Zamlar Esnaf İle Vatandaşı Karşı Karşıya Getiriyor

Siyaset 13.12.2021 - 12:04, Güncelleme: 13.12.2021 - 12:04
 

Zamlar Esnaf İle Vatandaşı Karşı Karşıya Getiriyor

Çanakkale’ye gelen Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ekonomik krizin derinleştiğini ifade ederek, hemen her gün değişen fiyatlar nedeniyle esnaf ile vatandaşların karşı karşıya geldiğini söyledi. 2001 krizini ekonominin başına geldikten sonra çözdüklerini hatırlatan Başkan Babacan, bu krizi de çözeceklerini aktardı.
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Yenice İlçe Kongresi için Çanakkale'ye gelerek bir dizi temasta bulundu. Başkan Babacan Perşembe ve Cuma günü iki günlük bir programla Çanakkale'de hem vatandaşla hem de basın mensupları ile bir araya geldi. Gazetecilerin sorularına geçmeden önce Çanakkale programı ve temasları hakkında bilgiler veren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ‘’Bugün Çanakkale programının 2.günündeyiz. Dün Yenicedeydik gayet güzel coşkulu, bir kongreyi tamamlamış olduk. Arkasından vatandaşlarımız ile buluştuk. Kahvehanede oturduk çiftçilerimiz ile çay içtik. Gayet güzel sıcak sohbetler gerçekleştirdik. Arkasından Çan’a geçtik. Çan’da yine sokaklarda caddelerde vatandaşlarla sohbetler yaptık. Parklarla oturan vatandaşlarla konuştuk. Arkasında, Çan’da pek çok farklı kesimin sivil toplum kuruluşlarının meslek örgütlerinin odaların, başkanlarının katılımı ile bir sivil toplum, konuşması gerçekleştirdik. Orda gayet güzel katılımlı, soru cevaplı, samimi bir sohbeti Çan’da tamamlamış olduk. Arkasından akşam Çanakkale'ye geldik. Kordonda yürüdük vatandaşlarla ayak üstü sohbetler gerçekleştirdik. Bugünde sizlerle beraberiz buradayız, bu toplantıdan hemen sonra da Biga'ya doğru yola çıkacağız ‘’ dedi.  Deva Partisi İl binasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Babacan; iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek, “ Şu Çanakkale’de 5-10 liralık ticaret yapan bir arkadaşı alın, şu anda ekonominin başına koyalım, Ama Allah aşkına Sayın Erdoğan karışmasın. Buradaki Çanakkaleli ülkenin ekonomisini şu andakilerden daha iyi yönetir.  Çünkü böyle mantık hataları yapmaz” dedi. “PAHALILIK ESNAF İLE VATANDAŞI KARŞI KARŞIYA GETİRİYOR” Döviz kurunun artması sonrasında yaşanan ekonomik kriz derinliğine değinen Ali Babacan “Biliyorsunuz ülkemiz gerçekten zor günlerden geçiyor. Her alanda önemli krizler yaşıyoruz. Artık krizler toplumun çok geniş kesimlerini, doğrudan etkilemeye başladı. Zaten Ülkemizde ciddi bir hukuk adalet krizi var. Dış politikada zaten bir kriz yaşıyoruz. Pandemiyle beraber sağlıkta, çokta kötü bir kriz yaşadık. Eğitimde bu pandeminin sebep olduğu, çok büyük bir eğitim krizine sebep oldu. Ama özellikle şu son aylarda, tekrar hareketlendi ekonomik kriz, çok geniş kesimlerin daha da yoksullaşmasına sebep oldu. Satın alma gücü vatandaşlarımızın çok düştü, çiftçilerin durumu oldukça sıkıntılı artan maliyetler sebebi ile, çiftçilerimizin çoğu zarar ediyor. Esnafımız pandeminin getirdiği yükü henüz, üzerinden atabilmiş değil, Pandemi’den sonra dükkanlar açıldı, iş yapıyorlar ama, pandemi sürecinde getirmiş oldukları borçları, ödeme noktasında hala esnafımızın, ciddi sıkıntıları var, özellikle bu hayat pahalılığı, esnafla vatandaşı çok karşı karşıya getiriyor” dedi.   “ÖNCEKİ KRİZLERİ ÇÖZDÜK, BUNU DA ÇÖZERİZ” Bu şartlarda bile ekonomik sorunları çözülemeyecek durumda olmadığını belirten Genel Başkan Ali Babacan “Gençlerimiz maalesef mutsuz, özellikle işsizlik, hatta bugün Üniversite 1 de dahi olsa, mezun olunca iş bulamayacağını, dair kanaat çok ve çok etkiliyor. Dünkü kongre konuşmamızda da söyledim ev genci diye yeni toplumsal bir kesim oluştu. Hatta bir başvuru formu gösterdim, yenice kongremizde, forma çalışma durumunu soruyor. Çalışıyor çalışmıyor, derken bir seçenek var, Ev genci, onu işaretliyor insanlar, Ev genci demek işi olmayan, ama artık iş aramaktan vazgeçmiş, umudunu yitmiş evde yaşayan, aha çok gece ayakta olan gündüz dinlenen Ailesi ile başkaları ile muhabbeti olmayan, genç kitle oluştu. Sokağa çıkmak istemiyorlar. Çünkü insanlar ile muhatap olmak istemiyorlar Zaten çıksa oturup bir kahve çay içse, dünyanın parası, her şey çok çok pahalandı. Her açıdan zor bir dönem geçiriyoruz, farkındayız, ama bu sorunların çözümünün de hala şu şartlarda dahi, zor olmadığını düşünüyoruz. Belki de 2001-2002 krizini yöneten, bu krizden ülkeyi çıkaran, ekip olmamız, 2008-2009 dünya krizinden çıkaran bir ekip olmamız, bu krizde çok hızlı bir şekilde, çözeceğimiz konusunda, güçlendiriyor güven veriyor bize, Bugün itibari ile baksak krizin bugünkü seviyesini dikkate alsak, en fazla 6 ayda bu krizin çözülebileceğine biz inanıyoruz. Ülkenin normalleşebileceği, insanlarının yüzünün gülebileceğini, ümit olacağını, belki milyonlarca insan hemen iş bulmayacak ama, artık iş bulabilirim güvenini geri kazanacak. Artık işler iyi gidiyor. İşler düzelecek diyecek hissiyatını kazanması bu mümkün olur 6 ayda, Tabii bugünkü şartlar itibari ile söylüyorum. Şu an ki hükümet yanlış devam ederse, hata da ısrar ederse, akıl dışı bilim dışı, rasyonalitesi olmayan uygulamaları ülkeye dayatırsa, o zaman kriz daha da derinleşir” dedi. “KUR ARTTIĞI ZAMAN A’DAN Z’YE İĞNEDEN İPLİĞE, HER ŞEYE ZAM GELİR” Konuşmasının ardından sorulara da cevap veren DEVA Genel Başkanı Ali Babacan, Dolar kurunun yükselişe geçtiği gün ile bugünkü arasındaki artışların sebebinin yer aldığı bir soruya  ‘’ Döviz kurunun Türkiye için en önemli rolü, döviz kurundaki artışın, enflasyona yansıması, yani kurun seviyesi nerde, kurun hareketliliği önemli, kurunun artışı olduğu gibi fiyatlara yansıyor. Kur arttığı zaman A’dan Z’ye iğneden ipliğe, her şeye zam gelir, ama özellikle sabit gelirli vatandaşın, asgari ücret ile geçinen vatandaşın, emeklilerimiz, onların gelirleri bu kadar hızlı artmıyor. Şu anda Tüik’in açıkladığı enflasyon, yüzde 21, 1yılda bütün alışveriş ettiğimiz ürünlerin, fiyatlarının yani yüzde 21 arttığını, ilan ediyor. Emekli maaşları, memur maaşları, genellikler Tüik’in ilan ettiği enflasyon, nispetinde arıttırılıyor. Biliyorsunuz toplu sözleşmelerde, artış yönünde enflasyon daha da yüksek çıkarsa onu da vereceğiz, o aslında resmi enflasyona bağlanmış oluyor. Hayatın bu kadar hızlı pahalandığı bir dönemde, kur artışı direkt, satın alma gücünün düşmesi anlamına gelir. Hele hele mesleği icabı, yaptığı alışveriş sepeti icabı, döviz kurunun daha etkilediği ürünler söz konusu ile bu vatandaşımızın daha etkilendiği anlamına gelir. İnsanlar daha önce yaptıklarını artık yapamıyor. Mesela, geçen hafta İstanbul'da bir genç ,6 aylık KYK burs paramı biriktirdim, 15 gün Avrupa’da tatil yaptım dedi. Sizin dedi ekonomi bakanlığınız döneminde, yani bundan 7-8 sene önce, hatırlıyorsunuz emekliler birkaç ay maaşını kenara koyabiliyor, yine İtalya'da tatil yapabiliyorlardı. Türkiye bunları yaşadı yani, Mesela Çanakkale'de sorun, bu insanların son 10-15 yıl içeresinde, yurt dışı tecrübesi olmuştur.” dedi. “DÖVİZ KURUNUN KONTROLÜ KAYBEDİLDİ” Hazine ile Bankalar arasındaki faizlere de değinen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hükümetin halktan ve ekonomiden kopuk olduğunu belirterek “Şu anda hükümet Bankalara baskı yapıyor.  