Ciddi Bir Şekilde Bir Şekilde Alarma Geçirmesi Gerekiyor!

Güncel 14.09.2020 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

Ciddi Bir Şekilde Bir Şekilde Alarma Geçirmesi Gerekiyor!

Son zamanlarda artan koronavirüs vaka sayılarının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başta olmak üzere, birçok uzman tedbirlere dikkat edilmesi konusunda uyarılara devam ediyor. Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy da maske kullanımına ve sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerektiğini söyleyerek, salgının bulunduğu nokta hakkında açıklamalarda bulundu.
Koronavirüs salgını ile ilgili alarma geçilmesi gerektiğinin altını çizen Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, pandemi dönemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erensoy, “Durum çok ciddi. Çok ciddi bir şekilde bir şekilde alarma geçirmesi gerekiyor. Vaka sayısı son dönemde çok artan hem Çanakkale'de hem Türkiye'de koronavirüs salgını ile ilgili ciddi bir alarma geçilmesi gerekiyor. Tüm bu ciddi ve kaygı verici gelişmeler yaşanırken bu konuda Sağlık Bakanlığının açıklamalarına şu açıdan katılmıyorum. Sağlık Bakanlığı şimdiye kadar koronavirüs’ ün yayılmasını önlemek amacı ile söyledikleri her şeyi maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyene dikkat edilmesi ile sınırladılar. Ancak Türkiye ve Çanakkale’deki koronavirüs tablosuna baktığımızda bunun böyle olmadığını şu anki sonuçlar gösteriyor. Maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyen konusu da önemli, ancak bu kurallara uyulması virüsün yayılmasını vaka sayısının artmamasını sağlanamıyor” ifadelerini kullandı.   “PANDEMİ İLE UYUMLU BİRTAKIM KARARLARIN ALINMASI GEREKİYOR” Erensoy, pandeminin bu şekilde yönetilmemesi gerektiğini söyleyerek, “Türkiye’nin ve Çanakkale’nin koronavirüs tablosu verileri bunu gösteriyor. Ayrıca sağlık çalışanlarının ölüm oranları da bunu gösteriyor, genel olarak vaka sayıları da bunu gösteriyor. Sağlık Bakanlığı daha ciddi, anlamlı, Pandemi ile uyumlu birtakım kararların alınması gerekiyor. İnsanlara sadece maske takın demek koronavirüs ile mücadelede bir başarı getirmiyor. Mesela insanlara maske takın diyebilirsiniz, maskeyi takmanız gerekiyor diyebilirsiniz ama maske takmasını zorunlu hale getirdiğiniz bu insanlar aynı zamanda toplu taşıma araçlarını kullanarak işyerlerine gidiyorlar. Bu sıcakta maskeyi ne kadar süreyle takabileceğiniz gibi bir gerçek var. Sadece maske kullanmaya odaklı bir pandemi yönetimini açıkçası zaten doğru bulmuyorum. Bunun sadece halkın hatası olduğunu da düşünmüyorum. 1 Haziran itibari ile her şeyin normal değişmesinin nedeni Sağlık Bakanının söylemleri. Şimdiye kadar her şeyin bu hale gelmesine 3 ayda, Nisan'daki bütün o çabaların sıfıra inmesine yol açan bakanın kendi açıklamalarıdır. Koronavirüs tehdidinin önemsenmemesi, Her şey çok normale dönmüş gibi hareket edilmesi düğünlere izin verilmesi şehirlerarası seyahatlere izin verilmesi, bayramlarda izin verilmiş olması tek kısıtlamanın ise basın açıklamaları yapılmış olması, onun dışında her şey serbest bırakılmış durumda. İnsanlara söylediklerini şey maske takın. Sıcakta da devamlı maske takmamızı söylüyorlar. Artık Sağlık bakanın söylemlerini ben Pandeli yönetimi için uygun bulmuyorum. Pandemi yönetimi böyle olmaz, Pandemi yönetimi öyle insanlara sadece maskelerinizi takın demek yeterli değil” şeklinde düşüncelerini dile getirdi.   “RİSKLİ GRUPLARA PNÖMOKOK AŞISI YAPMAK DURUMUNDAYIZ” Aşı çalışmalarına da değinen Erensoy, şu açıklamalarda bulundu: “Şu an Aile Sağlığı Merkezleri’ nde (ASM) Pnömokok aşısı yok. Aile Sağlığı Merkez’lerinde(ASM) şu anda mevcut olan Pnömokok aşısı aynı zamanda çocuklara vurulması gereken Pnömokok aşısı ve biz aslında şu anda Türkiye olarak riskli gruplara, yani işte KOAH gibi solunum yolu hastalıkları olan ya da 65 yaş üstü olan kişilere Pnömokok aşısı yapmak durumundayız. Ama şu anda ben bir sürü aile hekimi arkadaşımdan duyuyorum ve biliyorum ki birçok hastaya bunu önermeye bile çekiniyorlar çünkü önerseler de zaten elinde o aşı yok. Aile hekimleri çocuklara vurulması gereken aşıdan haklı olarak vermek istemiyorlar. Aile hekimleri böyle bir ikilemde kalıyor. Yani ben çocuklara vurulacak aşıdan mı alayım? Yoksa bu hastaya bu aşıyı vurulması gerektiğimi söyleyeyim? Aile Hekimleri işte tamda böyle bir ikilemde kalmış durumdalar. En büyük risk grubu olarak biz sağlık çalışanlarının mesela grip aşısı olması gerekiyor. Artık Eylül ayı geldi. Bize, yani şu an Sağlık Çalışanlarına ‘Şu tarihte grip aşısı uygulaması başlanacaktır’ diye henüz bir haber gelmedi. Grip Aşısı ve Pnömokok aşısı (bakteriel zatürre aşısı) muhakkak temin edilmesi gerekiyor. En son Türk Tabipler Birliği başkanının ile Sağlık Bakanı ile bir görüşmesinde bu aşı konusunu dile getirmişler. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu konunun özellikle üstünde durduklarını ve sayısal olarak ihtiyaç olan aşıyı temin edeceklerini söylemiş. Umarım öyle olur. Pnömokok aşısı, bakteriel bir zatürre aşısıdır. Biz bu aşıyı risk gruplarına yapmak zorundayız. Bu aşı bi rde bu aşı çocuklara yapılan bir aşı. Bu aşı aynı zamanda 65 yaş üstü olan ya da 65 yaş üstü olmayıp ancak tansiyon, şeker hastalığı ve solunum yolu hastalığı olan hastalara yapılıyor. Herhangi bir viral enfeksiyon geçirdiğinizde üzerine bu Pnömokok’ların yaptığı enfeksiyonların eklenme durumu çok yüksek.”
Son zamanlarda artan koronavirüs vaka sayılarının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca başta olmak üzere, birçok uzman tedbirlere dikkat edilmesi konusunda uyarılara devam ediyor. Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy da maske kullanımına ve sosyal mesafeye dikkat edilmesi gerektiğini söyleyerek, salgının bulunduğu nokta hakkında açıklamalarda bulundu.

Koronavirüs salgını ile ilgili alarma geçilmesi gerektiğinin altını çizen Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy, pandemi dönemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Erensoy, “Durum çok ciddi. Çok ciddi bir şekilde bir şekilde alarma geçirmesi gerekiyor. Vaka sayısı son dönemde çok artan hem Çanakkale'de hem Türkiye'de koronavirüs salgını ile ilgili ciddi bir alarma geçilmesi gerekiyor. Tüm bu ciddi ve kaygı verici gelişmeler yaşanırken bu konuda Sağlık Bakanlığının açıklamalarına şu açıdan katılmıyorum. Sağlık Bakanlığı şimdiye kadar koronavirüs’ ün yayılmasını önlemek amacı ile söyledikleri her şeyi maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyene dikkat edilmesi ile sınırladılar. Ancak Türkiye ve Çanakkale’deki koronavirüs tablosuna baktığımızda bunun böyle olmadığını şu anki sonuçlar gösteriyor. Maske kullanımı, sosyal mesafe ve hijyen konusu da önemli, ancak bu kurallara uyulması virüsün yayılmasını vaka sayısının artmamasını sağlanamıyor” ifadelerini kullandı.  
