Çanakkale’nin Aktörleri Vizyonlarıyla Bu Şehre Değer Katacaklar

Gider Çanakkale’nin bu dönemdeki aktörlerini yakından tanıdığını ve vizyon sahibi olduklarını bu yönüyle de Çanakkale’ye değer katmak istediklerine emin olduğunu ifade ederek şunları söyledi;

Çanakkale güzel, hoş bir dönemden geçiyor. Üç dönem milletvekilliğimizi yapmış olan dostluğundan gurur duyduğum Mehmet Daniş arkadaşımız bu dönem tarım bakan yardımcısı oldu. Tarım Bakanlığı Çanakkale için en önemli bakanlıklardan biri Çanakkale muhakkak ki tek sektöre hapsedilemeyecek bir il. Turizmi kadar eğitimi, eğitimi kadar kültürü, tarımı kadar sanayisi önemli bir şehir. Ancak bütün bunların ana lokomotifi ve Çanakkale’nin belki de ilk akla gelen sektörlerinden birisi tarım dolayısıyla bizim bu konuda bakan yardımcılığı kazanmış olmamız diğer konulardan daha önemli diye düşünüyorum. Ayrıca grup başkan vekilliği birçok bakanlıkların toplamından daha etkili bir görev, bunu bu dönem Çanakkale’nin kazanmış olması çok önemli diye düşünüyorum. Türkiye’nin en önemli ve en kritik iki ilçesinden görev yapmış birisinin Çanakkale’ye Vali olarak atanmış olması da Ankara’nın Çanakkale’ye bir hediyesidir diye düşünüyorum. Çanakkale’nin bu dönemdeki aktörlerini yakından tanıyorum ve vizyonları olduklarını biliyorum, bu şehre değer katmak istediklerine inanıyorum.

Çanakkaleliler Birbirini Kıskanmaz, Birbirinin Kuyusunu Kazmaz

Çanakkale’nin çok önemli markalara sahip olduğunu belirten Gider, Çanakkalelilerin birbirlerini kıskanan kuyusunu kazan insanlar olmadığını, buna inanarak da Çanakkale’den doğan markaların sayısını artacağını söyledi. Gider; Hepimizin çok önemsediği bir şey var marka şehir, marka şehir olmak çok önemli ama bunun yanında şunu da atlamamız lazım. Marka şehir olurken, markalar şehri olmayı da becerebilmemiz lazım. Çünkü Çanakkale Seramiği Çanakkale’den alırsanız bir yeri eksik kalıyor, Dardanel’i, Doğtaş’ı, İÇDAŞ’ı Çanakkale’den alırsanız  şehrin bir yeri eksik kalıyor. Dolayısıyla muhakkak ki bölgesel tescillerimizle ve ürünlerimizle biz marka şehir olalım ama Çanakkale’nin Türkiye’de ve Dünyadaki markalarını ön plana çıkaran ve daha fazla marka çıkaran yöntemlerimizi de geliştirelim. Bugün bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Ülker Godiva’yı aldığında nasıl sevinmişsek, bir Çanakkaleli olarak da Kelebek Mobilya markasını Doğtaş’ın almış olması da hepimizi aynı oradan gururlandırmıştır. Dardanel’i herhangi bir dünya şehrinde gördüğümüz zaman göğsümüz kabarıyor seviniyoruz. Biz Çanakkaleliler olarak birbirini kıskanan ve kuyusunu kazan insanlar değiliz, buna inanarak Çanakkale’den doğan markaların sayısının artacağına inanıyorum.