KEPEZ’İN SORUNLARINI HALKLA BERABER ÇÖZECEĞİZ

Siyaset 08.04.2019 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

KEPEZ’İN SORUNLARINI HALKLA BERABER ÇÖZECEĞİZ

Seçimlerde Millet İttifakı’ndan Kepez beldesinde CHP’den aday olarak gösterilerek seçimi kazanan Birol Arslan adaylık dönemine ve seçim sonrasındaki yaşananları anlattı. Kepez ile ilgili projelerine de değinen Arslan, Kepez’in sorunlarını halkla beraber çözeceklerini belirtti.
 Belediye Başkanı Birol Arslan, 2019 yerel seçim sürecini ve adaylık dönemine ilişkin konuları değerlendirdi. Arslan, ilk olarak adaylığına dair, “Bizim adaylık başlangıcımız iki aşamadan oluştu. Biliyorsunuz ben yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi Kepez Beldesinde Yönetim Kurulu üyeliği ve Belde Başkanlığı gibi onurlu görevleri üstlendim.  Örgütümüz ile birçok seçime girdik. Her zaman partimizin toplantılarında, danışma kurullarında yer aldık ve burada ne zaman sandık ortaya gelse, partimiz hep başarılı sonuçlar elde ediyordu.  Kepez’e de yine aynı şekilde en başından itibaren, özellikle son iki yılda benim adaylığım Kepez’de ve örgüt içerisinde tartışılmaktaydı. Halkımız arasında da yüksek ses ile konuşmaya başlandı ve kabul gördü. Bununla birlikte ben de olumlu belediye başkan adaylığı için araştırmalar yaptım, kanaat önderleri ile görüştüm. Toplumun her kesiminden de destek alıyordum. Ama demokrasinin tamamen belde örgütümüze yerleşmesi gerektiğini düşünerek, belediye başkanlık adaylığını kesinlikle bir önseçim ile belirlenmesini üstlendim ve daima da bunu söyledim.  Genel başkan yardımcımız ile yaptığımız görüşmede de kimsenin kırılmaması ve partide çatlak seslerin çıkmaması adına üye bazlı önseçim talebimizi iletti.  Onun ardından bir danışma kurulu gerçekleştirdik. Merkez ilçe başkanımızın yönettiği danışma kurulunda üyelerimiz önseçimle belediye başkanının seçilmesini yüksek sesle ifade ettiler.  Bu kapsamda ben de adaylığımı açıklayarak ön seçime girdim.  Ön seçimimiz, Üyelerimiz tarafından %85 gibi bir katılım ile gerçekleşti.  Ben de o %80’ın %75’ini alarak üyelerimizin yüksek teveccühü ile aday olmayı hak ederek kazandım.  6 Aralık’ta Ankara’da Parti Meclisimizin onayıyla da adaylığım kesinleşmiş oldu. Partimizde sandık ile belirlenen her aday daima başarılı oldu.  Benim anlayışım şu oldu; eğer partim beni üyesi olarak kabul etmiyorsa halkım nasıl kabul etsin.  Benim halkımın önüne çıkmadan önce partimin huzuruna çıkmam gerekiyordu. Ben de bunu şiddetle savundum. Sağ olsun Kepez’de üyelerimiz de ısrarla bastırdı ve Merkez İlçe Başkanlığımızda Kepez’de önseçim olması noktasında bir rapor hazırladı. Genel Merkez’de de Kepez için Ön Seçim kararı çıkmıştı. Bunun sonucunda da görüyoruz ki doğru karar almışız ki bunun meyvelerini 31 Martta topladık” şeklinde anlattı.   “RAKİPLERİMLE İLGİLİ HİÇ OLUMSUZ KONUŞMADIK” Adaylık süreci boyunca kavgacı bir anlayış belirlemediğini söyleyen Arslan, “Maalesef Kepez’de parti içinde bazı sorunlar yaşadık. Çok acılar çektik ama ben hiçbir zaman bunları çıkıp sokakta anlatmadım, sosyal medyada yazmadım, kahve köşelerinde dedikodu yapmadım hep içime attım. Çünkü parti terbiyesi bunu gerektirir.  Her zaman sanki güllük gülistanlıkmış gibi topluma yansıtmaya gayret ettim.  Rakiplerimle ilgili de hiç olumsuz konuşmadık.  Bu duruşumuz toplumda çok ciddi bir kabul gördü. Zaten halkımız artık bu kavgalardan bıkmış.  Akşam haberleri izlediğinde Türk siyasetinde hep bu kavgaları görüyor.  Dolayısı ile benim düşüncem hiçbir zaman için toplumu geren, kavga eden, huzursuzluk yaratan siyasi anlayış değildi.  Biliyorum ki böyle davransaydım bu kadar yüksek bir oy almazdım.  Zaten adaylığım da toplumda çok büyük bir kabul gördü, bunun nedeni de sürekli toplum içinde gezdim.  Bu gezmeler sırasında tüm partilerden destek veren vatandaşlar oldu.  Rakiplerim ile ilgili yapacağım her eleştiri onları incitirdi ve onların oyunu alamazdım. Dolayısı ile ben Kepez’de böyle bir yola başvurmadım.  İlk adaylık açıklamamda da ilk olarak ‘herkese hoş geldiniz’ dedim. İkincisi 92’de bizim Kepez Belde oldu o günden bu yana tüm belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve tüm belediye personeline teşekkür ettim. Üçüncüsü olarak da rakiplerime başarılar diledim.  Rakiplerimin benim hakkımda ne söylediklerine asla bakmayacağım. Sadece topluma yapacağım projeleri anlatacağım.  Seçim süreci boyunca rakiplerimin benim hakkımda ne söylediklerine asal bakmadan, sadece yapacaklarımı ve projelerimi anlattım.  Toplumun her kesimini kucakladım ve başardım” dedi.  “İKİ BÜYÜK PARTİ ÖRNEK OLAN BİR SEÇİM KAMPANYASI YÜRÜTTÜK” Arslan seçim döneminin çok sakin geçtiğini söyleyerek,  “Kepez 1992’de Belediye oldu.  Ben de Kepez’de yaşanan bu süreçlerin hepsini yaşadım. 1994 seçimleri ile beraber Kepez’de çok ciddi bir kutuplaşma oldu. Herkes birbirine düşmanca bakmaya başladı, akrabalar birbiri ile bayramlaşmadı, kahveler ayrıldı ve bu beni yıllardır incitiyordu. Özellikle akrabaların birbiri ile küs olması beni çok rahatsız ediyordu. Tek düşüncem de bunu gerçekleştirmekti. Özellikle yerel seçimler olmak üzere her seçim Kepez’de gerginlik olurdu. Ama ilk defa Kepezde gerginlik bu kadar az seviyedeydi.  Bu duruşumuz ve tavrımız tansiyonu düşürdü.  