Kürşat Tuna, Neden Yoksun Eleştirisine Cevap Verdi

Güncel 09.08.2016 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

Kürşat Tuna, Neden Yoksun Eleştirisine Cevap Verdi

AK Parti ve MHP’lilerin 25 günden beri katıldığı Çanakkale İskele Meydanında devam eden Demokrasi nöbetleri geçtiğimiz Pazar günü Yenikapı büyük mitingiyle birlikte taçlandırılmıştı. 81 ilde ortak düzenlenen programın Çanakkale ayağına, Çanakkale Valisi, kurum müdürleri ve çalışanları, İlçe Belediye Başkanları, Çanakkale AK Parti Milletvekilleri, MHP ve AK Partililer katılmıştı. Programda bir konuşma yapan AK Parti Grup Başkan Vekili, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, nöbetlere katılmayan şehrin belediye başkanı Ülgür Gökhan’ın ve 25. Dönem milletvekili Kürşat Tuna’yı işaret ederek; binlerce kere yazıklar olsun diyorum. Şehrin Belediye Başkanını, CHP İl başkanını burada beklerdim, buna hakkımız var. 25. Dönem milletvekilimizi burada beklerdim, buna hakkımız var. Bir daha diyorum, barış ağızda olmaz, yürekte olur. Demokrasi ağızda olmaz, kalpte olur. Vatan millet, bayrak sevgisi şiirde olmaza, akılda olur, izanda olur” sözleriyle eleştirmişti. Bu eleştirilere CHP kanadından herhangi bir cevap gelmezken, 25.dönem MHP Milletvekili Kürşat Tuna 2,5 ay önce geçirdiği trafik kazasını hatırlatarak; “İstanbul, Çanakkale ve Ankara’da süren tedavim neticesi halihazırda doktorların verdiği üç aylık yatak istirahatini tamamlamaya çalışıyor; çelik korse ve boyunluk kullanmam dolayısıyla da ne yazık ki, kalabalık ortamlarda bulunamıyorum” açıklamasında bulundu. Turan’ın sağlık durumundan haberdar olmadığını düşündüğü için böyle bir sitemde bulunun altını çizen Tuna; “Bülent Turan Bey’in de kazadan haberi olmuş olsa idi bizi geçmiş olsun için ararlardı. Zannederim yoğun mesaileri dolayısıyla bu durumu atlamışlar, bundan dolayı da Pazar günkü konuşmalarında şahsıma yönelik böyle bir sitemde bulunmuşlardır” açıklamasında bulundu. Kürşat Tuna, yaptığı basın açıklamasında, doktorların verdiği üç aylık yatak istirahatini tamamlamaya çalıştığını, çelik korse ve boyunluk kullanmasından dolayı kalabalık ortamlarda bulunamadığının altını çizerek, demokrasi nöbetlerine bu yüzden katılamadığını belirtmesine rağmen, Tuna’nın 15 gün önce gazi meclisi ziyaret etmesi akıllara geldi. Tuna meclise bir ziyarette bulunarak, burada Oktay Vural’ı makamında ziyaret etmiş ve mecliste hasar gören alanları inceleyerek, ziyaret fotoğraflarını sosyal medya hesabı üzerinden paylaşmıştı.
25.Dönem MHP Milletvekili Kürşat Tuna’nın Basın Açıklaması şu şekilde; Çanakkale AKP Milletvekilimiz Bülent Turan Bey, Pazar günü İskele Meydanı’ndaki konuşmalarında “25. Dönem Milletvekili olarak şahsımın da orada olmasını beklediğini; buna da hakları olduğunu” ifade etmişler. Kıymetli vekilimizin sarf ettiği cümleden benim sağlık durumum ile ilgili bilgisi olmadığını; yoksa böyle bir talep ve sitemde bulunmayacağını düşünüyorum. Çanakkale kamuoyunun da bildiği üzere, bundan yaklaşık 2,5 ay önce İbrahim Bodur Bey’in İstanbul’daki cenaze töreninden gelirken nişanlım ve ailemle birlikte çok ciddi bir trafik kazası geçirmiştik. Bu trafik kazasında omurgamdaki dört kemiğimde ve kaburgamda kırıklar ve ezilmeler meydana gelmişti. Kazanın ardından İstanbul, Çanakkale ve Ankara’da süren tedavim neticesi halihazırda doktorların verdiği üç aylık yatak istirahatini tamamlamaya çalışıyor; çelik korse ve boyunluk kullanmam dolayısıyla da ne yazık ki, kalabalık ortamlarda bulunamıyorum. Kazanın hemen sonrasında Çanakkale Milletvekilleri Ayhan Gider Bey, Muharrem Erkek Bey ve Bülent Öz Bey beni telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerinde bulunmuşlardı. Buradan göstermiş oldukları siyasi ve insani nezaket dolayısıyla kendilerine tekrar çok teşekkür ediyorum. Eminim kıymetli vekilimiz Bülent Turan Bey’in de kazadan haberi olmuş olsa idi bizi geçmiş olsun için ararlardı. Zannederim yoğun mesaileri dolayısıyla bu durumu atlamışlar, bundan dolayı da Pazar günkü konuşmalarında şahsıma yönelik böyle bir sitemde bulunmuşlardır. Bu vesileyle şu hususları özellikle belirtmek isterim ki; İstiklal, Cumhuriyet ve Demokrasi bir bütünün ayrılmaz parçaları gibidir. Bu bütüne yönelik gerçekleşecek her türlü tehdit karşısında öncelikle Türk Milliyetçileri’ni bulur. Bundan dolayıdır ki, rahmetli Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ, “En kötü demokrasi, en iyi darbe idaresinden daha evladır.” demiştir. Milliyetçi Hareket Partililer olarak bizler, darbe idaresinin ne demek olduğunu en iyi bilenleriz. Kaldı ki, 1980 öncesi MHP İl Başkanı Kemalettin Tuna’nın evladı ve darbe döneminde yıllarca çok büyük sıkıntılar yaşamış Tuna Ailesi’nin bir ferdi olarak demokrasi dışı bir yönelime sıcak bakmamız asla mümkün değildir. Bildiğiniz üzere, 7 