Troia Festivali’nin Açılış Töreninden İyi Dilekler Yükseldi

Yaşam 16.08.2021 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

Troia Festivali’nin Açılış Töreninden İyi Dilekler Yükseldi

Çanakkaleliler tarafından sevilerek takip edilen Troia Festivali, iki senedir koronavirüs salgını sebebiyle ara verilmesinin ardından bu sene çeşitli etkinliklerle ile başladı. 58.Troia Festivali’nin açılış töreni dün akşam Troya Ören Yeri’nde düzenlendi. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın katılımıyla gerçekleşen programda müzik dinletisinin yanı sıra olan Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü de sahibini bulundu.
Salgın sebebiyle iki sene ara verilen Troia Festivali bu sene çeşitli etkinliklerin yer aldığı programlar ile başladı. Festivalin açılış töreni geçtiğimiz akşam Troya Ören Yeri’nde gerçekleşti. Açılış törenine CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan, CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, Çanakkale Kültür ve Turizm İl Müdürü Murat Yılmaz, Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük,  Troya Kazı Başkanı Rüstem Aslan, Belediye ve il Genel Meclisi Üyeleri ve çok sayıda vatandaş katılım sağladı. 58.Troia Festivali’nin açılış konuşmasını ise Troya kazılarında yoğun emek harcayan ve Kazı Başkanlığını yürüten Rüstem Aslan yaptı. Aslan, “2 yıl sonra Troya Festivali’nin açılışı Troya’da yapılıyor. Bu beni çok sevindirdi. Aynı zamanda biraz da üzgünüm. 2005’de 10 Ağustos'ta o zaman ki kazı başkanımız Osman Bey Profesör Korfmann, Çanakkale'de fahri vatandaşlık alacaktı. O gece de Osman Bey vefat etmişti. Bunu da hatırladıkça üzülüyoruz ama yine bizi sevindiren başka bir olay var; Troya’yı sevenlerin kurduğu bir hayal vardı. 88’den itibaren Milli Park oldu. Dünya Kültür Miras Listesine girdi ve biz Troya Müzesi hayalimiz vardı ve o hayal Osman Bey’in fikriydi. Biz de bu hayalin peşinden koştuk ve bu hayal 2018 yılında gerçekleşti. Bu da bizi çok sevindiriyor. Aslında burada çalışırken Osman Bey’inde emeği geçen herkesin de çalışırken bizim motivasyonumuz şu; bu yaşadığımız topraklara olan borcumuzu ödemeliyiz. Bu borcu, bu toprakların değer ve önemini arttırarak ödeyebiliriz. Bu da Troya Müzesi gibi diğer kültür projeleri ile mümkün olabilir. Osman Bey’in bir sözü vardı, ‘Gelecek bıraktığın izdir.’ Biz bu sözün peşinden koşuyoruz” ifadelerini kullandı.  “BU TOPRAKLARIN HALA EN İYİ OKÇULARI YETİŞTİRDİĞİNİ GÖRDÜK” Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da konuşma gerçekleştirdi. Gökhan, “Seneler önce bu topraklarda yanan büyük bir ateş ile başladı destan. Tüm zamanların en çok okunan eserlerinden, okumaya ve öğrenmeye doyamadığımız İlyada Destanı. Tarihte var olan birçok medeniyet süregelen savaşlar sonucunda yıkılmış, yakılmış ve yok olmuştu şüphesiz. Troya'da yaşanan bu hikâye ise bizlere kendi öyküsünü katman katman, mısra mısra fısıldamaktan vaz geçmedi. Aşkın ateşi önce Helen ile Paris'i sardı, sonra bu ateş tüm Troya'yı yaktı. Bu ateşin ardından yeni bir vatan kurma umuduyla yola çıkan, Aeneas'ın yolculuğunu Virgilius destanlaştırdı. Troya'da yanan bu ateş, Yunanistan'a, Arnavutluk'a, Tunus'a ulaştı. Anka Kuşu yeniden doğar ya küllerinden, işte o tarihte bugün ki İtalya'nın kıyılarından kökleri Anadolu'da yeşermiş bir medeniyetin izleri çıktı karaya. Empedokles'in ateşi hem sevgiye büründü hem nefrete. Hem var etti hem de yok. Çok değil, iki gün öncesine kadar yanan bir ateş daha vardı bu evrende. Zeus'un ateşi; olimpiyat ateşi. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda kalplerimizin bir attığı, gururla göğsümüzü kabartan pek çok ayrıcalıklı ana tanıklık ettik. Birbirinden değerli sporcularımız bizlere bu barışçıl felsefenin ne kadar güzel ve birleştirici olduğunu tekrar hatırlattı. Bu topraklardan filizlenen bir yaşam biçimi olarak olimpizmin ne kadar kıymetli olduğunu, ayrım gözetmeden karşılıklı anlayışa, ahlaka, dostluğa ve dayanışmaya kucak açtığını birlikte gözlemledik. Troya'nın dillere destan okçuları gibi, Olimpiyat Şampiyonumuz Mete Gazoz sayesinde, bu toprakların hala en iyi okçuları yetiştirdiğini gördük. Başarılı kadın sporcularımız, bize kadının ve azminin yakıcı gücünü tekrar tekrar gösterdi.  Ateşin aydınlığında buluştuk birdik binler olduk, biz olduk” dedi. “SANATA, AYDINLIĞA DUYULAN TUTKU OLSUN TEK ATEŞ” “Geçtiğimiz hafta yanan tek ateş Tokyo'da değildi, ülkemizde ve dünyanın farklı yerlerinde yanan başka ateşler de vardı” diyerek ülkede gerçekleşen yangın afetine de değinen Gökhan, “Anadolu'nun, Torosların milyonlarca canlıya ev sahipliği yapan ormanları yandı, kül oldu. Mersin'de, Muğla'da, Antalya'da, Adana'da… Yüreklerimizi dağlayan pek çok manzaraya şahit olduk. Bitki örtümüz, hayvanlarımız, evlerimiz, yurtlarımız yok oldu. İşte bu ateş beyazı değil siyahı çağıran, her şeyi yok etmeye muktedir olandı. Bu ateş Apollon'un kehaneti değildi, insanoğlunun kendi elleriyle ürettiği en tehlikeli silahtı. Yokluğu var eden bu ateş şüphesiz ki yine insanoğlunun vicdan çatışmasıydı. Yüzyıllar önce Troia'da, 1915'de Gelibolu'da Anadolu'yu yurt edinmiş tüm halklar, yanan ateşi söndürmek için yardıma koşmuştu. Marmaris'te, Milas'ta, Bodrum ve Manavgat'ta da yaşandı aynı manzara… Ateş yüreğine düşen herkes; kâh sırtına yüklediği su bidonlarıyla, kâh evinden çıkardığı yatalak yaşlıyla, kâh ateşten kurtardığı tavşanla, kah ekiplere dağıttığı ayranla ortak oldu mücadeleye. Bin yıllar önce Troia'da yükselen savaşın ateşi, diliyoruz ki bugün yalnızca barış çubuklarını yaksın… Bilgiye, bilime, tarihe, sanata, aydınlığa duyulan tutku olsun tek ateş.  Troia'yı öğrenmek, anlamak ve gün yüzüne çıkarmak için bu ören yerine terlerini döken gerçek kahramanların olsun hep zafer. Bu anlamda, 1871'de Heinrich Schliemann tarafından başlatılan Troia kazıları sürecinin, fahri hemşerimiz rahmetli Manfred Osman Korfmann ile anlamlandığını, 2013 yılından bu yana ise Troia Ören Yeri Kazı Başkanı Sayın Prof. Dr. Rüstem Aslan'a emanet edildiğini biliyoruz. Her bir karışında izi, emeği olan, yarın aramızdan ayrılışının 16.yılını dolduracağımız, onursal hemşerimiz, yurttaşımız Manfred Osman Korfmann'ı Troia ve bizlere kattıkları için saygı ve minnetle anıyorum. Troya Resmi Kazılarının 150. yılında Sayın Korfmann' ın bıraktığı izleri