ʹTürkiye’nin dörtte biri oranında bir alanı Akdeniz’de kazanmış oldukʹ

Güncel 13.10.2020 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

ʹTürkiye’nin dörtte biri oranında bir alanı Akdeniz’de kazanmış oldukʹ

Libya ile Türkiye arasındaki Deniz Sınırı Antlaşması’nın gerçekleştirilmesinin ardından, antlaşma hakkında değerlendirmelerde bulunan Çanakkale Onsekiz Mart üniversitesinden emekli Jeoloji Profesörü Doğan Perinçek, bu alanın kazanımının önemli olduğuna vurgu yaptı.
Emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, Denir Sınırı Antlaşması ile büyük başarı elde edildiğini söyleyerek, “Türkiye ile Libya arasındaki antlaşmada söz konusu olan alan ile Mısır’la Yunanistan arasındaki antlaşmanın bazı yerleri örtüşüyor. Böyle bir örtüşme olduğu için bizim Libya ile Türkiye arasında imzalanan antlaşmanın, Birleşmiş Milletlerde tescil edilmesi ile Mısır ve Yunanistan arasındaki anlaşmayı bloke edilmiş oldu” diyen Doğan Perinçek, “Antlaşma burada kayıt altına alındı. Yani her şey bitmiş değil. Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin yapması gereken işler var. Bunlardan bir tanesi Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan etmemiz ve hayata geçirmemiz lazım. Bu Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)’yi hayata geçirirken Libya ile yaptığımız antlaşma bizim için çok büyük bir adım alacak. Biz mavi vatanın batı sırlarını şu anda Birleşmiş Milletlerde tescil ettirmiş olduk. Türkiye Mavi Vatan olarak Akdeniz’ de batı sınırımızı sağlama alarak ülkemizi dörtte bir oranında bir alan kazandık. Yani Türkiye’nin dörtte biri oranında bir alanı Akdeniz’ de kazanmış olduk” ifadelerini kullandı. “MISIR’ LA, İSRAİL’ LE VE SURİYE İLE BENZER ANTLAŞMALAR YAPMAMIZ LAZIM” Perinçek, “Bu hamle ile Akdeniz’ de sadece batı sınırımızı garantiye aldık. Bizim Türkiye olarak bundan sonra yapmamız gereken Mısır’ la, İsrail’ le ve Suriye ile benzer antlaşmalar yapmamız lazım. Bu antlaşmaları yaparken de biz antlaşma yapacağımız ülkelere ‘Bizimle anlaşırsanız Akdeniz’ de daha avantajlı duruma geçersiniz’ dememiz lazım. Mesela Mısır’la antlaşma yaparsak, Mısır’ın şu an Yunanistan ile yaptığı anlaşmadan çok daha fazla bir alanı bizim ile anlaşma yaparsa kazanmış olacak ki bu yaklaşık olarak Mısır’ın Akdeniz’ deki alanının dokuzda bir oranına artmasına karşılık geliyor. Bu nasıl oluyor? Yunanistan ile Mısır’ın antlaşmasında, Yunanistan adaları dikkate aldığı için Girit Adası’ndan Mısır’a bir hat çiziliyor. Bu çizginin orta noktası alındığında Mısır dezavantajlı duruma düşüyor. Halbuki Mısır Türkiye ile bir antlaşma yapsa Antalya’ dan İskenderiye’ ye bir hat çizip orta noktasını aldığımızda  Mısır’ın kazancı çok daha fazla oluyor. Bu arada adaların kıta sahanlığı yok. Burada İtalya ile Yunanistan’ın arasında deniz kıta sahanlığında uygulanan sisteme bakıldığında bu açıkça görülüyor. İkinci örnek ise maktada bir ada gerçi Kıbrıs kadar büyük değil ama ikisi de ada. Adaların kıta sahanlığı olsaydı. Malta’dan İtalya’ ya ve Fransa’ ya, Malta’ dan Cezair’e ve Libya’ ya bir kıta sahanlığı antlaşması yapılacaktı. O zaman ufacık bir ada Malta o zaman Akdeniz’in büyük bir kısmına sahip olacaktı. Bu