Çanakkale Kırmızı Alarm Veriyor!

Güncel 08.11.2021 - 11:24, Güncelleme: 08.11.2021 - 11:24
 

Çanakkale Kırmızı Alarm Veriyor!

Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, son zamanlarda il genelinde yaşanan vaka artışına dikkat çekerek, “Artık kış mevsimine giriyoruz. Bundan sonra kapalı yerlerde daha fazla zaman geçirmeye başlayacağız ve bu kapalı alanlarda Covit-19 virüsünü birbirimize bulaştıracağız. Böylelikle de vaka sayımız artacak. Kısaca vaka artışı konusunda Çanakkale kırmızı alarm veriyor” dedi.
Çanakkale Tabip Odası Başkanı Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, 'Emek bizim, söz bizim!' sloganıyla başlatılan eylem sürecinde basın açılaması yaptı. Açıklamasına hekimlerin hakları ile ilgili sorunları sıralayan Erensoy, hekimlerin hak ettiklerini alamadığını ifade ederek, hekim maaşlarında 7200 ek gösterge ve yükseltilmiş özel hizmet tazminatı oranı istediklerini söyledi. Erensoy, “Emeğimizin görünmesini, hakkımızın ödenmesini istiyor, ek ödeme değil tek ödeme diyoruz” ifadelerini kullandı. “YOĞUN BAKIM SERVİSLERİNDE DOLULUK ORANININ %50’E YAKIN” Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan 100 bin nüfusa göre Coronavirüs vaka artışında Çanakkale en çok vaka sayısı artan illerden biri oldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın paylaştığı illere göre haftalık vaka haritasında en çok vaka artışının yaşandığı ilk 10 il arasında komşu kentler Balıkesir 4'üncü, Çanakkale ise 5'inci sırada yer aldı. Bakan Fahrettin Koca’ nın açıklamasını değerlendiren Çanakkale Tabip Odası Başkanı Doktor Güleda Erensoy kış aylarına girildiği bu günlerde vaka sayılarının artmasının beklediğini dile getirerek Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesinde hem Coronavirüs servisinde hem de Coronavirüs yoğum bakım servislerinde doluluk oranının %50’e yakın olduğunu söyledi. “VAKA SAYIMIZ DAHA DA ARTACAK” Oda Başkanı Doktor Erensoy, “Vaka sayımız artıyor Çanakkale’ de. Neden vaka sayısı artıyor? Kış aylarında Covit – 19 vaka sayısının artma eğiliminde olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki aylarda Covit-19 vaka sayısı artmaya devam edecek.  Şimdiye kadar Çanakkale’nin Covit-19 vaka sayısı artışında bu kadar ön planda olmasının sebebi genel olarak Çanakkalelilerin aşılı olmasından kaynaklanan ya da bu durumun getirdiği bir rahatlık. Yoğun bakım ve servislerinde yatış sayılarımızda son üç ayda belli bir oranı geçmiyoruz. Yatış sayılarımız belirli bir oranda kalıyor. Ama bu günlerden sonra Covit-19 vaka sayıları artacak servise yatış sayısı muhtemelen artacak tabi ki yoğun bakım servisine de yatış artacaktır. Şimdiye kadar çok uyardık ve uyarmaya da devam ediyoruz. Tekrar ediyorum vaka sayıları Çanakkale’de çok artı. Bu nedenle de servis yatışları ve yoğun bakım yatışları da arttığını göreceğiz. Bu uyarıyı hepimizin dikkate alması gerekiyor. Devlet hastanemizde dediğim gibi yatış sayıları konusunda belirli bir sayıda hastamızı tedavi ediyoruz. Covit-19 servislerimiz 60 yataklı, bu yatakların şuan yarısı dolu. Covit-19 Yoğun bakım