Alper Altınok’a da teşekkür ederim. O da projeleri ile çıktı halkın karşısına. Biz iki büyük parti ortamı germeden toplumla iç içe projelerimizi anlatarak Türkiye’ye örnek olan bir seçim kampanyası yürüttük” ifadelerini kullandı.  “SOKAĞA ÇIKTIĞIMDA ÇOK BÜYÜK TEVECCÜH GÖRÜYORDUM” Birol Arslan, seçimden sonra ilk olarak Kepez Meydanı’ndaki esnaflara hayırlı işler dişeyerek teşekkür ettiğini söyledi. Arslan, “Hep şundan bahsettim; Kepez’de yapacağımız ilk iş Kepez’deki o kırgınlıkları, küskünlükleri tamir etmeye çalışacağım.  Sevgi, barış, huzur geldikten sonra gerisi arkasından gelecektir. Sonuçlar açıklandığında da çok sakindim. Çünkü sonucu biliyordum. Çünkü Kepez’de Cumhuriyet Halk Partisinin çok ciddi bir oy potansiyeli var. Kepezli olmanın avantajını kullandım ve tüm rakiplerden oy aldım. Eşimle beraber kapı kapı gezdim ve projelerimizi anlatan kitapçıkları dağıttık. Buralarda halkın bize karşı teveccühünü canlı olarak yaşadık.  Akşam eşim ile beraber muhasebe yaparken diyorduk ki ‘Eğer halkın bize bu yaklaşımı sandığa yansırsa bu iş bitti’ diyorduk. Yani sokağa çıktığımda çok büyük teveccüh görüyordum.  Yaptığımız ziyaretlerde toplum çok samimiydi.  Ben küçük yaştan beri ticaretin içinde olan bir olarak, artık insanların yüzüne baktığımız zaman ne kadar samimi olduğunu hissedebiliyorsunuz.  Bu sıcaklığı görünce de kazanacağımı biliyordum. Mesaj grubunda arkadaşlarımız ilk beş sandıktaki oyları yazınca tamam dedim ‘halkımız bizi yanıltmadı ve bizi başkanlığa taşıdı’ dedim. Hiçbir şekilde duruşumu da bozmadım” şeklinde konuştu.  “SİYASİ YAPIYI BÖLGE BÖLGE BİLİYORUM” “Ben Kepez’de doğdum, büyüdün ve her gelişim evresinde var oldum. Oradaki siyasi yapıyı bölge bölge biliyorum” diyen Arslan,  “Bir kere Cumhuriyet Mahallesinde 10 bin 480 seçmen vardı, Hamidiye Mahallesinde 4 bin,  Boğazkent Mahallesinde isi 5 bin 900 seçmen vardı. Boğazkent Mahallesinde bizim her zaman destekçimiz olan bir kitle vardı orada yüksek oy alacağımı biliyordum çünkü yıllardır seçimleri yönettiğim için oradaki yapıyı biliyordum.  Hamidiye Mahallesinde de Cumhuriyet Halk Partili bir kitle var.  Burada benim seçim taktiğim Cumhuriyet’i sıkı tutmak oldu.  Çünkü orada merkez sağ da var. Onun için oradaki seçim çalışmalarımı hep Cumhuriyet ağırlıklı yaptım.  Ağırlığım buradaydı. Seçim günü de zayıf olduğunu düşündüğümüz bir okul vardı. Oyumu erken kullandıktan sonra hızlıca o okulun kapısına gittim ve saat 15.00’e kadar oradaydım.  Orada oy kullanmaya gelenler ile tek tek kucaklaşarak sandığa girmelerini sağladım. Böylelikle o taktiğim de tuttu. Dolayısı ile tabloyu bildiğim için zayıf noktamın neresi olduğunu biliyordum ve taktiklerle bu sonuca ulaştık” dedi.  “KEPEZ’DE EN BÜYÜK SORUN SU ÇIKTI” Arslan, manifestoları ile Kepez’in sorunlarını halka beraber çözeceklerini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bizim bir anlayışımız var ‘Halkın Belediyesini birlikte inşa edeceğiz’  bu bizim bir manifestomuz.  Kepez’in sorunlarını hep beraber tespit ettik.  Halk arasında gezerken gördüğümüz her vatandaşa Kepez’in sorunlarını sorduk. Yetmedi, anket yaptırdık. Onları getirip masaya yatırdık. Bunun sonucunda Kepez’de en büyük sorun su çıktı.  Kepez’de maalesef sular çok kireçli ve sert. İkinci olarak ulaşım sorunu çıktı. Üçüncü en büyük sorun ise yollar çıktı.  Birlikte yönetmeye talibiz dedik ya, değişik üniversitelerden Kepez’e yerleşmiş emekli ve uzman akademisyenlerden,  profesörlerden, mimarlardan ve daha birçok meslekten oluşan bir danışma kurulu oluşturduk.  Burada oluşan bir ekip tespit ettiğimiz sorunlardan proje üretmeye başladılar.  Birlikte yöneteceğiz dedik ya, bu siyaseten söylenmiş bir söz değil.  O ekibin oluşturduğu projeleri 20 Şubatta STK Temsilcileri ile buluşturduk. 220 kişilik bir topluluğa halktan gelen sorunlarla oluşturduğumuz projeleri bir sunumla anlattık.  Bu projelere ek olarak yapmamızı istedikleri bir proje varsa eklemelerini istedik. Gerekli görmediğiniz projeleri de çıkartalım dedik.  Bunun sonucunda oluşturduğumuz proje kitapçıklarını halka dağıtmaya başladık. Bu projeleri gittiğimiz kahvelerde, toplantılarda anlattık ve halkımıza kendimizi çok güzel şekilde ifade ettik.  Çok çalıştık ve çalışmalarımızın sonucunda da başarıyı elde ettik.”  “SU SORUNUNA YÖNELİK ARITMA TESİSİ YAPIYORUZ” Birol Arslan, Kepezlilerin sorunlarını çözmek için yapacağı projeleri ise şöyle anlattı: “Halktan aldığımız su, ulaşım ve yol probleminin yanı sıra sosyal projeler, sosyal ve yeşil belediyecilik ile ilgili projelerimizi anlattık. Yani sosyal projeler dedik ya, doğumdan ölüme kadar halkımızın yanında olacağız dedik.  Yani bebek doğdu, aileye yapacağımız ‘Hoş geldin Bebek’ yardım uygulamamızı anlattık. Daha da zenginleştirdik ve doğan bebeğe hediyeler götüreceğiz ve ailenin ekonomisine katkı sunacağız dedik.  Bebek büyüdü kreş yaşına geldi, yeni kreşler açacağız. Yani çocuk kreşe gelecek ve evin hanımı çalışarak evin bütçesine katkı sunacak.  Çocuğu ayrıca orada sanatla buluşturacağız.  Çocuk okul çağına geldiğinde de kuracağımız bilim merkezinde etütler ile sınava hazırlanacak. İkincisi orada verilen etütler ücretsiz olacak ve ailenin çocuğa vereceği para cebinde kalacak. Bunun yanında dedik ki aktif bir Kent Konseyi Kepez’e geliyor. Bunun yanında Kepez’in son derece tarıma verimli olan topraklarını imara açmayacağız. Oradaki meyve bahçelerini muhafaza edeceğiz.  