nedenle bizim argüman olarak kullanacağımız en önemli şeylerden bir tanesi Malta İtalya ve Yunanistan arasında yapılan antlaşmadır” dedi. “ANTLAŞMANIN DİĞER ADIMLARININ DA ATILMASI GEREKİYOR” “Biz Libya ile anlaşarak Akdeniz’ de batı sınırımızı garantiye aldık. Akdeniz’ de mavi vatan olarak garantiye aldık ve bu hamleyi yaparak ta ikinci bir kazancımız Mısır Yunanistan Antlaşmasını bir bakıma çöpe attık” diyen Prof. Dr. Perinçek, “Şimdi artık Birleşmiş Milletler bu aşamada kalkıp Yunanistan Mısır antlaşmasını tescilleyemez. Biz Türkiye olarak kasımda yaptık bu antlaşmayı. Ve maalesef Birleşmiş Milletler antlaşmayı tescillemek için 30 Eylüle kadar beklediler. Bu antlaşmamız 30 Eylül’ de Birleşmiş Milletler tarafından tescillendi. Bu antlaşmanın tescillendiğini öğrendiğimde inanın o gün bayram yaptım. Yani o kadar önemli bir konu ki düşünür müsünüz? Türkiye’nin dörtte biri kadar bir alan kazanıyorsunuz Akdeniz’ de. Bu dörtte bir alanın tamamlanması için Mısırla, İsrail’ le, Lübnan ve Suriye ile antlaşma yapmamız gerekiyor. Ama diyelim ki İsrail bu antlaşmaya yanaşmadı. Söyle bir hakkımız da var. Bir kere Mısır’ la oturup antlaşmamız lazım. Çünkü Mısırla önemli bir sınırımız var. Bu nedenle Mısır’la antlaşmamız şart. İsrail bu antlaşmaya yanaşmadı biz yine’ de sanki anlaşma yapılmış gibi Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlarımızı ilan edeceğiz. Bir kere daha söylüyorum henüz bizim işlemimiz tamamlanmadı. Gerekli hamleleri yapıp işlemi tamamlamamız lazım. Haberlerde Libya ve Türkiye arasındaki antlaşmanın Birleşmiş Milletler tarafından tescil edildiği söylendi ama bunun neler getirdiği anlatılmadı. Bu antlaşma çok önemli bir antlaşma ve antlaşmanın diğer adımlarının da atılması gerekiyor” şeklinde anlattı.
Libya ile Türkiye arasındaki Deniz Sınırı Antlaşması’nın gerçekleştirilmesinin ardından, antlaşma hakkında değerlendirmelerde bulunan Çanakkale Onsekiz Mart üniversitesinden emekli Jeoloji Profesörü Doğan Perinçek, bu alanın kazanımının önemli olduğuna vurgu yaptı.

Emekli Prof. Dr. Doğan Perinçek, Denir Sınırı Antlaşması ile büyük başarı elde edildiğini söyleyerek, “Türkiye ile Libya arasındaki antlaşmada söz konusu olan alan ile Mısır’la Yunanistan arasındaki antlaşmanın bazı yerleri örtüşüyor. Böyle bir örtüşme olduğu için bizim Libya ile Türkiye arasında imzalanan antlaşmanın, Birleşmiş Milletlerde tescil edilmesi ile Mısır ve Yunanistan arasındaki anlaşmayı bloke edilmiş oldu” diyen Doğan Perinçek, “Antlaşma burada kayıt altına alındı. Yani her şey bitmiş değil. Bundan sonraki süreçte Türkiye’nin yapması gereken işler var. Bunlardan bir tanesi Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan etmemiz ve hayata geçirmemiz lazım. Bu Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)’yi hayata geçirirken Libya ile yaptığımız antlaşma bizim için çok büyük bir adım alacak. Biz mavi vatanın batı sırlarını şu anda Birleşmiş Milletlerde tescil ettirmiş olduk. Türkiye Mavi Vatan olarak Akdeniz’ de batı sınırımızı sağlama alarak ülkemizi dörtte bir oranında bir alan kazandık. Yani Türkiye’nin dörtte biri oranında bir alanı Akdeniz’ de kazanmış olduk” ifadelerini kullandı.
