Bir Eleştirim Var, Faizler Düştü de Hangi Banka Ne Veriyor?

Ekonomi 28.12.2021 - 12:21, Güncelleme: 28.12.2021 - 12:21
 

Bir Eleştirim Var, Faizler Düştü de Hangi Banka Ne Veriyor?

Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Başkanı Selçuk Semizoğlu, ekonomik anlamda düzlüğe çıkışın tek yolunun üretim ver ihracatı artırmak olduğunu dile getirdi. Hükümetin yeni ekonomi politikası kapsamında açıklanan finansal alternatifler ile ekonomik tedbirleri yerinde bulunduğunu kaydeden Semizoğlu “Faizler düştü de hangi banka ne veriyor?” diye sordu; “Evet faizler düştü, faizler düştükten sonra kurda oynamalar oldu. İnşallah önümüzü gördüğümüz sürece biz üretici iş insanları olarak bunun altından kalkacağız. Ama bir eleştirim var. Faizler düştü de hangi banka ne veriyor? Özellikle kamu bankaları riski açık yani hesabı açık normalde kullanabilir olması gereken krediyi kullanamıyor. Üretim diyoruz, yatırım diyoruz, istihdam ihracat diyoruz. Var mı yıllık yatırım kredisi ülkemizde? Büyük firmalar bunu alıyor. Büyük firmalar yurtdışına da gidiyor nereden alacağını da biliyor. Daha emekleyen, yürümeye başlayacak beki yürümüş koşmaya başlayacak bu firmalar alabiliyor mu? Yani biraz da faiz düştü ama kullanabilen var mı? Aramızda çok az olduğuna inanıyorum.”
ÇTSO Aralık Ayı olağan Meclis Toplantısı, ÇTSO Kongre Fuar Merkezi İÇDAŞ Salonunda gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını yapan ÇTSO Meclis Başkan Yardımcısı Turgay Kılıç, döviz kurlarındaki sağlıksız yükseliş neticesinde ekonomik istikrarsızlık oluştuğuna dikkat çekerek, kurlardaki dalgalanmanın yanı sıra enflasyonu tetikleyen baş etkenler arasında fırsatçılık ve stokçuluğun olduğunu ifade etti. “YENİ EKONOMİ MODELİNİ OLUMLU BULUYORUM” Hükümetin, dolar ve euro kurlarının sağlıksız yükselişini sağlayıp manipülasyon yapan, fırsatçılık ve stokçuluk yapanlara karşı açtığı savaşı desteklediğini belirten Kılıç, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından açıklanan yeni ekonomi politikasını da desteklediğini vurguladı. Kılıç şöyle konuştu: “Uzun zamandır ülkemizde dolar ve euro kurunun sağlıksız yükselişleri neticesinde kimi sektörler sürdürülemez hale geldi ve ekonomik istikrarsızlık oluştu. Ülke olarak bu konudan çok yara aldık. Girdi maliyetlerimiz taşınamaz oranlara yükseldi ve her sektörde fiyat yükselişleri oluştu. Bunun neticesinde hep birlikte şu an enflasyon ile mücadele eder olduk. Ancak bu durum sadece ülkemize has değil dünyanın en büyük ekonomisine sahip Amerika Birleşik Devletleri’nde enflasyon son 39 yılın zirvesine çıkarak %6,8 oldu ve Haziran 1982’den beri en yüksek seviyeye çıktı. Global maliyetler arttı. Ülkemizde enflasyonu tetikleyen baş etkenler; dolar ve euro kurunun sağlıksız yükselişi, fırsatçılık ve stokçuluk. İlimizde böyle bir şey olmadığını biliyoruz ancak bunları yapanları sizlerin huzurunda kınıyor ve Allah’a havale ediyorum. Ülke hepimizin ülkesi, ülkemiz var olacak ki biz var olalım, ticaretimiz var olsun. Bir kerelik kazanmaktan ziyade istikrarlı ve düzenli kazanalım. Devletimizin; dolar ve euro kurunun sağlıksız yükselişini sağlayıp manipülasyon yapan, fırsatçılık ve stokçuluk yapanlara karşı aştığı savaşı destekliyorum ve hepinizi de desteğe çağırıyorum. Siyasi görüşümüzü bir kenara bırakıp hepimizi elini taşın altına koymayı ve ülkemize, geleceğimize sahip çıkmaya davet ediyorum. Sayın bakanımızın dün detaylarını açıkladığı yeni ekonomi modelini olumlu buluyorum ve ekonomik istikrarın bir an önce devreye sokulmasını, değer kaybeden TL’nin global ölçekte tekrar eski değerine kavuşmasını gerekli görüyorum.” “FİNANSAL ALTERNATİFLERİ VE EKONOMİK TEDBİRLERİ YERİNDE BULUYORUM” ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Semizoğlu