Tarlalar imara açılmadığı gibi Kepez’in içinde de yeşil alanlar açıyoruz. Çocuklarımız için açacağımız parklar sadece parktan ibaret olmayacak. Orada spor yapabilecek her türlü imkanlar olacak ve burada sadece çocuklar değil aileler de spor yapma imkanına sahip olacaklar.  Özellikle yeni yerleşime açılan Hamidiye Mahallesinde 70 m2’lik çok büyük bir park planlamamız var. Dolayısı ile Hamidiye Mahallesi Kepez’in cazibe merkezi olacak. Yeşil Belediyecilik kapsamında, arıtma tesisimizin üzerine güneş panelleri kuruyoruz ve kendi elektriğimizi kendimiz üreteceğiz.  Su sorununa yönelik de bir arıtma tesisi yapıyoruz ve yapacağımız bu tesislerde güneş enerjisini mutlaka uygulayacağız.”  “İLÇE OLMAK KONUSUNDA MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM” Kepez’in ilçe olması ile ilgili yapılan çalışmaları değerlendiren Birol Arslan, “Benim en büyük mücadelelerimden biri de Kepez’in ilçe olması konusunda bürokrasiyi zorlamak olacak. Çünkü Kepez eğer mahalle olursa Kepezlilerin en çok üzüleceği konu olur.  Kepez’de yaşamak bizim için bir kültür. Dolayısı ile eğer Kepez bir mahalle olursa ciddi manada üzülürüz.  Üzülmemek için ben de bu mücadeleyi sürdüreceğim. Başkan Mutan yaptığı pankartlar ve açıklamalar ile İlçe olması için çok mücadele etti. Biz de onu daha ileri noktalara taşıyarak Kepez’in ilçe olması için tüm bürokrasi mücadelemi yapacağım.  Mücadelemi sürdüreceğim ki yarın Çanakkale büyükşehir olursa mahalle olarak köy pozisyonuna düşmesin.  Toplumun büyük çoğunluğu da Kepez’in mahalle olmasına karşı. Çevre köyleri, Dardanos’u, Güzelyalı’yı içine alan bir ilçe olmayı başarabilirsek çok güzel bir sonuç olur. Ben referandum değil de kapanmaması için tüm mücadeleyi yapacağım, ilçe olması için tüm mücadeleyi yapacağım. Çevre köyleri, Dardanos’u da, Güzelyalı’yı da içine kapsayan bir ilçe olmayı başarabilirsek, Ezine sınırına kadar olan bölgenin köylerini Kepez’e katarak bir ilçe yapmayı başarabilirsek bu da güzel bir sonuç elde etmiş oluruz ki yarın Çanakkale’nin büyükşehir olma durumunda belediyemiz kapanmasın. Bir İntepe gibi olmayalım, bir Kumtepe olmayalım” şeklinde anlattı.  “HALK GÜNÜ YAPACAĞIZ” “Manifestomuz halkın belediyesini birlikte inşa etmek. Sorunları birlikte çözeceğiz. Gerçekten önemsiyorum” diyen Arslan, “Halk günü yapacağız ayda bir gün, halkımızla buluşacağız. Halkımızdan, mahallelerindeki, sokaklarındaki sorunları alacağız. Esnaflarımızla esnaf günü yapacağız ayda bir gün. Esnaflarımızla birlikte olacağız, oda başkanlarını, oda temsilcilerini davet edeceğiz toplantılarımıza, esnaflarımızın sorunlarını tespit edeceğiz. Yani tabandan itibaren bütün sorunları birlikte tespit edip, birlikte de çözümlere ulaştıracağız. İddialıyım birlikte yöneteceğiz. Kapımız her zaman açık, gönül kapımız da her zaman açık. 24 saat tüm hemşerilerimin emrindeyim, telefonum 24 saat açık” diye konuştu.  “HEMŞERİLERİMİZİ 1. KEPEZ ROMANLAR FESTİVALİ’NE DAVET EDİYORUZ” Arslan, “Benim hayat felsefem şöyle; her zaman ezilenden, emekçiden, çiftçiden yana. Ben Kepez’de roman dostlarımla seçim döneminde beraber olduğumda onlara şunu söylemiştim; samimi olarak gittim, yanlarına oturdum ve onları dinledim. Onların ihtiyaçlarını dinledim ve onları şunu söyledim; 8 Nisan Dünya Romanlar Günü dediler. Var mısınız 8 Nisan’da Romanlar Festivali yapalım burada. Onlar da büyük bir coşkuyla buna katıldılar. İlk buluşmamız Roman dostlarımızla olacak. 8 Nisan Pazartesi günü. Hatta onların şöyle bir talepleri vardı; eski belediye binasında onların bir bürosu vardı, derneklerinin oldu. Hemen onları açacağız 8 Nisan’da. Tefrişatını yapacağız. Orada onların tekrar dernek lokalini açacağız. Oradan Atatürk Heykeli’ne geçeceğiz, onlar adına bir çelenk koyacağız. Hep birlikte de şenlikleri başlatacağız. Seçim akşamı eğlence yapılmasına müsaade etmedim. Komşularımız, dostlarımız orada üzülürken bizim burada eğlenmemiz, müzik çalmamız hoş olmaz. Onlara dedim ki; çok eğlenmek istiyorsanız gelin 8 Nisan’da Romanlar Günü’nde göbek atmaya davet ettim. Hep beraber eğleneceğiz, hep beraber çiftetellilerimizi oynayacağız.   Tüm Çanakkalelileri hemşerilerimizi de 1. Kepez Romanlar Festivali’ne davet ediyoruz” diyerek Çanakkalelileri festivale davet etti.  Son olarak vatandaşlara seslenen Birol Arslan, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Hemşerilerim, dostlarım; şunu bilmenizi isterim ki, ben ve ekip arkadaşlarım şeffaf bir belediyeciliği taahhüt ediyoruz. Hesap verilebilir belediyeciliği taahhüt ediyoruz ve sizlerle birlikte kol kola Kepez’de barış içinde, kardeşlik içerisinde yönetmeyi, taahhüt ediyoruz.  Bu sözleri veriyoruz. Bu onurlu görevi bana halkım olarak, doğdum topraklarda hizmet etme onurunu bana yaşattığınız için sizlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.”
Seçimlerde Millet İttifakı’ndan Kepez beldesinde CHP’den aday olarak gösterilerek seçimi kazanan Birol Arslan adaylık dönemine ve seçim sonrasındaki yaşananları anlattı. Kepez ile ilgili projelerine de değinen Arslan, Kepez’in sorunlarını halkla beraber çözeceklerini belirtti.

