“Bu Maden Projesi Atikhisar Barajı`na Yalnızca 700 Metre”

Yaşam 04.10.2022 - 12:18, Güncelleme: 04.10.2022 - 12:18
 

“Bu Maden Projesi Atikhisar Barajı`na Yalnızca 700 Metre”

Bayramiç'e bağlı Kuşçayırı Köyü mevkiinde 2012 yılında altın-bakır madeni ruhsatı alan Park Teknik Elektrik Madencilik Turizm San. Tic. A.Ş. yeni bir ÇED sürecine başladı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, maden ruhsatı verilen alanın Atikhisar Barajı'na çok yakın olduğuna dikkat çekerek, "Gerçek niyetini gizleyen şirkete 23 hektar için "ÇED Gerekli Değildir" izni vermeyin. Dosyayı aynen iade edin" açıklamasında bulundu. Projenin Atikhisar Barajı`na yalnızca 700 metre uzakta olduğuna yer verilen açıklamada, "Baraj yakınlarındaki Kirazlı Altın Madeni projesinden kurtulduk derken sırada daha Park Holding var, Koza Madencilik var. Çanakkale halkının tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı için tüm Çanakkale halkı ayağa kalkmalı, değil mi? Kirazlı`da olduğu gibi..." ifadelerine yer verildi.
Bayamiç`e bağlı Kuşçayırı Köyü mevkiinde 2012 yılında altın-bakır madeni ruhsatı alan Park Teknik Elektrik Madencilik Turizm San. Tic. A.Ş. yeni bir ÇED sürecine başladı.    Altın-bakır madeni ruhsatını 2012 yılında alan şirket, alanda kuvars madenciliği yapmak için başvurusuna bakanlıktan olumlu yanıt geldi. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği konuyla ilgili, "Aynı entrika, aynı oyun!" sözlerine yer vererek, "Elinde altın -bakır madeni ruhsatı olan firma sözüm ona kuvars çıkaracakmış. Bakanlığa başvurup ikinci maden izni almış. Bakanlık temsilcileri gelip alanda tespit yapmış, kuvars da varmış, çıkarılabilirmiş. Ruhsat alanı 1632.44 Hektar olan alanda, tabi ki her zaman olduğu gibi ÇED Yönetmeliği`nin en büyük açıklarından birisi olan ve artık kesinlikle değiştirilmesi gereken EK-1 listesinin 25-a maddesi uyarınca "Çevresel Etkileri Ön İnceleme ve Değerlendirmeye Tabi Projeler" listesine dahil etmek amacıyla ÇED Alanını 25 hektar altında, 23, 98 olarak belirlemişler. Bir an önce işletme izni alıp alana yerleşecekler. Aslında bu alanın yanında başka bir ruhsatları için 2013 yılında işletme izni almışlar ve halihazırda faaliyette bulunuyorlarmış. Bu ruhsat alanına da yerleşmek istiyorlar belli ki" dedi.  Atikhisar Barajı`na 700 metre Projenin Atikhisar Barajı`na yalnızca 700 metre uzakta olduğuna yer verilen açıklamada, "Baraj yakınlarındaki Kirazlı Altın Madeni projesinden kurtulduk derken sırada daha Park Holding var, Koza Madencilik var. Çanakkale halkının tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı için tüm Çanakkale halkı ayağa kalkmalı, değil mi? Kirazlı`da olduğu gibi..." ifadelerine yer verildi. Park Teknik kim tarafından yönetiliyor? Park Teknik Elektrik Madencilik Turizm San. Tic. A.Ş. şirketinin büyük hissesinin Park Holding`e küçük hissesinin ise Turgay Ciner`e ait olduğu kaydedilen açıklamada, "Şirketin web sitesindeki bilgilere göre esas olarak kömürcü ve iki de HES işletmesi var. Altın madenciliği deneyimi hiç yok. Zaten kömür madenciliği geçmişi de pek sağlam değil gibi görünüyor. Haberlere göre şirketin işletmesinde olan ve Afşin-Elbistan B Termik Santrali için kömür üretimi yapılan Çöllolar açık kömür üretim sahasında 6 Şubat 2011`de ve 10 Şubat 2011`de meydana gelen heyelanlarda 11 işçi yaşamını yitirmiş ve şirket hakkında kamu davası açılmış. Şirketin hali hazırdaki yönetim kurulu başkanı Hacı Mustafa Kıraç. 10 Şubat 2009 tarihli Hürriyet`te yer alan bir habere göre, 21 Nisan 2005 tarihinde Gediz`in Gökler beldesinde bir kömür ocağında meydana gelen grizu patlamasında bir mühendis ile 17 işçi ölmüş, 2 işçi de yaralanmış. Açılan kamu davasında maden ocağı şirketi yetkililerinden Hacı Mustafa Kıraç ve arkadaşları 1-2 yıl gibi çeşitli hapis cezalarına çarptırılmış. 