“İYİ Kİ ZAMANINDA İLERİ BİYOLOJİK ARITMAYI TERCİH ETMİŞİZ”

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, geçtiğimiz gün gerçekleştirilen Çanakkale Belediye Temmuz Ayı Meclis Toplantısında müsilaj ile ilgili detaylı bilgileri aktardı. Müsilajın önlenmesi için ‘atık su arıtma tesislerinin’ önemine vurgu yapan Gökhan, Çanakkale Belediyesi’ni öngörülü olarak tanımladı. Çanakkale’deki Atık Su Arıtma Tesisleri’nin müsilajdan çok önce yapıldığını hatırlatan Gökhan, “Marmara kıyısı olan illerin öncelikle sanayi atıklarının, atık sularının mutlaka ve mutlaka temizlenerek yani arıtma tesislerine arıtılarak denize verilmesi gerekiyor. En iyi durumda olan Çanakkale bu konuda. İyi ki zamanında Çanakkale olarak öngörmüşüz ve ileri biyolojik arıtmayı tercih etmişiz” ifadelerini kullandı.

Çanakkale Belediyesi Temmuz ayı Olağan Meclis Toplantısı Seramik Müzesi’nin bahçesinde gerçekleştirildi. Yapılan yoklamanın ardından Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, gündem dışı konuşmasına 1 Temmuz Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Bayramını kutlayarak başladı. Gökhan, “Önemli bir kavram kendi limanlarımızın arasında muhtariyet önemli. Elbette bağımsızlığımız için ekonomimiz için önemli, bunu ilan etmiş olmayı bayram olarak kutluyoruz. 2 Temmuz Sivas Katliamının 28.ci yıldönümü, oralarda hayatlarını kaybettiren canlara rahmet diliyorum. Yaralanmış olanlara geçmiş olsun diliyorum. Ülkemizin bir daha böyle felaketlerle karşılaşmamasını gerici akımlardan uzak kalmasını diliyorum” dedi. “DENİZLERİMİZ TEMİZ, MAVİ BAYRAK TAKILABİLECEK DURUMDA” Çanakkale’nin kıyı kesimlerinde görülen ve bir süredir çalışma yapılan müsilaj ile ilgili açıklamalarda da bulunan Gökhan, “İlk toplantı 6 Haziran’da yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı öncülüğünde Kocaeli'nde 7 tane kıyısı olan il Marmara Denizine valilerle, belediye başkanlarıyla, çevre müdürleri ile efendim milletvekilleriyle bir toplantı yaptık. Kocaeli'nde ve orada 22 maddelik Ortak Eylem Planı imzaladık ve bu planın uygulanması içinde planın altına imza attık ve sorumluluk aldık. Detayları zaten biliyorsunuz, bir basın toplantısıyla da kamuoyu ile de paylaştım. Bu 22 madde çok önemli maddeler, bu maddelerin uygulanması önemli. Bu bakımdan biz çalışmalara başladık. Müsilaj temizliği yapıyoruz kordonda, çeşitli alanlarda ama tabii bu şekilde temizlenmesi, yok olması mümkün değil ama birikmiş olanları görüntü kirliliğini yok etmek üzere çaba gösteriyoruz. İzmir Büyükşehirden de bir tekne geliyor temizlemek için. Onu deneyeceğiz nasıldır, ne değildir. Sürekli ve sert poyraz olursa geçen hafta içinde müsilaj oldukça yok oldu. Geçen gün sayın valinin önderliğinde bir tekne turu yaptık karşı tarafa da gittik.  