ARALARINA KARA KEDİ GİRDİ

Güncel 29.08.2015 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

ARALARINA KARA KEDİ GİRDİ

ÇTSO Ağustos ayı meclis toplantısında bir hayli gergin geçti. ÇTSO Yönetim Kurulu üyesi Mert Mildon ve Hikmet Sezen’in yönetim kurulu üyeliklerinin devamsızlık yaptıkları gerekçesiyle bilgi verilmeksizin düşürülmesiyle Mert Mildon ve Bülend Engin arasında sert tartışmalar yaşandı. Üyelikten düşürülmesinin kasıtlı olduğunu ve bazı şeylerin özellikle takip edilmiş, takip ettirilmiş olduğunu ifade Mildon; “Bundan 7-8 ay evveline kadar Başkan dahil, hepimiz birçok yönetim kurulu toplantısına katılmamış olmamıza rağmen alınan kararla tüm üyeler hazirun listesinde tam olarak gösterilmiştir. Daha sonra benim de onayladığım ve herkesin hazirun cetveline sadık kalınması kararı alınmıştır. Eğer günümüze gelinceye kadar bu yoklamalar hakkaniyetle yapılsaydı başkan dahil birçok Yönetim Kurulu Üyesi düşmüş olacaktı. Bu kürsüde dürüstlükten, kul hakkından bahseden başkan niye böyle bir uygulamaya çanak tutmuştur? Niye kul hakkı yenmiştir? Eğer dürüstlükten bahseden bir başkan varsa, bugün itibariyle istifa etmek zorundadır” sözleriyle ÇTSO Başkanı Bülend Engin’i eleştirdi. Eleştiriler karşısında sakinliğini koruyan Engin; “TOBB ve Savcılığa gidip suç duyurusunda bulunmakta serbestsin. Baktım hazirunlara toplantılara katılmadığınız tespit edilince görevimizi yaptık. Toplantıları erken terk etmeyecektin. Git şikayetini yap varsa ortada bir suç herkes cezasını çeker, kimse cezasız kalmaz” sözleriyle kararı savundu.
Genel Sekretere,‘Bir Sıkıntı Olmasını İstemiyorum, Beni Muhakkak Uyarın Demiştim Meclis üyelerine kürsüsünden üyelere hitap eden Mert Mildon,  “Yaklaşık 2 yıldır sürdürdüğüm Çanakkale Ticaret ve Odası, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığım ve Yönetim Kurulu üyeliğim tarafıma hiçbir bilgi verilmeden düşürülmüştür. Üzücüdür ki, bu durum tarafıma ne Başkan ne de Odamızın Genel Sekreteri tarafından iletilmemiştir. Ben bu durumu tarafıma gelen harici telefonlardan ve sonrasında gazetelere verdirilen haberlerden, yedek üyenin çağrıldığının üçüncü kişilerce tarafıma iletilmesinden öğreniyorum.”  “Sebep sayın üyeler? Sebep nedir sizce? Genel Sekreteri arıyorum, sebep nedir diyorum? Yönetim Kurulu toplantılarına yeterli sayıda katılım sağlamadığınız diyor. Sizlere soruyorum; sizce sebep sadece bu olabilir mi? Öncelikle odamızın saygınlığına hiçbir şekilde zarar gelmesini istemem. Odamız ile ilgili konuları basın aracılığıyla tartışmanın yanlış olduğunu düşündüm. Bunun için doğru yerin Meclisimiz olduğunu düşünerek, süreci ve gerçekleri sizlere burada anlatmamın daha doğru olduğuna karar verdim. Dikkat ederseniz bu konularda basında hiçbir açıklamam olmamıştır.”  “Saygıdeğer meclis üyeleri, Odamızın 29 Temmuz 2015 günü yaptığı son Meclis toplantısına katıldım. Son Yönetim Kurulu toplantısına da katıldım. Bana o gün, ne Yönetim Kurulunda, ne de Meclis toplantısında Yönetim Kuruluna devamsızlığımla ilgili kimse tarafından bilgi verilmedi, bu konuda açıklama yapılmadı. Genel Sekreterlik tarafından şahsıma hiçbir bilgilendirme yapılmadı. Eğer devamsızlık varsa, Genel Sekreterliğin bu takibi yapması görevi değil mi? Bu konuda uyarmak görevi değil mi? Siz sınıra yakınsınız demesi gerekmez mi? Genel Sekreterin görevleri arasında bunlar yok mu?  “Genel Sekretere,‘bir sıkıntı olmasını istemiyorum, beni muhakkak uyarın’ dememe rağmen ve özellikle de bu durumu 29 Temmuz 2015 tarihinde yani Odanın son Yönetim Kurulu toplantısı için buradayken sormama rağmen, bana Yönetim Kurulu toplantılarının kendikontrolünde olduğunu ve bir problem olması durumunda önceden bilgi vereceğini tarafıma söylemesine rağmen böyle davranmamıştır. Yönetim Kurulu üyeliğim düşürüldüğünü duyduğum gün, Genel Sekreterimizi telefonla aradım? Sebebini sordum? Bana ‘Siz 2 aydır bu konuyu bana sormadınız ki’ dedi. Bu uygulamanın Başkanın bilgisi olmadan yapılması mümkün mü sizce. Burada bazı şeyler özellikle takip edilmiş, takip ettirilmiş değil mi?”             Yönetim Kurulu Başkanı Tamamıyla Meşruluğunu Kaybetmiştir “Değerli Meclis üyeleri, biz bu göreve talip olduğumuzda Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın asli görevlerini yerine getirmek, Çanakkale de ticaretin artmasına katkı sağlamak, Çanakkale Ticaretini ülkemize yaymak ve üyelerimizin ticaretlerinde daha fazla para kazanmasını sağlatmak için aday olduk, bunlar için çalıştık. Şehrimize yeni projeler ürettik. Bunların yaşama geçmesi için uğraştık. Çabaladık. Kendi işimizi bıraktık, Odamız için çalıştık. Burada bu makama yeterli mesai harcayamayan arkadaşlarımızın görevini diğer meclis üyelerine devretmesi olmazsa olmaz şartlardandır. Ancak bunu etik çerçevede yapmayan ve her meclis üyesine aynı uygulamayı işletmeyen Yönetim Kurulu Başkanı tamamıyla meşruluğunu kaybetmiştir.”   Yoklamalar Hakkaniyetle Yapılsaydı Başkan Dahil Birçok Yönetim Kurulu Üyesi Düşmüş Olacaktı “Bundan 7-8 ay evveline kadar Başkan dahil, hepimiz birçok yönetim kurulu toplantısına katılmamış olmamıza rağmen alınan kararla tüm üyeler hazirun listesinde tam olarak gösterilmiştir. Daha sonra benim de onayladığım ve herkesin hazirun cetveline sadık kalınması kararı alınmıştır. Eğer günümüze gelinceye kadar bu yoklamalar hakkaniyetle yapılsaydı başkan dahil birçok Yönetim Kurulu Üyesi düşmüş olacaktı. Bu kürsüde dürüstlükten, kul hakkından bahseden başkan niye böyle bir uygulamaya çanak tutmuştur? Niye kul hakkı yenmiştir? Eğer dürüstlükten bahseden bir başkan varsa, bugün itibariyle istifa etmek zorundadır” dedi.   Yetkili Mercilere Suç Duyurusunda Bulunmanızı Rica Ediyorum  “Sayın Meclis Başkanım; gelmeyen yönetim kurulu üyelerinin var sayılması konusunda gerek TOBB, gerekse tüm diğer yetkili mercilere suç duyurusunda bulunmanızı rica ediyorum. Karar sizin ve meclisindir. Aynı şekilde yine soruyorum. Kendisini dürüstlük abidesi gibi gösteren başkan, bir meclis üyesinin üyeliği düşmüş olmasına ve yedek üyenin çağırılmış olmasına rağmen, niye konuyu örtbas edip yedek üyeyi ikna ederek düşen meclis üyesini görevine neden devam ettirmiştir? Odamız kanunlar çerçevesinde mi yönetilmektedir yoksa başkanın keyfiyetiyle mi?”   Ey Mert Mildon! Başkanın Başımıza Gelmesi İçin Sen Çalışmadın Mı?  “Birçok meclis üyesi bana sormaktadır. Ey Mert Mildon! Başkanın başımıza gelmesi için sen çalışmadın mı? Biz istemememize rağmen hep arkasında durmadın mı? Şimdi ne oldu da sana bunları yapıyor? Sayın Meclis; olay, Mert Mildon’ un Yönetim Kurulu üyeliğinin düşürülmesi kadar basit bir şey değildir. Olay, bu şehri böl, parçala, yönet anlayışıdır. Bizler bu oyuna gelmemek zorundayız. Bizler bu topraklarda doğduk, bu topraklarda büyüdük, bu topraklarda ticaret yaptık ve bu topraklarda öleceğiz. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara çanak tutmamalıyız. Bu zihniyetin meselesi hiçbir firmanın güçlenmemesi, ortak işler yapmaması ve kontrolün kendilerinde kalma arzusudur. “   Odamızın Bir Şahıs Yüzünden Zarar Görmemesi İçin Şu Anda Konuşmuyorum Sayın Meclis; doğrudur, ben başkanın seçilmesine çok çaba sarf ettim. Ama bir tek hedefim vardı. Türkiye’nin büyük bir firmasının yöneticisi olması nedeniyle bizlere abilik, liderlik yapacağı ve vizyon katacağı düşüncesiydi. Konuşmamı bitirirken şunu belirtmeliyim ki, daha konuşulacak çok şeyler var. Odamızın bir şahıs yüzünden zarar görmemesi için şu anda konuşmuyorum. Ancak üslupta ve uygulamada tarafıma ve şirketime yapılacak en ufak bir saldırıda kanuni tüm haklarımı kullanmaktan çekinmeyeceğimi bildiriyorum”   TOBB ve Savcılığa Gidip Suç Duyurusunda Bulunmakta Serbestsin. İddialar karşısında sakinliğini koruyan Bülend Engin; “Sen yap o zaman suç duyurusunu, başkasını alet etme. Senin elini tutan engelleyen yok. TOBB ve Savcılığa gidip suç duyurusunda bulunmakta serbestsin. Baktım hazirunlara toplantılara katılmadığınız tespit edilince görevimizi yaptık. Toplantıları erken terk etmeyecektin. Git şikayetini yap varsa ortada bir suç herkes cezasını çeker, kimse cezasız kalmaz” sözleriyle cevap verdi. 
ÇTSO Ağustos ayı meclis toplantısında bir hayli gergin geçti. ÇTSO Yönetim Kurulu üyesi Mert Mildon ve Hikmet Sezen’in yönetim kurulu üyeliklerinin devamsızlık yaptıkları gerekçesiyle bilgi verilmeksizin düşürülmesiyle Mert Mildon ve Bülend Engin arasında sert tartışmalar yaşandı. Üyelikten düşürülmesinin kasıtlı olduğunu ve bazı şeylerin özellikle takip edilmiş, takip ettirilmiş olduğunu ifade Mildon; “Bundan 7-8 ay evveline kadar Başkan dahil, hepimiz birçok yönetim kurulu toplantısına katılmamış olmamıza rağmen alınan kararla tüm üyeler hazirun listesinde tam olarak gösterilmiştir. Daha sonra benim de onayladığım ve herkesin hazirun cetveline sadık kalınması kararı alınmıştır. Eğer günümüze gelinceye kadar bu yoklamalar hakkaniyetle yapılsaydı başkan dahil birçok Yönetim Kurulu Üyesi düşmüş olacaktı. Bu kürsüde dürüstlükten, kul hakkından bahseden başkan niye böyle bir uygulamaya çanak tutmuştur? Niye kul hakkı yenmiştir? Eğer dürüstlükten bahseden bir başkan varsa, bugün itibariyle istifa etmek zorundadır” sözleriyle ÇTSO Başkanı Bülend Engin’i eleştirdi. Eleştiriler karşısında sakinliğini koruyan Engin; “TOBB ve Savcılığa gidip suç duyurusunda bulunmakta serbestsin. Baktım hazirunlara toplantılara katılmadığınız tespit edilince görevimizi yaptık. Toplantıları erken terk etmeyecektin. Git şikayetini yap varsa ortada bir suç herkes cezasını çeker, kimse cezasız kalmaz” sözleriyle kararı savundu.