 Belediye Başkanı Birol Arslan, 2019 yerel seçim sürecini ve adaylık dönemine ilişkin konuları değerlendirdi. Arslan, ilk olarak adaylığına dair, “Bizim adaylık başlangıcımız iki aşamadan oluştu. Biliyorsunuz ben yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi Kepez Beldesinde Yönetim Kurulu üyeliği ve Belde Başkanlığı gibi onurlu görevleri üstlendim.  Örgütümüz ile birçok seçime girdik. Her zaman partimizin toplantılarında, danışma kurullarında yer aldık ve burada ne zaman sandık ortaya gelse, partimiz hep başarılı sonuçlar elde ediyordu.  Kepez’e de yine aynı şekilde en başından itibaren, özellikle son iki yılda benim adaylığım Kepez’de ve örgüt içerisinde tartışılmaktaydı. Halkımız arasında da yüksek ses ile konuşmaya başlandı ve kabul gördü. Bununla birlikte ben de olumlu belediye başkan adaylığı için araştırmalar yaptım, kanaat önderleri ile görüştüm. Toplumun her kesiminden de destek alıyordum. Ama demokrasinin tamamen belde örgütümüze yerleşmesi gerektiğini düşünerek, belediye başkanlık adaylığını kesinlikle bir önseçim ile belirlenmesini üstlendim ve daima da bunu söyledim.  Genel başkan yardımcımız ile yaptığımız görüşmede de kimsenin kırılmaması ve partide çatlak seslerin çıkmaması adına üye bazlı önseçim talebimizi iletti.  Onun ardından bir danışma kurulu gerçekleştirdik. Merkez ilçe başkanımızın yönettiği danışma kurulunda üyelerimiz önseçimle belediye başkanının seçilmesini yüksek sesle ifade ettiler.  Bu kapsamda ben de adaylığımı açıklayarak ön seçime girdim.  Ön seçimimiz, Üyelerimiz tarafından %85 gibi bir katılım ile gerçekleşti.  Ben de o %80’ın %75’ini alarak üyelerimizin yüksek teveccühü ile aday olmayı hak ederek kazandım.  6 Aralık’ta Ankara’da Parti Meclisimizin onayıyla da adaylığım kesinleşmiş oldu. Partimizde sandık ile belirlenen her aday daima başarılı oldu.  Benim anlayışım şu oldu; eğer partim beni üyesi olarak kabul etmiyorsa halkım nasıl kabul etsin.  Benim halkımın önüne çıkmadan önce partimin huzuruna çıkmam gerekiyordu. Ben de bunu şiddetle savundum. Sağ olsun Kepez’de üyelerimiz de ısrarla bastırdı ve Merkez İlçe Başkanlığımızda Kepez’de önseçim olması noktasında bir rapor hazırladı. Genel Merkez’de de Kepez için Ön Seçim kararı çıkmıştı. Bunun sonucunda da görüyoruz ki doğru karar almışız ki bunun meyvelerini 31 Martta topladık” şeklinde anlattı. 

