Şehrin Siyasi Aktörleri, Değerleri ve Milletvekillerine Bu Kadar Kolay İtibar Suikasti Yapılmamalıdır

AK Parti Grup Başkanvekili Çanakkale Milletvekili Bülent Turan’ın seçim döneminde dağıttığı ve üzerinde fotoğrafı olan fesleğenin yer aldığı bir masada çekilmiş fotoğrafı ˮMasasında rakı kadehleri, Rabia yapan bir adam onların önünde de AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın resmi! Hep birlikte rakı içiliyorˮ diyerek FETÖ tarzıyla iftira atmaya çalışan CHP’li Muharrem Erkek e tepkiler sürüyor.  İl Genel Meclis Başkanı Ömer Şahin oldu. Şahin; “Siyasi tarafı, tercihi, duruşu ne olursa olsun bir şehrin siyasi aktörleri, değerleri ve milletvekillerine bu kadar kolay itibar suikasti yapılmamalıdır. Bu şehirde hep bir arada yaşadık ve yaşamaya devam edeceğiz. Olmadık, gerçeğe dayanmayan, hiçbir temeli olmayan iddia ve söylemlerle yarın gerektiğinde birlik olma zamanı geldiğinde birbirimizin yüzüne bakabilme imkan ve ihtimalini kendi elimizle zora sokmayalım.” Sözleriyle tepkisini dile getdi.

Şahin’in yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi;Bir ülkeye hizmet etmenin çok çeşitli yolları olabileceği gibi siyasi arenada da bulunduğunuz mevki ve konuma göre elbette bir şekilde bu ülkeye hizmet etme imkanına sahipsinizdir. İlle de iktidar olarak bu ülkeye hizmet edilmez, muhalefette iken dahi bu ülke için bir şeyler yapılabilir. Hatta muhalefetin yapacağı olumlu ve yapıcı bir muhalefet iktidarın hizmet kalitesini de artıracaktır. Gelgelelim şu son beş – altı günlük süreçte CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem ERKEK’in, Ak Parti Grup Başkanvekilimiz ve Çanakkale Milletvekilimiz Bülent TURAN hakkında ifade ettiği bir takım söz ve iddialar, böyle bir muhalefet özlemini daha uzun yıllar duyacağımızı gözler önüne serdi.  Zira her seçim döneminde seçime giren adayların mutad olarak dağıttığı eşantiyonlar üzerinde bulunan bir resimden hareketle itibar cellatlığı yapmak elbette kabul edilebilecek bir yaklaşım değildir. Ak Parti Grup Başkanvekilimiz ve Çanakkale Milletvekilimiz Bülent TURAN’ın bizatihi kendisinin olmadığı bir ortamda sırf bu eşantiyon fesleğen üzerindeki resminden yola çıkılarak, Enis Berberoğlu ile ilgili mahkumiyet ve tutuklama kararı veren hakimle aynı masada bir muhabbeti ve tanışıklığı olmuş, birbirleriyle bir şekilde yakınlıkları varmış, siyaset ile yargı birbiri ile ortak işbirliği yapıyormuş türünden tezviratlar gerek bu ülkenin Ana Muhalefet Partisi CHP’ye ve gerekse de CHP Çanakkale Milletvekili Sayın Muharrem ERKEK’e yakışmadı. Seçmenin oylarıyla ve seçildiği bölgede de birinci parti olarak halkın teveccühüne mazhar olup kutsal milletin vekilliği görevini ifa eden bir milletvekilinin bu kadar basit, bu kadar sığ, bu kadar alakasız ve bu kadar gayr-ı ahlaki bir şekilde yaftalanıp, olmaması gereken mecralarda yakışıksız tartışmaya açılmasını bizler kabul etmediğimiz gibi kamu vicdanı da kabul etmemiştir. Siyasi tarafı, tercihi, duruşu ne olursa olsun bir şehrin siyasi aktörleri, değerleri ve milletvekillerine bu kadar kolay itibar suikasti yapılmamalıdır. Bu şehirde hep bir arada yaşadık ve yaşamaya devam edeceğiz. Olmadık, gerçeğe dayanmayan, hiçbir temeli olmayan iddia ve söylemlerle yarın gerektiğinde birlik olma zamanı geldiğinde birbirimizin yüzüne bakabilme imkan ve ihtimalini kendi elimizle zora sokmayalım. Ana Muhalefet Partisi CHP’den ve Sayın Muharrem ERKEK’ten beklentimiz boş, gereksiz, hiçbir temeli olmayan, yaşadığımız şehre ülkeye ve vatana hiçbir faydası olmayan bu tür asılsız iddia ve söylemler yerine gerek Çanakkale’nin ve gerekse de Türkiye’nin önünü açacak çalışma ve alternatifler üretmeleridir. Aksi takdirde şu ana kadar olduğu gibi ülke genelinde her seçimde karşılaştıkları sadece %25’lik oyları haricinde halkın teveccühüne mazhar olamama sendromundan kurtulamayacaklar, yerlerinde saymaktan başka bu ülkeye hiçbir şey veremeyeceklerdir. Zira halkımız tezvirat ve iftira üreten ile bu ülke için gerçekten çalışıp bir şeyler üreten arasındaki farkı çok iyi görmektedir ki girdiği her seçimde Ak Partimiz’i açık ara birinci seçerek iktidar yapmıştır.   İşte CHP’den istediğimiz de tezvirat ve iftara üretmek yerine gerçekte bu ülke için çalışarak bir şeyler üretmesi veya alternatif geliştirmesidir.