GESTAŞ’ı Hedefe Koyarak Düne Kadar Yaptıkları Gibi Maddi, Manevi Çıkar Elde Etmeye Çalışıyorlar

Çanakkale’nin en değerli markalarından olan yüzde doksan dokuzu kamuya ait Gestaş, geçtiğimiz aylarda yaşanan genel müdür değişikliğinin ardından belirli bir kesimin hedefi haline geldi. Yaşanan bu değişimle birlikte asli görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeyi hedefleyen ve bu yönde hızlı adımlar atarak yıllardır çözüm bekleyen sorunları kısa süre içinde çözebilen bir yapıya kavuşan Gestaş çözümsüzlükten beslenerek, rant elde etmeye çalışanlara kapısını kapattı. Gestaş üzerinden aslında Çanakkale’yi hedefe koyarak düne kadar yaptıkları gibi maddi, manevi çıkar elde etmeyi amaçlayan bu kesimler gemilerde yaşanan en küçük bir sorunu daha önce hiç yaşanamamış gibi göstererek kurumun ve şehrin itibarına zarar vermeyi hedefliyor. “Ellerinizi Gestaş’ın üzerinden çekin” diyerek tepki gösteren Gökçeada’da yaşayan Tahir Sargut isimli vatandaş ise yaşanan durumu şu sözlerle özetliyor; “Son günlerde Çanakkale’de marka olmuş Gestaş firması ile ilgili ciddi bir karalama kampanyası hızla yayılmaya çalışılıyor. Her yaptığına sebepleri ve işin doğrusu araştırılmadan toptan reddedici bir tavırla karşı çıkılan bir Genel müdür algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Hem de bu algı operasyonu yapılırken ahlaki değerler ayaklar altına alınıyor. En basiti büfelerin özelleştirilmesi mevzu. Yıllarca self servis çalışmayı yerden yere vuran zihniyet başlatılan ayağa hizmet uygulamasını estetik bulmamak gibi bir saçma gerekçe ile eleştiriyor.”

Tahir Sargut’un sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama aslından durumu özetliyor; Son günlerde Çanakkale’de marka olmuş GESTAS firması ile ilgili ciddi bir karalama kampanyası hızla yayılmaya çalışılıyor. Her yaptığına sebepleri ve işin doğrusu araştırılmadan toptan reddedici bir tavırla karşı çıkılan bir Genel müdür algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Hem de bu algı operasyonu yapılırken ahlaki değerler ayaklar altına alınıyor.  En basiti büfelerin özelleştirilmesi mevzu. Yıllarca self servis çalışmayı yerden yere vuran zihniyet başlatılan ayağa hizmet uygulamasını estetik bulmamak gibi bir saçma gerekçe ile eleştiriyor. Satış cirosunun %80 oluşturan çay , tost , su ve ayran gibi ürünlerin fiyatlarının sabit kaldığı ve ihale şartnamesine bu ürünlerin fiyatlarını belirleme hakkını GESTAS firması kendi üzerine alan maddeyi koymuş olmasına rağmen meyve suyunun fiyatını emsal gösterip vatandaşın kazıklandığı nidaları atanları ahlaki bulmadığımı ifade etmek istiyorum. Ben Gökçeadalıyım gemi , deniz , fırtına nedir gayet iyi bilirim. Hava esiyor diye hastasını anakaraya hastaneye götürememenin acısını iliklerime kadar yaşamışım. Sizin hava estiğinde kalbiniz ağrır mı. Gökçeadalı olanın yıllarca ağrıdı şükür artık ağrımıyor. Sınavlara gidememeyi , nikahına yetişememeyi , cenazesini toprağa verememeyi , cenaze namazını kılamamayı gayet iyi bilirim. Ada dışına çıkmadan bir hafta önce hava o gün iyi mi olacak kötümü diye papatya falı bakan biri varsa Gökçeadalıdır.  Biz bu sıkıntıların büyük çoğunluğunu GESTAS kuruldu kurulalı yaşamaz olduk. Bundan ötürüdür ki bu değeri birilerinin kişisel hırslarına kurban ettirmeyiz böyle biline. Hata varsa eksik varsa bizden biri gördüğümüz , derdimizi anlatabildiğimiz , anladığına inandığımız genel müdürümüz ile masanın etrafına oturur en uygun çıkışı buluruz. Bunu da sürekli yapıyoruz zaten.  Sizde bir zahmet çekin ellerinizi GESTAŞ' in üzerinden. “Yok Böyle Gazetecilik” Dedirtti Gestaş’ı hedefe koyanlar ise daha önce yaptıkları gibi yine aynı taktikle istediklerini elde edebileceklerini düşünüyorlar. Bu konuda arşivde yer alan haberler ise yaşanan durumu ve haberleriyle Gestaş’ı hedef koyan koalisyonun amacını gözler önüne seriyor. Çanakkale’de haftalık olarak yayınlanan bir gazete son 3 sayısında yaptığı iki haber arasında ki fark ile “Yok böyle gazetecilik” dedirtti.  Çok değil, iki sayı öncesi Çanakkale Valiliği’nin yeni internet sitesini hedefe alan Aynalı Pazar “Gestaş’ın malı deniz” başlığını kullanmış, valiliğin site için 170 Bin + KDV ödediğini belirterek “Hatta bu site Çanakkale’de bu işi yapanlar yokmuş gibi İstanbul’da bir firmaya verildi” ifadelerini kullanmıştı.