 “RAKİPLERİMLE İLGİLİ HİÇ OLUMSUZ KONUŞMADIK”

Adaylık süreci boyunca kavgacı bir anlayış belirlemediğini söyleyen Arslan, “Maalesef Kepez’de parti içinde bazı sorunlar yaşadık. Çok acılar çektik ama ben hiçbir zaman bunları çıkıp sokakta anlatmadım, sosyal medyada yazmadım, kahve köşelerinde dedikodu yapmadım hep içime attım. Çünkü parti terbiyesi bunu gerektirir.  Her zaman sanki güllük gülistanlıkmış gibi topluma yansıtmaya gayret ettim.  Rakiplerimle ilgili de hiç olumsuz konuşmadık.  Bu duruşumuz toplumda çok ciddi bir kabul gördü. Zaten halkımız artık bu kavgalardan bıkmış.  Akşam haberleri izlediğinde Türk siyasetinde hep bu kavgaları görüyor.  Dolayısı ile benim düşüncem hiçbir zaman için toplumu geren, kavga eden, huzursuzluk yaratan siyasi anlayış değildi.  Biliyorum ki böyle davransaydım bu kadar yüksek bir oy almazdım.  Zaten adaylığım da toplumda çok büyük bir kabul gördü, bunun nedeni de sürekli toplum içinde gezdim.  Bu gezmeler sırasında tüm partilerden destek veren vatandaşlar oldu.  Rakiplerim ile ilgili yapacağım her eleştiri onları incitirdi ve onların oyunu alamazdım. Dolayısı ile ben Kepez’de böyle bir yola başvurmadım.  İlk adaylık açıklamamda da ilk olarak ‘herkese hoş geldiniz’ dedim. İkincisi 92’de bizim Kepez Belde oldu o günden bu yana tüm belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve tüm belediye personeline teşekkür ettim. Üçüncüsü olarak da rakiplerime başarılar diledim.  Rakiplerimin benim hakkımda ne söylediklerine asla bakmayacağım. Sadece topluma yapacağım projeleri anlatacağım.  Seçim süreci boyunca rakiplerimin benim hakkımda ne söylediklerine asal bakmadan, sadece yapacaklarımı ve projelerimi anlattım.  Toplumun her kesimini kucakladım ve başardım” dedi.