ise, öngörülebilir bir gelecek, istikrar ve güven ortamının yatırıcı için çok önemli olduğunu her fırsatta vurguladığının altını çizerek, hükümetin bu noktada açıkladığı finansal alternatifler ile ekonomik tedbirlerini yerinde bulduğunu kaydetti. Semizoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Hükümetin yeni açıkladığı finansal alternatifleri ve ekonomik tedbirleri yerinde buluyorum. Her zaman ifade ettiğim gibi;  öngörülebilir bir gelecek, istikrar ve güven ortamı,  yatırımcı için çok önemlidir. Kurumlar Vergisi oranının %1 de olsa indirilmesi, asgari ücretten kaldırılan vergi oranından çok daha önemlidir.  Bu güven ortamı sağlandığında yatırımcı, girişimci, hele ki Türk iş dünyası üretir, istihdam yaratır, satar, ihraç eder. Normal şartlarda oluşan ekonomik krizler ile ekonomik daralmalar ile mücadele de eder. Daha önce de 2001 ve 2008 yıllarında mücadele etmedik mi? Ben kendi ticaretimde 1994 yılını da yaşadım. Bunları birçoğumuz hatırlarız ama yeter ki piyasayı kendi dinamikleri oluştursun. Üretici malı üretiyor, satıyor, dönüyor hammaddeyi almaya, sattığından daha ucuz hammadde almaya çalışıyor. Bu ortadan kalkarsa piyasanın dinamikleri yerleşirse ben inanıyorum ki Türk iş dünyası olarak biz bu girdaptan da çıkacağız. “ZOR GÜNLERDEN ÇIKIŞIMIZN TEK YOLU ÜRETİM VE İHRACATTIR” Üretime dayalı büyüme anlayışı benimsenmedikçe krizlerden fazla etkilenmenin kaçınılmaz olduğunun altını çizen Semizoğlu, “Bizim zor günlerden çıkışımızın tek yolu üretim ve ihracattır arkadaşlar. İthalata dayalı tüketim ile büyümeden bahsedemeyiz. Üretime dayalı büyüme anlayışı benimsenmedikçe, dışa bağımlılığımız azalmadıkça tüm dünyayı etkileyen bu gibi krizlerden daha fazla etkilenmemiz de kaçınılmazdır” dedi. “KÖPRÜ HEPİMİZ İÇİN BİR UMUT IŞIĞI GİBİ DOĞUYOR” Başkan Semizoğlu, yapımında son aşamaya gelinen 1915 Çanakkale Köprüsü’nün kent ekonomisi için önemine dikkat çekerek, “Köprü Ocak ayının sonu Şubat ayının başı gibi bitiyor ve ilk araç geçecek inşallah. Köprünün gerçekten büyük bir ivmesi var. Daha bunu da tam olarak anlamış, yaşamış değiliz. Şöyle örneklendirebilirim; Ezine Gıda İhtisas OSB yönetimine Odamızı temsilen ben de katılıyorum şu anda satılacak parsel kalmadı. Meyvecisinden, mandıracısına birçok gıda üzerine 60-65 tane fabrika kanun gereği en fazla 3 sene içerisinde burada inşallah üretime geçecek. Geçtiği zaman her birinin beyaz yakalı, mavi yakalı çalışanları ve Çanakkale ekonomisine çok müthiş bir faydası olacak. Çok kısa sürede parsellerinin satılmasının en büyük nedeni köprü. Çanakkale artık ulaşılabilir bir il. Yurtdışına ve Türkiye’nin çok büyük yoğunluğunun yaşadığı İstanbul’a da ulaşılabilir.  Köprü gerçekten hepimiz için bir umut ışığı gibi doğuyor arkadaşlar. İnşallah önümüzdeki günlerde köprünün üzerinden hep birlikte geçmek nasip olur” diye konuştu. “BULGARİSTAN’DA BİR TANITIM ETKİNLİĞİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ” Döviz kurlarındaki artış sonrası Bulgaristan ve Yunanistan başta olmak üzere Balkan coğrafyasından gelen turistlerin alışveriş için Edirne’ye akın etmesini örnek gösteren Semizoğlu, Çanakkale’nin de bu pastadan pay alması için gerekli tanıtım çalışmalarına başladıklarını ve 2022’nin Şubat ayında Bulgaristan’da bir tanıtım etkinliği gerçekleştireceklerini dile getirerek, “Kurun artışından dolayı haberlerde izliyoruz. Edirne’nin, Keşan’ın, Artvin’in, Iğdır’ın sınır illeri olmasından dolayı yurtdışındaki komşularımızdan haritadaki avantajlarından dolayı daha fazla yararlanıyorlar. Biz de köprüden sonraki Çanakkale’nin bu pastadan pay alması için özellikle Balkan coğrafyası, Yunanistan, Bulgaristan ağırlıklı olmak üzere tanıtımlara başladık. Sağ olsun Yönetim Kurulu Üyemiz Akın Yalman arkadaşımız