'Gübre ve mazottaki yüksek artış nedeni ile ekim yapmayan çiftçilerimiz oldu'

Ekonomi 24.01.2022 - 11:48, Güncelleme: 24.01.2022 - 11:48
 

'Gübre ve mazottaki yüksek artış nedeni ile ekim yapmayan çiftçilerimiz oldu'

Lapseki Ziraat Odası Başkanı İsmail Sevim geçtiğimiz 2021 yılını Tarım sektörü açısından değerlendirdi. Sevim; ‘’ Ülkemizde pandemi ile birlikte olumsuz etkilenen tüm sektörler gibi tarım sektörü de bu zorluk ve olumsuzluklardan etkilendi. ‘’ diyerek üretimde maliyetlerinin artmasına dikkat çekti.
Lapseki  Ziraat Odası Başkanı İsmail Kesim geçtiğimiz yılın değerlendirmesini yaparak tarımın durumu hakkında değerlendirmeler yaptı. Sevim; ‘’Ülkemizde pandemi ile birlikte olumsuz etkilenen tüm sektörler gibi tarım sektörü de bu zorluk ve olumsuzluklardan etkilendi.       Bu süreçte gıdanın değeri üretimin değeri çok daha iyi anlaşılmış ancak üretici ile tüketici arasında fiyat uçurumundan dolayı çiftçilerimiz hak ettiği kazancı sağlayamamıştır. Çiftçilerimiz zaten tohum, ilaç, gübre, mazot, ekipman giderlerini zor karşılayıp üretimi devam ettirmeye çalışırken tarımsal girdi fiyatlarında başlayan anormal artışlara döviz kurundaki artışlarda eklenince üretimi devam ettiremez noktaya gelmiştir. Tarımsal üretim asla ihmal edilemeyecek bir sektör olup, milli güvenliğimizin en önemli bileşenlerinden biridir.’’ dedi.  ‘’Üretimin ve verimin azalması ile birlikte fiyatlar daha da artarak’’  Üretimin yapılırken  girdi maliyetlerde yaşanan artışa dikkat çeken Sevim;  ‘’Gübre ve mazottaki yüksek artış nedeni ile ekim yapmayan çiftçilerimiz oldu, ekim yapan çiftçilerimiz ise artışların devam etmesi ile ya yetersiz gübre kullandı ya da hiç kullanmadı. Üretimin ve verimin azalması ile birlikte fiyatlar daha da artarak, tüketicilerinde gıdaya ulaşımı zorlaşacaktır. Hayvancılık yapan üreticilerimiz yem fiyatlarındaki artış karşısında, süt ve karkas et fiyatlarının yetersiz olması sebebi ile maliyetleri karşılayamadıkları için sağılan hayvanları bile kesime göndermeye başlayıp en azından kalanları beslemeye çalışmaktadır. Meyvesi olan çiftçilerimiz meyve almak için üretime devam etmek zorunda ancak bazı tarım ilaçlarında % 120-150 e varan artışlar olduğu için ilaç ve gübre almakta zorlanmakta yaptığı masrafı nasıl karşılayabileceğini bilememektedir. ‘’  ‘’Mazot fiyatlarında artış ise halen devam etmektedir’’  Dövizde yaşanan artış ile maliyetlerin arttığının ama düşüşle birlikte  maliyetlerde bir azalma yaşanmadığında dikkat çeken Sevim; ‘’Son günlerde görülen döviz kurundaki düşüşlere rağmen  tarımsal girdi fiyatlarında beklenilen bi düşüş yaşanmadı örneğin gübre fiyatlarında kayda değer oranlarda bir indirim olmadığı gibi mazot fiyatlarında artış ise halen devam etmektedir. Hükümetimizin vermiş olduğu tarımsal girdi destekleri dövizdeki artış ile önemini yitirdiğinden çiftçilerimize ek teşvik ve destekler verilmelidir. Birkaç yıldır iklimde görülen değişikliğin etkisi ile yağışların yetersiz olması hububat ekilişlerinin daha da geç yapılmasına sebep oldu. 2020 yılına göre buğday tohumluğunda % 75, arpa da ise % 100 e varan artışlar olduğundan sertifikalı tohumluk kullanımında azalma oldu. Bölgemizde küresel kuraklık etkisi az hissedilir gibi görülse de meteorolojik verilere göre önceki yıllara göre yağışlarda azalma görüldüğü sıcaklık değerlerinin beklenilen değerlerde olmadığı bilinmekte ve önümüzdeki yıllarda daha da etkisinin artacağı görülmektedir.’’ diye ekledi.  ‘’Ürünü önümüzdeki zamanlarda ne kadara alacağını bilmek istiyor’’  Gıdanın insan için stratejik açıdan da çok önemli olduğunu vurgulayarak, insanların  alacakları üründe geleceği görmek fiyat analizi yapmak  istediğinden bahsederek; ‘’Bir de yerli üretim çok önemli, insanlar tedirginlik, güvensizlik durumlarında gıda ürünleri gibi bazı ürünlerde talep artışı görülüyor, bu durumda dışarıdan alınan ürünlerin değeri arttırılıyor veya kendi iç piyasasına ürün temini tamamlayıncaya kadar gönderilmiyor veya ithal edenler bunu fırsat bilerek çok daha yüksek fiyatlara insanlarımıza veriyor. Özellikle sabit geliri olan insanımız, gerektiğinde tatile gitmem, gerektiğinde elbise almadan idare ederim diyor ama gıda maddelerinde bu böyle değil, bugün aldığı ürünü önümüzdeki zamanlarda ne kadara alacağını bilmek istiyor.  Hayvancılık yapan çiftçimizin tavsiye süt fiyatları sene başında  TL olarak açıklanıyor, protein oranı, yağ oranı şu şekilde olacak bu şartları da yerine getirmek gerekli ve yıl boyunca aynı fiyattan oluyor ama yem fiyatları sürekli değişiyor, yükseliyor açıklama olarak da kur da ki yükseliş gösteriliyor iyi de sütü biz kur üzerinden satmıyoruz, kur da düşüş olduğunda, ya fiyatlar düşmüyor ya da yükseldiği oranda düşmüyor. Bu durum çiftçimizin bütün tarımsal girdi, makine ekipman temininde de geçerlidir. Tohum, gübre, mazot, ilaç gibi tarımsal girdiler çiftçilerimize uygun, fiyat istikrarlı şekilde sağlanmalıdır.  Gerekli denetimler yapılarak üreticinin sırtından haksız kazanç  sağlayanlar önlenmelidir. Tarımsal üretimde planlama yapılmalı ve ürünümüzün pazardaki yaklaşık değerini bilebilmeliyiz.  Tüm halkımıza, çiftçilerimize doğal afetlerden uzak, bol verimli emeğinin, alın terinin karşılığını aldığı bir üretim sezonu dilerim. ‘’ diye konuştu.
Lapseki Ziraat Odası Başkanı İsmail Sevim geçtiğimiz 2021 yılını Tarım sektörü açısından değerlendirdi. Sevim; ‘’ Ülkemizde pandemi ile birlikte olumsuz etkilenen tüm sektörler gibi tarım sektörü de bu zorluk ve olumsuzluklardan etkilendi. ‘’ diyerek üretimde maliyetlerinin artmasına dikkat çekti.

Lapseki  Ziraat Odası Başkanı İsmail Kesim geçtiğimiz yılın değerlendirmesini yaparak tarımın durumu hakkında değerlendirmeler yaptı. Sevim; ‘’Ülkemizde pandemi ile birlikte olumsuz etkilenen tüm sektörler gibi tarım sektörü de bu zorluk ve olumsuzluklardan etkilendi.       Bu süreçte gıdanın değeri üretimin değeri çok daha iyi anlaşılmış ancak üretici ile tüketici arasında fiyat uçurumundan dolayı çiftçilerimiz hak ettiği kazancı sağlayamamıştır. Çiftçilerimiz zaten tohum, ilaç, gübre, mazot, ekipman giderlerini zor karşılayıp üretimi devam ettirmeye çalışırken tarımsal girdi fiyatlarında başlayan anormal artışlara döviz kurundaki artışlarda eklenince üretimi devam ettiremez noktaya gelmiştir. Tarımsal üretim asla ihmal edilemeyecek bir sektör olup, milli güvenliğimizin en önemli bileşenlerinden biridir.’’ dedi.
