“Vaka Sayıları Düşük Değil Ancak Yoğun Bakıma Yatış Azalmış Durumda”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 4-10 Eylül arasında 100.000 kişi içinde bir haftalık toplam yeni Covid-19 vaka sayısını açıklandı. Açıklamaya göre Çanakkale’de vaka sayısının gerileyerek geçtiğimiz hafta 59,83 olan oran bu hafta 53,73 oldu. Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, kentte vaka sayısı değerlendirmesi yaparak, hastaneye yatış oranlarının azaldığını söyledi. Erensoy, bunun nedeninin aşılama olduğunu vurgulayarak, aşı karşıtlığını üzülerek karşıladığını belirtti. Erensoy, “Modern tıpta eleştirdiğimiz birçok şey olabilir ama bu modern tıbbı reddetmemiz anlamına gelmiyor. Aşı gerçekten tıbbın bir mucizesi” dedi.

Açıklanan son verilere göre, Çanakkale’de 100.000 kişi içinde bir haftalık toplam yeni Covid-19 vaka sayısını 59,83 oranından 53,73’e geriledi. Kentte Covid durumunu değerlendiren Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, Mehmet Akif Ersoy Hastanesi’nde son bir aydır Covid için ayrılan sadece 2 yoğun bakım ünitesi olduğunu söyleyerek, aşıya bağlı olarak hastaneye yatışların azaldığını belirtti.  “VAKA SAYILARI DÜŞÜK DEĞİL ANCAK YOĞUN BAKIMA YATIŞ AZALMIŞ DURUMDA” Erensoy, yaptığı açıklamada, “Son bir ayda Covid için bizim iki tane yoğun bakımımız var. Üçe çıkacakmış gibi olduğu zamanlar oldu ama çok şükür çıkmadık. Üçüncü yoğun bakımın açılmasına gerek kalmadı. 3-4 haftadır iki Covid yoğun bakım ile devam ediyoruz. Servis olarak da iki servisimiz covid servisi olarak devam etmekte. Çanakkale adına şunu söyleyebilirim; vaka sayıları düşük değil ancak hastane ve yoğun bakım yatışlarının geçen Nisan-Mayıs ayına göre daha azalmış olduğunu söyleyebilirim. Bunun sebebini de kendi aramızda konuştuğumuzda da aşı oranına bağlıyoruz. Çanakkale’de ikinci doz aşı oranı anlamında da söylüyoruz. Bizim için önemli olan iki doz BionTech aşı ya da iki doz Sinovac bir doz BionTech aşı yaptırmış olmak. Bu aşı oranı anlamında en öndeki ilk dört ilden biriyiz. Muğla, Edirne var bu sıralama içinde” diye konuştu. “ORADA AŞILAMA ORANI ÇOK DÜŞÜK VE HASTANEYE YATIŞ ORANLARI ÇOK YÜKSEK” “Aşılama oranının Türkiye’nin diğer illerine göre daha iyi olması bizim hastaneye yatış oranlarımızı azalttı, yoğun bakıma yatış oranlarımızı azalttı” diyen Başkan Erensoy, “Çünkü ben büyükşehirlerde yatışlarının çok fazla olduğunu ve hep sınırda seyrettiğini Tabip Odaları iletişimlerinden duyuyoruz. Biz neyse ki belli bir sayının üstüne yoğun bakım sayısı olarak çıkmadık.  Sağlık çalışanları olarak bizim ölüm olanlarımız çok azaldı. Hala var ama ilk zamanlara çok fazla oranda azaldı. Çanakkale için de bunu söyleyebiliriz. Bu kadar iyi seyrediyor olmamızın karşılaştırmasını en iyi Güneydoğu, Doğu illerimizle yapabiliriz. Orada aşılama oranı çok düşük ve hastaneye yatış oranları çok yüksek. Ölüm oranları çok fazla, yoğun bakımlar çok yüksek. Aradaki farkın karşılaştırılması bile yeterli” dedi.  “ŞU ANKİ SÜREÇ DAHA KONTROL EDİLEBİLİR GÖRÜLÜYOR” 6 Eylül’de okulların açılarak yüz yüze eğitime geçilmesinin ardından vaka sayılarının artması yönündeki tedirginliğe de değinen Erensoy, “Çanakkale’de de birkaç karantinaya alınan sınıf olduğunu biliyorum ama çok yoğunluklu değil. Öncelikle TTB’nin eğitimle ilgili özellikle vurguladığı bir şey var; eğitim gerçekten çok öncelikli. Çünkü öğrencilerin hepsi bir yıl boyunca uzaktan eğitim gördüler ve eğitimleri aksadı. O yüzden olabildiğince okulların açılması ve devamlılığın sağlanması yönünde Türk Tabipleri Birliği görüş bildirdi. Şu anki süreç daha kontrol edilebilir görülüyor ama Covid daha çok kış aylarında yani kapalı mekanlara giriş oranı arttıkça daha çok artma meyillinde. Önümüzdeki süreçte duruma göre tekrar kararlar alınmak durumunda kalınacak. Bizim beklentimiz BionTech aşısının daha alt yaş gruplarına indirilmesi ve bu şekilde öğrencilerde de aşı kullanımının artması, yaygınlaşması ve eğitimin devamlılığının sağlanması yönünde. Ben her seferinde söyledim; daha önceki dünyada yaşanan tüm pandemilerde böyle, tüm viral enfeksiyonlarda da böyle türümüzün devamlılığını sağladıysak, hayatta kalımını sağladıysak aşılar yoluyla oldu. Bizim bu süreci aşı yoluyla aşmamız, en makul olasılık olduğunu belirtmek istiyorum. Aşı oranlarımız ne kadar yükselirse günlük hayatımızı, eğitim hayatımızı olağan bir şekilde yürütme şansımız olacak. Yoksa en kötü etkilenen grup çocuklar, gençler. Bu sosyal yalıtılmışlık onları çok negatif etkiledi. Eğitimin aksaması onları olumsuz etkiledi. Ekonomik etkileri saymıyorum bile” ifadelerini kullandı. “AŞI KARŞITLIĞININ BİR NOKTADAN SONRA O KADAR ABSÜRT BİR HALİ VAR Kİ…” Geçtiğimiz gün İstanbul’da gerçekleşen aşı karşıtlarının mitingi ile ne kadar çok kişinin aşı yaptırmak istemediği gözler önüne serilmişti. Erensoy, aşı karşıtlığı ile ilgili olarak ise düşüncelerini şu şekilde dile getirdi: “Aşı karşıtı eylemlere çok üzülüyoruz. Biz sahada olanlar, bu vakaları görenlere, ölümlere tanık olanlar, hakikaten çok üzülüyoruz. Ben aşı tereddüdünü anlıyorum, aşı tereddüdünü gidermek bizlerin görevi. İnsanların kararsızlıkları, soruları olabilir, bunlar üzerine daha çok tartışmamız, konuşmamız, soruları yanıtlamamız gerekiyor. Bu ayrı bir şey, bu anlaşılabilir ve çözülebilir bir şey. Ama aşı karşıtlığının bir noktadan sonra o kadar absürt bir hali var ki, direkt aşı karşıtıyım diye gelen birisiyle hakikaten mücadele etmek bile istemiyorsunuz. Bizim gerçekten olağan yaşamımıza dönmemizi çok etkiliyor. Uzmanlık derneklerinin görüşü var, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Türk Tabipler Birliği var. Bunlar güvenirliği kanıtlanmış kurumlar. Herhangi bir çıkar durumunda değiller. Modern tıpta eleştirdiğimiz birçok şey olabilir ama bu modern tıbbı reddetmemiz anlamına gelmiyor. Aşı gerçekten tıbbın bir mucizesi.”