Genel Sekretere,‘Bir Sıkıntı Olmasını İstemiyorum, Beni Muhakkak Uyarın Demiştim

Meclis üyelerine kürsüsünden üyelere hitap eden Mert Mildon,  “Yaklaşık 2 yıldır sürdürdüğüm Çanakkale Ticaret ve Odası, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığım ve Yönetim Kurulu üyeliğim tarafıma hiçbir bilgi verilmeden düşürülmüştür. Üzücüdür ki, bu durum tarafıma ne Başkan ne de Odamızın Genel Sekreteri tarafından iletilmemiştir. Ben bu durumu tarafıma gelen harici telefonlardan ve sonrasında gazetelere verdirilen haberlerden, yedek üyenin çağrıldığının üçüncü kişilerce tarafıma iletilmesinden öğreniyorum.”

 “Sebep sayın üyeler? Sebep nedir sizce? Genel Sekreteri arıyorum, sebep nedir diyorum? Yönetim Kurulu toplantılarına yeterli sayıda katılım sağlamadığınız diyor. Sizlere soruyorum; sizce sebep sadece bu olabilir mi? Öncelikle odamızın saygınlığına hiçbir şekilde zarar gelmesini istemem. Odamız ile ilgili konuları basın aracılığıyla tartışmanın yanlış olduğunu düşündüm. Bunun için doğru yerin Meclisimiz olduğunu düşünerek, süreci ve gerçekleri sizlere burada anlatmamın daha doğru olduğuna karar verdim. Dikkat ederseniz bu konularda basında hiçbir açıklamam olmamıştır.”

 “Saygıdeğer meclis üyeleri, Odamızın 29 Temmuz 2015 günü yaptığı son Meclis toplantısına katıldım. Son Yönetim Kurulu toplantısına da katıldım. Bana o gün, ne Yönetim Kurulunda, ne de Meclis toplantısında Yönetim Kuruluna devamsızlığımla ilgili kimse tarafından bilgi verilmedi, bu konuda açıklama yapılmadı. Genel Sekreterlik tarafından şahsıma hiçbir bilgilendirme yapılmadı. Eğer devamsızlık varsa, Genel Sekreterliğin bu takibi yapması görevi değil mi? Bu konuda uyarmak görevi değil mi? Siz sınıra yakınsınız demesi gerekmez mi? Genel Sekreterin görevleri arasında bunlar yok mu?

 “Genel Sekretere,‘bir sıkıntı olmasını istemiyorum, beni muhakkak uyarın’ dememe rağmen ve özellikle de bu durumu 29 Temmuz 2015 tarihinde yani Odanın son Yönetim Kurulu toplantısı için buradayken sormama rağmen, bana Yönetim Kurulu toplantılarının kendikontrolünde olduğunu ve bir problem olması durumunda önceden bilgi vereceğini tarafıma söylemesine rağmen böyle davranmamıştır. Yönetim Kurulu üyeliğim düşürüldüğünü duyduğum gün, Genel Sekreterimizi telefonla aradım? Sebebini sordum? Bana ‘Siz 2 aydır bu konuyu bana sormadınız ki’ dedi. Bu uygulamanın Başkanın bilgisi olmadan yapılması mümkün mü sizce. Burada bazı şeyler özellikle takip edilmiş, takip ettirilmiş değil mi?”          

 

Yönetim Kurulu Başkanı Tamamıyla Meşruluğunu Kaybetmiştir

“Değerli Meclis üyeleri, biz bu göreve talip olduğumuzda Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası’nın asli görevlerini yerine getirmek, Çanakkale de ticaretin artmasına katkı sağlamak, Çanakkale Ticaretini ülkemize yaymak ve üyelerimizin ticaretlerinde daha fazla para kazanmasını sağlatmak için aday olduk, bunlar için çalıştık. Şehrimize yeni projeler ürettik. Bunların yaşama geçmesi için uğraştık. Çabaladık. Kendi işimizi bıraktık, Odamız için çalıştık. Burada bu makama yeterli mesai harcayamayan arkadaşlarımızın görevini diğer meclis üyelerine devretmesi olmazsa olmaz şartlardandır. Ancak bunu etik çerçevede yapmayan ve her meclis üyesine aynı uygulamayı işletmeyen Yönetim Kurulu Başkanı tamamıyla meşruluğunu kaybetmiştir.”

