Ukraynalı Profesör Çanakkaleʹden Seslendi

Güncel 11.10.2016 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

Ukraynalı Profesör Çanakkaleʹden Seslendi

İlki 1998 yılında Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gürel Nişli tarafından düzenlenen ve daha sonra her iki yılda bir sırasıyla Türkiye ve Yunanistan’da düzenlenmiş olan Ege Analitik Kimya Günlerinin 10.su Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle 29 Eylül-2 Ekim 2016 tarihleri arasında Çanakkale’de düzenlenmiştir. 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye üzerinde yarattığı olumsuz etki nedeniyle kongreye başvuruda bulunan yabancı akademisyenlerden 60ʹı katılmadı. Kongreye katılan 25ʹe yakın yabancı akademisyenden bir bölümü ise 30 Eylül 2016 tarihinde basının huzuruna çıkıp, Türkiyeʹde her şeyin normal olduğunu ve korkulacak bir durum bulunmadığı mesajı verdi. Kongreye Ukranya’dan katılan, Ukrayna Bilimler Akademisi’nden Prof. Alexander Zacharia, “Türkiye’yi, yaşam tarzını ve dini algılayışını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seviyor ve takdir ediyorum
Uluslar arası bir konferans olan 10'uncu Ege Analitik Kimya Günleri Kongresi, ÇOMÜ Terzioğlu Kampusu’ndaki Troia Kültür Merkezi'nde 29 Eylül 2016 tarihinde başladı. Kongreye, 25'i yabancı toplam 430 akademisyen katıldı. 2 Ekim Pazar gününe kadar bildirilerin sunulduğu kongreye, bildiri gönderen ancak 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek gelmeyen 60 yabancı akademisyen katılmadı. 25'i yabancı toplam 430 akademisyenin katıldığı kongreyi düzenleyen komite, yabancı akademisyenlerle basın toplantısı düzenledi. Maalesef 60'a Yakın Yabancı Akademisyen Bu Kongreye Gelmekten Vazgeçti ÇOMÜ Kimya Bölüm Başkanı ve Komite Başkanı Prof. Dr. Yusuf Dilgin, 10'uncu Ege Analitik Kimya Günleri'nin her iki yılda bir Yunanistan ile Türkiye arasında düzenlendiğini söyledi. Kongrede 430 katılımcının bulunduğunu belirten Prof. Dr. Dilgin, daha fazla katılımcı beklediklerini, birçok kişinin gelmek istediğini ancak darbe girişiminden sonra ülkenin güvenli olmadığını gerekçe göstererek kongreye katılmadığını söyledi. Buna rağmen bazı misafirlerin ülkenin güvenli olduğunu söyleyerek katılım gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Dingin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Maalesef 60'a yakın yabancı akademisyen bu kongreye gelmekten vazgeçti. Ama çok başarılı bir kongre geçiriyoruz. Yurtdışından 25 katılımcı geldi. Bunların 11'i Yunanistan'dan geldi. Almanya'dan, Ukrayna'dan, Bulgaristan ve Makedonya'dan da katılımcılar bulunuyor. İptaller daha çok Yunanistan'dan oldu. Çünkü Yunanistan ile ortak düzenlenen bir konferans. Yunan katılımcılara çok mail gönderdik. Türkiye'de, özellikle Çanakkale'de hiçbir sorunun olmadığını anlattık. 15 Temmuz darbe girişimi dahil Çanakkale'de herhangi bir olayın olmadığını, kendilerine her türlü konuda yardımcı olacağımızı, Çanakkale'nin çok güzel bir şehir olduğunu söylemimize rağmen maalesef 15 Temmuz darbe girişimden sonra korktuklarını ifade ederek, gelmekten vazgeçtiler."  