koruyarak, aynı anlayışla çalışmalarını sürdüren Troia Kazı Başkanımız Sayın Rüstem Aslan'a bu köklü mirasa kendi çocuğu gibi özenle ve barışçıl bir dil ile yaklaştığı için çok teşekkür ediyor, kendisinin bu kent için çok kıymetli bir değer olduğunu tekrar belirtmek istiyorum” diye konuştu. HOMEROS BİLİM KÜLTÜR SANAT ÖDÜLÜ TROYA MÜZESİ’NE Gökhan, Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü'nün bu yıl Troya Müzesi'ne verileceğini de paylaşarak, “Kentimizde her yıl düzenlenen Uluslararası Troia Festivali Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü'nü bu sene UNESCO'nun 1998 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi'ne aldığı bu köklü topraklarda bulunan ve 2018 Troia yılında açıldığı günden bu yana birçok ödülle kentimizi gururlandıran Troya Müzesine veriyoruz. Müzemiz 2020 yılı Şubat'ında Türkiye'nin en başarılı müzesi seçildi. Ardından Dünya müzecilik tarihi açısından müzeciliğin Oscar'ı olarak tanımlanan Avrupa Yılın Müzesi Özel Ödülü’nün de sahibi oldu. Festivalimizin de adını taşıdığı ortak değerimiz müzemizin yapısal cazibesi ve sergilediği değerlerin dışında, başarıyla adını duyurmasında büyük emeği olan Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Murat Yılmaz'a, Troya Müzesi'nin Kıymetli Müdürü Rıdvan Gölcük'e ve değerli çalışma arkadaşlarına çok teşekkür ediyorum” şeklinde iletti. “BU KENT ARTIK BARIŞIN KENTİ OLSUN DİYORUZ” Gökhan, konuşmasının sonunda, “Çok uzun yıllar önce savaşla, intikam ateşiyle kavrulan bu topraklarda uzun süredir barışın dili hâkim. Bizler bugün her türlü ayrımcılığa, şiddete, haksız ve hukuksuz olana, doğaya yapılan her türlü talana karşı büyük bir mücadele veriyoruz. Troia Festivalimiz’de de uzun süredir barış diyoruz. Barış kültürümüz olsun, savaşların kenti olarak bilinen bu kent artık barışın kenti olsun diyoruz. Kendinle barış, çevrenle barış, sanatla barış, doğayla barış diyoruz. Çünkü inanıyoruz ki barışın yolunu izleyerek, barışın dilini konuşarak her şey hallolabilir. Zaman hep birlikte olma zamanı, bizi sonu olmayan bir kaosa itmeye çalışanlara karşı tek yürek olma zamanıdır. Yıllar önce Troya atı hilesiyle fethedilen, yok edilmeye çalışılan bu topraklar gibi, ülkemizin karanlık bir çıkmaza düşmesine izin vermeme zamanıdır. Kaybedecek ağacımız, suyumuz, toprağımız ve canımız yok artık. Sözlerimi sonlandırırken bu sıcak Ağustos akşamında festivalimizin resmi açılış programına katılan siz değerli konuklarımızı barışın, kardeşliğin, gönül gönle, omuz omuza olmanın mutluluğu ve coşkusuyla kucaklıyor, festivalimizin hazırlanmasında emeği geçen tüm belediye çalışanlarına, bugüne katkıda bulunan tüm paydaşlarımıza ve festivalimizi anlamlandıran değerli sanatkarlarımıza dostlarımıza çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.  Konuşmaların ardından Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Homeros Bilim Kültür ve Sanat Ödülü'nü İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Yılmaz ile Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük'e takdim etti. Ödül törenin ardından genç müzisyenler Mutlu İşdar ve Dalsu Cantaş davetlilere müzik dinletisi gerçekleştirdi.
