Kerem İriç
Köşe Yazarı
Kerem İriç
 

MHP, AK Parti Gibi Seçime Kendi Adayıyla Girmelidir!

AK Parti 31 Mart seçimlerinde ne kadar iddialı olduğunu Ayhan Gider ismini açıklayarak gösterdi. AK Partinin, Ayhan Gider’i aday göstermekle ne denli doğru bir hamle yaptığını bir dönem Çanakkale’de Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yapan Şinasi Haznedar şu sözlerle ifade etti; “Ak parti bu zamana kadar muhafazakar duyarlılığa sahip fakat kentli modern yaşam tarzından vazgeçmeyen Çanakkale toplum dokusundan yerel yönetim noktasında hiç “olur” alamadı… Ben, Ayhan Gider adaylığının seçimlerde “Kentli Yaşam Tarzını”kaybedeceği korkusunu yaşayan seçmenlerin bu ve buna benzer kaygılarını giderecek, muhafazakar duyarlılıkla modernliğin biraradalığını gerçekleştirip geliştirecek, farklı düşünce kanaat ve inanç sahiplerinin tümünü “daha gelişmiş, daha olanaklı, daha barışık” bir Çanakkale paydasında buluşturabilecek isabetli bir fırsat olduğunu görüyorum… Seçilene kadar bir siyasi anlayışın, seçildikten sonra tüm Çanakkale’nin belediye başkanı olma fikri ve felsefesinin içini doldurup gereğini yapma noktasında Ayhan Gider’in en isabetli tercih olmasının yanında bu tespitte bulunanların tebriğe şayan olduğunu ifade etmenin de bir gereklilik olduğunu düşünüyorum..” Haznedar’ın bu tespitlerine katılmamak mümkün değil.  Fakat sadece doğru adayla bu seçimlerin kazanılması olası değil. Doğru bir belediye meclisi, doğru projeler ve doğru bir kampanya dili de bu seçimin kazanılma iddiasında oldukça belirleyici olacak. Partinin, Sayın Gider’in bu konularda da en az aday belirleme sürecinde gösterilen hassasiyeti gösterileceğine inanıyorum.   Bunların dışında doğru bir hamlenin yapılması gereken belki de en önemli alanlardan biri de 24 Haziran milletvekili seçimlerinde Cumhur İttifakı yapılan MHP ile olan ilişki olacak.Açıkça ifade etmeliyim ki 31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti- MHP Çanakkale’de resmi bir ittifak yapmamalıdırlar. AK Parti zaten adayını açıkladı, MHP’de AK Partinin adayının karşısında yer almayacak evet altını çizerek söylüyorum karşısında yer almayacak adayını açıklamalıdır. Yani iki partide kendi adaylarıyla seçime girmelidir. Eğer AK Parti-MHP Çanakkale’de ittifak yaparlarsa CHP-İyi Parti ittifakının yapılması için bir sebep oluşur. Bu durumda 31 Mart yerel seçimlerinin AK Parti açısından kaybedilmesi sonucunu doğurur. Burada rakamlar verip boğmak istemiyorum ama durum böyle… Açıkçası MHP’ye burada tarihi bir sorumluluk düşmektedir. Bu konuda Sayın Devlet Bahçeli tavrını; “Zillet ittifakının paydaşı olan CHP, HDP, İP ve diğer yedekleri her nerede ortak aday çıkartırlarsa çıkartsınlar biz hazırız, onlarla her seviyede mücadeleye kararlıyız. Zilletin ortak adayları nerede karşımıza çıkıyorsa, işte orada Cumhur İttifakı'nın ruhuna uygun, uyumlu hareket etmeye sonuna kadar varız.”Sözleriyle ortaya koymuştur. Benim gördüğüm bu ruha uygun hareketin Çanakkale’de ki en doğru reçetesi,“MHP’de AK Partinin adayının karşısında yer almayacak” bir aday çıkarmasıdır. MHP İl Başkanı Hakan Pınar’ın da bu konuda hassasiyet göstereceğini düşünüyorum. AK Partili yetkililer kendisiyle muhakkak bir araya gelecektir. Bu konuların detayları o toplantılarda konuşulacak ve strateji ortaya konulacaktır. O vakte kadar Sayın Pınar’ın sosyal medyadan “ayar veren”mesajlarına bir son vermesi bir geri adım olarak değil Sayın Bahçeli’nin altını çizdiği “Cumhur İttifakı'nın ruhuna uygun, uyumlu hareket etme” ilkesinin gereği olarak yorumlanacaktır.  Olurda AK Partili yetkililer Hakan Pınar’a gitmezlerse Pınar ne mi yapmalı? Buna cevabı yine Hakan Pınar sosyal medyadan paylaştığı bir kıssadan hisse ile cevap vermiş: “Nasrettin Hoca’ya sorarlar: – Hocam siz evliya mısınız? – Evet , ben evliyayım. İsterseniz şu karşıdaki ağacı çağırayım yanıma gelsin? – Tamam hocam, çağır görelim, derler. Hoca 3 kere ağacı çağırır fakat ağaç gelmez. – Gelmedi hocam, derler. Hoca : – O gelmezse biz gideriz o zaman , evliyada kibir olmaz, der.”
Ekleme Tarihi: 28 Kasım 2018 - Çarşamba

MHP, AK Parti Gibi Seçime Kendi Adayıyla Girmelidir!