Ticari kredi faiz oranını düşürdü ticaret faizlerini düşürdü.  Konut faizlerini düşürdü. Ama Dün açıklanan rakamlara baktığımızda kredi faizlerinde de son haftalarda ciddi artışlar var.  Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin hazinesi %22.7 ile bankalardan borç alırken Bankaların aslında bunun bir faiz niye indirimi terci etsin?  Yani aynı o 1990’lı yılların o kötü dönemine dönüştü her açıdan.  Enflasyon artık iki haneye oturdu. Tek Haneli enflasyon kimsenin aklına bile gelmiyor.  Döviz kurunun kontrolü kaybedildi.  Bankaların tamamen Hazine ile merkez bankası arasındaki bir kurum haline geldiğini söylüyoruz. Hayat pahalandı, fakirliğin yaygın olduğu bir dönemi maalesef tekrar dönmüş olduk.  Yani akla mantığa sığacak hiçbir şey yok.   Bankaya giderseniz siz gidin düşük faizli kredi verin hazine geliyor ‘yüksek faizle kim bana para veriyor, paraya ihtiyacım var, para yok’ diyor.   Bütçe açığı var. Bütçe açığını nasıl finanse edilecek. Piyasaya da ihale ile borçlanıyor aslında.  Bunun hiçbir tutarlığı yok. Şu Çanakkale’de 5-10 liralık ticaret yapan bir arkadaşı alın, şu anda ekonominin başına koyalım, Ama Allah aşkına sayın Erdoğan karışmasın. Buradaki Çanakkaleli Ülkenin ekonomisini şu andakilerden daha iyi yönetir.  Çünkü böyle mantık hataları yapmaz.  Esnaf 10 liraya aldığı bir malı  5 liraya satmaz değil mi?  Halbuki devlet şu anda bunu yapıyor.  Yani 22 liraya aldığını 12 liraya satıyor.  Bu kadar basit hatalar yapmaz.  Ama bunlar ülkemizin gündeminden de kopuk, ekonomiden de kopuk” dedi.
Çanakkale’ye gelen Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ekonomik krizin derinleştiğini ifade ederek, hemen her gün değişen fiyatlar nedeniyle esnaf ile vatandaşların karşı karşıya geldiğini söyledi. 2001 krizini ekonominin başına geldikten sonra çözdüklerini hatırlatan Başkan Babacan, bu krizi de çözeceklerini aktardı.

Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan Yenice İlçe Kongresi için Çanakkale'ye gelerek bir dizi temasta bulundu. Başkan Babacan Perşembe ve Cuma günü iki günlük bir programla Çanakkale'de hem vatandaşla hem de basın mensupları ile bir araya geldi.
Gazetecilerin sorularına geçmeden önce Çanakkale programı ve temasları hakkında bilgiler veren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ‘’Bugün Çanakkale programının 2.günündeyiz. Dün Yenicedeydik gayet güzel coşkulu, bir kongreyi tamamlamış olduk. Arkasından vatandaşlarımız ile buluştuk. Kahvehanede oturduk çiftçilerimiz ile çay içtik. Gayet güzel sıcak sohbetler gerçekleştirdik. Arkasından Çan’a geçtik. Çan’da yine sokaklarda caddelerde vatandaşlarla sohbetler yaptık. Parklarla oturan vatandaşlarla konuştuk. Arkasında, Çan’da pek çok farklı kesimin sivil toplum kuruluşlarının meslek örgütlerinin odaların, başkanlarının katılımı ile bir sivil toplum, konuşması gerçekleştirdik. Orda gayet güzel katılımlı, soru cevaplı, samimi bir sohbeti Çan’da tamamlamış olduk. Arkasından akşam Çanakkale'ye geldik. Kordonda yürüdük vatandaşlarla ayak üstü sohbetler gerçekleştirdik. Bugünde sizlerle beraberiz buradayız, bu toplantıdan hemen sonra da Biga'ya doğru yola çıkacağız ‘’ dedi. 
Deva Partisi İl binasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Başkan Babacan; iktidarın ekonomi politikalarını eleştirerek, “ Şu Çanakkale’de 5-10 liralık ticaret yapan bir arkadaşı alın, şu anda ekonominin başına koyalım, Ama Allah aşkına Sayın Erdoğan karışmasın. Buradaki Çanakkaleli ülkenin ekonomisini şu andakilerden daha iyi yönetir.  Çünkü böyle mantık hataları yapmaz” dedi.
