Atikhisar Barajı’nda Bir Yıllık Su Bile Kalmadı

Çanakkaleʹnin tek içme ve kullanma suyu kaynağı Atikhisar Barajıʹnda su seviyesi her geçen gün daha da azalıyor.

Çanakkale'nin tek içme ve kullanma suyu kaynağı Atikhisar Barajı'nda su seviyesi her geçen gün daha da azalıyor. 2019 kışının çok kurak geçmesine birde 2020 yazının çok sıcak geçmesi eklenince Atikhisar barajındaki su seviyesi S.O.S. vermeye başlamıştı. Hatta barajdaki su seviyesi o kadar azalmıştı ki Atikhisar Barajı su tutma alanı içerişimde bulunan taşlara tutunan çok sayıda midye gün ışığına çıkmıştı. 2019 Eylül’de yüzde 62 olan barajdaki doluluk, yaz mevsimi kurak geçmesi ile 2020 Eylül ayında yüzde 29'a gerilemişti. 9 Kasım günü verilerine göre Çanakkale’nin içme ve kullanma suyunun sağlandığı Atikhisar Barajında 13 milyon metreküp su kaldı. Çanakkale’nin bir yıllık içme ve kullanma suyu ihtiyacı ise 12 milyon metreküp civarında Barajdaki suyun 1 ila 1.5 milyon metreküpünün kullanılamayacağını da düşünecek olursak Atikhisar Barajındaki su Çanakkale’nin 1 yıllık içme ve kullanma suyunu karşılayamayacak duruma geldi. Özetle su krizi kapıda. Atikhisar Barajındaki su seviyesinin artık tehlikeli seviyelere gerilediğini ifade eden Çanakkale Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hicri Nalbant Atikhisar Barajındaki su oranının yüzde 24’lere gerilediğine dikkat çekerek, “ Atikhisar Barajındaki şu anki su miktarı 13 milyon ton dolayında. Bu miktarın 1.5 milyon tonu kullanılamaz su. Geriye 12 milyon tondan daha az bir su miktarı kalıyor. Bu da Atikhisar Barajının doluluk oranın yüzde 24,  yüzde 25’lere denk geliyor. Bu oran çok düşük bir oran. Bu son yıllarda doluluk oranlarına bakıldığında hiç rastlanmamız çok düşük bir doluluk oranı. Çanakkale’nin 1 yıllık içme ve kullanma suyu ihtiyacı 12 milyon ton şu anda da Atikhisar Barajında bu su oranından daha z bir su var. Eğer böyle kurak bir dönem devam ederse, yağışlar çok yetersiz. Barajın kışın da dolmayacağını söyleyebiliriz. Barajda su sıkıntısı var. Geçtiğimiz yıllarda bundan 10 yıl önce zaman zaman su sıkıntıları olmuştu. Ancak bu sefer yaşadığımız kuraklık en şiddetlisi” dedi. “160 BİN KİŞİNİN SU İHTİYACINI KARŞILAYAN ATİKHİSAR BARAJININ ALTERNATİFİ YOK” Nalbant Atikhisar Barajının 160 bin kişiye içme ve kullanma suyu sağladığına da dikkat çekerek, “Yaşanan bu şiddetli kuraklığın nedeni küresel ısınma. Küresel ısınmanın da en çok görüldüğü ve hissedildiği yer Çanakkale’nin de içinde bulunduğu bölge. Bu bölge içinde bulunan Çanakkale’de çölleşme belirtileri gösteriyor demeyeceğim ama bölge ve Çanakkale çok ciddi tehdit altında. Atikhisar Barajı biliyorsunuz Çanakkale’nin, Kepez’in yani en az 160 bin kişinin içme ve kullanma suyunu sağladığı tek su kaynağı. Atikhisar Barajının alternatifi de şu an yok. O zaman yapmamız gereken bu arada bu küresel ısınmanın olumsuz etkileri bu bölgede görülmeye devam edecek. Yapmamız gereken Atikhisar Barajını, hem içme hem de kullanma suyunda ve tarımsal sulamada da tasarruflu kullanmalıyız” dedi. “PANDEMİ OLSA DA ARTIK SUYUMUZU TASARRUFLU KULLANMAK ZORUNDAYIZ”  Suyumuzu çok tasarruflu kullanmamız gereken döneme geldiğimizi ifade eden Nalbant sözlerine söyle devam etti:  “Özetle bizim için hayati önem taşıyan suyu tasarruflu kullanmalıyız. Tabii Pandemi nedeni ile hijyen kuralları kapsamında su kullanımında bir artış oldu. Ama geldiğimiz noktada Pandemi bile olsa su tasarrufu yapmamız gerekiyor. Atikhisar Barajı su kullanımız da tasarruf yaparken birde bu önemli Barajı korumamız lazım. Yani barajında kirlenmesini önlememiz lazım. Durum böyle iken geçtiğimiz günlerde Serçeler ve Terziler köyü arasında bir altın madeni Şirketi ( Koza Altın Madeni )sondaj yapıyor. Şimdiden yer altı sularını kirletiyor. Çünkü sondajlarda 300 metre derinlere kadar inile biliniyor. Şimdiden o sondajlar nedeni ile kullanılan bentonik benzeri madde, gres yağı, polimer, yerine göre de belki mazot kullanıldığından dolayı ter altı suları şimdiden kirletiliyor. Yer altı suyu dediğimiz kaynaklar Atikhisar Barajını besleyen kaynaklar. Sözünü ettiğimiz madeni şirketi Atikhisar Barajına 3 kilometre mesafede. Bu maden şirketi tümü ile Atikhisar barajının beslendiği yer altı kaynakları havzası içerisinde. Ve bu maden şirketi bu alan içerişinde faaliyete geçebilir. Yani tek içme ve kullanma suyumuzu sağladığımız Barajımızı korumamız lazım. İçecek suyumuz tehlikeye girmiş durumda iken madende 1 ton cehverin işlenmesi için en az 4 ton suyun kirletilmesi hiç kimsenin gönlü razı gelmez. Tabi bu gerçeği belki birçok kişi bilmiyor. Onun için yapmamız gereken başta suyumuzu çok tasarruflu kullanmak ve suyumuzu sağladığımız Atikhisar Barajını koruyacağız.”