, şimdi rehberlik edilen, işbirliği yapılan, ortak projeler yapılan bir hale geldi. Dolayısıyla devletimiz destek de vermeye başladı. Örneğin; bizim bakanlığımızın, Devlet Denetleme Dairesi Başkanlığının 20 milyon  Türk Lirası civarında bir kaynağı vardı ve 20 milyon civarında ki bu kaynak STK’lara aktarıldı. Sivil Toplum Örgütleri kendi amaçlarına yönelik projeler yaparak, İçişleri Bakanlığı kanalıyla destekler aldılar. Çanakkale’de bazı derneklerimiz  bu kaynaktan önemli ölçüde faydalandı. Yani devletimizin ulaşamadığı ve toplumun eksiklik gördüğü alanlarda dernekleşmeye gidilerek bu eksiklikler bu noksanlıklar giderilecek şekilde yapıldıktan sonra devlet de kaynak sağlıyor, eksiklikler giderilmeye çalışılıyor. Dolayısıyla eksiklik olarak, sorun olarak, problem olarak gördüğünüz bir alanda, hemen o konuyla ilgili dernek kurun diyoruz. Çevre, Sağlık, mahalle, aklınıza ne gelirse, sorun olan her alanda ihtisas derneği diyebileceğimiz dernekler kurulabilir ve bu sorunların çözümü için devletten bu yolla önemli destekler alınabilir.

Kerem İriç: Son olarak bir dernek kurmak istediğimiz takdirde ne yapmamız gerekiyor?

“Dernek Kurmak, 1 Saatlik İş”

Resul Karakurt: Dernek kurmak hiç de zor değildir, çok kolaydır. Bir günde dernek kuruyoruz. Sadece 7 kişinin bir araya gelmesi, derneğin faaliyetlerini, yasasını bir kağıda dökmesi gerekiyor.  Biz buna bildirim diyoruz. Bildirimde bulunulduktan hemen sonra  7 kişinin kimlik bilgilerini alıyoruz, başka bir bilgi almıyoruz. Dolayısıyla bir tek bildiri ve tüzük istiyoruz. Onun dışında bir şey istemiyoruz. Bir saat içinde dernek kuruluyor ve faaliyetlerine başlıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.