“Kirlilik Yükü Azaltılmadığı Sürece Sorunun Tekrar Yaşanması Muhtemel”

Yaşam 16.08.2021 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

“Kirlilik Yükü Azaltılmadığı Sürece Sorunun Tekrar Yaşanması Muhtemel”

Yaz sezonunun başında Marmara Denizi’ne kıyısı olan şehirlerde görülmeye başlayan müsilaj sorunu ile ilgili çalışmalar devam ederken Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, konuyla ilgili kapsamlı bilgi verdi.
Yaz sezonunun başında Marmara Denizi’ne kıyısı olan şehirlerde görülmeye başlayan müsilaj sorunu ile ilgili çalışmalar devam ederken Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, konuyla ilgili kapsamlı bilgi verdi. Büyükateş, müsilaj ile ilgili olarak, “Endüstriyel ve kanalizasyon atıkları gibi noktasal kaynaklı denizi kirletici etmenler ile tarımsal araziler gibi noktasal olmayan kaynaklardan gelebilecek kirlilik yükü kontrol edilip azaltılmadığı sürece sorunun tekrar yaşanması muhtemeldir” ifadelerini kullandı.  Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, müsilaj konusuna net bir açıklama getirerek, çalışmalar sonucunda gelinen son nokta ile ilgili bilgileri paylaştı. Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, “ Müsilaj, ‘deniz salyası ya da kaykay’ olarak bilinen oluşum, denizel sistemde doğal olarak bulunan mikroskobik organizmaların uygun ortam şartları altında çoğalması sonucu ortaya çıkan bir olaydır. Genellikle fitoplanktonik organizmalardan diyatom ve dinoflagellat türlerinin sayılarını artırmasıyla oluşan bir durumdur. Fitoplanktonik organizmalarda fotosentetik aktivite deniz suyu sıcaklığının yükselmesi, ilkbaharın gelmesiyle güneş ışığı açısının artması, günlerin uzun olması sebebiyle artar ve bu organizmaların yoğun olarak çoğalmalarına sebep olur. Bu organizmalar çeşitli şekillerde strese girdiklerinde ya da azot, fosfor gibi besleyici elementlerin sistemdeki miktarları farklılık gösterdiğinde çeşitli organik maddeler salgılar. Bunların birleşmesiyle de müsilaj olarak isimlendirilen bu jelimsi, yapışkan oluşumlar meydana gelir. Denizel mikroskobik bitkiler olarak bildiğimiz fitoplankton, bunlarla beslenen hayvansal organizmalar olan zooplankton, bunları ayrıştıran bakteriler ve çürümüş parçacıklar müsilaj ile birleşip bir organik çorba oluşturmaktadır. Bunlar su kolonunda yüzeyden dibe doğru zaman zaman kurdele şeklinde oluşumlar olarak karşımıza çıkabilir. Çeşitli şekillerde akıntılar veya rüzgar vasıtasıyla yayılmış olarak görebiliriz” dedi.
Yaz sezonunun başında Marmara Denizi’ne kıyısı olan şehirlerde görülmeye başlayan müsilaj sorunu ile ilgili çalışmalar devam ederken Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, konuyla ilgili kapsamlı bilgi verdi.

Yaz sezonunun başında Marmara Denizi’ne kıyısı olan şehirlerde görülmeye başlayan müsilaj sorunu ile ilgili çalışmalar devam ederken Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, konuyla ilgili kapsamlı bilgi verdi. Büyükateş, müsilaj ile ilgili olarak, “Endüstriyel ve kanalizasyon atıkları gibi noktasal kaynaklı denizi kirletici etmenler ile tarımsal araziler gibi noktasal olmayan kaynaklardan gelebilecek kirlilik yükü kontrol edilip azaltılmadığı sürece sorunun tekrar yaşanması muhtemeldir” ifadelerini kullandı.
 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, müsilaj konusuna net bir açıklama getirerek, çalışmalar sonucunda gelinen son nokta ile ilgili bilgileri paylaştı. Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, “ Müsilaj, ‘deniz salyası ya da kaykay’ olarak bilinen oluşum, denizel sistemde doğal olarak bulunan mikroskobik organizmaların uygun ortam şartları altında çoğalması sonucu ortaya çıkan bir olaydır. Genellikle fitoplanktonik organizmalardan diyatom ve dinoflagellat türlerinin sayılarını artırmasıyla oluşan bir durumdur. Fitoplanktonik organizmalarda fotosentetik aktivite deniz suyu sıcaklığının yükselmesi, ilkbaharın gelmesiyle güneş ışığı açısının artması, günlerin uzun olması sebebiyle artar ve bu organizmaların yoğun olarak çoğalmalarına sebep olur. Bu organizmalar çeşitli şekillerde strese girdiklerinde ya da azot, fosfor gibi besleyici elementlerin sistemdeki miktarları farklılık gösterdiğinde çeşitli organik maddeler salgılar. Bunların birleşmesiyle de müsilaj olarak isimlendirilen bu jelimsi, yapışkan oluşumlar meydana gelir. Denizel mikroskobik bitkiler olarak bildiğimiz fitoplankton, bunlarla beslenen hayvansal organizmalar olan zooplankton, bunları ayrıştıran bakteriler ve çürümüş parçacıklar müsilaj ile birleşip bir organik çorba oluşturmaktadır. Bunlar su kolonunda yüzeyden dibe doğru zaman zaman kurdele şeklinde oluşumlar olarak karşımıza çıkabilir. Çeşitli şekillerde akıntılar veya rüzgar vasıtasıyla yayılmış olarak görebiliriz” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.