Çanakkaleliler tarafından sevilerek takip edilen Troia Festivali, iki senedir koronavirüs salgını sebebiyle ara verilmesinin ardından bu sene çeşitli etkinliklerle ile başladı. 58.Troia Festivali’nin açılış töreni dün akşam Troya Ören Yeri’nde düzenlendi. Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın katılımıyla gerçekleşen programda müzik dinletisinin yanı sıra olan Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü de sahibini bulundu.

Salgın sebebiyle iki sene ara verilen Troia Festivali bu sene çeşitli etkinliklerin yer aldığı programlar ile başladı. Festivalin açılış töreni geçtiğimiz akşam Troya Ören Yeri’nde gerçekleşti. Açılış törenine CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Kepez Belediye Başkanı Birol Arslan, CHP İl Başkanı Metin Ümit Ural, CHP Merkez İlçe Başkanı Ali Uyanık, Çanakkale Kültür ve Turizm İl Müdürü Murat Yılmaz, Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük,  Troya Kazı Başkanı Rüstem Aslan, Belediye ve il Genel Meclisi Üyeleri ve çok sayıda vatandaş katılım sağladı.
58.Troia Festivali’nin açılış konuşmasını ise Troya kazılarında yoğun emek harcayan ve Kazı Başkanlığını yürüten Rüstem Aslan yaptı. Aslan, “2 yıl sonra Troya Festivali’nin açılışı Troya’da yapılıyor. Bu beni çok sevindirdi. Aynı zamanda biraz da üzgünüm. 2005’de 10 Ağustos'ta o zaman ki kazı başkanımız Osman Bey Profesör Korfmann, Çanakkale'de fahri vatandaşlık alacaktı. O gece de Osman Bey vefat etmişti. Bunu da hatırladıkça üzülüyoruz ama yine bizi sevindiren başka bir olay var; Troya’yı sevenlerin kurduğu bir hayal vardı. 88’den itibaren Milli Park oldu. Dünya Kültür Miras Listesine girdi ve biz Troya Müzesi hayalimiz vardı ve o hayal Osman Bey’in fikriydi. Biz de bu hayalin peşinden koştuk ve bu hayal 2018 yılında gerçekleşti. Bu da bizi çok sevindiriyor. Aslında burada çalışırken Osman Bey’inde emeği geçen herkesin de çalışırken bizim motivasyonumuz şu; bu yaşadığımız topraklara olan borcumuzu ödemeliyiz. Bu borcu, bu toprakların değer ve önemini arttırarak ödeyebiliriz. Bu da Troya Müzesi gibi diğer kültür projeleri ile mümkün olabilir. Osman Bey’in bir sözü vardı, ‘Gelecek bıraktığın izdir.’ Biz bu sözün peşinden koşuyoruz” ifadelerini kullandı. 
“BU TOPRAKLARIN HALA EN İYİ OKÇULARI YETİŞTİRDİĞİNİ GÖRDÜK”
Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da konuşma gerçekleştirdi. Gökhan, “Seneler önce bu topraklarda yanan büyük bir ateş ile başladı destan. Tüm zamanların en çok okunan eserlerinden, okumaya ve öğrenmeye doyamadığımız İlyada Destanı. Tarihte var olan birçok medeniyet süregelen savaşlar sonucunda yıkılmış, yakılmış ve yok olmuştu şüphesiz. Troya'da yaşanan bu hikâye ise bizlere kendi öyküsünü katman katman, mısra mısra fısıldamaktan vaz geçmedi. Aşkın ateşi önce Helen ile Paris'i sardı, sonra bu ateş tüm Troya'yı yaktı. Bu ateşin ardından yeni bir vatan kurma umuduyla yola çıkan, Aeneas'ın yolculuğunu Virgilius destanlaştırdı. Troya'da yanan bu ateş, Yunanistan'a, Arnavutluk'a, Tunus'a ulaştı. Anka Kuşu yeniden doğar ya küllerinden, işte o tarihte bugün ki İtalya'nın kıyılarından kökleri Anadolu'da yeşermiş bir medeniyetin izleri çıktı karaya. Empedokles'in ateşi hem sevgiye büründü hem nefrete. Hem var etti hem de yok. Çok değil, iki gün öncesine kadar yanan bir ateş daha vardı bu evrende. Zeus'un ateşi; olimpiyat ateşi. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda kalplerimizin bir attığı, gururla göğsümüzü kabartan pek çok ayrıcalıklı ana tanıklık ettik. Birbirinden değerli sporcularımız bizlere bu barışçıl felsefenin ne kadar güzel ve birleştirici olduğunu tekrar hatırlattı. Bu topraklardan filizlenen bir yaşam biçimi olarak olimpizmin ne kadar kıymetli olduğunu, ayrım gözetmeden karşılıklı anlayışa, ahlaka, dostluğa ve dayanışmaya kucak açtığını birlikte gözlemledik. Troya'nın dillere destan okçuları gibi, Olimpiyat Şampiyonumuz Mete Gazoz sayesinde, bu toprakların hala en iyi okçuları yetiştirdiğini gördük. Başarılı kadın sporcularımız, bize kadının ve azminin yakıcı gücünü tekrar tekrar gösterdi.  Ateşin aydınlığında buluştuk birdik binler olduk, biz olduk” dedi.
“SANATA, AYDINLIĞA DUYULAN TUTKU OLSUN TEK ATEŞ”
“Geçtiğimiz hafta yanan tek ateş Tokyo'da değildi, ülkemizde ve dünyanın farklı yerlerinde yanan başka ateşler de vardı” diyerek ülkede gerçekleşen yangın afetine de değinen Gökhan, “Anadolu'nun, Torosların milyonlarca canlıya ev sahipliği yapan ormanları yandı, kül oldu. Mersin'de, Muğla'da, Antalya'da, Adana'da… Yüreklerimizi dağlayan pek çok manzaraya şahit olduk. Bitki örtümüz, hayvanlarımız, evlerimiz, yurtlarımız yok oldu. İşte bu ateş beyazı değil siyahı çağıran, her şeyi yok etmeye muktedir olandı. Bu ateş Apollon'un kehaneti değildi, insanoğlunun kendi elleriyle ürettiği en tehlikeli silahtı. Yokluğu var eden bu ateş şüphesiz ki yine insanoğlunun vicdan çatışmasıydı. Yüzyıllar önce Troia'da, 1915'de Gelibolu'da Anadolu'yu yurt edinmiş tüm halklar, yanan ateşi söndürmek için yardıma koşmuştu. Marmaris'te, Milas'ta, Bodrum ve Manavgat'ta da yaşandı aynı manzara… Ateş yüreğine düşen herkes; kâh sırtına yüklediği su bidonlarıyla, kâh evinden çıkardığı yatalak yaşlıyla, kâh ateşten kurtardığı tavşanla, kah ekiplere dağıttığı ayranla ortak oldu mücadeleye. Bin yıllar önce Troia'da yükselen savaşın ateşi, diliyoruz ki bugün yalnızca barış çubuklarını yaksın… Bilgiye, bilime, tarihe, sanata, aydınlığa duyulan tutku olsun tek ateş.  Troia'yı öğrenmek, anlamak ve gün yüzüne çıkarmak için bu ören yerine terlerini döken gerçek kahramanların olsun hep zafer. Bu anlamda, 1871'de Heinrich Schliemann tarafından başlatılan Troia kazıları sürecinin, fahri hemşerimiz rahmetli Manfred Osman Korfmann ile anlamlandığını, 2013 yılından bu yana ise Troia Ören Yeri Kazı Başkanı Sayın Prof. Dr. Rüstem Aslan'a emanet edildiğini biliyoruz. Her bir karışında izi, emeği olan, yarın aramızdan ayrılışının 16.yılını dolduracağımız, onursal hemşerimiz, yurttaşımız Manfred Osman Korfmann'ı Troia ve bizlere kattıkları için saygı ve minnetle anıyorum. Troya Resmi Kazılarının 150. yılında Sayın Korfmann' ın bıraktığı izleri koruyarak, aynı anlayışla çalışmalarını sürdüren Troia Kazı Başkanımız Sayın Rüstem Aslan'a bu köklü mirasa kendi çocuğu gibi özenle ve barışçıl bir dil ile yaklaştığı için çok teşekkür ediyor, kendisinin bu kent için çok kıymetli bir değer olduğunu tekrar belirtmek istiyorum” diye konuştu.