“PAHALILIK ESNAF İLE VATANDAŞI KARŞI KARŞIYA GETİRİYOR”
Döviz kurunun artması sonrasında yaşanan ekonomik kriz derinliğine değinen Ali Babacan “Biliyorsunuz ülkemiz gerçekten zor günlerden geçiyor. Her alanda önemli krizler yaşıyoruz. Artık krizler toplumun çok geniş kesimlerini, doğrudan etkilemeye başladı. Zaten Ülkemizde ciddi bir hukuk adalet krizi var. Dış politikada zaten bir kriz yaşıyoruz. Pandemiyle beraber sağlıkta, çokta kötü bir kriz yaşadık. Eğitimde bu pandeminin sebep olduğu, çok büyük bir eğitim krizine sebep oldu. Ama özellikle şu son aylarda, tekrar hareketlendi ekonomik kriz, çok geniş kesimlerin daha da yoksullaşmasına sebep oldu. Satın alma gücü vatandaşlarımızın çok düştü, çiftçilerin durumu oldukça sıkıntılı artan maliyetler sebebi ile, çiftçilerimizin çoğu zarar ediyor. Esnafımız pandeminin getirdiği yükü henüz, üzerinden atabilmiş değil, Pandemi’den sonra dükkanlar açıldı, iş yapıyorlar ama, pandemi sürecinde getirmiş oldukları borçları, ödeme noktasında hala esnafımızın, ciddi sıkıntıları var, özellikle bu hayat pahalılığı, esnafla vatandaşı çok karşı karşıya getiriyor” dedi. 
 “ÖNCEKİ KRİZLERİ ÇÖZDÜK, BUNU DA ÇÖZERİZ”
Bu şartlarda bile ekonomik sorunları çözülemeyecek durumda olmadığını belirten Genel Başkan Ali Babacan “Gençlerimiz maalesef mutsuz, özellikle işsizlik, hatta bugün Üniversite 1 de dahi olsa, mezun olunca iş bulamayacağını, dair kanaat çok ve çok etkiliyor. Dünkü kongre konuşmamızda da söyledim ev genci diye yeni toplumsal bir kesim oluştu. Hatta bir başvuru formu gösterdim, yenice kongremizde, forma çalışma durumunu soruyor. Çalışıyor çalışmıyor, derken bir seçenek var, Ev genci, onu işaretliyor insanlar, Ev genci demek işi olmayan, ama artık iş aramaktan vazgeçmiş, umudunu yitmiş evde yaşayan, aha çok gece ayakta olan gündüz dinlenen Ailesi ile başkaları ile muhabbeti olmayan, genç kitle oluştu. Sokağa çıkmak istemiyorlar. Çünkü insanlar ile muhatap olmak istemiyorlar Zaten çıksa oturup bir kahve çay içse, dünyanın parası, her şey çok çok pahalandı. Her açıdan zor bir dönem geçiriyoruz, farkındayız, ama bu sorunların çözümünün de hala şu şartlarda dahi, zor olmadığını düşünüyoruz. Belki de 2001-2002 krizini yöneten, bu krizden ülkeyi çıkaran, ekip olmamız, 2008-2009 dünya krizinden çıkaran bir ekip olmamız, bu krizde çok hızlı bir şekilde, çözeceğimiz konusunda, güçlendiriyor güven veriyor bize, Bugün itibari ile baksak krizin bugünkü seviyesini dikkate alsak, en fazla 6 ayda bu krizin çözülebileceğine biz inanıyoruz. Ülkenin normalleşebileceği, insanlarının yüzünün gülebileceğini, ümit olacağını, belki milyonlarca insan hemen iş bulmayacak ama, artık iş bulabilirim güvenini geri kazanacak. Artık işler iyi gidiyor. İşler düzelecek diyecek hissiyatını kazanması bu mümkün olur 6 ayda, Tabii bugünkü şartlar itibari ile söylüyorum. Şu an ki hükümet yanlış devam ederse, hata da ısrar ederse, akıl dışı bilim dışı, rasyonalitesi olmayan uygulamaları ülkeye dayatırsa, o zaman kriz daha da derinleşir” dedi.