 “İKİ BÜYÜK PARTİ ÖRNEK OLAN BİR SEÇİM KAMPANYASI YÜRÜTTÜK”

Arslan seçim döneminin çok sakin geçtiğini söyleyerek,  “Kepez 1992’de Belediye oldu.  Ben de Kepez’de yaşanan bu süreçlerin hepsini yaşadım. 1994 seçimleri ile beraber Kepez’de çok ciddi bir kutuplaşma oldu. Herkes birbirine düşmanca bakmaya başladı, akrabalar birbiri ile bayramlaşmadı, kahveler ayrıldı ve bu beni yıllardır incitiyordu. Özellikle akrabaların birbiri ile küs olması beni çok rahatsız ediyordu. Tek düşüncem de bunu gerçekleştirmekti. Özellikle yerel seçimler olmak üzere her seçim Kepez’de gerginlik olurdu. Ama ilk defa Kepezde gerginlik bu kadar az seviyedeydi.  Bu duruşumuz ve tavrımız tansiyonu düşürdü.  Alper Altınok’a da teşekkür ederim. O da projeleri ile çıktı halkın karşısına. Biz iki büyük parti ortamı germeden toplumla iç içe projelerimizi anlatarak Türkiye’ye örnek olan bir seçim kampanyası yürüttük” ifadelerini kullandı.

 “SOKAĞA ÇIKTIĞIMDA ÇOK BÜYÜK TEVECCÜH GÖRÜYORDUM”

Birol Arslan, seçimden sonra ilk olarak Kepez Meydanı’ndaki esnaflara hayırlı işler dişeyerek teşekkür ettiğini söyledi. Arslan, “Hep şundan bahsettim; Kepez’de yapacağımız ilk iş Kepez’deki o kırgınlıkları, küskünlükleri tamir etmeye çalışacağım.  Sevgi, barış, huzur geldikten sonra gerisi arkasından gelecektir. Sonuçlar açıklandığında da çok sakindim. Çünkü sonucu biliyordum. Çünkü Kepez’de Cumhuriyet Halk Partisinin çok ciddi bir oy potansiyeli var. Kepezli olmanın avantajını kullandım ve tüm rakiplerden oy aldım. Eşimle beraber kapı kapı gezdim ve projelerimizi anlatan kitapçıkları dağıttık. Buralarda halkın bize karşı teveccühünü canlı olarak yaşadık.  Akşam eşim ile beraber muhasebe yaparken diyorduk ki ‘Eğer halkın bize bu yaklaşımı sandığa yansırsa bu iş bitti’ diyorduk. Yani sokağa çıktığımda çok büyük teveccüh görüyordum.  Yaptığımız ziyaretlerde toplum çok samimiydi.  Ben küçük yaştan beri ticaretin içinde olan bir olarak, artık insanların yüzüne baktığımız zaman ne kadar samimi olduğunu hissedebiliyorsunuz.  Bu sıcaklığı görünce de kazanacağımı biliyordum. Mesaj grubunda arkadaşlarımız ilk beş sandıktaki oyları yazınca tamam dedim ‘halkımız bizi yanıltmadı ve bizi başkanlığa taşıdı’ dedim. Hiçbir şekilde duruşumu da bozmadım” şeklinde konuştu.

 “SİYASİ YAPIYI BÖLGE BÖLGE BİLİYORUM”

“Ben Kepez’de doğdum, büyüdün ve her gelişim evresinde var oldum. Oradaki siyasi yapıyı bölge bölge biliyorum” diyen Arslan,  “Bir kere Cumhuriyet Mahallesinde 10 bin 480 seçmen vardı, Hamidiye Mahallesinde 4 bin,  Boğazkent Mahallesinde isi 5 bin 900 seçmen vardı. Boğazkent Mahallesinde bizim her zaman destekçimiz olan bir kitle vardı orada yüksek oy alacağımı biliyordum çünkü yıllardır seçimleri yönettiğim için oradaki yapıyı biliyordum.  Hamidiye Mahallesinde de Cumhuriyet Halk Partili bir kitle var.  Burada benim seçim taktiğim Cumhuriyet’i sıkı tutmak oldu.  Çünkü orada merkez sağ da var. Onun için oradaki seçim çalışmalarımı hep Cumhuriyet ağırlıklı yaptım.  Ağırlığım buradaydı. Seçim günü de zayıf olduğunu düşündüğümüz bir okul vardı. Oyumu erken kullandıktan sonra hızlıca o okulun kapısına gittim ve saat 15.00’e kadar oradaydım.  Orada oy kullanmaya gelenler ile tek tek kucaklaşarak sandığa girmelerini sağladım. Böylelikle o taktiğim de tuttu. Dolayısı ile tabloyu bildiğim için zayıf noktamın neresi olduğunu biliyordum ve taktiklerle bu sonuca ulaştık” dedi.