servisimizde de 2 yoğun bakım servisimiz var. Bu yoğun bakım servislerimiz dolu. Son dört aydır Covit servisine ve yoğun servisine ihtiyaç duyulmadı. Ama artık kış mevsimine giriyoruz. Bundan sonra kapalı yerlerde daha fazla zaman geçirmeye başlayacağız ve bu kapalı alanlarda Covit-19 virüsünü birbirimize bulaştıracağız. Böylelikle de vaka sayımız artacak. Kısaca vaka artışı konusunda Çanakkale kırmızı alarm veriyor” dedi. Sağlık çalışanlarının COVID-19 salgını süresince çalışmalarının karşılığını almak istediklerinin vurgusunu uzun süredir dile getiren Çanakkale Tabip Odası, dün düzenlendiği basın açıklamasında 7200 ek gösterge ve yükseltilmiş özel hizmet tazminatı oranı isteklerine dikkatleri çekti. Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, yaptığı açıklamada, “Toplum sağlığına yönelik politikaların başarısı sağlık emekçilerinin sağlığının, özlük ve ekonomik haklarının geliştirilmesiyle gerçekleşebilir. Hekimlik yapabilmek; çalışma koşullarının yeterliğine, hukuki-insancıl çalışma sürelerine, mesleki bağımsızlığa, bilimsel desteğe, şiddetten uzak bir ortama bağlıdır. Ancak çalışma koşulları ve sağlık sistemi bozukluklarının yanı sıra hekimler için giderek büyüyen bir sorun daha var: ‘Geçinememek.’ Sağlıkta dönüşüm nedeniyle iş yükü artan hekim ve tüm sağlık çalışanları, Mart 2020’den itibaren COVID-19 salgınında daha da artmış bir iş yükü ile karşı karşıya kalmıştır. Daha fazla hastalanmış, daha fazla ölmüş, özveriyle, tüm deneyim ve bilimselliklerini ortaya koyarak; aile sağlığı merkezleri, aciller, pandemi poliklinik/klinik/yoğun bakımlarında, filyasyonda ve aşılamada var gücüyle çalışmaya devam etmiştir. ‘Hakkınız ödenmez’ denmiş ve gerçekten ödenmemiş, emeklerinin karşılığında alkıştan öteye gidilmemiştir. Adaletsiz ve çoğunlukla ödenmeyen ek ödeme yalanları ile süreç geçiştirilmiştir. Ek ödeme adaletsizliği çalışma barışını bozmaktan başka bir işe yaramadığı gibi, ödemeler ne düzgün dağıtılabilmiş, ne de adil olmuştur. Ek ödeme adı altında verilen, geleceğimize hiçbir yansıması olmayan ücretlendirme modeli emek sömürüsünden başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı. “İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRETİ ALAMAMAKTADIR” “Son dönemde bu ülkede çarşıda, pazarda, mutfakta artan bir enflasyon varken, her gün yeni zam haberleri ile hayat pahalılığı halkın gündemini işgal etmişken her yerden ‘geçinemiyoruz’ sesleri yükselmektedir” diyen Erensoy, “Elbette hekimler ve sağlık emekçileri de bu yoksullaşmadan etkilenmekte, insanca yaşayacak ücreti alamamaktadır. Temmuz 2021 TÜRK-İŞ araştırmasının sonucuna göre; aylık gelirde yoksulluk sınırı 9.500 TL’dir. 2021 Temmuz ayı enflasyonu %18,95 olmasına rağmen bu yıl kamu görevlileri ile memur emeklilerinin aylık ücretlerinde verilen zam oranı %8,45 düzeyinde kalmıştır. Bağımsız araştırmacılar ve tüketici derneklerinin alternatif enflasyon hesaplarına göre, halkın hissettiği ‘gerçek enflasyon’ yüzde %45’tir. Sabit ek ödeme hariç; mesleğe yeni başlayan pratisyen hekim maaşı yaklaşık 4.900 TL; 30 yıllık uzman hekim