 

Yoklamalar Hakkaniyetle Yapılsaydı Başkan Dahil Birçok Yönetim Kurulu Üyesi Düşmüş Olacaktı

“Bundan 7-8 ay evveline kadar Başkan dahil, hepimiz birçok yönetim kurulu toplantısına katılmamış olmamıza rağmen alınan kararla tüm üyeler hazirun listesinde tam olarak gösterilmiştir. Daha sonra benim de onayladığım ve herkesin hazirun cetveline sadık kalınması kararı alınmıştır. Eğer günümüze gelinceye kadar bu yoklamalar hakkaniyetle yapılsaydı başkan dahil birçok Yönetim Kurulu Üyesi düşmüş olacaktı. Bu kürsüde dürüstlükten, kul hakkından bahseden başkan niye böyle bir uygulamaya çanak tutmuştur? Niye kul hakkı yenmiştir? Eğer dürüstlükten bahseden bir başkan varsa, bugün itibariyle istifa etmek zorundadır” dedi.

 

Yetkili Mercilere Suç Duyurusunda Bulunmanızı Rica Ediyorum

 “Sayın Meclis Başkanım; gelmeyen yönetim kurulu üyelerinin var sayılması konusunda gerek TOBB, gerekse tüm diğer yetkili mercilere suç duyurusunda bulunmanızı rica ediyorum. Karar sizin ve meclisindir. Aynı şekilde yine soruyorum. Kendisini dürüstlük abidesi gibi gösteren başkan, bir meclis üyesinin üyeliği düşmüş olmasına ve yedek üyenin çağırılmış olmasına rağmen, niye konuyu örtbas edip yedek üyeyi ikna ederek düşen meclis üyesini görevine neden devam ettirmiştir? Odamız kanunlar çerçevesinde mi yönetilmektedir yoksa başkanın keyfiyetiyle mi?”

 

Ey Mert Mildon! Başkanın Başımıza Gelmesi İçin Sen Çalışmadın Mı?

 “Birçok meclis üyesi bana sormaktadır. Ey Mert Mildon! Başkanın başımıza gelmesi için sen çalışmadın mı? Biz istemememize rağmen hep arkasında durmadın mı? Şimdi ne oldu da sana bunları yapıyor? Sayın Meclis; olay, Mert Mildon’ un Yönetim Kurulu üyeliğinin düşürülmesi kadar basit bir şey değildir. Olay, bu şehri böl, parçala, yönet anlayışıdır. Bizler bu oyuna gelmemek zorundayız. Bizler bu topraklarda doğduk, bu topraklarda büyüdük, bu topraklarda ticaret yaptık ve bu topraklarda öleceğiz. Bizi birbirimize düşürmeye çalışanlara çanak tutmamalıyız. Bu zihniyetin meselesi hiçbir firmanın güçlenmemesi, ortak işler yapmaması ve kontrolün kendilerinde kalma arzusudur. “

 

Odamızın Bir Şahıs Yüzünden Zarar Görmemesi İçin Şu Anda Konuşmuyorum

Sayın Meclis; doğrudur, ben başkanın seçilmesine çok çaba sarf ettim. Ama bir tek hedefim vardı. Türkiye’nin büyük bir firmasının yöneticisi olması nedeniyle bizlere abilik, liderlik yapacağı ve vizyon katacağı düşüncesiydi. Konuşmamı bitirirken şunu belirtmeliyim ki, daha konuşulacak çok şeyler var. Odamızın bir şahıs yüzünden zarar görmemesi için şu anda konuşmuyorum. Ancak üslupta ve uygulamada tarafıma ve şirketime yapılacak en ufak bir saldırıda kanuni tüm haklarımı kullanmaktan çekinmeyeceğimi bildiriyorum”

 

TOBB ve Savcılığa Gidip Suç Duyurusunda Bulunmakta Serbestsin.

İddialar karşısında sakinliğini koruyan Bülend Engin; “Sen yap o zaman suç duyurusunu, başkasını alet etme. Senin elini tutan engelleyen yok. TOBB ve Savcılığa gidip suç duyurusunda bulunmakta serbestsin. Baktım hazirunlara toplantılara katılmadığınız tespit edilince görevimizi yaptık. Toplantıları erken terk etmeyecektin. Git şikayetini yap varsa ortada bir suç herkes cezasını çeker, kimse cezasız kalmaz” sözleriyle cevap verdi. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.