HOMEROS BİLİM KÜLTÜR SANAT ÖDÜLÜ TROYA MÜZESİ’NE
Gökhan, Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü'nün bu yıl Troya Müzesi'ne verileceğini de paylaşarak, “Kentimizde her yıl düzenlenen Uluslararası Troia Festivali Homeros Bilim Kültür Sanat Ödülü'nü bu sene UNESCO'nun 1998 yılında Dünya Kültür Mirası Listesi'ne aldığı bu köklü topraklarda bulunan ve 2018 Troia yılında açıldığı günden bu yana birçok ödülle kentimizi gururlandıran Troya Müzesine veriyoruz. Müzemiz 2020 yılı Şubat'ında Türkiye'nin en başarılı müzesi seçildi. Ardından Dünya müzecilik tarihi açısından müzeciliğin Oscar'ı olarak tanımlanan Avrupa Yılın Müzesi Özel Ödülü’nün de sahibi oldu. Festivalimizin de adını taşıdığı ortak değerimiz müzemizin yapısal cazibesi ve sergilediği değerlerin dışında, başarıyla adını duyurmasında büyük emeği olan Çanakkale İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Murat Yılmaz'a, Troya Müzesi'nin Kıymetli Müdürü Rıdvan Gölcük'e ve değerli çalışma arkadaşlarına çok teşekkür ediyorum” şeklinde iletti.
“BU KENT ARTIK BARIŞIN KENTİ OLSUN DİYORUZ”
Gökhan, konuşmasının sonunda, “Çok uzun yıllar önce savaşla, intikam ateşiyle kavrulan bu topraklarda uzun süredir barışın dili hâkim. Bizler bugün her türlü ayrımcılığa, şiddete, haksız ve hukuksuz olana, doğaya yapılan her türlü talana karşı büyük bir mücadele veriyoruz. Troia Festivalimiz’de de uzun süredir barış diyoruz. Barış kültürümüz olsun, savaşların kenti olarak bilinen bu kent artık barışın kenti olsun diyoruz. Kendinle barış, çevrenle barış, sanatla barış, doğayla barış diyoruz. Çünkü inanıyoruz ki barışın yolunu izleyerek, barışın dilini konuşarak her şey hallolabilir. Zaman hep birlikte olma zamanı, bizi sonu olmayan bir kaosa itmeye çalışanlara karşı tek yürek olma zamanıdır. Yıllar önce Troya atı hilesiyle fethedilen, yok edilmeye çalışılan bu topraklar gibi, ülkemizin karanlık bir çıkmaza düşmesine izin vermeme zamanıdır. Kaybedecek ağacımız, suyumuz, toprağımız ve canımız yok artık. Sözlerimi sonlandırırken bu sıcak Ağustos akşamında festivalimizin resmi açılış programına katılan siz değerli konuklarımızı barışın, kardeşliğin, gönül gönle, omuz omuza olmanın mutluluğu ve coşkusuyla kucaklıyor, festivalimizin hazırlanmasında emeği geçen tüm belediye çalışanlarına, bugüne katkıda bulunan tüm paydaşlarımıza ve festivalimizi anlamlandıran değerli sanatkarlarımıza dostlarımıza çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
 Konuşmaların ardından Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Homeros Bilim Kültür ve Sanat Ödülü'nü İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Yılmaz ile Troya Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük'e takdim etti. Ödül törenin ardından genç müzisyenler Mutlu İşdar ve Dalsu Cantaş davetlilere müzik dinletisi gerçekleştirdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.