Orada da durum felaket, buradan göremiyoruz ama çok felaket durumdaydı. Şimdi denizinde bu poyraz ile beraber denizin üstününde nispeten rahatladığını söyleyebiliriz ama önümüzde yaz, rüzgar yazı. Bunu bu sene savuşturacağız diye umut ediyorum. Ama plajlarımızda ne güzel ki müsilaj gözükmüyor. Hem Dardanos Plajında, hem Güzelyalı plajında, Çanakkale plajında, Yeni kordonda. Tabaka dışında aslında denizlerimiz temiz, mikrop açısından insan sağlığına zararlı olup olmaması açısından sorun yok. Şu anda mavi bayrak takılabilecek durumda, sertifikalarımızı aldık. Dardanos plajı, Barış Plajı, Çanakkale Mega Beach ve Güzelyalı tüm sertifikaları aldık ama mavi bayrağı asmadık. Çünkü mikrop ile bir sıkıntımız gözükmüyor ama müsilaj vardı. Önümüzdeki hafta temizlenecek olursa Mavi Bayrağı da asıp daha güvenle insanların güvenle denize girmesini düşünüyorum” diyerek bilgi verdi. “İYİ Kİ ÖNGÖRMÜŞÜZ VE İLERİ BİYOLOJİK ARITMAYI TERCİH ETMİŞİZ” 15 Haziran’da İstanbul'da bu sefer Dolmabahçe Sarayı’nda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının başkanlığında Koordinasyon Kurulu Toplantısı yaptık ve bu kararların uygulanması süreçleri konuşuldu ve sonuçta Çanakkale'de de Müsilaj Koordinasyon Kurulu kuruldu ve o toplantılarda yapıldı” diyen Gökhan, “Özellikle Marmara kıyısı olan illerin öncelikle sanayi atıklarının, atık sularının mutlaka ve mutlaka temizlenerek yani arıtma tesislerine arıtılarak denize verilmesi gerekiyor. En iyi durumda olan Çanakkale bu konuda. Bizim gerek Merkez gerek Güzelyalı'daki arıtmalarımız da ileri biyolojik arıtma şeklinde bu çok önemli. Katı atık depone alanımızın sızıntı suyunu da arıtıyoruz, o şekilde veriyoruz dereye. O da önemli. Çanakkale'de katı atıklarında denize gitmemesi daha düzenli toplanıyor olması da önemli ve bu şekilde Çanakkale Belediyesi olarak bu konuda görevlerimizi yapmış durumdayız. İyi ki zamanında Çanakkale olarak öngörmüşüz ve ileri biyolojik arıtmayı tercih etmişiz. Ayrıca bizim arıtmamızda güneş enerjisi ile oranın enerjisini sağlıyoruz. Çamur kurutmayı da güneşle yapıyoruz. İnşallah Güzelyalı'da ki arıtmaya da yine güneş enerjisi yapıp oranında enerjisini sağlamaya çalışacağız” şeklinde konuştu. ÇIKTI SULARINI KULLANABİLMEK İÇİN ÇALIŞMA YAPILACAK Gökhan, 22 maddelik Ortak Eylem Planı içerisinde yapılması gereken konular olduğunu da söyleyerek, “Bir tanesi arıtma tesislerimizdeki çıktı sularını Sarıçay’a veriyoruz bir de Güzelyalı'da denize deşarj yapıyoruz. Ama o su temiz su. O suların yeniden kullanılmasında çaresini arıyoruz. Şimdi onu araştırıyoruz. Çıktı sularını denize değil, Sarıçaya değil yeniden tekrar nasıl kullanabiliriz diye düşünüyoruz. Kullanmak derken sulama olaraknasıl kullanabiliriz çalışmasını yapacağız. Zaten bunu düşünüyorduk o da denk geldi. Zaten o sular gidiyor boşu boşuna, inşallah başarılı oluruz diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı. “ÇANAKKALE'DE BÜTÜN SULAMANIN DAMLAMA SULAMAYA DÖNMESİ LAZIM” Müsilajın en büyük sebebi azot, petrol, fosfatın denize gitmesi olduğunu