Siz o parayı nasılsa yiyeceksiniz! Yemeyin

Gazetemiz yazarı Kerem İriç şehrin en çok ihtiyacı olan fuar ve kongre merkezi ihtiyacını köşesine taşıdı. Çanakkale Belediyesinin, 2015 yılında başlayıp, 2016 yılında bitirmeyi vaat ettiği ama halen daha atıl vaziyette turan Türkan Saylan Sosyal Tesisleri kulübesinden başka da bir tesisinin olmadığının altını çizen İriç, yanı başımızda 30 bin nüfuslu Çan örneğini vererek; “30 bin nüfuslu Çan’da ise Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu 4 düğün salonu bir kültür ve sanat merkezi yapabilmişse, Çanakkale Belediyesinin kaç tane yapması gerekir bir düşünün? diye sordu. Fuar ve Kongre merkezi yapılması için Belediyenin yeterli kaynağı olduğuna da vurgu yapan İriç; “Malumunuz yaklaşık 2 milyon bütçesi olan Troia Festivali bu sene yapılmadı, Belediyenin finansörlüğünü yaptığı 500 bin liranın üzerinde katkı sağladığı Bienal’de iptal oldu. Bütçede hazır olan 2.5 milyonluk bir paradan bahsediyorum, bu para Çanakkale’nin kültür ve sanat etkinlikleri için ayrılmıştı. Gelin bunun üzerine 2.5. milyon daha koyun ve adam akıllı bir salon. Siz o parayı nasılsa yiyeceksiniz! Yemeyin gelin vatandaşın menfaati için bir iş yapın…” sözleriyle ilgilere seslendi.

İşte o yazı; Çanakkale  kültürel ve sosyal etkinlikler yönünden şanslı bir şehir, öğrenciler, sivil toplum kuruluşları belediyeler bu konuda iyi çalışıyorlar. Hatta Çanakkale Belediyesinin kendisiyle kıyasladığımızda en iyi ve tek iyi olduğu alanın bu kültürel ve sosyal etkinlikler olduğunu söyleyebiliriz, gerçi bu etkinlikler belli bir zümreye hitap ediyor olsa da hiç yoktan iyidir. Belediye kültürel ve sosyal etkinlikleri yapıyor yapmasına ama Çanakkale Belediyesinin, 2015 yılında başlayıp, 2016 yılında bitirmeyi vaat ettiği ama halen daha atıl vaziyette turan Türkan Saylan Sosyal Tesisleri kulübesinden başka da bir tesisi yok. Sosyal tesislerle ilgili daha düne herhangi bir girişimi de yoktu taki yanı başımızdaki 30 bin nüfuslu Çan Belediyesi 4 düğün salonunu, 1 fuar ve kongre merkezini halkın hizmetine açıncaya kadar.  “Bizimkiler” de utanma pazarı Esenler’de bir düğün salonu inşaatına başladılar…. Bu kadar çok sanata, kültürel ve sosyal etkinliklere önem veren Çanakkale Belediyesi, Kepez Belediyesi kadar da olamadı. Bakın Kepez, önümüzdeki günlerde resmi açılışının yapılacağı Turhan Mildon Sanat Merkezine de kavuşuyor. İçini gezdim dört dörtlük bir tesis olmuş. Peki “sanat sever belediyemiz” ne mi yapıyor derseniz kavgalı olduğu Ticaret ve Sanayi Odasının salonlarını kullanıyor, yine kavgalı olduğu İÇDAŞ’ın ÇOMÜ’ye bağış yaptığı, fuar ve kongre merkezini kullanıyor. Çanakkale Belediyesinin bir tiyatro oyunu oynayacak, seminer verilecek, düğün yapılacak tek bir salonu yok, 30 bin nüfuslu Çan’da ise Belediye Başkanı Abdurrahman Kuzu 4 düğün salonu bir kültür ve sanat merkezi yapabilmişse, Çanakkale Belediyesinin kaç tane yapması gerekir bir düşünün? Üstelik Çan’daki düğün ve konferans salonlarını kullanmak isteyenler 400 lira gibi sembolik bir ücretle bu salonları kullanıyor, işte halkçılık böyle olur, “bizimkiler” gibi pilav siyaseti yaparak değil… Neyse bu söylediklerim kimseyi şaşırtmıyor zaten makam koltuğunda göbek büyütenlerin çok da bu konularla ilgili dertleri yok. Çanakkale olarak parası bütçede hazır olan bir salon istemek hakkımız diye düşünüyorum. Malumunuz yaklaşık 2 milyon bütçesi olan Troia Festivali bu sene yapılmadı, Belediyenin finansörlüğünü yaptığı 500 bin liranın üzerinde katkı sağladığı Bienal’de iptal oldu. Bütçede hazır olan 2.5 milyonluk bir paradan bahsediyorum, bu para Çanakkale’nin kültür ve sanat etkinlikleri için ayrılmıştı. Gelin bunun üzerine 2.5. milyon daha koyun ve adam akıllı bir salon. Siz o parayı nasılsa yiyeceksiniz! Yemeyin gelin vatandaşın menfaati için bir iş yapın… Çanakkale Belediyesine bu tesisin yapılabileceği yüzlerce arazi var, cebinde düğün salonu tutmak için 10 bin lirası olmayan vatandaşlar da tıpkı Çan’daki örnekteki gibi 400 lira sembolik ücretler vererek 5 yıldızlı salonlarda düğün yapmak istiyor, sivil toplum kuruşları, kurumlar seminer ve konferansların verebilecekleri salonlar istiyor. Ha bu arada sen, ben bizim oğlan olarak yaptığınız etkinlikleriniz içinde her gün yatıp kalkıp küfrettiğiniz İÇDAŞ’ın, ÇOMÜ’ye bağış yaptığı salonunu kullanmak yerine kendi salonunu kullanırsınız, yani az biraz “delikanlık” olanlar böyle yapardı…