Çanakkale Neden bir Zürih, Cenevre ya da Berlin Olmasın?

Güncel 22.03.2016 - 00:00, Güncelleme: 02.09.2021 - 15:40
 

Çanakkale Neden bir Zürih, Cenevre ya da Berlin Olmasın?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DEİK iş gezileri kapsamında dünyayı gezerek yeni iş fırsatları arayan ve Çanakkale’yi temsil eden ÇTSO Meclis Üyesi işadamı Güven Barış Yüksel, basın mensuplarıyla bir araya gelerek Çanakkale ekonomisinin gelişmesine yönelik proje ve önerilerini paylaştı. “Kentteki nüfus dinamiği ve üniversitenin de etkisi ile inşaat, ulaştırma ve hizmet sektörlerinin de giderek büyüyor. Finans ve bilgi işlem gibi alt sektörlerinde Çanakkale’de gelişmeye başladığı görülüyor. Yatırım potansiyeli yüksek madencilik, enerji ve dağıtım sektörlerinde istihdam son beş yıl içerisinde düşmüştür. Çanakkale’nin şu anki ekonomik tablosu bu yüzyılı ve gelecek yüzyılda üstleneceği vizyonu maalesef ortaya koymuyor” açıklamasında bulunan Yüksel bunlara rağmen Çanakkale neden bir Zürih, Cenevre ya da Berlin olmasın? diye sorarak, bunu sağlamak için katılaşmış bakış açılarından kurtulmak gerektiğini ve Çanakkale’ye sahip olmanın maliyetini gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Yüksel son dönemlerdeki ekonomik sıkıntılara da dikkat çekerek; Çanakkale’deki bankalar ne yazık ki Çanakkale iş dünyasını iş adamlarını sıkıştırıcı, Çanakkale’nin yarınlarını da ipotek altına almaya yönelik hareket ediyorlar” eleştirisinde bulundu.
Çanakkale Neden Bir Zürih veya Cenevre Olmasın? Çanakkale’nin sadece Türkiye’de değil dünyada da bir model olarak ele alınması gerektiğini, bunun içinde bir stratejinin ortaya konulması gerektiğini belirten Güven Barış Yüksel; “Çanakkale neden bir Zürih, Cenevre ya da Berlin olmasın? Bunu sağlamak için katılaşmış bakış açılarımızdan kurtulmamız, biraz da Çanakkale’ye sahip olmanın maliyetini gözden geçirmemiz gerekiyor. Çanakkale’nin sadece ülkemizde değil dünyada da bir model olarak ele alınması gerekiyor. Bunun içinde bir stratejinin ortaya konulması gerekiyor. Bunlar içinde Çanakkale’nin yatırımcılar için cazip hale getirilmesi gerekiyor. Doğru mekânsal planlamalar, şehri daha çekici hale getirecek çevre düzenlemesine ve şehrin sosyal yaşam alanlarının artırılması gerekiyor ki; Çanakkale bir cazibe merkezi olabilsin” dedi. İkinci bir önerim ise Girişimcilerin yeni ve katma değeri yüksek işler yaratmaları için teşvik edilmeleri ve doğrudan desteklenmeleri gerekiyor. Bunun içinde şehirde biz merkezi alan yaratmak zorundayız. Şehirdeki iş dünyasını destekleyici hizmet sektörünü geliştirmemiz gerekiyor. Şehrin entelektüel sermayesinin artırılması ve nitelikli elemanların yetiştirilmesi için gerekli alt yapıyı oluşturmamız gerekiyor.   Çanakkale’nin Geçmişi ve Sahip Olduğu Yaşam Kalitesiyle Daha Çok Şeyleri Hak Eden Bir Şehirdir Şehrin çekirdek yeteneklerinin ortaya çıkartılması, yeni bir ekonomik paradigma çıkartılmasını belirten Güven Barış Yüksel; “Turizm, farklı sanayi sektörleri, madencilik, enerji, finansal hizmetler ve teknolojiye dayalı yaratıcı sektörleri öne çıkartmamız gerekiyor. OSB’lerin doluluk oranlarının yükseltilmesi için güçlü bir ekonomik dönüşüm ve gelişim çalışmaları başlatmamız gerekiyor. Kısaca önemli olduğunu düşündüğüm bu stratejik hamlelerin Çanakkale’nin gelişimi için önemli olduğuna ve Çanakkale’nin geçmişi ve sahip olduğu yaşam kalitesiyle daha çok şeyleri hak eden bir şehirdir. Çanakkale her türlü imkânlara sahiptir, yeter ki doğru adımları atalım ve kent aktörleri bu işe el atsınlar” dedi.   Çanakkale’deki Bankalar Çanakkale’nin Yarınlarını da İpotek Altına Almaya Yönelik Hareket Ediyorlar 2016 yılının sınırda geçecek bir yıl olduğuna dikkat çeken Yüksel, Çanakkale’de ki bankaların iş adamlarının yanında olmadığını belirterek şunları söyledi;” Bu anlamda iş dünyasına, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odasına büyük bir görevler düşüyor. Şu anda içinde bulunduğumuz durumda Çanakkale’deki bankalar ne yazık ki Çanakkale iş dünyasını iş adamlarını sıkıştırıcı, Çanakkale’nin yarınlarını da ipotek altına almaya yönelik hareket ediyorlar. Bu konuda da bütün iş dünyasını oda ve borsaları birlikte hareket etmeye çağırıyorum. Bankaları da uyarıyorum; bugün yaptıkları hareketlerle hem tüketicilerin hem de iş dünyasının finans olanaklarını kısarak aslında kendi geleceklerini ve kendi işlerini de kötüye itiyorlar. O yüzden şu anda kendilerini uyarıyorum ancak bunun önlemini almazlarsa da bu finans kuruluşlarına gerekli cevabı vereceğiz”  
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile DEİK iş gezileri kapsamında dünyayı gezerek yeni iş fırsatları arayan ve Çanakkale’yi temsil eden ÇTSO Meclis Üyesi işadamı Güven Barış Yüksel, basın mensuplarıyla bir araya gelerek Çanakkale ekonomisinin gelişmesine yönelik proje ve önerilerini paylaştı. “Kentteki nüfus dinamiği ve üniversitenin de etkisi ile inşaat, ulaştırma ve hizmet sektörlerinin de giderek büyüyor. Finans ve bilgi işlem gibi alt sektörlerinde Çanakkale’de gelişmeye başladığı görülüyor. Yatırım potansiyeli yüksek madencilik, enerji ve dağıtım sektörlerinde istihdam son beş yıl içerisinde düşmüştür. Çanakkale’nin şu anki ekonomik tablosu bu yüzyılı ve gelecek yüzyılda üstleneceği vizyonu maalesef ortaya koymuyor” açıklamasında bulunan Yüksel bunlara rağmen Çanakkale neden bir Zürih, Cenevre ya da Berlin olmasın? diye sorarak, bunu sağlamak için katılaşmış bakış açılarından kurtulmak gerektiğini ve Çanakkale’ye sahip olmanın maliyetini gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Yüksel son dönemlerdeki ekonomik sıkıntılara da dikkat çekerek; Çanakkale’deki bankalar ne yazık ki Çanakkale iş dünyasını iş adamlarını sıkıştırıcı, Çanakkale’nin yarınlarını da ipotek altına almaya yönelik hareket ediyorlar” eleştirisinde bulundu.