söyleyen Gökhan, “Bu fosfat ve azot ise temizlik malzemeleri, gübreler. Sulama sistemleri şu anda salma sulama ile atmış olduğunuz gübre, azot gübresi, fosfat gübresi ilaçlar o derelerden denize gidiyor. Biz görmüyoruz ama bunun böyle olduğu bilimsel araştırmalar ile ortaya konuluyor. Çanakkale'de bütün sulamanın damlama sulamaya dönmesi lazım. Bütün sulama istisnasız. Biga’da çeltiği damlama sulama ile yetiştiriyorlar şu anda, uygulama başladı. 3 bin 500 dönümde daha verimli daha fazla olduğu söyleniyor. Damlama sulama yaparsanız su toprağın başında kalıyor, ihtiyacı kadar alıyor. Gübreleseniz de orada kalıyor. Onun için damlama sulamaya geçilmesi şart. Bizde bir de açık kanal durumu var. Hatta bizde de var biliyorsunuz beldemizin üstü açık kanal usulü var. Bunların hepsinin düzeltilmesi gerekir. Diğer ilçelerin beldelerin deşarj ettiği sularını da biyolojik arıtma haline getirmeleri gerekir. Deterjan kullanımı önemli, özellikle biz belediyede başlıyoruz. Zaten bizim ürünlerimiz fosfat içermiyor. O ürünleri kullanıyoruz ama ileri aşamada azotun da olmadığı, organik dediğimiz deterjanlar var. Biz deterjan değil temizlik malzemesi kullanıyoruz. Ama daha organik ürünelere çevirmek için arkadaşlarımız çalışıyorlar. Bunun bütün kamu kurumlarında ivedilikle yapılması için mali çevre kurulundan karar alınması gerekiyor. Bunu valiye önerdim. Daha sonra bunun teşvik edilerek, evlerde olması gerekiyor. Önceden evlerde Arap sabunu kullanırdık. Yine o ürünlere dönmek zaruri” diyerek ardından bu konudaki çalışmalarla ilgili bilgi verdi. “ÜÇTANE UNSURU ORTADAN KALDIRDIK VE BU İŞTE KURTULDUK” Gökhan, Zoom programı üzerinden İtalya'nın Rimini yetkilileri ile konuştuklarını söyleyerek şunları anlattı: “Rimini İtalya'nın kuzeyinde Venedik'in yakınında. Onlar 2007 senesinde başlarına bu iş gelmiş. Ne yaptınız dedik ve dedikleri şu; üç tane unsuru ortadan kaldırdık ve bu işte kurtulduk. Birincisi Po nehrini kirlilikten kurtardık. Daha temiz akar hale getirdik. Çünkü Po nehri bütün kirini denize akıtıyor. Bizde de Tuna var. İkincisi Venedik’te lagünlerdeki kirliliğini temizledik. Onu çözdük dedi. Üçüncüsü de organik fosfat salınımını, gerek gübrelemede gerekse organik temizlik malzemeleri ile bunu sağladık ve müsilaj bir daha olmadı dedi. Olanlar ise rüzgarla dağıldı, parçalandı ve yeni üretim olmadığı için bu temizlendi diye belirttiler. Bir de küçük balık popülasyonumuzun da azalmış olması ve onların vahşi avlanmış olması. Bunu yiyen balıklar küçük balıklar, büyük balıklar değil. Onların azalmış olması sebeplerden biri. Onunla ilgili de avlanma alanları yaratılacak ve bütün Marmara koruma alanı içerisine alınacak.” Gökhan’ın konuşmalarının arasında Çanakkale Belediyesi’nin yapmış olduğu çevre yatırımlarının anlatıldığı video meclis üyelerine izletildi. Videoda atık su arıtma tesisleri ile ilgili detaylı bilgi aktarıldı. Gökhan, videonun