maaşı 5.800 TL’dir. Hekim emekli maaşında 2018’de yapılan değişiklikle kısmi bir iyileştirme yapılmış olsa da, emekli olup çalışılırsa bu ödeme kesilmektedir. Üstelik bu düzenlemeye BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimler dâhil edilmemiş, yeni bir eşitsizlik ve hak kaybı yaratılmıştır. Emekli hekimlerin %30’unu oluşturan BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimlerin aylığı 2.300- 4.000 TL arasında olup, ücretler maalesef açlık sınırının da altında kalmıştır” şeklinde konuştu. “SON 20 AYDA ÜÇ BİN HEKİM EMEKLİ OLMUŞTUR” Erensoy, “Hekimler salgının iyice ağırlaştırdığı çalışma koşulları, aşındırılan özlük hakları, emek karşılıksız çalışma ve hâlâ devam eden sağlıkta şiddet nedeniyle istifa ve göç etmekte, emekli olmayı seçmektedir. Son 20 ayda Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışmaktayken istifa eden hekim sayısı dokuz bin kişiyi bulmaktadır, buna henüz asistan olduğu halde istifa edenler de dâhildir. Önceki dönemle karşılaştırınca %20’lik bir artış söz konusudur. Yine son 20 ayda üç bin hekim emekli olmuştur. Önceki döneme göre artış %40’ı bulmaktadır. Bu meslektaşlarımızın özel sağlık kuruluşlarında çalışmaya devam etmek durumunda olduğu aşikardır. Yoğun emek gerektiren meslek grubu olarak biz hekimler, emeğimizin karşılığı insanca yaşayacak ve emekliliğe yansıyacak güvenceli gelir alamamaktayız” dedi. Erensoy, Türk Tabipleri Birliği olarak talepleri ise şu şekilde dile getirdi: “Hekimlerin maaş ve emekli aylığına etki edecek 7200 Ek Göstergenin uygulanması ve Özel Hizmet Tazminat oranlarının yükseltilmesiyle maaşlarda en az %150 oranında artış talep ediyoruz. Tüm sağlık çalışanları maaşında da 3600 ek gösterge uygulanması talebimizi tekrarlıyoruz. Öneri 1: Devlet memuru hekimler için ek göstergeler; 10 yıl ve üstü, 1. derece doçent eğitim görevlisi için 7200; uzman için 6400; 8. derece pratisyen için 1600 olarak değiştirilmelidir. Yüksek Öğretim Personeli 4 yıl ve üstü profesör doktor için 7200, doçent için 6800 olmalıdır. Öneri 2: Devlet memuru hekimler için özel hizmet tazminat oranları; doçent eğitim görevlisi için %700; uzman için %550; 8. derece pratisyen için %360 olarak değiştirilmelidir. Yüksek Öğretim Personeli profesör doktor için %700, doçent için %625 olmalıdır. Önerilen değişikliklerle hekimlerin çalışırken maaşı 18 000TL’den, emeklilikte 10 000 TL den daha az olmamalıdır.” “23 KASIM SALI GÜNÜ ‘BEYAZ YÜRÜYÜŞ’Ü BAŞLATIYORUZ” ‘Emek Bizim Söz Bizim’ sloganı ile başlattıkları eylem sürecini de vurgulayan Erensoy, “Hekim maaşlarının yeterli düzeye yükseltilmesi amacıyla taleplerimizi bir kez daha duyurmak için buradayız. Ve elbette sonuç almak için mücadelemiz tüm tabip odası yöneticileriyle, meslektaşlarımızla, sağlık emek meslek örgütleriyle birlikte artarak devam edecektir. Haklarımızı alana kadar mücadeleye devam diyor, 23 Kasım Salı günü İstanbul’dan ‘Beyaz Yürüyüş’ü başlatıyoruz. 27 Kasım Cumartesi günü Ankara’da yapacağımız ‘Beyaz Forum’da da mücadele hattımızı birlikte tartışacağımızı bir kere daha duyuruyoruz” diye bilgi verdi.
Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, son zamanlarda il genelinde yaşanan vaka artışına dikkat çekerek, “Artık kış mevsimine giriyoruz. Bundan sonra kapalı yerlerde daha fazla zaman geçirmeye başlayacağız ve bu kapalı alanlarda Covit-19 virüsünü birbirimize bulaştıracağız. Böylelikle de vaka sayımız artacak. Kısaca vaka artışı konusunda Çanakkale kırmızı alarm veriyor” dedi.

Çanakkale Tabip Odası Başkanı  Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, 'Emek bizim, söz bizim!' sloganıyla başlatılan eylem sürecinde basın açılaması yaptı. Açıklamasına hekimlerin hakları ile ilgili sorunları sıralayan Erensoy, hekimlerin hak ettiklerini alamadığını ifade ederek, hekim maaşlarında 7200 ek gösterge ve yükseltilmiş özel hizmet tazminatı oranı istediklerini söyledi. Erensoy, “Emeğimizin görünmesini, hakkımızın ödenmesini istiyor, ek ödeme değil tek ödeme diyoruz” ifadelerini kullandı.
“YOĞUN BAKIM SERVİSLERİNDE DOLULUK ORANININ %50’E YAKIN”
Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan 100 bin nüfusa göre Coronavirüs vaka artışında Çanakkale en çok vaka sayısı artan illerden biri oldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın paylaştığı illere göre haftalık vaka haritasında en çok vaka artışının yaşandığı ilk 10 il arasında komşu kentler Balıkesir 4'üncü, Çanakkale ise 5'inci sırada yer aldı. Bakan Fahrettin Koca’ nın açıklamasını değerlendiren Çanakkale Tabip Odası Başkanı Doktor Güleda Erensoy kış aylarına girildiği bu günlerde vaka sayılarının artmasının beklediğini dile getirerek Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesinde hem Coronavirüs servisinde hem de Coronavirüs yoğum bakım servislerinde doluluk oranının %50’e yakın olduğunu söyledi.
“VAKA SAYIMIZ DAHA DA ARTACAK”
Oda Başkanı Doktor Erensoy, “Vaka sayımız artıyor Çanakkale’ de. Neden vaka sayısı artıyor? Kış aylarında Covit – 19 vaka sayısının artma eğiliminde olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki aylarda Covit-19 vaka sayısı artmaya devam edecek.  Şimdiye kadar Çanakkale’nin Covit-19 vaka sayısı artışında bu kadar ön planda olmasının sebebi genel olarak Çanakkalelilerin aşılı olmasından kaynaklanan ya da bu durumun getirdiği bir rahatlık. Yoğun bakım ve servislerinde yatış sayılarımızda son üç ayda belli bir oranı geçmiyoruz. Yatış sayılarımız belirli bir oranda kalıyor. Ama bu günlerden sonra Covit-19 vaka sayıları artacak servise yatış sayısı muhtemelen artacak tabi ki yoğun bakım servisine de yatış artacaktır. Şimdiye kadar çok uyardık ve uyarmaya da devam ediyoruz. Tekrar ediyorum vaka sayıları Çanakkale’de çok artı. Bu nedenle de servis yatışları ve yoğun bakım yatışları da arttığını göreceğiz. Bu uyarıyı hepimizin dikkate alması gerekiyor. Devlet hastanemizde dediğim gibi yatış sayıları konusunda belirli bir sayıda hastamızı tedavi ediyoruz. Covit-19 servislerimiz 60 yataklı, bu yatakların şuan yarısı dolu. Covit-19 Yoğun bakım servisimizde de 2 yoğun bakım servisimiz var. Bu yoğun bakım servislerimiz dolu. Son dört aydır Covit servisine ve yoğun servisine ihtiyaç duyulmadı. Ama artık kış mevsimine giriyoruz. Bundan sonra kapalı yerlerde daha fazla zaman geçirmeye başlayacağız ve bu kapalı alanlarda Covit-19 virüsünü birbirimize bulaştıracağız. Böylelikle de vaka sayımız artacak. Kısaca vaka artışı konusunda Çanakkale kırmızı alarm veriyor” dedi.