Çanakkale Neden Bir Zürih veya Cenevre Olmasın?

Çanakkale’nin sadece Türkiye’de değil dünyada da bir model olarak ele alınması gerektiğini, bunun içinde bir stratejinin ortaya konulması gerektiğini belirten Güven Barış Yüksel; “Çanakkale neden bir Zürih, Cenevre ya da Berlin olmasın? Bunu sağlamak için katılaşmış bakış açılarımızdan kurtulmamız, biraz da Çanakkale’ye sahip olmanın maliyetini gözden geçirmemiz gerekiyor. Çanakkale’nin sadece ülkemizde değil dünyada da bir model olarak ele alınması gerekiyor. Bunun içinde bir stratejinin ortaya konulması gerekiyor. Bunlar içinde Çanakkale’nin yatırımcılar için cazip hale getirilmesi gerekiyor. Doğru mekânsal planlamalar, şehri daha çekici hale getirecek çevre düzenlemesine ve şehrin sosyal yaşam alanlarının artırılması gerekiyor ki; Çanakkale bir cazibe merkezi olabilsin” dedi.

İkinci bir önerim ise Girişimcilerin yeni ve katma değeri yüksek işler yaratmaları için teşvik edilmeleri ve doğrudan desteklenmeleri gerekiyor. Bunun içinde şehirde biz merkezi alan yaratmak zorundayız. Şehirdeki iş dünyasını destekleyici hizmet sektörünü geliştirmemiz gerekiyor. Şehrin entelektüel sermayesinin artırılması ve nitelikli elemanların yetiştirilmesi için gerekli alt yapıyı oluşturmamız gerekiyor.

 

Çanakkale’nin Geçmişi ve Sahip Olduğu Yaşam Kalitesiyle Daha Çok Şeyleri Hak Eden Bir Şehirdir

Şehrin çekirdek yeteneklerinin ortaya çıkartılması, yeni bir ekonomik paradigma çıkartılmasını belirten Güven Barış Yüksel; “Turizm, farklı sanayi sektörleri, madencilik, enerji, finansal hizmetler ve teknolojiye dayalı yaratıcı sektörleri öne çıkartmamız gerekiyor. OSB’lerin doluluk oranlarının yükseltilmesi için güçlü bir ekonomik dönüşüm ve gelişim çalışmaları başlatmamız gerekiyor. Kısaca önemli olduğunu düşündüğüm bu stratejik hamlelerin Çanakkale’nin gelişimi için önemli olduğuna ve Çanakkale’nin geçmişi ve sahip olduğu yaşam kalitesiyle daha çok şeyleri hak eden bir şehirdir. Çanakkale her türlü imkânlara sahiptir, yeter ki doğru adımları atalım ve kent aktörleri bu işe el atsınlar” dedi.

 

Çanakkale’deki Bankalar Çanakkale’nin Yarınlarını da İpotek Altına Almaya Yönelik Hareket Ediyorlar

2016 yılının sınırda geçecek bir yıl olduğuna dikkat çeken Yüksel, Çanakkale’de ki bankaların iş adamlarının yanında olmadığını belirterek şunları söyledi;” Bu anlamda iş dünyasına, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odasına büyük bir görevler düşüyor. Şu anda içinde bulunduğumuz durumda Çanakkale’deki bankalar ne yazık ki Çanakkale iş dünyasını iş adamlarını sıkıştırıcı, Çanakkale’nin yarınlarını da ipotek altına almaya yönelik hareket ediyorlar. Bu konuda da bütün iş dünyasını oda ve borsaları birlikte hareket etmeye çağırıyorum. Bankaları da uyarıyorum; bugün yaptıkları hareketlerle hem tüketicilerin hem de iş dünyasının finans olanaklarını kısarak aslında kendi geleceklerini ve kendi işlerini de kötüye itiyorlar. O yüzden şu anda kendilerini uyarıyorum ancak bunun önlemini almazlarsa da bu finans kuruluşlarına gerekli cevabı vereceğiz”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.