Haziran Genel Seçimleri’nde Çanakkalelimizin özgür iradesi ve takdiriyle Milliyetçi Hareket Partisi’ni temsilen 25. Dönem Çanakkale Milletvekili olarak seçildim ve Gazi Meclis’imizin onurlu çatısı altında vazife yapmakla şereflendim. Kısa süren milletvekilliği dönemimde her zaman Milli İrade’ye ve Çanakkaleliye yakışır bir duruş ve çalışma azmi sergilemeye çalıştım. Bizler için, 7 Haziran Genel Seçimleri nasıl bir demokrasi şöleni ise, 1 Kasım Genel Seçimleri de aynı şekilde bir demokrasi şölenidir. Çanakkale Halkının her iki seçimde de verdiği kararların başımızın üzerinde yeri vardır. Biz seçimlere asla salt bir yarış gözüyle bakmadık, bakmayız. Bizim için seçimler halkın hür iradesinin tecellisidir. Biz de bir Çanakkaleli olarak bu tecelliye başımızı eğer, halkımızın takdirini gereken olgunlukla ve vakarla karşılarız. Halkımızın iradesinden gayri hiçbir yerden, hiçbir zaman medet ummadık ve de ummayız. Bu durum, bizim demokrasiye olan inancımızın ve milletimize olan sevgi ve saygımızın bir gereğidir. Bizler çok iyi biliriz ki, Türk Milliyetçiliği’nin temeli sevgidir. Milliyetçilik en başta, vatanını, mukaddesatını ve insanını sevmektir. Türk Milliyetçiliği’nin siyasi şekillenmesi ise milletinin düşünce ve kararlarına saygı duyarak ve milleti ile devletini olası badirelerden kendi canı pahasına da olsa koruyarak, kollayarak gerçekleşir. Zor kullanarak, kaba güç ile bir insanın gönlüne ve aklına giremeyeceğiniz gibi, darbe ile milletinizin iradesine ipotek koymanız da mümkün değildir. Ateş çemberine dönen bir coğrafyada birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. Bütün bu yaşananlar, bu acı süreç bize Mustafa Kemal ATATÜRK’ün liderliğini ve ileri görüşlülüğünü çok daha açık bir biçimde göstermiş; Türk Milleti’nin barış ve huzur içerisindeki geleceği için aldığı kararların ne kadar isabetli olduğunu tüm Dünya’nın gözleri önüne sermiştir. Ülkemizin bir an önce toparlanarak toplumsal huzurun tesisine ve ekonomik yapılanmaya odaklanması gerekmektedir. Bu cihetle, halihazırda memleketimizi aktif olarak temsil eden siyasilerimizden Çanakkalelilerin ve Türk Milleti’nin beklentisi daha mutedil, kucaklayıcı ve anlayışlı bir dilin siyasete ve toplum hayatına hakim kılınmasıdır. Kıymetli vekilimizin de bu hususu anlayışla karşılayarak gereken hassasiyeti göstereceğine dair inancımı da her zaman muhafaza etmek istediğimi ifade ediyor, vaziyeti Çanakkale kamuoyunun bilgilerine sunuyorum. İbrahim Kürşat TUNA
AK Parti ve MHP’lilerin 25 günden beri katıldığı Çanakkale İskele Meydanında devam eden Demokrasi nöbetleri geçtiğimiz Pazar günü Yenikapı büyük mitingiyle birlikte taçlandırılmıştı. 81 ilde ortak düzenlenen programın Çanakkale ayağına, Çanakkale Valisi, kurum müdürleri ve çalışanları, İlçe Belediye Başkanları, Çanakkale AK Parti Milletvekilleri, MHP ve AK Partililer katılmıştı. Programda bir konuşma yapan AK Parti Grup Başkan Vekili, Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, nöbetlere katılmayan şehrin belediye başkanı Ülgür Gökhan’ın ve 25. Dönem milletvekili Kürşat Tuna’yı işaret ederek; binlerce kere yazıklar olsun diyorum. Şehrin Belediye Başkanını, CHP İl başkanını burada beklerdim, buna hakkımız var. 25. Dönem milletvekilimizi burada beklerdim, buna hakkımız var. Bir daha diyorum, barış ağızda olmaz, yürekte olur. Demokrasi ağızda olmaz, kalpte olur. Vatan millet, bayrak sevgisi şiirde olmaza, akılda olur, izanda olur” sözleriyle eleştirmişti. Bu eleştirilere CHP kanadından herhangi bir cevap gelmezken, 25.dönem MHP Milletvekili Kürşat Tuna 2,5 ay önce geçirdiği trafik kazasını hatırlatarak; “İstanbul, Çanakkale ve Ankara’da süren tedavim neticesi halihazırda doktorların verdiği üç aylık yatak istirahatini tamamlamaya çalışıyor; çelik korse ve boyunluk kullanmam dolayısıyla da ne yazık ki, kalabalık ortamlarda bulunamıyorum” açıklamasında bulundu. Turan’ın sağlık durumundan haberdar olmadığını düşündüğü için böyle bir sitemde bulunun altını çizen Tuna; “Bülent Turan Bey’in de kazadan haberi olmuş olsa idi bizi geçmiş olsun için ararlardı. Zannederim yoğun mesaileri dolayısıyla bu durumu atlamışlar, bundan dolayı da Pazar günkü konuşmalarında şahsıma yönelik böyle bir sitemde bulunmuşlardır” açıklamasında bulundu. Kürşat Tuna, yaptığı basın açıklamasında, doktorların verdiği üç aylık yatak istirahatini tamamlamaya çalıştığını, çelik korse ve boyunluk kullanmasından dolayı kalabalık ortamlarda bulunamadığının altını çizerek, demokrasi nöbetlerine bu yüzden katılamadığını belirtmesine rağmen, Tuna’nın 15 gün önce gazi meclisi ziyaret etmesi akıllara geldi. Tuna meclise bir ziyarette bulunarak, burada Oktay Vural’ı makamında ziyaret etmiş ve mecliste hasar gören alanları inceleyerek, ziyaret fotoğraflarını sosyal medya hesabı üzerinden paylaşmıştı.