Sağlık çalışanlarının COVID-19 salgını süresince çalışmalarının karşılığını almak istediklerinin vurgusunu uzun süredir dile getiren Çanakkale Tabip Odası, dün düzenlendiği basın açıklamasında 7200 ek gösterge ve yükseltilmiş özel hizmet tazminatı oranı isteklerine dikkatleri çekti.
Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, yaptığı açıklamada, “Toplum sağlığına yönelik politikaların başarısı sağlık emekçilerinin sağlığının, özlük ve ekonomik haklarının geliştirilmesiyle gerçekleşebilir. Hekimlik yapabilmek; çalışma koşullarının yeterliğine, hukuki-insancıl çalışma sürelerine, mesleki bağımsızlığa, bilimsel desteğe, şiddetten uzak bir ortama bağlıdır. Ancak çalışma koşulları ve sağlık sistemi bozukluklarının yanı sıra hekimler için giderek büyüyen bir sorun daha var: ‘Geçinememek.’ Sağlıkta dönüşüm nedeniyle iş yükü artan hekim ve tüm sağlık çalışanları, Mart 2020’den itibaren COVID-19 salgınında daha da artmış bir iş yükü ile karşı karşıya kalmıştır. Daha fazla hastalanmış, daha fazla ölmüş, özveriyle, tüm deneyim ve bilimselliklerini ortaya koyarak; aile sağlığı merkezleri, aciller, pandemi poliklinik/klinik/yoğun bakımlarında, filyasyonda ve aşılamada var gücüyle çalışmaya devam etmiştir. ‘Hakkınız ödenmez’ denmiş ve gerçekten ödenmemiş, emeklerinin karşılığında alkıştan öteye gidilmemiştir. Adaletsiz ve çoğunlukla ödenmeyen ek ödeme yalanları ile süreç geçiştirilmiştir. Ek ödeme adaletsizliği çalışma barışını bozmaktan başka bir işe yaramadığı gibi, ödemeler ne düzgün dağıtılabilmiş, ne de adil olmuştur. Ek ödeme adı altında verilen, geleceğimize hiçbir yansıması olmayan ücretlendirme modeli emek sömürüsünden başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı.
“İNSANCA YAŞAYACAK ÜCRETİ ALAMAMAKTADIR”
“Son dönemde bu ülkede çarşıda, pazarda, mutfakta artan bir enflasyon varken, her gün yeni zam haberleri ile hayat pahalılığı halkın gündemini işgal etmişken her yerden ‘geçinemiyoruz’ sesleri yükselmektedir” diyen Erensoy, “Elbette hekimler ve sağlık emekçileri de bu yoksullaşmadan etkilenmekte, insanca yaşayacak ücreti alamamaktadır. Temmuz 2021 TÜRK-İŞ araştırmasının sonucuna göre; aylık gelirde yoksulluk sınırı 9.500 TL’dir. 2021 Temmuz ayı enflasyonu %18,95 olmasına rağmen bu yıl kamu görevlileri ile memur emeklilerinin aylık ücretlerinde verilen zam oranı %8,45 düzeyinde kalmıştır. Bağımsız araştırmacılar ve tüketici derneklerinin alternatif enflasyon hesaplarına göre, halkın hissettiği ‘gerçek enflasyon’ yüzde %45’tir. Sabit ek ödeme hariç; mesleğe yeni başlayan pratisyen hekim maaşı yaklaşık 4.900 TL; 30 yıllık uzman hekim maaşı 5.800 TL’dir. Hekim emekli maaşında 2018’de yapılan değişiklikle kısmi bir iyileştirme yapılmış olsa da, emekli olup çalışılırsa bu ödeme kesilmektedir. Üstelik bu düzenlemeye BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimler dâhil edilmemiş, yeni bir eşitsizlik ve hak kaybı yaratılmıştır. Emekli hekimlerin %30’unu oluşturan BAĞ-KUR ve SSK emeklisi hekimlerin aylığı 2.300- 4.000 TL arasında olup, ücretler maalesef açlık sınırının da altında kalmıştır” şeklinde konuştu.