 ‘’Üretimin ve verimin azalması ile birlikte fiyatlar daha da artarak’’
 Üretimin yapılırken  girdi maliyetlerde yaşanan artışa dikkat çeken Sevim;  ‘’Gübre ve mazottaki yüksek artış nedeni ile ekim yapmayan çiftçilerimiz oldu, ekim yapan çiftçilerimiz ise artışların devam etmesi ile ya yetersiz gübre kullandı ya da hiç kullanmadı. Üretimin ve verimin azalması ile birlikte fiyatlar daha da artarak, tüketicilerinde gıdaya ulaşımı zorlaşacaktır. Hayvancılık yapan üreticilerimiz yem fiyatlarındaki artış karşısında, süt ve karkas et fiyatlarının yetersiz olması sebebi ile maliyetleri karşılayamadıkları için sağılan hayvanları bile kesime göndermeye başlayıp en azından kalanları beslemeye çalışmaktadır. Meyvesi olan çiftçilerimiz meyve almak için üretime devam etmek zorunda ancak bazı tarım ilaçlarında % 120-150 e varan artışlar olduğu için ilaç ve gübre almakta zorlanmakta yaptığı masrafı nasıl karşılayabileceğini bilememektedir. ‘’
 ‘’Mazot fiyatlarında artış ise halen devam etmektedir’’
 Dövizde yaşanan artış ile maliyetlerin arttığının ama düşüşle birlikte  maliyetlerde bir azalma yaşanmadığında dikkat çeken Sevim; ‘’Son günlerde görülen döviz kurundaki düşüşlere rağmen  tarımsal girdi fiyatlarında beklenilen bi düşüş yaşanmadı örneğin gübre fiyatlarında kayda değer oranlarda bir indirim olmadığı gibi mazot fiyatlarında artış ise halen devam etmektedir. Hükümetimizin vermiş olduğu tarımsal girdi destekleri dövizdeki artış ile önemini yitirdiğinden çiftçilerimize ek teşvik ve destekler verilmelidir. Birkaç yıldır iklimde görülen değişikliğin etkisi ile yağışların yetersiz olması hububat ekilişlerinin daha da geç yapılmasına sebep oldu. 2020 yılına göre buğday tohumluğunda % 75, arpa da ise % 100 e varan artışlar olduğundan sertifikalı tohumluk kullanımında azalma oldu. Bölgemizde küresel kuraklık etkisi az hissedilir gibi görülse de meteorolojik verilere göre önceki yıllara göre yağışlarda azalma görüldüğü sıcaklık değerlerinin beklenilen değerlerde olmadığı bilinmekte ve önümüzdeki yıllarda daha da etkisinin artacağı görülmektedir.’’ diye ekledi.
 ‘’Ürünü önümüzdeki zamanlarda ne kadara alacağını bilmek istiyor’’
 Gıdanın insan için stratejik açıdan da çok önemli olduğunu vurgulayarak, insanların  alacakları üründe geleceği görmek fiyat analizi yapmak  istediğinden bahsederek; ‘’Bir de yerli üretim çok önemli, insanlar tedirginlik, güvensizlik durumlarında gıda ürünleri gibi bazı ürünlerde talep artışı görülüyor, bu durumda dışarıdan alınan ürünlerin değeri arttırılıyor veya kendi iç piyasasına ürün temini tamamlayıncaya kadar gönderilmiyor veya ithal edenler bunu fırsat bilerek çok daha yüksek fiyatlara insanlarımıza veriyor. Özellikle sabit geliri olan insanımız, gerektiğinde tatile gitmem, gerektiğinde elbise almadan idare ederim diyor ama gıda maddelerinde bu böyle değil, bugün aldığı ürünü önümüzdeki zamanlarda ne kadara alacağını bilmek istiyor.  Hayvancılık yapan çiftçimizin tavsiye süt fiyatları sene başında  TL olarak açıklanıyor, protein oranı, yağ oranı şu şekilde olacak bu şartları da yerine getirmek gerekli ve yıl boyunca aynı fiyattan oluyor ama yem fiyatları sürekli değişiyor, yükseliyor açıklama olarak da kur da ki yükseliş gösteriliyor iyi de sütü biz kur üzerinden satmıyoruz, kur da düşüş olduğunda, ya fiyatlar düşmüyor ya da yükseldiği oranda düşmüyor. Bu durum çiftçimizin bütün tarımsal girdi, makine ekipman temininde de geçerlidir. Tohum, gübre, mazot, ilaç gibi tarımsal girdiler çiftçilerimize uygun, fiyat istikrarlı şekilde sağlanmalıdır.  Gerekli denetimler yapılarak üreticinin sırtından haksız kazanç  sağlayanlar önlenmelidir. Tarımsal üretimde planlama yapılmalı ve ürünümüzün pazardaki yaklaşık değerini bilebilmeliyiz.  Tüm halkımıza, çiftçilerimize doğal afetlerden uzak, bol verimli emeğinin, alın terinin karşılığını aldığı bir üretim sezonu dilerim. ‘’ diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.