17 canın bedeli 1-2 yıl. Onu da yatıp yatmadıklarını bilmiyoruz. Acaba bu Hacı Mustafa Kıraç, Park Teknik`in yönetim kurulu başkanı ile aynı şahıs mıdır merak ediyoruz. Hadi gelin şimdi bu durumda böyle bir şirket ile madencilik yapalım. Üstelik de kuvars görünümlü altın madeni projesi" ifadelerine yer verildi. "Şirket ne hikmetse ÇED Raporunu hala hazırlayamadı" Yapılan açıklamada ayrıca şu sözlere yer verildi, "Bu projenin hemen bitişiğinde Liberty Gold ve Teck Madencilik A.Ş.`nin iştiraki olan Orta Truva A.Ş.`ye ait büyük bir proje var. O projede şirket 2019 yılında kuvars için iki ayrı ÇED süreci başlatmıştı ve bizim yoğun tepkimiz sonucu şirkete "ÇED Gereklidir" kararı verilmişti. Şirket ne hikmetse ÇED Raporunu hala hazırlayamadı. Lİberty Gold bu arada Halilağa Bakır Madeni Projesi için Cengiz Holding`den son taksidini, 6 milyon dolarını aldığını geçtiğimiz ağustos ayında aldığını açıkladı. Şirket ayrıca bu projesini de görücüye çıkardı. 6 Nisan 2021 tarihinde yayınladığı basın duyurusunda, Kuşçayırı Projesi kapsamında yaptıkları çalışmalar sonucunda projenin rezervinin ve değerinin 3 kat arttığını duyurdu." "23 hektar için "ÇED gerekli değildir" izni vermeyin" Açıklamada, projenin `ÇED gereklidir` raporu alması gerektiği ifade edilerek, "Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü`ne sesleniyoruz. Bu filmi çok izledik. Diğer şirketler de aynı yola başvurdu. Park Teknik`a ait ruhsat altın-bakır madeni ruhsatıdır. Kuvars, feldspat ve halloysit ile bizi kandırmayın. Siz de kanmayın. Ya da bile bile alet olmayın. Şirketin tek bir ruhsatının alanı 1632 hektardır, diğer ruhsatları ile alan çok daha da büyüktür. Gerçek niyetini gizleyen şirkete 23 hektar için "ÇED Gerekli Değildir" izni vermeyin. Dosyayı aynen iade edin" denildi. "Kazdağı`nın yüzde 79`u madencilik ruhsatları ile kaplanmış durumda" Açıklamada bu ve benzeri maden ocakları için yeni bir maden yasası çıkartılması gerektiği dile getirilerek, "Maden Yasası ekolojik sistem yararına ve kamusal yarara göre yeniden düzenlenmelidir. Kazdağı`nın her tarafı, yüzde 79`u madencilik ruhsatları ile kaplanmış durumda. Bölgemizde Çanakkale, Bayramiç, Lapseki, Çan, Ayvacık ve diğer ilçelerde sayısız proje var. Sivil toplum örgütleri olarak yıllardır bunca proje ile uğraşıyoruz. Üstelik tek ekolojik yıkım alanı metalik madencilik de değil. Enerji, imar, altyapı gibi başka bir sürü alanda mücadele ediyoruz. Hak arama mücadelesinde baskı ve göz altılara, yasaklamalara, para cezalarına maruz kalıyoruz. Astronomik rakamlara ulaşan hukuki mücadelesi için de kaynak yaratmakta çok zorluk çekiyoruz. Tüm emek ve demokrasi örgütleri ve siyasi partileri ve halkımızı ekoloji mücadelesine daha fazla desteğe davet ediyoruz" denildi.
Bayramiç'e bağlı Kuşçayırı Köyü mevkiinde 2012 yılında altın-bakır madeni ruhsatı alan Park Teknik Elektrik Madencilik Turizm San. Tic. A.Ş. yeni bir ÇED sürecine başladı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, maden ruhsatı verilen alanın Atikhisar Barajı'na çok yakın olduğuna dikkat çekerek, "Gerçek niyetini gizleyen şirkete 23 hektar için "ÇED Gerekli Değildir" izni vermeyin. Dosyayı aynen iade edin" açıklamasında bulundu. Projenin Atikhisar Barajı`na yalnızca 700 metre uzakta olduğuna yer verilen açıklamada, "Baraj yakınlarındaki Kirazlı Altın Madeni projesinden kurtulduk derken sırada daha Park Holding var, Koza Madencilik var. Çanakkale halkının tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı için tüm Çanakkale halkı ayağa kalkmalı, değil mi? Kirazlı`da olduğu gibi..." ifadelerine yer verildi.