AK Parti 31 Mart seçimlerinde ne kadar iddialı olduğunu Ayhan Gider ismini açıklayarak gösterdi. AK Partinin, Ayhan Gider’i aday göstermekle ne denli doğru bir hamle yaptığını bir dönem Çanakkale’de Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yapan Şinasi Haznedar şu sözlerle ifade etti; “Ak parti bu zamana kadar muhafazakar duyarlılığa sahip fakat kentli modern yaşam tarzından vazgeçmeyen Çanakkale toplum dokusundan yerel yönetim noktasında hiç “olur” alamadı… Ben, Ayhan Gider adaylığının seçimlerde “Kentli Yaşam Tarzını”kaybedeceği korkusunu yaşayan seçmenlerin bu ve buna benzer kaygılarını giderecek, muhafazakar duyarlılıkla modernliğin biraradalığını gerçekleştirip geliştirecek, farklı düşünce kanaat ve inanç sahiplerinin tümünü “daha gelişmiş, daha olanaklı, daha barışık” bir Çanakkale paydasında buluşturabilecek isabetli bir fırsat olduğunu görüyorum… Seçilene kadar bir siyasi anlayışın, seçildikten sonra tüm Çanakkale’nin belediye başkanı olma fikri ve felsefesinin içini doldurup gereğini yapma noktasında Ayhan Gider’in en isabetli tercih olmasının yanında bu tespitte bulunanların tebriğe şayan olduğunu ifade etmenin de bir gereklilik olduğunu düşünüyorum..” Haznedar’ın bu tespitlerine katılmamak mümkün değil. 

Fakat sadece doğru adayla bu seçimlerin kazanılması olası değil. Doğru bir belediye meclisi, doğru projeler ve doğru bir kampanya dili de bu seçimin kazanılma iddiasında oldukça belirleyici olacak. Partinin, Sayın Gider’in bu konularda da en az aday belirleme sürecinde gösterilen hassasiyeti gösterileceğine inanıyorum.  

Bunların dışında doğru bir hamlenin yapılması gereken belki de en önemli alanlardan biri de 24 Haziran milletvekili seçimlerinde Cumhur İttifakı yapılan MHP ile olan ilişki olacak.Açıkça ifade etmeliyim ki 31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti- MHP Çanakkale’de resmi bir ittifak yapmamalıdırlar. AK Parti zaten adayını açıkladı, MHP’de AK Partinin adayının karşısında yer almayacak evet altını çizerek söylüyorum karşısında yer almayacak adayını açıklamalıdır. Yani iki partide kendi adaylarıyla seçime girmelidir. Eğer AK Parti-MHP Çanakkale’de ittifak yaparlarsa CHP-İyi Parti ittifakının yapılması için bir sebep oluşur. Bu durumda 31 Mart yerel seçimlerinin AK Parti açısından kaybedilmesi sonucunu doğurur. Burada rakamlar verip boğmak istemiyorum ama durum böyle…

Açıkçası MHP’ye burada tarihi bir sorumluluk düşmektedir. Bu konuda Sayın Devlet Bahçeli tavrını; “Zillet ittifakının paydaşı olan CHP, HDP, İP ve diğer yedekleri her nerede ortak aday çıkartırlarsa çıkartsınlar biz hazırız, onlarla her seviyede mücadeleye kararlıyız. Zilletin ortak adayları nerede karşımıza çıkıyorsa, işte orada Cumhur İttifakı'nın ruhuna uygun, uyumlu hareket etmeye sonuna kadar varız.Sözleriyle ortaya koymuştur. Benim gördüğüm bu ruha uygun hareketin Çanakkale’de ki en doğru reçetesi,“MHP’de AK Partinin adayının karşısında yer almayacak” bir aday çıkarmasıdır.

MHP İl Başkanı Hakan Pınar’ın da bu konuda hassasiyet göstereceğini düşünüyorum. AK Partili yetkililer kendisiyle muhakkak bir araya gelecektir. Bu konuların detayları o toplantılarda konuşulacak ve strateji ortaya konulacaktır. O vakte kadar Sayın Pınar’ın sosyal medyadan “ayar veren”mesajlarına bir son vermesi bir geri adım olarak değil Sayın Bahçeli’nin altını çizdiği “Cumhur İttifakı'nın ruhuna uygun, uyumlu hareket etme” ilkesinin gereği olarak yorumlanacaktır. 

Olurda AK Partili yetkililer Hakan Pınar’a gitmezlerse Pınar ne mi yapmalı? Buna cevabı yine Hakan Pınar sosyal medyadan paylaştığı bir kıssadan hisse ile cevap vermiş:

Nasrettin Hoca’ya sorarlar:
– Hocam siz evliya mısınız?
– Evet , ben evliyayım. İsterseniz şu karşıdaki ağacı çağırayım yanıma gelsin?
– Tamam hocam, çağır görelim, derler.
Hoca 3 kere ağacı çağırır fakat ağaç gelmez.
– Gelmedi hocam, derler.
Hoca :
– O gelmezse biz gideriz o zaman , evliyada kibir olmaz, der.”

Yazıya ifade bırak !