“Üretmeyen, Üretemeyen Ülkenin Parası Değer Kaybeder”

Ekonomi 20.09.2021 - 10:47, Güncelleme: 20.09.2021 - 10:47
 

“Üretmeyen, Üretemeyen Ülkenin Parası Değer Kaybeder”

Buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, mercimek, nohut ithalatında gümrük vergisinin yılbaşına kadar sıfırlanması ile ilgili Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Baytekin değerlendirmelerde bulundu.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, mercimek, nohut ithalatında gümrük vergisi sıfırlanarak, uygulama 31 Aralık 2021 tarihine kadar sürecek. Alınan bu kararla ilgili detaylı açıklamalarda bulunan ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Baytekin, “Yerli üretim çöküyor. Türkiye uzun süredir uyguladığı ithalat politikalarıyla yerli üretimi adeta çökertiyor. Un ihracatı için kaliteli buğday ithalatı aldatmacasıyla yoğunlaşan buğday ithalatı, Türkiye’de buğday ekim alanını 95 milyon dekardan 70 milyon dekarın altına düşürdü. Buğday ithalatı yıllık bazda 10 milyon tonu yakaladı. Arpa üretiminde de benzer senaryo yaşandı ve arpa ekim alanı 10 milyon dekar azaldı. Arpada üretim fazlası veren Türkiye, arpa ithalatında ilk ona girdi. Kanada’ya nohut ve mercimek satan Türkiye, aynı ülkeden nohut ve mercimek ithal eder hale geldi” diye konuştu.   “Ekilmeyen Arazi Miktarı 50 Milyon Dekara Ulaşmıştır” Baytekin, “İktidarın uzun süredir uyguladığı politikalar Türk çiftçisini canından bezdiriyor. 8 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve ithalat rejimi kararında değişiklik yapan Cumhurbaşkanlığı kararı ekinde yer alan listeye göre, nohut, yeşil ve kırmızı mercimek, buğday, mahlut, tohumluk çavdar, beyaz ve maltlık arpa, tohumluk yulaf, mısır ve buğdaygiller ailesinden bir yem bitkisi olan sorgum tohumu ithalatında gümrük vergisi 31 Aralık’a kadar sıfır olarak uygulanacak.  Türkiye uzun süredir uyguladığı ithalat politikalarıyla yerli üretimi adeta çökertiyor. Un ihracatı için kaliteli buğday ithalatı aldatmacasıyla yoğunlaşan buğday ithalatı, Türkiye’de buğday ekim alanını 95 milyon dekardan 70 milyon dekarın altına düşürdü. Buğday ithalatı yıllık bazda 10 milyon tonu yakaladı. Arpa üretiminde de benzer senaryo yaşandı ve arpa ekim alanı 10 milyon dekar azaldı. Arpada üretim fazlası veren Türkiye, arpa ithalatında ilk ona girdi. Kanada’ya nohut ve mercimek satan Türkiye, aynı ülkeden nohut ve mercimek ithal eder hale geldi. İthalatta gümrük vergisi, yerli üretimi korumak için uygulanır. Eğer kaldırılmış ise, yerli üretici korunmuyor demektir. İktidar sahipleri uzun süredir enflasyonu düşürmek için fiyatı artan ürünleri ithal etme yoluna gitti. Bu politika halen önemini koruyor. Türk insanı mercimek çorbası içerken Kanadalı çiftçiye para kazandırıyor. Diğer yandan, yerli mercimek üreticisi, ithalatta gümrük vergisi kaldırıldığı için, fiyatların düşmesi nedeniyle para kazanamıyor ve üretimden vazgeçiyor. Bugün nadas alanları dışında, ekime uygun, ancak ekilmeyen arazi miktarı 50 milyon dekara ulaşmıştır. Bu alanlar ekilmiş olsa Türkiye’nin buğday, arpa, çavdar, mahlut, yulaf, mercimek ve nohut gibi kuru tarım ürünlerinde ithalata ihtiyacı kalmaz” diye belirtti. Türk Tarımı İçin Tehlike Çanları Çalıyor “Üretmeyen, üretemeyen ülkenin parası değer kaybeder. Üretmeyince enflasyon yükselir” diyen Baytekin, sözlerine şu şekilde devam etti: “Tarım ürünleri ithalatı içerde oluşan fiyatları belirleyici düzeylere ulaşmıştır. Bütün tarım ürünlerinde üretici memnuniyeti azalmaktadır. Desteklemeler yetersiz olduğu gibi ithalat politikaları yerli üretimi çökertmekten başka işe yaramamaktadır. Türkiye’de üretim alanları azalırken üretici sayısı da azalmaktadır. İçerdeki fiyatları ithal edilen ürünlerin maliyetleri belirlemektedir. Bu durum, Türk tarımı için tehlike çanlarının çaldığını göstermektedir.”
Buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, mercimek, nohut ithalatında gümrük vergisinin yılbaşına kadar sıfırlanması ile ilgili Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Baytekin değerlendirmelerde bulundu.

Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, mercimek, nohut ithalatında gümrük vergisi sıfırlanarak, uygulama 31 Aralık 2021 tarihine kadar sürecek. Alınan bu kararla ilgili detaylı açıklamalarda bulunan ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bilimleri Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Baytekin, “Yerli üretim çöküyor. Türkiye uzun süredir uyguladığı ithalat politikalarıyla yerli üretimi adeta çökertiyor. Un ihracatı için kaliteli buğday ithalatı aldatmacasıyla yoğunlaşan buğday ithalatı, Türkiye’de buğday ekim alanını 95 milyon dekardan 70 milyon dekarın altına düşürdü. Buğday ithalatı yıllık bazda 10 milyon tonu yakaladı. Arpa üretiminde de benzer senaryo yaşandı ve arpa ekim alanı 10 milyon dekar azaldı. Arpada üretim fazlası veren Türkiye, arpa ithalatında ilk ona girdi. Kanada’ya nohut ve mercimek satan Türkiye, aynı ülkeden nohut ve mercimek ithal eder hale geldi” diye konuştu. 
 “Ekilmeyen Arazi Miktarı 50 Milyon Dekara Ulaşmıştır”
Baytekin, “İktidarın uzun süredir uyguladığı politikalar Türk çiftçisini canından bezdiriyor. 8 Eylül 2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve ithalat rejimi kararında değişiklik yapan Cumhurbaşkanlığı kararı ekinde yer alan listeye göre, nohut, yeşil ve kırmızı mercimek, buğday, mahlut, tohumluk çavdar, beyaz ve maltlık arpa, tohumluk yulaf, mısır ve buğdaygiller ailesinden bir yem bitkisi olan sorgum tohumu ithalatında gümrük vergisi 31 Aralık’a kadar sıfır olarak uygulanacak.  Türkiye uzun süredir uyguladığı ithalat politikalarıyla yerli üretimi adeta çökertiyor. Un ihracatı için kaliteli buğday ithalatı aldatmacasıyla yoğunlaşan buğday ithalatı, Türkiye’de buğday ekim alanını 95 milyon dekardan 70 milyon dekarın altına düşürdü. Buğday ithalatı yıllık bazda 10 milyon tonu yakaladı. Arpa üretiminde de benzer senaryo yaşandı ve arpa ekim alanı 10 milyon dekar azaldı. Arpada üretim fazlası veren Türkiye, arpa ithalatında ilk ona girdi. Kanada’ya nohut ve mercimek satan Türkiye, aynı ülkeden nohut ve mercimek ithal eder hale geldi. İthalatta gümrük vergisi, yerli üretimi korumak için uygulanır. Eğer kaldırılmış ise, yerli üretici korunmuyor demektir. İktidar sahipleri uzun süredir enflasyonu düşürmek için fiyatı artan ürünleri ithal etme yoluna gitti. Bu politika halen önemini koruyor. Türk insanı mercimek çorbası içerken Kanadalı çiftçiye para kazandırıyor. Diğer yandan, yerli mercimek üreticisi, ithalatta gümrük vergisi kaldırıldığı için, fiyatların düşmesi nedeniyle para kazanamıyor ve üretimden vazgeçiyor. Bugün nadas alanları dışında, ekime uygun, ancak ekilmeyen arazi miktarı 50 milyon dekara ulaşmıştır. Bu alanlar ekilmiş olsa Türkiye’nin buğday, arpa, çavdar, mahlut, yulaf, mercimek ve nohut gibi kuru tarım ürünlerinde ithalata ihtiyacı kalmaz” diye belirtti.
Türk Tarımı İçin Tehlike Çanları Çalıyor
“Üretmeyen, üretemeyen ülkenin parası değer kaybeder. Üretmeyince enflasyon yükselir” diyen Baytekin, sözlerine şu şekilde devam etti: “Tarım ürünleri ithalatı içerde oluşan fiyatları belirleyici düzeylere ulaşmıştır. Bütün tarım ürünlerinde üretici memnuniyeti azalmaktadır. Desteklemeler yetersiz olduğu gibi ithalat politikaları yerli üretimi çökertmekten başka işe yaramamaktadır. Türkiye’de üretim alanları azalırken üretici sayısı da azalmaktadır. İçerdeki fiyatları ithal edilen ürünlerin maliyetleri belirlemektedir. Bu durum, Türk tarımı için tehlike çanlarının çaldığını göstermektedir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.