“MISIR’ LA, İSRAİL’ LE VE SURİYE İLE BENZER ANTLAŞMALAR YAPMAMIZ LAZIM”
Perinçek, “Bu hamle ile Akdeniz’ de sadece batı sınırımızı garantiye aldık. Bizim Türkiye olarak bundan sonra yapmamız gereken Mısır’ la, İsrail’ le ve Suriye ile benzer antlaşmalar yapmamız lazım. Bu antlaşmaları yaparken de biz antlaşma yapacağımız ülkelere ‘Bizimle anlaşırsanız Akdeniz’ de daha avantajlı duruma geçersiniz’ dememiz lazım. Mesela Mısır’la antlaşma yaparsak, Mısır’ın şu an Yunanistan ile yaptığı anlaşmadan çok daha fazla bir alanı bizim ile anlaşma yaparsa kazanmış olacak ki bu yaklaşık olarak Mısır’ın Akdeniz’ deki alanının dokuzda bir oranına artmasına karşılık geliyor. Bu nasıl oluyor? Yunanistan ile Mısır’ın antlaşmasında, Yunanistan adaları dikkate aldığı için Girit Adası’ndan Mısır’a bir hat çiziliyor. Bu çizginin orta noktası alındığında Mısır dezavantajlı duruma düşüyor. Halbuki Mısır Türkiye ile bir antlaşma yapsa Antalya’ dan İskenderiye’ ye bir hat çizip orta noktasını aldığımızda  Mısır’ın kazancı çok daha fazla oluyor. Bu arada adaların kıta sahanlığı yok. Burada İtalya ile Yunanistan’ın arasında deniz kıta sahanlığında uygulanan sisteme bakıldığında bu açıkça görülüyor. İkinci örnek ise maktada bir ada gerçi Kıbrıs kadar büyük değil ama ikisi de ada. Adaların kıta sahanlığı olsaydı. Malta’dan İtalya’ ya ve Fransa’ ya, Malta’ dan Cezair’e ve Libya’ ya bir kıta sahanlığı antlaşması yapılacaktı. O zaman ufacık bir ada Malta o zaman Akdeniz’in büyük bir kısmına sahip olacaktı. Bu nedenle bizim argüman olarak kullanacağımız en önemli şeylerden bir tanesi Malta İtalya ve Yunanistan arasında yapılan antlaşmadır” dedi.
“ANTLAŞMANIN DİĞER ADIMLARININ DA ATILMASI GEREKİYOR”
“Biz Libya ile anlaşarak Akdeniz’ de batı sınırımızı garantiye aldık. Akdeniz’ de mavi vatan olarak garantiye aldık ve bu hamleyi yaparak ta ikinci bir kazancımız Mısır Yunanistan Antlaşmasını bir bakıma çöpe attık” diyen Prof. Dr. Perinçek, “Şimdi artık Birleşmiş Milletler bu aşamada kalkıp Yunanistan Mısır antlaşmasını tescilleyemez. Biz Türkiye olarak kasımda yaptık bu antlaşmayı. Ve maalesef Birleşmiş Milletler antlaşmayı tescillemek için 30 Eylüle kadar beklediler. Bu antlaşmamız 30 Eylül’ de Birleşmiş Milletler tarafından tescillendi. Bu antlaşmanın tescillendiğini öğrendiğimde inanın o gün bayram yaptım. Yani o kadar önemli bir konu ki düşünür müsünüz? Türkiye’nin dörtte biri kadar bir alan kazanıyorsunuz Akdeniz’ de. Bu dörtte bir alanın tamamlanması için Mısırla, İsrail’ le, Lübnan ve Suriye ile antlaşma yapmamız gerekiyor. Ama diyelim ki İsrail bu antlaşmaya yanaşmadı. Söyle bir hakkımız da var. Bir kere Mısır’ la oturup antlaşmamız lazım. Çünkü Mısırla önemli bir sınırımız var. Bu nedenle Mısır’la antlaşmamız şart. İsrail bu antlaşmaya yanaşmadı biz yine’ de sanki anlaşma yapılmış gibi Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) sınırlarımızı ilan edeceğiz. Bir kere daha söylüyorum henüz bizim işlemimiz tamamlanmadı. Gerekli hamleleri yapıp işlemi tamamlamamız lazım. Haberlerde Libya ve Türkiye arasındaki antlaşmanın Birleşmiş Milletler tarafından tescil edildiği söylendi ama bunun neler getirdiği anlatılmadı. Bu antlaşma çok önemli bir antlaşma ve antlaşmanın diğer adımlarının da atılması gerekiyor” şeklinde anlattı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.