Biz Bu Konferansı Her Ne Şekilde Olursa Olsun Yapacağız Dedik Prof. Dr. Yusuf Dilgin, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'de pek çok alanda olumsuz yansımaları olduğu gibi bilimsel etkinlikleri de olumsuz yönde etkilediğini belirterek, "Türkiye'de gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde pek çok konferans iptal edildi. Biz bu konferansı her ne şekilde olursa olsun yapacağız dedik. Birçok konferansın katılımcılar gelmediği için iptal edildiğini de duyduk. Ama kararlı bir şekilde bu konferansı gerçekleştirmek istedik ve bu günlere geldik" diye konuştu.  Kongrenin düzenleme komitesi üyesi ve İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Reşat Apak, yabancı konuklarla birlikte düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, "Kongreye yabancı katılım sayısında 60'a yakın iptal oldu. Buna karşılık 25 yabancı öğretim üyesi büyük bir cesaretle, Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullarda kendi açılardan belirli bir risk alarak, çünkü biliyorsunuz bir dezenformasyon kampanyası var yurt dışında. Bu cesaretleriyle Türkiye'ye gelmişlerdir. Kongremizi şereflendirmişler ve dayanışmalarını sergilemişlerdir. Bundan ötürü kendilerine teşekkürü bir borç biliyoruz" diye konuştu.  Kongreye Gelmeyenler Türk İnsanının Konukseverliğini Ve Nezaketini de Kaçırmışlardır Basın toplantısına katılan yabancı öğretim üyeleri ise 15 Temmuz darbe girişimi ve Türkiye ile ilgili düşüncelerini paylaştı. Yabancı öğretim üyelerinin konuşmaları Prof Dr. Reşat Apak tarafından Türkçe’ye çevrilerek basın mensuplarına aktarıldı. Prof. Dr. Apak tarafından çevrilen konuşmalar “Atina Üniv. Rektör Yrd. Prof. Antony Calokerinos “demokrasi daima kazanır” dedi. Prof. Calokerinos’un laboratuvar’daki yardımcısı Doç. Dr. Nikos Thomaidis “Türkiye’ye darbe girişimi oldu diye gelmemeyi bir an bile düşünmedik. Gelmeyenler sadece Türkiye’nin turistik ve tarihi zenginliklerini değil aynı zamanda Türk insanının konukseverliğini ve nezaketini de kaçırmışlardır” dedi. Ukrayna Bilimler Akademisi’nden Prof. Alexander Zacharia, “Türkiye’yi, yaşam tarzını ve dini algılayışını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seviyor ve takdir ediyorum” dedi. Bulgaristan Bilimler Akademisi’nden Sofya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Irina Karadjova da “Türkiye bizim için daima güvenli bir ülke olmuştur; pek çok Türk araştırıcı ile ortaklıklarım var” diye ilave etti.”  şeklinde özetlendi. Yabancı dost ve meslektaşlarımızın bu yorumlarının tümü bundan sonraki kongrelerin Türkiye’de yapılabilirliği konusunda referans niteliğinde olup,  Türkiye'de her şeyin normal olduğu ve korkulacak bir durum bulunmadığı mesajı verildi.    
İlki 1998 yılında Ege Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Gürel Nişli tarafından düzenlenen ve daha sonra her iki yılda bir sırasıyla Türkiye ve Yunanistan’da düzenlenmiş olan Ege Analitik Kimya Günlerinin 10.su Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle 29 Eylül-2 Ekim 2016 tarihleri arasında Çanakkale’de düzenlenmiştir. 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye üzerinde yarattığı olumsuz etki nedeniyle kongreye başvuruda bulunan yabancı akademisyenlerden 60ʹı katılmadı. Kongreye katılan 25ʹe yakın yabancı akademisyenden bir bölümü ise 30 Eylül 2016 tarihinde basının huzuruna çıkıp, Türkiyeʹde her şeyin normal olduğunu ve korkulacak bir durum bulunmadığı mesajı verdi. Kongreye Ukranya’dan katılan, Ukrayna Bilimler Akademisi’nden Prof. Alexander Zacharia, “Türkiye’yi, yaşam tarzını ve dini algılayışını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seviyor ve takdir ediyorum