bu konuda sorumluluk aldı. Çanakkale’de turizm ve türevleriyle ilgili bütün yetkili arkadaşlarımızla görüşüyoruz ve önümüzdeki 2022 Şubat ayında Bulgaristan’da bir tanıtım etkinliği gerçekleştireceğiz. Onun da bilgisini vermek istiyorum” dedi. “FAİZLER DÜŞTÜ DE HANGİ BANKA NE VERİYOR?” Faizlerdeki düşüşün banka kredilerine yansımamasına yönelik tepkisini ortaya koyan Başkan Semizoğlu, eleştirilerini şu sözlerle sıraladı: “Evet faizler düştü, faizler düştükten sonra kurda oynamalar oldu. İnşallah önümüzü gördüğümüz sürece biz üretici iş insanları olarak bunun altından kalkacağız. Ama bir eleştirim var. Faizler düştü de hangi banka ne veriyor? Özellikle kamu bankaları riski açık yani hesabı açık normalde kullanabilir olması gereken krediyi kullanamıyor. Üretim diyoruz, yatırım diyoruz, istihdam ihracat diyoruz. Var mı yıllık yatırım kredisi ülkemizde? Büyük firmalar bunu alıyor. Büyük firmalar yurtdışına da gidiyor nereden alacağını da biliyor. Daha emekleyen, yürümeye başlayacak beki yürümüş koşmaya başlayacak bu firmalar alabiliyor mu? Yani biraz da faiz düştü ama kullanabilen var mı? Aramızda çok az olduğuna inanıyorum.” “İŞ DÜNYASI OLARAK ÖNÜMÜZÜ GÖRMEK İSTİYORUZ” Başkan Semizoğlu, kurdaki dalgalanmanın üretimi devam ettirme noktasında işleri zorlaştırdığına vurgu yaparak,  “İnanın son 10 gündür bu kürsüde ne konuşacağımı düşündüm. Konuşmam 2 gün önce başkaydı, dün revize etmek zorunda kaldım. Çünkü günlük kur değişiklikleri % 30-35’lere geliyor. Biz iş dünyası olarak önümüzü görmek istiyoruz. Biz aldığımızı alıp çalışanımızın maaşını ödeyelim. Her şeyi ödedikten sonra dönüp yine aynı malı almak, üretimimizi devam ettirmek istiyoruz. Ama bu dalgalanmayla bunu zor yapıyoruz. İnşallah son 3-4 gündür dalgalanma durdu öyle devam eder. Bunun nasıl olacağı hakkında bir şey konuşamam ben ekonomist değilim. Ama 30 yıldır üreten, alıp, satan bir kardeşinizim. Önümü gördükten sonra ben ticaretimi devam ettiririm. İşlerimiz kötü değil arkadaşlar, moralimiz de kötü değil. İnanın asgari ücretin üzerindeki 4.500,00 TL ya 5.000,00 TL maaş alan çalışan arkadaşımızın üzerindeki vergi yükünün azaltılması benim hoşuma gitti. Çünkü her iş veren çalışanının verimli çalışmasını ister. Eğer ki çalışanınızın aklında çocuğuna alacak mamanın parası varsa, ödeyecek kira adamın aklındaysa o zaten sizin yanınızda fiilen çalışmıyor. Allah muhafaza ağır işte çalışan aklı orada değil iş kazasına bile neden olabilir kafadaki yoğun düşünceler. Biz çalışanımızın da mutlu olduğu, iş dünyamızın da mutlu olduğu bir dünya istiyoruz. Bunun için de önümüzü görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. 
Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Başkanı Selçuk Semizoğlu, ekonomik anlamda düzlüğe çıkışın tek yolunun üretim ver ihracatı artırmak olduğunu dile getirdi. Hükümetin yeni ekonomi politikası kapsamında açıklanan finansal alternatifler ile ekonomik tedbirleri yerinde bulunduğunu kaydeden Semizoğlu “Faizler düştü de hangi banka ne veriyor?” diye sordu; “Evet faizler düştü, faizler düştükten sonra kurda oynamalar oldu. İnşallah önümüzü gördüğümüz sürece biz üretici iş insanları olarak bunun altından kalkacağız. Ama bir eleştirim var. Faizler düştü de hangi banka ne veriyor? Özellikle kamu bankaları riski açık yani hesabı açık normalde kullanabilir olması gereken krediyi kullanamıyor. Üretim diyoruz, yatırım diyoruz, istihdam ihracat diyoruz. Var mı yıllık yatırım kredisi ülkemizde? Büyük firmalar bunu alıyor. Büyük firmalar yurtdışına da gidiyor nereden alacağını da biliyor. Daha emekleyen, yürümeye başlayacak beki yürümüş koşmaya başlayacak bu firmalar alabiliyor mu? Yani biraz da faiz düştü ama kullanabilen var mı? Aramızda çok az olduğuna inanıyorum.”