 “KEPEZ’DE EN BÜYÜK SORUN SU ÇIKTI”

Arslan, manifestoları ile Kepez’in sorunlarını halka beraber çözeceklerini vurgulayarak, şunları söyledi: “Bizim bir anlayışımız var ‘Halkın Belediyesini birlikte inşa edeceğiz’  bu bizim bir manifestomuz.  Kepez’in sorunlarını hep beraber tespit ettik.  Halk arasında gezerken gördüğümüz her vatandaşa Kepez’in sorunlarını sorduk. Yetmedi, anket yaptırdık. Onları getirip masaya yatırdık. Bunun sonucunda Kepez’de en büyük sorun su çıktı.  Kepez’de maalesef sular çok kireçli ve sert. İkinci olarak ulaşım sorunu çıktı. Üçüncü en büyük sorun ise yollar çıktı.  Birlikte yönetmeye talibiz dedik ya, değişik üniversitelerden Kepez’e yerleşmiş emekli ve uzman akademisyenlerden,  profesörlerden, mimarlardan ve daha birçok meslekten oluşan bir danışma kurulu oluşturduk.  Burada oluşan bir ekip tespit ettiğimiz sorunlardan proje üretmeye başladılar.  Birlikte yöneteceğiz dedik ya, bu siyaseten söylenmiş bir söz değil.  O ekibin oluşturduğu projeleri 20 Şubatta STK Temsilcileri ile buluşturduk. 220 kişilik bir topluluğa halktan gelen sorunlarla oluşturduğumuz projeleri bir sunumla anlattık.  Bu projelere ek olarak yapmamızı istedikleri bir proje varsa eklemelerini istedik. Gerekli görmediğiniz projeleri de çıkartalım dedik.  Bunun sonucunda oluşturduğumuz proje kitapçıklarını halka dağıtmaya başladık. Bu projeleri gittiğimiz kahvelerde, toplantılarda anlattık ve halkımıza kendimizi çok güzel şekilde ifade ettik.  Çok çalıştık ve çalışmalarımızın sonucunda da başarıyı elde ettik.”

 “SU SORUNUNA YÖNELİK ARITMA TESİSİ YAPIYORUZ”

Birol Arslan, Kepezlilerin sorunlarını çözmek için yapacağı projeleri ise şöyle anlattı: “Halktan aldığımız su, ulaşım ve yol probleminin yanı sıra sosyal projeler, sosyal ve yeşil belediyecilik ile ilgili projelerimizi anlattık. Yani sosyal projeler dedik ya, doğumdan ölüme kadar halkımızın yanında olacağız dedik.  Yani bebek doğdu, aileye yapacağımız ‘Hoş geldin Bebek’ yardım uygulamamızı anlattık. Daha da zenginleştirdik ve doğan bebeğe hediyeler götüreceğiz ve ailenin ekonomisine katkı sunacağız dedik.  Bebek büyüdü kreş yaşına geldi, yeni kreşler açacağız. Yani çocuk kreşe gelecek ve evin hanımı çalışarak evin bütçesine katkı sunacak.  Çocuğu ayrıca orada sanatla buluşturacağız.  Çocuk okul çağına geldiğinde de kuracağımız bilim merkezinde etütler ile sınava hazırlanacak. İkincisi orada verilen etütler ücretsiz olacak ve ailenin çocuğa vereceği para cebinde kalacak. Bunun yanında dedik ki aktif bir Kent Konseyi Kepez’e geliyor. Bunun yanında Kepez’in son derece tarıma verimli olan topraklarını imara açmayacağız. Oradaki meyve bahçelerini muhafaza edeceğiz.  Tarlalar imara açılmadığı gibi Kepez’in içinde de yeşil alanlar açıyoruz. Çocuklarımız için açacağımız parklar sadece parktan ibaret olmayacak. Orada spor yapabilecek her türlü imkanlar olacak ve burada sadece çocuklar değil aileler de spor yapma imkanına sahip olacaklar.  Özellikle yeni yerleşime açılan Hamidiye Mahallesinde 70 m2’lik çok büyük bir park planlamamız var. Dolayısı ile Hamidiye Mahallesi Kepez’in cazibe merkezi olacak. Yeşil Belediyecilik kapsamında, arıtma tesisimizin üzerine güneş panelleri kuruyoruz ve kendi elektriğimizi kendimiz üreteceğiz.  Su sorununa yönelik de bir arıtma tesisi yapıyoruz ve yapacağımız bu tesislerde güneş enerjisini mutlaka uygulayacağız.”