Uluslar arası bir konferans olan 10'uncu Ege Analitik Kimya Günleri Kongresi, ÇOMÜ Terzioğlu Kampusu’ndaki Troia Kültür Merkezi'nde 29 Eylül 2016 tarihinde başladı. Kongreye, 25'i yabancı toplam 430 akademisyen katıldı. 2 Ekim Pazar gününe kadar bildirilerin sunulduğu kongreye, bildiri gönderen ancak 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek gelmeyen 60 yabancı akademisyen katılmadı. 25'i yabancı toplam 430 akademisyenin katıldığı kongreyi düzenleyen komite, yabancı akademisyenlerle basın toplantısı düzenledi.

Maalesef 60'a Yakın Yabancı Akademisyen Bu Kongreye Gelmekten Vazgeçti
ÇOMÜ Kimya Bölüm Başkanı ve Komite Başkanı Prof. Dr. Yusuf Dilgin, 10'uncu Ege Analitik Kimya Günleri'nin her iki yılda bir Yunanistan ile Türkiye arasında düzenlendiğini söyledi. Kongrede 430 katılımcının bulunduğunu belirten Prof. Dr. Dilgin, daha fazla katılımcı beklediklerini, birçok kişinin gelmek istediğini ancak darbe girişiminden sonra ülkenin güvenli olmadığını gerekçe göstererek kongreye katılmadığını söyledi. Buna rağmen bazı misafirlerin ülkenin güvenli olduğunu söyleyerek katılım gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Dingin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef 60'a yakın yabancı akademisyen bu kongreye gelmekten vazgeçti. Ama çok başarılı bir kongre geçiriyoruz. Yurtdışından 25 katılımcı geldi. Bunların 11'i Yunanistan'dan geldi. Almanya'dan, Ukrayna'dan, Bulgaristan ve Makedonya'dan da katılımcılar bulunuyor. İptaller daha çok Yunanistan'dan oldu. Çünkü Yunanistan ile ortak düzenlenen bir konferans. Yunan katılımcılara çok mail gönderdik. Türkiye'de, özellikle Çanakkale'de hiçbir sorunun olmadığını anlattık. 15 Temmuz darbe girişimi dahil Çanakkale'de herhangi bir olayın olmadığını, kendilerine her türlü konuda yardımcı olacağımızı, Çanakkale'nin çok güzel bir şehir olduğunu söylemimize rağmen maalesef 15 Temmuz darbe girişimden sonra korktuklarını ifade ederek, gelmekten vazgeçtiler." 

Biz Bu Konferansı Her Ne Şekilde Olursa Olsun Yapacağız Dedik
Prof. Dr. Yusuf Dilgin, 15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye'de pek çok alanda olumsuz yansımaları olduğu gibi bilimsel etkinlikleri de olumsuz yönde etkilediğini belirterek, "Türkiye'de gerek ulusal gerekse uluslararası düzeyde pek çok konferans iptal edildi. Biz bu konferansı her ne şekilde olursa olsun yapacağız dedik. Birçok konferansın katılımcılar gelmediği için iptal edildiğini de duyduk. Ama kararlı bir şekilde bu konferansı gerçekleştirmek istedik ve bu günlere geldik" diye konuştu. 
Kongrenin düzenleme komitesi üyesi ve İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Reşat Apak, yabancı konuklarla birlikte düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, "Kongreye yabancı katılım sayısında 60'a yakın iptal oldu. Buna karşılık 25 yabancı öğretim üyesi büyük bir cesaretle, Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullarda kendi açılardan belirli bir risk alarak, çünkü biliyorsunuz bir dezenformasyon kampanyası var yurt dışında. Bu cesaretleriyle Türkiye'ye gelmişlerdir. Kongremizi şereflendirmişler ve dayanışmalarını sergilemişlerdir. Bundan ötürü kendilerine teşekkürü bir borç biliyoruz" diye konuştu. 

Kongreye Gelmeyenler Türk İnsanının Konukseverliğini Ve Nezaketini de Kaçırmışlardır
Basın toplantısına katılan yabancı öğretim üyeleri ise 15 Temmuz darbe girişimi ve Türkiye ile ilgili düşüncelerini paylaştı. Yabancı öğretim üyelerinin konuşmaları Prof Dr. Reşat Apak tarafından Türkçe’ye çevrilerek basın mensuplarına aktarıldı. Prof. Dr. Apak tarafından çevrilen konuşmalar “Atina Üniv. Rektör Yrd. Prof. Antony Calokerinos “demokrasi daima kazanır” dedi. Prof. Calokerinos’un laboratuvar’daki yardımcısı Doç. Dr. Nikos Thomaidis “Türkiye’ye darbe girişimi oldu diye gelmemeyi bir an bile düşünmedik. Gelmeyenler sadece Türkiye’nin turistik ve tarihi zenginliklerini değil aynı zamanda Türk insanının konukseverliğini ve nezaketini de kaçırmışlardır” dedi. Ukrayna Bilimler Akademisi’nden Prof. Alexander Zacharia, “Türkiye’yi, yaşam tarzını ve dini algılayışını, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seviyor ve takdir ediyorum” dedi. Bulgaristan Bilimler Akademisi’nden Sofya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Irina Karadjova da “Türkiye bizim için daima güvenli bir ülke olmuştur; pek çok Türk araştırıcı ile ortaklıklarım var” diye ilave etti.”  şeklinde özetlendi. Yabancı dost ve meslektaşlarımızın bu yorumlarının tümü bundan sonraki kongrelerin Türkiye’de yapılabilirliği konusunda referans niteliğinde olup,  Türkiye'de her şeyin normal olduğu ve korkulacak bir durum bulunmadığı mesajı verildi.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.