“PANDEMİ İLE UYUMLU BİRTAKIM KARARLARIN ALINMASI GEREKİYOR”
Erensoy, pandeminin bu şekilde yönetilmemesi gerektiğini söyleyerek, “Türkiye’nin ve Çanakkale’nin koronavirüs tablosu verileri bunu gösteriyor. Ayrıca sağlık çalışanlarının ölüm oranları da bunu gösteriyor, genel olarak vaka sayıları da bunu gösteriyor. Sağlık Bakanlığı daha ciddi, anlamlı, Pandemi ile uyumlu birtakım kararların alınması gerekiyor. İnsanlara sadece maske takın demek koronavirüs ile mücadelede bir başarı getirmiyor. Mesela insanlara maske takın diyebilirsiniz, maskeyi takmanız gerekiyor diyebilirsiniz ama maske takmasını zorunlu hale getirdiğiniz bu insanlar aynı zamanda toplu taşıma araçlarını kullanarak işyerlerine gidiyorlar. Bu sıcakta maskeyi ne kadar süreyle takabileceğiniz gibi bir gerçek var. Sadece maske kullanmaya odaklı bir pandemi yönetimini açıkçası zaten doğru bulmuyorum. Bunun sadece halkın hatası olduğunu da düşünmüyorum. 1 Haziran itibari ile her şeyin normal değişmesinin nedeni Sağlık Bakanının söylemleri. Şimdiye kadar her şeyin bu hale gelmesine 3 ayda, Nisan'daki bütün o çabaların sıfıra inmesine yol açan bakanın kendi açıklamalarıdır. Koronavirüs tehdidinin önemsenmemesi, Her şey çok normale dönmüş gibi hareket edilmesi düğünlere izin verilmesi şehirlerarası seyahatlere izin verilmesi, bayramlarda izin verilmiş olması tek kısıtlamanın ise basın açıklamaları yapılmış olması, onun dışında her şey serbest bırakılmış durumda. İnsanlara söylediklerini şey maske takın. Sıcakta da devamlı maske takmamızı söylüyorlar. Artık Sağlık bakanın söylemlerini ben Pandeli yönetimi için uygun bulmuyorum. Pandemi yönetimi böyle olmaz, Pandemi yönetimi öyle insanlara sadece maskelerinizi takın demek yeterli değil” şeklinde düşüncelerini dile getirdi.  
“RİSKLİ GRUPLARA PNÖMOKOK AŞISI YAPMAK DURUMUNDAYIZ”
Aşı çalışmalarına da değinen Erensoy, şu açıklamalarda bulundu: “Şu an Aile Sağlığı Merkezleri’ nde (ASM) Pnömokok aşısı yok. Aile Sağlığı Merkez’lerinde(ASM) şu anda mevcut olan Pnömokok aşısı aynı zamanda çocuklara vurulması gereken Pnömokok aşısı ve biz aslında şu anda Türkiye olarak riskli gruplara, yani işte KOAH gibi solunum yolu hastalıkları olan ya da 65 yaş üstü olan kişilere Pnömokok aşısı yapmak durumundayız. Ama şu anda ben bir sürü aile hekimi arkadaşımdan duyuyorum ve biliyorum ki birçok hastaya bunu önermeye bile çekiniyorlar çünkü önerseler de zaten elinde o aşı yok. Aile hekimleri çocuklara vurulması gereken aşıdan haklı olarak vermek istemiyorlar. Aile hekimleri böyle bir ikilemde kalıyor. Yani ben çocuklara vurulacak aşıdan mı alayım? Yoksa bu hastaya bu aşıyı vurulması gerektiğimi söyleyeyim? Aile Hekimleri işte tamda böyle bir ikilemde kalmış durumdalar. En büyük risk grubu olarak biz sağlık çalışanlarının mesela grip aşısı olması gerekiyor. Artık Eylül ayı geldi. Bize, yani şu an Sağlık Çalışanlarına ‘Şu tarihte grip aşısı uygulaması başlanacaktır’ diye henüz bir haber gelmedi. Grip Aşısı ve Pnömokok aşısı (bakteriel zatürre aşısı) muhakkak temin edilmesi gerekiyor. En son Türk Tabipler Birliği başkanının ile Sağlık Bakanı ile bir görüşmesinde bu aşı konusunu dile getirmişler. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bu konunun özellikle üstünde durduklarını ve sayısal olarak ihtiyaç olan aşıyı temin edeceklerini söylemiş. Umarım öyle olur. Pnömokok aşısı, bakteriel bir zatürre aşısıdır. Biz bu aşıyı risk gruplarına yapmak zorundayız. Bu aşı bi rde bu aşı çocuklara yapılan bir aşı. Bu aşı aynı zamanda 65 yaş üstü olan ya da 65 yaş üstü olmayıp ancak tansiyon, şeker hastalığı ve solunum yolu hastalığı olan hastalara yapılıyor. Herhangi bir viral enfeksiyon geçirdiğinizde üzerine bu Pnömokok’ların yaptığı enfeksiyonların eklenme durumu çok yüksek.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.