href="https://www.gazetedegisim.com/ara?q=ÇTSO " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">ÇTSO Aralık Ayı olağan Meclis Toplantısı, href="https://www.gazetedegisim.com/ara?q=ÇTSO " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">ÇTSO Kongre Fuar Merkezi İÇDAŞ Salonunda gerçekleştirildi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan ÇTSO Meclis Başkan Yardımcısı Turgay Kılıç, döviz kurlarındaki sağlıksız yükseliş neticesinde ekonomik istikrarsızlık oluştuğuna dikkat çekerek, kurlardaki dalgalanmanın yanı sıra enflasyonu tetikleyen baş etkenler arasında fırsatçılık ve stokçuluğun olduğunu ifade etti.

“YENİ EKONOMİ MODELİNİ OLUMLU BULUYORUM”

Hükümetin, dolar ve euro kurlarının sağlıksız yükselişini sağlayıp manipülasyon yapan, fırsatçılık ve stokçuluk yapanlara karşı açtığı savaşı desteklediğini belirten Kılıç, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati tarafından açıklanan yeni ekonomi politikasını da desteklediğini vurguladı.

Kılıç şöyle konuştu:

“Uzun zamandır ülkemizde dolar ve euro kurunun sağlıksız yükselişleri neticesinde kimi sektörler sürdürülemez hale geldi ve ekonomik istikrarsızlık oluştu. Ülke olarak bu konudan çok yara aldık. Girdi maliyetlerimiz taşınamaz oranlara yükseldi ve her sektörde fiyat yükselişleri oluştu. Bunun neticesinde hep birlikte şu an enflasyon ile mücadele eder olduk. Ancak bu durum sadece ülkemize has değil dünyanın en büyük ekonomisine sahip Amerika Birleşik Devletleri’nde enflasyon son 39 yılın zirvesine çıkarak %6,8 oldu ve Haziran 1982’den beri en yüksek seviyeye çıktı. Global maliyetler arttı. Ülkemizde enflasyonu tetikleyen baş etkenler; dolar ve euro kurunun sağlıksız yükselişi, fırsatçılık ve stokçuluk. İlimizde böyle bir şey olmadığını biliyoruz ancak bunları yapanları sizlerin huzurunda kınıyor ve Allah’a havale ediyorum. Ülke hepimizin ülkesi, ülkemiz var olacak ki biz var olalım, ticaretimiz var olsun. Bir kerelik kazanmaktan ziyade istikrarlı ve düzenli kazanalım. Devletimizin; dolar ve euro kurunun sağlıksız yükselişini sağlayıp manipülasyon yapan, fırsatçılık ve stokçuluk yapanlara karşı aştığı savaşı destekliyorum ve hepinizi de desteğe çağırıyorum. Siyasi görüşümüzü bir kenara bırakıp hepimizi elini taşın altına koymayı ve ülkemize, geleceğimize sahip çıkmaya davet ediyorum. Sayın bakanımızın dün detaylarını açıkladığı yeni ekonomi modelini olumlu buluyorum ve ekonomik istikrarın bir an önce devreye sokulmasını, değer kaybeden TL’nin global ölçekte tekrar eski değerine kavuşmasını gerekli görüyorum.”