Bayamiç`e bağlı Kuşçayırı Köyü mevkiinde 2012 yılında altın-bakır madeni ruhsatı alan Park Teknik Elektrik Madencilik Turizm San. Tic. A.Ş. yeni bir ÇED sürecine başladı.   

Altın-bakır madeni ruhsatını 2012 yılında alan şirket, alanda kuvars madenciliği yapmak için başvurusuna bakanlıktan olumlu yanıt geldi. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği konuyla ilgili, "Aynı entrika, aynı oyun!" sözlerine yer vererek, "Elinde altın -bakır madeni ruhsatı olan firma sözüm ona kuvars çıkaracakmış. Bakanlığa başvurup ikinci maden izni almış. Bakanlık temsilcileri gelip alanda tespit yapmış, kuvars da varmış, çıkarılabilirmiş. Ruhsat alanı 1632.44 Hektar olan alanda, tabi ki her zaman olduğu gibi ÇED Yönetmeliği`nin en büyük açıklarından birisi olan ve artık kesinlikle değiştirilmesi gereken EK-1 listesinin 25-a maddesi uyarınca "Çevresel Etkileri Ön İnceleme ve Değerlendirmeye Tabi Projeler" listesine dahil etmek amacıyla ÇED Alanını 25 hektar altında, 23, 98 olarak belirlemişler. Bir an önce işletme izni alıp alana yerleşecekler. Aslında bu alanın yanında başka bir ruhsatları için 2013 yılında işletme izni almışlar ve halihazırda faaliyette bulunuyorlarmış. Bu ruhsat alanına da yerleşmek istiyorlar belli ki" dedi. 

Atikhisar Barajı`na 700 metre

Projenin Atikhisar Barajı`na yalnızca 700 metre uzakta olduğuna yer verilen açıklamada, "Baraj yakınlarındaki Kirazlı Altın Madeni projesinden kurtulduk derken sırada daha Park Holding var, Koza Madencilik var. Çanakkale halkının tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı için tüm Çanakkale halkı ayağa kalkmalı, değil mi? Kirazlı`da olduğu gibi..." ifadelerine yer verildi.

Park Teknik kim tarafından yönetiliyor?