25.Dönem MHP Milletvekili Kürşat Tuna’nın Basın Açıklaması şu şekilde;

Çanakkale AKP Milletvekilimiz Bülent Turan Bey, Pazar günü İskele Meydanı’ndaki konuşmalarında “25. Dönem Milletvekili olarak şahsımın da orada olmasını beklediğini; buna da hakları olduğunu” ifade etmişler. Kıymetli vekilimizin sarf ettiği cümleden benim sağlık durumum ile ilgili bilgisi olmadığını; yoksa böyle bir talep ve sitemde bulunmayacağını düşünüyorum.

Çanakkale kamuoyunun da bildiği üzere, bundan yaklaşık 2,5 ay önce İbrahim Bodur Bey’in İstanbul’daki cenaze töreninden gelirken nişanlım ve ailemle birlikte çok ciddi bir trafik kazası geçirmiştik. Bu trafik kazasında omurgamdaki dört kemiğimde ve kaburgamda kırıklar ve ezilmeler meydana gelmişti. Kazanın ardından İstanbul, Çanakkale ve Ankara’da süren tedavim neticesi halihazırda doktorların verdiği üç aylık yatak istirahatini tamamlamaya çalışıyor; çelik korse ve boyunluk kullanmam dolayısıyla da ne yazık ki, kalabalık ortamlarda bulunamıyorum.