“FİNANSAL ALTERNATİFLERİ VE EKONOMİK TEDBİRLERİ YERİNDE BULUYORUM”

href="https://www.gazetedegisim.com/ara?q=ÇTSO " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">ÇTSO Yönetim Kurulu Başkanı href="https://www.gazetedegisim.com/ara?q=Selçuk Semizoğlu " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">Selçuk Semizoğlu ise, öngörülebilir bir gelecek, istikrar ve güven ortamının yatırıcı için çok önemli olduğunu her fırsatta vurguladığının altını çizerek, hükümetin bu noktada açıkladığı finansal alternatifler ile ekonomik tedbirlerini yerinde bulduğunu kaydetti.

Semizoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Hükümetin yeni açıkladığı finansal alternatifleri ve ekonomik tedbirleri yerinde buluyorum. Her zaman ifade ettiğim gibi;  öngörülebilir bir gelecek, istikrar ve güven ortamı,  yatırımcı için çok önemlidir. Kurumlar Vergisi oranının %1 de olsa indirilmesi, asgari ücretten kaldırılan vergi oranından çok daha önemlidir.  Bu güven ortamı sağlandığında yatırımcı, girişimci, hele ki Türk dünyası üretir, istihdam yaratır, satar, ihraç eder. Normal şartlarda oluşan ekonomik krizler ile ekonomik daralmalar ile mücadele de eder. Daha önce de 2001 ve 2008 yıllarında mücadele etmedik mi? Ben kendi ticaretimde 1994 yılını da yaşadım. Bunları birçoğumuz hatırlarız ama yeter ki piyasayı kendi dinamikleri oluştursun. Üretici malı üretiyor, satıyor, dönüyor hammaddeyi almaya, sattığından daha ucuz hammadde almaya çalışıyor. Bu ortadan kalkarsa piyasanın dinamikleri yerleşirse ben inanıyorum ki Türk dünyası olarak biz bu girdaptan da çıkacağız.

“ZOR GÜNLERDEN ÇIKIŞIMIZN TEK YOLU ÜRETİM VE İHRACATTIR”

Üretime dayalı büyüme anlayışı benimsenmedikçe krizlerden fazla etkilenmenin kaçınılmaz olduğunun altını çizen Semizoğlu, “Bizim zor günlerden çıkışımızın tek yolu üretim ve ihracattır arkadaşlar. İthalata dayalı tüketim ile büyümeden bahsedemeyiz. Üretime dayalı büyüme anlayışı benimsenmedikçe, dışa bağımlılığımız azalmadıkça tüm dünyayı etkileyen bu gibi krizlerden daha fazla etkilenmemiz de kaçınılmazdır” dedi.

“KÖPRÜ HEPİMİZ İÇİN BİR UMUT IŞIĞI GİBİ DOĞUYOR”

Başkan Semizoğlu, yapımında son aşamaya gelinen 1915 Çanakkale Köprüsü’nün kent ekonomisi için önemine dikkat çekerek, “Köprü Ocak ayının sonu Şubat ayının başı gibi bitiyor ve ilk araç geçecek inşallah. Köprünün gerçekten büyük bir ivmesi var. Daha bunu da tam olarak anlamış, yaşamış değiliz. Şöyle örneklendirebilirim; Ezine Gıda İhtisas OSB yönetimine Odamızı temsilen ben de katılıyorum şu anda satılacak parsel kalmadı. Meyvecisinden, mandıracısına birçok gıda üzerine 60-65 tane fabrika kanun gereği en fazla 3 sene içerisinde burada inşallah üretime geçecek. Geçtiği zaman her birinin beyaz yakalı, mavi yakalı çalışanları ve Çanakkale ekonomisine çok müthiş bir faydası olacak. Çok kısa sürede parsellerinin satılmasının en büyük nedeni köprü. Çanakkale artık ulaşılabilir bir il. Yurtdışına ve Türkiye’nin çok büyük yoğunluğunun yaşadığı İstanbul’a da ulaşılabilir.  Köprü gerçekten hepimiz için bir umut ışığı gibi doğuyor arkadaşlar. İnşallah önümüzdeki günlerde köprünün üzerinden hep birlikte geçmek nasip olur” diye konuştu.