“KUR ARTTIĞI ZAMAN A’DAN Z’YE İĞNEDEN İPLİĞE, HER ŞEYE ZAM GELİR”
Konuşmasının ardından sorulara da cevap veren DEVA Genel Başkanı Ali Babacan, Dolar kurunun yükselişe geçtiği gün ile bugünkü arasındaki artışların sebebinin yer aldığı bir soruya  ‘’ Döviz kurunun Türkiye için en önemli rolü, döviz kurundaki artışın, enflasyona yansıması, yani kurun seviyesi nerde, kurun hareketliliği önemli, kurunun artışı olduğu gibi fiyatlara yansıyor. Kur arttığı zaman A’dan Z’ye iğneden ipliğe, her şeye zam gelir, ama özellikle sabit gelirli vatandaşın, asgari ücret ile geçinen vatandaşın, emeklilerimiz, onların gelirleri bu kadar hızlı artmıyor. Şu anda Tüik’in açıkladığı enflasyon, yüzde 21, 1yılda bütün alışveriş ettiğimiz ürünlerin, fiyatlarının yani yüzde 21 arttığını, ilan ediyor. Emekli maaşları, memur maaşları, genellikler Tüik’in ilan ettiği enflasyon, nispetinde arıttırılıyor. Biliyorsunuz toplu sözleşmelerde, artış yönünde enflasyon daha da yüksek çıkarsa onu da vereceğiz, o aslında resmi enflasyona bağlanmış oluyor. Hayatın bu kadar hızlı pahalandığı bir dönemde, kur artışı direkt, satın alma gücünün düşmesi anlamına gelir. Hele hele mesleği icabı, yaptığı alışveriş sepeti icabı, döviz kurunun daha etkilediği ürünler söz konusu ile bu vatandaşımızın daha etkilendiği anlamına gelir. İnsanlar daha önce yaptıklarını artık yapamıyor. Mesela, geçen hafta İstanbul'da bir genç ,6 aylık KYK burs paramı biriktirdim, 15 gün Avrupa’da tatil yaptım dedi. Sizin dedi ekonomi bakanlığınız döneminde, yani bundan 7-8 sene önce, hatırlıyorsunuz emekliler birkaç ay maaşını kenara koyabiliyor, yine İtalya'da tatil yapabiliyorlardı. Türkiye bunları yaşadı yani, Mesela Çanakkale'de sorun, bu insanların son 10-15 yıl içeresinde, yurt dışı tecrübesi olmuştur.” dedi.
“DÖVİZ KURUNUN KONTROLÜ KAYBEDİLDİ”
Hazine ile Bankalar arasındaki faizlere de değinen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, hükümetin halktan ve ekonomiden kopuk olduğunu belirterek “Şu anda hükümet Bankalara baskı yapıyor.  Ticari kredi faiz oranını düşürdü ticaret faizlerini düşürdü.  Konut faizlerini düşürdü. Ama Dün açıklanan rakamlara baktığımızda kredi faizlerinde de son haftalarda ciddi artışlar var.  Çünkü Türkiye Cumhuriyetinin hazinesi %22.7 ile bankalardan borç alırken Bankaların aslında bunun bir faiz niye indirimi terci etsin?  Yani aynı o 1990’lı yılların o kötü dönemine dönüştü her açıdan.  Enflasyon artık iki haneye oturdu. Tek Haneli enflasyon kimsenin aklına bile gelmiyor.  Döviz kurunun kontrolü kaybedildi.  Bankaların tamamen Hazine ile merkez bankası arasındaki bir kurum haline geldiğini söylüyoruz. Hayat pahalandı, fakirliğin yaygın olduğu bir dönemi maalesef tekrar dönmüş olduk.  Yani akla mantığa sığacak hiçbir şey yok.   Bankaya giderseniz siz gidin düşük faizli kredi verin hazine geliyor ‘yüksek faizle kim bana para veriyor, paraya ihtiyacım var, para yok’ diyor.   Bütçe açığı var. Bütçe açığını nasıl finanse edilecek. Piyasaya da ihale ile borçlanıyor aslında.  Bunun hiçbir tutarlığı yok. Şu Çanakkale’de 5-10 liralık ticaret yapan bir arkadaşı alın, şu anda ekonominin başına koyalım, Ama Allah aşkına sayın Erdoğan karışmasın. Buradaki Çanakkaleli Ülkenin ekonomisini şu andakilerden daha iyi yönetir.  Çünkü böyle mantık hataları yapmaz.  Esnaf 10 liraya aldığı bir malı  5 liraya satmaz değil mi?  Halbuki devlet şu anda bunu yapıyor.  Yani 22 liraya aldığını 12 liraya satıyor.  Bu kadar basit hatalar yapmaz.  Ama bunlar ülkemizin gündeminden de kopuk, ekonomiden de kopuk” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.