seyredilmesi sonrasında konuşmasına devam etti. “BU 22 MADDEYİ YAPMAK ZORUNDAYIZ” Çanakkale Belediyesi kapsamında beş alanda mavi bayrağı olduğunu söyleyen Gökhan, “Bunu gururla söylüyoruz. Müsilajla mücadele işini Marmara Belediyeler Birliği, Çevre Bakanlığı ile birlikte üstlendi. Gerçekten iyi bir iş çıkarıyor, iyi ki kurulmuş. Marmara Belediyeler Birliği’nin şu anda başkanı Kocaeli Belediye Başkanı ama kurucusu Çanakkale Belediyesi olduğunu hatırlarsınız. Marmara Belediyeler Birliği’nin kurucu üyelerinden başında Çanakkale Belediyesi, Marmara Adası Belediyesi, İstanbul Belediyesi gibi belediyeler önayak oldu ve birlik kuruldu. Bir gün oldu, lazım oldu. Başarılı ile çıkacağız, çıkmak zorundayız. İddialı konuşuyorum, bu 22 maddeyi yapmak zorundayız” dedi. “VATANDAŞ TAPUDAN, EMLAK DAİRESİNE TAŞINIP DURMAYACAK” Müsilaj konusunun ardından Gökhan, diğer konularla ilgili de bilgi paylaşımında bulundu. 23 Haziran’da Çanakkale Tapu Müdürlüğü ile vatandaşların işlerini kolaylaştırmak amacıyla Ortak Veri Paylaşımı Protokolü imzalandığını belirten Ülgür Gökhan, “Artık vatandaş tapudan, emlak dairesine taşınıp durmayacak. Biz verilerimizi açıyoruz tapuya. Tapu işlem yapacağı zaman orada görüyor, borç görürse borcun ödenmesini söylüyor. Borcu yoksa git-gel olmayacak. Bu çok önemli. Tapu bize açmıştı, verileri görebiliyorduk. Bu sefer de biz bilgilerimizi açtık. Kişisel Bilgilerin Korunması Kanunu’na uygun şekilde yapıyoruz. Herkesi deşifre etmiyoruz, tapu da etmiyoruz. O yüzden kimse tereddüt etmesin” dedi. “KİTLESEL BİR KATKIYA İHTİYAÇ VAR” Biga'nın Kemer Köyü'nde yaşayan SMA Tip 1 Hastası Ahmet Alp bebeği için destek talebinde bulunan Ülgür Gökhan, “Ben Çanakkale’deki iş insanlarına mektup yazdım çünkü münferit katılımlar var ama insanlar birikimlerinden veriyorlar. Damlaya damlaya göl olur evet ama kitlesel bir katkıya ihtiyaç var ve bu noktada şunu söyleyebilirim; Çanakkaleli hemşirelerime teşekkür ederim çok ciddi katkılar geldi. 100 bin lira, 50 bin lira gibi katkılar geldi. Çanakkale’deki dayanışma ruhu bir çocuk için çok önemli. Ahmet Alp Bigalı, bizim evladımız. İnsanlık adına destek olmamız gerekir, buradan da herkese sesleniyorum. Bütçeniz kadar, çocuğumuz için onu kurtarmak için bir hayır yapabilirsek iyi olur diye düşünüyorum. Katkı sağlayan Çanakkaleli iş adamlarımıza teşekkür ediyorum” diyerek çağrıda bulundu.   “HAYVANLAR İÇİN SU KAPLARINI UNUTMAYIN” Gökhan, sıcak yaz günlerinde sokak hayvanlarının unutulmaması gerektiğini de hatırlatarak, “Mama ve su kaplarını ihmal etmeyelim. Ama özellikle suyu unutmayalım. Evlerimizin, dükkanlarımızın bir taraflarına küçük bir su kabı bulundurmayı tercih edelim. Sadece kedi, köpek değil kuş ve karınca bile var. Bütün hemşehrilerime çağrıda bulunuyorum. Biz de belediye olarak birçok tarafa sulak yapmamızda fayda var diye düşünüyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.