“BULGARİSTAN’DA BİR TANITIM ETKİNLİĞİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ”

Döviz kurlarındaki artış sonrası Bulgaristan ve Yunanistan başta olmak üzere Balkan coğrafyasından gelen turistlerin alışveriş için Edirne’ye akın etmesini örnek gösteren Semizoğlu, Çanakkale’nin de bu pastadan pay alması için gerekli tanıtım çalışmalarına başladıklarını ve 2022’nin Şubat ayında Bulgaristan’da bir tanıtım etkinliği gerçekleştireceklerini dile getirerek, “Kurun artışından dolayı haberlerde izliyoruz. Edirne’nin, Keşan’ın, Artvin’in, Iğdır’ın sınır illeri olmasından dolayı yurtdışındaki komşularımızdan haritadaki avantajlarından dolayı daha fazla yararlanıyorlar. Biz de köprüden sonraki Çanakkale’nin bu pastadan pay alması için özellikle Balkan coğrafyası, Yunanistan, Bulgaristan ağırlıklı olmak üzere tanıtımlara başladık. Sağ olsun Yönetim Kurulu Üyemiz Akın Yalman arkadaşımız bu konuda sorumluluk aldı. Çanakkale’de turizm ve türevleriyle ilgili bütün yetkili arkadaşlarımızla görüşüyoruz ve önümüzdeki 2022 Şubat ayında Bulgaristan’da bir tanıtım etkinliği gerçekleştireceğiz. Onun da bilgisini vermek istiyorum” dedi.

“FAİZLER DÜŞTÜ DE HANGİ BANKA NE VERİYOR?”

Faizlerdeki düşüşün banka kredilerine yansımamasına yönelik tepkisini ortaya koyan Başkan Semizoğlu, eleştirilerini şu sözlerle sıraladı:

“Evet faizler düştü, faizler düştükten sonra kurda oynamalar oldu. İnşallah önümüzü gördüğümüz sürece biz üretici insanları olarak bunun altından kalkacağız. Ama bir eleştirim var. Faizler düştü de hangi banka ne veriyor? Özellikle kamu bankaları riski açık yani hesabı açık normalde kullanabilir olması gereken krediyi kullanamıyor. Üretim diyoruz, yatırım diyoruz, istihdam ihracat diyoruz. Var yıllık yatırım kredisi ülkemizde? Büyük firmalar bunu alıyor. Büyük firmalar yurtdışına da gidiyor nereden alacağını da biliyor. Daha emekleyen, yürümeye başlayacak beki yürümüş koşmaya başlayacak bu firmalar alabiliyor mu? Yani biraz da faiz düştü ama kullanabilen var mı? Aramızda çok az olduğuna inanıyorum.”

“İŞ DÜNYASI OLARAK ÖNÜMÜZÜ GÖRMEK İSTİYORUZ”

Başkan Semizoğlu, kurdaki dalgalanmanın üretimi devam ettirme noktasında işleri zorlaştırdığına vurgu yaparak,  “İnanın son 10 gündür bu kürsüde ne konuşacağımı düşündüm. Konuşmam 2 gün önce başkaydı, dün revize etmek zorunda kaldım. Çünkü günlük kur değişiklikleri % 30-35’lere geliyor. Biz dünyası olarak önümüzü görmek istiyoruz. Biz aldığımızı alıp çalışanımızın maaşını ödeyelim. Her şeyi ödedikten sonra dönüp yine aynı malı almak, üretimimizi devam ettirmek istiyoruz. Ama bu dalgalanmayla bunu zor yapıyoruz. İnşallah son 3-4 gündür dalgalanma durdu öyle devam eder. Bunun nasıl olacağı hakkında bir şey konuşamam ben ekonomist değilim. Ama 30 yıldır üreten, alıp, satan bir kardeşinizim. Önümü gördükten sonra ben ticaretimi devam ettiririm. İşlerimiz kötü değil arkadaşlar, moralimiz de kötü değil. İnanın asgari ücretin üzerindeki 4.500,00 TL ya 5.000,00 TL maaş alan çalışan arkadaşımızın üzerindeki vergi yükünün azaltılması benim hoşuma gitti. Çünkü her veren çalışanının verimli çalışmasını ister. Eğer ki çalışanınızın aklında çocuğuna alacak mamanın parası varsa, ödeyecek kira adamın aklındaysa o zaten sizin yanınızda fiilen çalışmıyor. Allah muhafaza ağır işte çalışan aklı orada değil kazasına bile neden olabilir kafadaki yoğun düşünceler. Biz çalışanımızın da mutlu olduğu, dünyamızın da mutlu olduğu bir dünya istiyoruz. Bunun için de önümüzü görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.