“Bomba Patlattılar” ifadesini kim için kullanıyorsunuz?

“Sayın Başkan geçtiğimiz gün CHP Kadın Kolları ile bir programda bira araya gelmiş ve burada bazı ifadeler kullanmıştır” diyen Ömercioğlu; “Ben bu ifadeleri dikkatle okudum ama acaba yanlış mı anladım diyerek konuyu buraya taşıdım. Sayın Başkan HDP barajı geçtiği için neden pilav dağıttığını bir kez daha izah ederken şöyle bir ifade kullanmış. “Son seçimlerde parti olarak girmeye karar verilince barajı geçemeyecekleri için çok sevinildi. Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da CHP, MHP yok tüm milletvekillerini alırız dediler. AK Parti ve HDP vardı. Tüm seçimlerde hır çıkardılar. En son Diyarbakır’da bomba patlattılar. Kaos ve korku yaratmak için. HDP sonuç olarak barajı geçti. AK Parti azınlığa düştü. Bu Türkiye, Türk toplumu açısından demokrasiye inanma göstergesidir.”  Buradaki “bomba patlattılar” ifadesini kim için kullanmıştır? Açık bir şekilde ifade etmesini talep ediyorum. Burada sanki devletin çeşitli birimlerini zan altına alan ve haddini aşan bir ifade var” şeklinde konuştu.   

“Bugün bindirilmiş kıtalar diyen zihniyet, dün buraya başka zamanlarda da gelin diyordu!”

Ömercioğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü; “Çanakkale Zaferinin 103. Yıl dönümünü büyük bir coşku ile kutladık. Çanakkale’mizin 100 yıllık rüyası olan dev yatırımımızın Çanakkale 1915 Köprüsünün Gelibolu ayağının temeli atıldı. Allah’ın izni ile önce açıklanan süreç de erkene çekilerek, 18 Mart 2022'de köprümüz açılacak.  Devletin en üst kademesi Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız onlarca bakanımızı Çanakkale’de ağırladık. Çanakkale’ye olan muhabbetlerine bir kez daha şahit olduk. Her 18 Mart’ta istisnasız burada vatan kalbinin attığı Çanakkale’de bizleri yalnız bırakmayan Sayın Cumhurbaşkanımıza bu şehrin insanları şükranlarını sunarken, bu törenlere katılmak için onca imkânsızlık içinde bir imkân bulup yurdun dört bir tarafından Çanakkale’ye koşanları bindirilmiş kıtalar, paralı askerler gibi aşağılayıcı ifadeler kullanarak ötekileştiren zihniyeti de bu şehrin insanları ayrı bir yere not etmiştir. Bu malum zihniyet;  bu toprakları bize vatan kılan 253 bin şehidin torunlarına bu saygısızlığı yaparken, bu toprakları elimizden almaya gelen işgalci güçlerin torunlarına gösterdikleri muhabbet ise ortadadır. Yeni Zelenda’dan gelenlere kucak açanlar, Diyarbakır’dan, Sivas’tan, Antep’ten gelenlere neden kucaklarını açmamaktadır? Neden bu vatandaşlarımızı adeta bir düşman gibi görmektedir! Çanakkale belediyemiz buraya şehrimizi ziyarete gelenlere için ne yapmıştır? Yoksa bir su bile almıyorlar, kumanyaları ceplerinde geliyorlar diyerek bilindik aşağılayıcı üslubu mu kullanmaktadır?  Bu zihniyetin 18 Martta stadyumda konuşturulmamasına sebep olan hatadan dolayı özür dilemek, yanlış yaptık demek yerine… “Zaten AK Parti mitinginde konuşmam” deyip mağduru oynayan ve buradan manevra alanı yaratmaya çalışan bu zihniyet çok değil 4 yıl önce bakın neler demiş? “Nereli olursanız olun, nereden gelmiş olursanız olun hepiniz Çanakkalelisisiniz. Değerli misafirler, bugün burada Çanakkale’desiniz. Buraya başka zamanlarda da gelin. Hele hele ruhunuz daralırsa, cesaretiniz kırılırsa, umudunuz azalırsa kesinlikle Çanakkale’ye gelin. Bu topraklar sizi her zaman kucaklar, yaralarınızı sarar, bağrına basar.” Şimdi sormak isteriz, kim değişti? Değişen ne yurdun dört bir yanından Çanakkale’ye 18 Martlarda koşan vatandaşımızdır ne Cumhurbaşkanımızdır ne de bizlerizdir. Değişen bugün dün söylediklerinin tam tersini söyleyen, dün kucak açıp hoş geldiniz diyen, bugün HDP için pilav dağıtıp, 253 bin şehidin torunlarına bindirilmiş kıtalar, paralı askerler diyen zihniyettir! 4 yıl önce bu konuşmadan ötürü belediye başkanını alkışlayan vatandaşımız, şimdilerde yuhalıyorsa, konuşmasını istemiyorsa gerekçeleri görmek isteyenler için gün gibi ortadadır.”

“Peki siz yarın HDP barajı geçse yine pilav dağıtır mısınız?”

“Zeytin Dalı adını verdiğimiz, harekâtımız, hiçbir vakit eğilmemiş olan başımızı daha da dik hale getirmiş ve milletçe yürüyüşümüze bir ahenk katmış, beraberlik duygumuzu ateşlemiştir” diyen Ömercioğlu; “İlk günden beri, askerimizin seslenişiyle harekâtımızın bir diğer ismi de halkımızın dilinde Kızıl Elma olmuştur. 20 Ocak’ta başlayıp bugün hâlâ gündemimizde olan Afrin’i teröristlerden aldık ve çok büyük planları bir kez daha bozduk. Bu hareket sırasında “Biz düğüne gidiyoruz” sözlerini unutmadığımız yiğitlerimiz, şehitlerimiz oldu milletimizin başı sağ olsun. Her şehirde Afrin ile ilgili bir şeyler yapıldı. Çanakkale’de AK Parti gençlik kollarımız pilav organizasyonu yaptı ve hayır için pilav dağıttı. Fakat demokrasinin kentiyiz diyen Çanakkale belediyesinin zabıtası oradaki bir afişten rahatsız oldu ve müdahale etti.  Sayın Başkan bu konuyu geçtiğimiz gün katıldığı bir programda şu sözlerle değerlendirmiş; “Beni iğneleyen bir pankart asılıyor. Önce bunu zabıta görmüş, sonra indirin denilmiş. Hem hayır yapıyorsun hem siyaset yapıyorsun.” Öncelikli olarak belirtmek isteriz ki bunu adı siyasetse evet biz bu siyaseti yapacağız! Neden rahatsız olunuyor? Tekrar ediyoruz, “Bu Şehirde Pilav, Terörün Destekçisi Barajı Geçtiği İçin Değil, Mehmetçiğimiz Destan Yazdığı İçin Dağıtılır!’ yarın olsa yine aynısını yapar yine aynı afişi asar pilavımızı dağıtırız. Peki siz yarın HDP barajı geçse yine pilav dağıtır mısınız?” şeklinde konuştu.