 “İLÇE OLMAK KONUSUNDA MÜCADELEMİ SÜRDÜRECEĞİM”

Kepez’in ilçe olması ile ilgili yapılan çalışmaları değerlendiren Birol Arslan, “Benim en büyük mücadelelerimden biri de Kepez’in ilçe olması konusunda bürokrasiyi zorlamak olacak. Çünkü Kepez eğer mahalle olursa Kepezlilerin en çok üzüleceği konu olur.  Kepez’de yaşamak bizim için bir kültür. Dolayısı ile eğer Kepez bir mahalle olursa ciddi manada üzülürüz.  Üzülmemek için ben de bu mücadeleyi sürdüreceğim. Başkan Mutan yaptığı pankartlar ve açıklamalar ile İlçe olması için çok mücadele etti. Biz de onu daha ileri noktalara taşıyarak Kepez’in ilçe olması için tüm bürokrasi mücadelemi yapacağım.  Mücadelemi sürdüreceğim ki yarın Çanakkale büyükşehir olursa mahalle olarak köy pozisyonuna düşmesin.  Toplumun büyük çoğunluğu da Kepez’in mahalle olmasına karşı. Çevre köyleri, Dardanos’u, Güzelyalı’yı içine alan bir ilçe olmayı başarabilirsek çok güzel bir sonuç olur. Ben referandum değil de kapanmaması için tüm mücadeleyi yapacağım, ilçe olması için tüm mücadeleyi yapacağım. Çevre köyleri, Dardanos’u da, Güzelyalı’yı da içine kapsayan bir ilçe olmayı başarabilirsek, Ezine sınırına kadar olan bölgenin köylerini Kepez’e katarak bir ilçe yapmayı başarabilirsek bu da güzel bir sonuç elde etmiş oluruz ki yarın Çanakkale’nin büyükşehir olma durumunda belediyemiz kapanmasın. Bir İntepe gibi olmayalım, bir Kumtepe olmayalım” şeklinde anlattı.

 “HALK GÜNÜ YAPACAĞIZ”

“Manifestomuz halkın belediyesini birlikte inşa etmek. Sorunları birlikte çözeceğiz. Gerçekten önemsiyorum” diyen Arslan, “Halk günü yapacağız ayda bir gün, halkımızla buluşacağız. Halkımızdan, mahallelerindeki, sokaklarındaki sorunları alacağız. Esnaflarımızla esnaf günü yapacağız ayda bir gün. Esnaflarımızla birlikte olacağız, oda başkanlarını, oda temsilcilerini davet edeceğiz toplantılarımıza, esnaflarımızın sorunlarını tespit edeceğiz. Yani tabandan itibaren bütün sorunları birlikte tespit edip, birlikte de çözümlere ulaştıracağız. İddialıyım birlikte yöneteceğiz. Kapımız her zaman açık, gönül kapımız da her zaman açık. 24 saat tüm hemşerilerimin emrindeyim, telefonum 24 saat açık” diye konuştu.

 “HEMŞERİLERİMİZİ 1. KEPEZ ROMANLAR FESTİVALİ’NE DAVET EDİYORUZ”

Arslan, “Benim hayat felsefem şöyle; her zaman ezilenden, emekçiden, çiftçiden yana. Ben Kepez’de roman dostlarımla seçim döneminde beraber olduğumda onlara şunu söylemiştim; samimi olarak gittim, yanlarına oturdum ve onları dinledim. Onların ihtiyaçlarını dinledim ve onları şunu söyledim; 8 Nisan Dünya Romanlar Günü dediler. Var mısınız 8 Nisan’da Romanlar Festivali yapalım burada. Onlar da büyük bir coşkuyla buna katıldılar. İlk buluşmamız Roman dostlarımızla olacak. 8 Nisan Pazartesi günü. Hatta onların şöyle bir talepleri vardı; eski belediye binasında onların bir bürosu vardı, derneklerinin oldu. Hemen onları açacağız 8 Nisan’da. Tefrişatını yapacağız. Orada onların tekrar dernek lokalini açacağız. Oradan Atatürk Heykeli’ne geçeceğiz, onlar adına bir çelenk koyacağız. Hep birlikte de şenlikleri başlatacağız. Seçim akşamı eğlence yapılmasına müsaade etmedim. Komşularımız, dostlarımız orada üzülürken bizim burada eğlenmemiz, müzik çalmamız hoş olmaz. Onlara dedim ki; çok eğlenmek istiyorsanız gelin 8 Nisan’da Romanlar Günü’nde göbek atmaya davet ettim. Hep beraber eğleneceğiz, hep beraber çiftetellilerimizi oynayacağız.   Tüm Çanakkalelileri hemşerilerimizi de 1. Kepez Romanlar Festivali’ne davet ediyoruz” diyerek Çanakkalelileri festivale davet etti.

 Son olarak vatandaşlara seslenen Birol Arslan, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Hemşerilerim, dostlarım; şunu bilmenizi isterim ki, ben ve ekip arkadaşlarım şeffaf bir belediyeciliği taahhüt ediyoruz. Hesap verilebilir belediyeciliği taahhüt ediyoruz ve sizlerle birlikte kol kola Kepez’de barış içinde, kardeşlik içerisinde yönetmeyi, taahhüt ediyoruz.  Bu sözleri veriyoruz. Bu onurlu görevi bana halkım olarak, doğdum topraklarda hizmet etme onurunu bana yaşattığınız için sizlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.