“SON 20 AYDA ÜÇ BİN HEKİM EMEKLİ OLMUŞTUR”
Erensoy, “Hekimler salgının iyice ağırlaştırdığı çalışma koşulları, aşındırılan özlük hakları, emek karşılıksız çalışma ve hâlâ devam eden sağlıkta şiddet nedeniyle istifa ve göç etmekte, emekli olmayı seçmektedir. Son 20 ayda Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışmaktayken istifa eden hekim sayısı dokuz bin kişiyi bulmaktadır, buna henüz asistan olduğu halde istifa edenler de dâhildir. Önceki dönemle karşılaştırınca %20’lik bir artış söz konusudur. Yine son 20 ayda üç bin hekim emekli olmuştur. Önceki döneme göre artış %40’ı bulmaktadır. Bu meslektaşlarımızın özel sağlık kuruluşlarında çalışmaya devam etmek durumunda olduğu aşikardır. Yoğun emek gerektiren meslek grubu olarak biz hekimler, emeğimizin karşılığı insanca yaşayacak ve emekliliğe yansıyacak güvenceli gelir alamamaktayız” dedi.
Erensoy, Türk Tabipleri Birliği olarak talepleri ise şu şekilde dile getirdi: “Hekimlerin maaş ve emekli aylığına etki edecek 7200 Ek Göstergenin uygulanması ve Özel Hizmet Tazminat oranlarının yükseltilmesiyle maaşlarda en az %150 oranında artış talep ediyoruz. Tüm sağlık çalışanları maaşında da 3600 ek gösterge uygulanması talebimizi tekrarlıyoruz. Öneri 1: Devlet memuru hekimler için ek göstergeler; 10 yıl ve üstü, 1. derece doçent eğitim görevlisi için 7200; uzman için 6400; 8. derece pratisyen için 1600 olarak değiştirilmelidir. Yüksek Öğretim Personeli 4 yıl ve üstü profesör doktor için 7200, doçent için 6800 olmalıdır. Öneri 2: Devlet memuru hekimler için özel hizmet tazminat oranları; doçent eğitim görevlisi için %700; uzman için %550; 8. derece pratisyen için %360 olarak değiştirilmelidir. Yüksek Öğretim Personeli profesör doktor için %700, doçent için %625 olmalıdır. Önerilen değişikliklerle hekimlerin çalışırken maaşı 18 000TL’den, emeklilikte 10 000 TL den daha az olmamalıdır.”
“23 KASIM SALI GÜNÜ ‘BEYAZ YÜRÜYÜŞ’Ü BAŞLATIYORUZ”
‘Emek Bizim Söz Bizim’ sloganı ile başlattıkları eylem sürecini de vurgulayan Erensoy, “Hekim maaşlarının yeterli düzeye yükseltilmesi amacıyla taleplerimizi bir kez daha duyurmak için buradayız. Ve elbette sonuç almak için mücadelemiz tüm tabip odası yöneticileriyle, meslektaşlarımızla, sağlık emek meslek örgütleriyle birlikte artarak devam edecektir. Haklarımızı alana kadar mücadeleye devam diyor, 23 Kasım Salı günü İstanbul’dan ‘Beyaz Yürüyüş’ü başlatıyoruz. 27 Kasım Cumartesi günü Ankara’da yapacağımız ‘Beyaz Forum’da da mücadele hattımızı birlikte tartışacağımızı bir kere daha duyuruyoruz” diye bilgi verdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.