Park Teknik Elektrik Madencilik Turizm San. Tic. A.Ş. şirketinin büyük hissesinin Park Holding`e küçük hissesinin ise Turgay Ciner`e ait olduğu kaydedilen açıklamada, "Şirketin web sitesindeki bilgilere göre esas olarak kömürcü ve iki de HES işletmesi var. Altın madenciliği deneyimi hiç yok. Zaten kömür madenciliği geçmişi de pek sağlam değil gibi görünüyor. Haberlere göre şirketin işletmesinde olan ve Afşin-Elbistan B Termik Santrali için kömür üretimi yapılan Çöllolar açık kömür üretim sahasında 6 Şubat 2011`de ve 10 Şubat 2011`de meydana gelen heyelanlarda 11 işçi yaşamını yitirmiş ve şirket hakkında kamu davası açılmış. Şirketin hali hazırdaki yönetim kurulu başkanı Hacı Mustafa Kıraç. 10 Şubat 2009 tarihli Hürriyet`te yer alan bir habere göre, 21 Nisan 2005 tarihinde Gediz`in Gökler beldesinde bir kömür ocağında meydana gelen grizu patlamasında bir mühendis ile 17 işçi ölmüş, 2 işçi de yaralanmış. Açılan kamu davasında maden ocağı şirketi yetkililerinden Hacı Mustafa Kıraç ve arkadaşları 1-2 yıl gibi çeşitli hapis cezalarına çarptırılmış. 17 canın bedeli 1-2 yıl. Onu da yatıp yatmadıklarını bilmiyoruz. Acaba bu Hacı Mustafa Kıraç, Park Teknik`in yönetim kurulu başkanı ile aynı şahıs mıdır merak ediyoruz. Hadi gelin şimdi bu durumda böyle bir şirket ile madencilik yapalım. Üstelik de kuvars görünümlü altın madeni projesi" ifadelerine yer verildi.

"Şirket ne hikmetse ÇED Raporunu hala hazırlayamadı"

Yapılan açıklamada ayrıca şu sözlere yer verildi, "Bu projenin hemen bitişiğinde Liberty Gold ve Teck Madencilik A.Ş.`nin iştiraki olan Orta Truva A.Ş.`ye ait büyük bir proje var. O projede şirket 2019 yılında kuvars için iki ayrı ÇED süreci başlatmıştı ve bizim yoğun tepkimiz sonucu şirkete "ÇED Gereklidir" kararı verilmişti. Şirket ne hikmetse ÇED Raporunu hala hazırlayamadı. Lİberty Gold bu arada Halilağa Bakır Madeni Projesi için Cengiz Holding`den son taksidini, 6 milyon dolarını aldığını geçtiğimiz ağustos ayında aldığını açıkladı. Şirket ayrıca bu projesini de görücüye çıkardı. 6 Nisan 2021 tarihinde yayınladığı basın duyurusunda, Kuşçayırı Projesi kapsamında yaptıkları çalışmalar sonucunda projenin rezervinin ve değerinin 3 kat arttığını duyurdu."

"23 hektar için "ÇED gerekli değildir" izni vermeyin"

Açıklamada, projenin `ÇED gereklidir` raporu alması gerektiği ifade edilerek, "Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü`ne sesleniyoruz. Bu filmi çok izledik. Diğer şirketler de aynı yola başvurdu. Park Teknik`a ait ruhsat altın-bakır madeni ruhsatıdır. Kuvars, feldspat ve halloysit ile bizi kandırmayın. Siz de kanmayın. Ya da bile bile alet olmayın. Şirketin tek bir ruhsatının alanı 1632 hektardır, diğer ruhsatları ile alan çok daha da büyüktür. Gerçek niyetini gizleyen şirkete 23 hektar için "ÇED Gerekli Değildir" izni vermeyin. Dosyayı aynen iade edin" denildi.

"Kazdağı`nın yüzde 79`u madencilik ruhsatları ile kaplanmış durumda"

Açıklamada bu ve benzeri maden ocakları için yeni bir maden yasası çıkartılması gerektiği dile getirilerek, "Maden Yasası ekolojik sistem yararına ve kamusal yarara göre yeniden düzenlenmelidir. Kazdağı`nın her tarafı, yüzde 79`u madencilik ruhsatları ile kaplanmış durumda. Bölgemizde Çanakkale, Bayramiç, Lapseki, Çan, Ayvacık ve diğer ilçelerde sayısız proje var. Sivil toplum örgütleri olarak yıllardır bunca proje ile uğraşıyoruz. Üstelik tek ekolojik yıkım alanı metalik madencilik de değil. Enerji, imar, altyapı gibi başka bir sürü alanda mücadele ediyoruz. Hak arama mücadelesinde baskı ve göz altılara, yasaklamalara, para cezalarına maruz kalıyoruz. Astronomik rakamlara ulaşan hukuki mücadelesi için de kaynak yaratmakta çok zorluk çekiyoruz. Tüm emek ve demokrasi örgütleri ve siyasi partileri ve halkımızı ekoloji mücadelesine daha fazla desteğe davet ediyoruz" denildi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.