Kazanın hemen sonrasında Çanakkale Milletvekilleri Ayhan Gider Bey, Muharrem Erkek Bey ve Bülent Öz Bey beni telefonla arayarak geçmiş olsun dileklerinde bulunmuşlardı. Buradan göstermiş oldukları siyasi ve insani nezaket dolayısıyla kendilerine tekrar çok teşekkür ediyorum. Eminim kıymetli vekilimiz Bülent Turan Bey’in de kazadan haberi olmuş olsa idi bizi geçmiş olsun için ararlardı. Zannederim yoğun mesaileri dolayısıyla bu durumu atlamışlar, bundan dolayı da Pazar günkü konuşmalarında şahsıma yönelik böyle bir sitemde bulunmuşlardır.

Bu vesileyle şu hususları özellikle belirtmek isterim ki;

İstiklal, Cumhuriyet ve Demokrasi bir bütünün ayrılmaz parçaları gibidir. Bu bütüne yönelik gerçekleşecek her türlü tehdit karşısında öncelikle Türk Milliyetçileri’ni bulur. Bundan dolayıdır ki, rahmetli Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ, “En kötü demokrasi, en iyi darbe idaresinden daha evladır.” demiştir. Milliyetçi Hareket Partililer olarak bizler, darbe idaresinin ne demek olduğunu en iyi bilenleriz. Kaldı ki, 1980 öncesi MHP İl Başkanı Kemalettin Tuna’nın evladı ve darbe döneminde yıllarca çok büyük sıkıntılar yaşamış Tuna Ailesi’nin bir ferdi olarak demokrasi dışı bir yönelime sıcak bakmamız asla mümkün değildir.

Bildiğiniz üzere, 7 Haziran Genel Seçimleri’nde Çanakkalelimizin özgür iradesi ve takdiriyle Milliyetçi Hareket Partisi’ni temsilen 25. Dönem Çanakkale Milletvekili olarak seçildim ve Gazi Meclis’imizin onurlu çatısı altında vazife yapmakla şereflendim. Kısa süren milletvekilliği dönemimde her zaman Milli İrade’ye ve Çanakkaleliye yakışır bir duruş ve çalışma azmi sergilemeye çalıştım. Bizler için, 7 Haziran Genel Seçimleri nasıl bir demokrasi şöleni ise, 1 Kasım Genel Seçimleri de aynı şekilde bir demokrasi şölenidir. Çanakkale Halkının her iki seçimde de verdiği kararların başımızın üzerinde yeri vardır. Biz seçimlere asla salt bir yarış gözüyle bakmadık, bakmayız. Bizim için seçimler halkın hür iradesinin tecellisidir. Biz de bir Çanakkaleli olarak bu tecelliye başımızı eğer, halkımızın takdirini gereken olgunlukla ve vakarla karşılarız. Halkımızın iradesinden gayri hiçbir yerden, hiçbir zaman medet ummadık ve de ummayız. Bu durum, bizim demokrasiye olan inancımızın ve milletimize olan sevgi ve saygımızın bir gereğidir. Bizler çok iyi biliriz ki, Türk Milliyetçiliği’nin temeli sevgidir. Milliyetçilik en başta, vatanını, mukaddesatını ve insanını sevmektir. Türk Milliyetçiliği’nin siyasi şekillenmesi ise milletinin düşünce ve kararlarına saygı duyarak ve milleti ile devletini olası badirelerden kendi canı pahasına da olsa koruyarak, kollayarak gerçekleşir. Zor kullanarak, kaba güç ile bir insanın gönlüne ve aklına giremeyeceğiniz gibi, darbe ile milletinizin iradesine ipotek koymanız da mümkün değildir.

Ateş çemberine dönen bir coğrafyada birlik ve beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyacımız vardır. Bütün bu yaşananlar, bu acı süreç bize Mustafa Kemal ATATÜRK’ün liderliğini ve ileri görüşlülüğünü çok daha açık bir biçimde göstermiş; Türk Milleti’nin barış ve huzur içerisindeki geleceği için aldığı kararların ne kadar isabetli olduğunu tüm Dünya’nın gözleri önüne sermiştir.

Ülkemizin bir an önce toparlanarak toplumsal huzurun tesisine ve ekonomik yapılanmaya odaklanması gerekmektedir. Bu cihetle, halihazırda memleketimizi aktif olarak temsil eden siyasilerimizden Çanakkalelilerin ve Türk Milleti’nin beklentisi daha mutedil, kucaklayıcı ve anlayışlı bir dilin siyasete ve toplum hayatına hakim kılınmasıdır. Kıymetli vekilimizin de bu hususu anlayışla karşılayarak gereken hassasiyeti göstereceğine dair inancımı da her zaman muhafaza etmek istediğimi ifade ediyor, vaziyeti Çanakkale kamuoyunun bilgilerine sunuyorum.

İbrahim Kürşat TUNA

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.